Katalog

dünya ölçulerine, du/eyine gelmiş sanatımıza, sanatçımıza festivalde yer vermektir. Son yıllarda festivalin eleştirilen yanları daha doğru su yakınılan yanları, bilet fiyatlarının yuksekliği, gosteri sayılarının a/.lıgı, bu nedcnlc de gosterilerinin izlenememesi. Bunu her fırsatta söylüyorum: istanbul Festivalı dunyanın en ucuz festivalidir. Bilıyorum, ortalama 3 bin lıradan 4 kişilik bir aile 10 gftsterı ızlemeye kalksa, 120 bin lira vermesi gerekiyor ve bu da Türkiye şartlannda oldukça yüksek bir fiyat ama bunu dolara çevirdiğinizde ortaya çıkan rakam çok az oluyor. Festivali izleyen yabancılar bilet fiyatlarını duyunca "saka yapıyorsunuz herhalde" diyorlar. Getirdiğimiz sanatçılara, topluluklaraödediğimiz paralarla bilet fiyatlan karşılaştmhrsa "fstanbul Feslivali dunyanın en ucuz festivalidir" sözum daha iyi anlaşılır. Gösteri sayılarına gelınce: lstanbul Festivali'ne gelen sanatçıların hepsi kendı alanlarındaki en ünlüleri. Programlan, aylar yıllar öncesinden hazırlanıyor. Bızım festivalimizin tarihleri arasında boş zamanlarını bulmak, onları getirtmek öyle zor ki.. Kimi, gösterisindcn, konserinden biriki saat önce gelip, programı bıteı bıtmcz hemen dönüyor. Yani biz programlarımm onlara göre ayarhyoruz, 'aman çok talep var' diye kendi kendımize bir program daha ekleyemeyiz. Programların daha geniş bir kitle tarafından iılenebilmesi için bazı girişimleriniz vardı. Örnegin TRT'nin banda alıp daha sonra yayımlaması gibi. Gösterilerin daha genış bir çevreye yayılabilmesi için yaptığımız çahşmalar sllrüyor TRT'nin, gösterileri banda alıp yıl ıçınde yayımlamasının yanı sıra bır başka düşünce de, kapalı devre televızyon sistemınden yararlanmak. Orneğın Ataturk Kültür kesitleri, ucu ucuna yetışen terimler. Katılacak grupların ülkemize geliş gidişlerı. örneğın, geçen yıl buyıık ilgi toplayan New York Scnfonı Orkestrası'nın yalnız enstrümanları bır 707 Boıng uçağıyla gelmiş, bunu yıız ellı küsur kışılık kadrosunu taşıyan bır başka uçak ızlemişti. Ülkemizde yalnız 48 saat kalan bu grubun gumrüklerimizden geçişi, otellerine yerlcştınlmesi, buradan prova yerlerine nakledılmeleri, yenıden otellerine gidip, akşam konserıne hazırlanıp, götürülmelerı bir dakikanın aksamasına izin vermez. üütün bunlar bir tek konser için hazırlanırken, belkı de yüzlerce kişilik bir başka grup lstanbul'a doğru yola çıkmıştır. Son dakikalarda hastalanıp gelemeyeceğini bildiren kadrodaki bır soliitin yerine bir iki gün içinde yeni bır sanatçı bulmak zorunluluğu, ulkesinden kaçma fırsatı arayan bir sanatçının lstanbul'u seçerek bir yabancı konsolosluğa sığınması, bir talihsizlik eseri dış ülkelcrden beklenen bir notanın üst üste bırkaç kez kaybolması, heyecan zıncirinın bir halkasıdır. Biraz erken olabilir, ama gelecek yıl için nelcr soyleyebilirsiniz? Size de biraz erken gelebilir, ama 1987 yılının yanı 15 lstanbul Festıvah'nin programı şimdiden belirlendı 15. yılımızda çok daha görkeınlı programlar sunulacak. Gelecek yıl "Uluslararası Plaslik Sanatlar Bienali" duzenleycccğız. Ayrıca gelecek yıl İ7mir'de de bır festıval düzenlemeyı düşünuyoruz. Turıstik yanı ağır basan, daha çok Atina Festivali'ne benzeyen bir festival. Son olarak, festivalde bugune kadar sizi en çok elkileyen prngram hangisi oldu? Geçen yıllaı ıçınde benı duygusal ölçüler içinde en çok etkileyen programlardan bırı ünlü Kuba Balesi ve onun yaratıcısı Alicia Alunso olmuştu. Bale programında Gisell vardı. Genç kız rolu olan Gisell'ı Alicia Alonso oynayacaktı Ne yazık \ TRT'ye bır haber daha bulmalı. o o GAP kebabını ıtk ben yaptırn, çok lezzetlıdir Merkezi'nin yerleri dolduktan sonra bilet bulamayan, alamayan ya da olanakları yetmeycn kimselere, yukarıda sahnelenen göstenlerı alt salonda televizyon ekranına yansıtnıak gibi bir çalışma yapılabilir. Bunları zaman içinde gerçekleştireceğiz. Bize biraz da programları hazırlarken çektiginiz sıkıntılardan soz eder misiniz? Bir festival programında yerimize oturup, açılan perdenin arkasında sergilenen bir sanat olayını içimize sindirirken bunun hazırlanışındaki emek ve heyecanın farkında değilizdir. Dakikalarla ölçülen zaman kı Alicia 60 yaşının çok Ustundeydi ve daha da önemlisi gözlerındekı dekolman sonucu (köre yakın) görme gücünden yoksundu. Gösterının ııasıl yapılacağını heyecanla beklıyordum. Gozleri görmeyen 60 yaşını geçkın bır balerın bır genç kız rolunde nasıl dans edecektı? Alicia Alonso o gece sahneye çizılen renkli çizgilerin yardımı ve o olağanüstü doğal sanat gucuyle görduğüm Giseller'in en güzelını sergilemişti Sahnede uçan bir peri gibi dans eden Alicia'yı, gösteri yerinden ayrılırken adımlarını, ancak kocasının yardımıyla atabildığini görünce, bu büyük sanatçıya hayran olmamak mümkün değildi. D Süleyman Demirel (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ)