Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•ö) Erkekük Ölüyor mu? o Ne yapalım, ne edelim ki, "Erkekük başa belâ..." Başımızın bu belâsı "tatlı belâ" mı, "püsküllü belâ' mı, anlayana kadar yıllar geçip gider. kılmamız. Gündüz işte çalış, akşam tVd? Çolış. Hafta sonunda da otur, erkeğin 'erkeklik' dertlerini oku. Doğrusu bu kadurı da fazla." Hadi, bir Nasrettin Hoca'lık yapalım, kadın okurlarımıza diyelim ki: "Elbette, siz de haklısınız!" tkilinin bir ucu dertli olunca, öbür ucu da dertli olur. Doğanın kuralı da bu. Ama, şimdi gelin, hakça düşünelim. Si/ hiç gazetelerde "sigara içmek kadınlığı öldürüyoı" diye bir haber okudunuz mu? Ben okumadım. "lçki içmek kadınlığı öldürüyor", "Hayat pahalılığı kadınlığı öldürüyor!" Hayır, böyle şeyler okumadık. Elbette, kadınlığı örseleyen, zedeleyen pek çok şey var. Hepsinden önce, erkeğin anlayışsızlığı, erkeğin sevgisizliği, erkeğin saygısızlığı var. Ama, gelin birlikte düşünelim. Çocukluğundan beri onuru da, korkusu da erkeklik oları bir insanın, kadına gerektiği gibi yaklaşması olası mı? Erkekliği üzerine bunca kıvrılmış bir insanın başka bir insanı mutlu etmesi kolay mı? Iki insanın birlikteliği "el cle tutuşup hayatın zorlu yollarında birbirini destekleyip yürümek" de olabilir, "kurtulamadığı bir zincirin öteki ucundaki ağırlığı laşımanın azabı" da. Bilmemiz gereken de bu. Ne yapalım, ne edelim ki, "Erkeklik başa bela.." Başımızın bu belası "tatlı bela" mı, "püsküllü bela" mı, anlayana kadar yıllar geçip gider. Yıllar geçip gider de, erkeklik meselesi biter mi? Ne çare, bitmez. Bu kez de otun, etin peşine dıışulur. Ne yapsak da şu "iktidarsızlık illeti"ne bir deıman bulsak. Artık "padişah macuııu" mu olur, "kalamar" efsanesinin büyulu gucü mü olur, ara dur... Sen böyle umarsız çırpınıp dururken, gazeteyi açarsın, haber karşına dikilir: "Sigara içmek erkekliği öldürüyor!" "öldürsün kardeşim, öldursün. Sigara da içiyorum, içki de içiyorum, hayat da pahalı, evde tartışma da var. Şu erkeklik ölsün. ölsün de kurtulahm" Böyle düşünsen de yararı yok. Bir kere başa gelmiş, çekilecek. Erkeğin başındaki bu bazen taılı, bazen acı, bazen püsküllü "bela", hayaıın taşlı, tozlu yollarında kâh boynunu buke, kâh başkaldıra yürüyüp gidecektir. Cantnı fazla sıkma, hem "Sen erkeksin", "Erkeklik sende kalsın..!' "NE YAPACAGIZ?" DİYE SORANLARA: BİR HAFTA SABREDİN... 1 korku kaşlarını çatar. Yeni bir iç çatışma, yeni bir bunalım. Kendisiyle oynarken sııçluluk duygusu da büyür. Eh, pğlan büyüdü ya, artık kulağım bükmek gerekir: Kızlarla başını derde sokma ha. Bu yaşlarda pek farkına varamazsın, daha okulun falan var, kızlar mızlar derken okuyamazsın, sonra çok pişman olursun, ama faySanki her şey "erkekliği öldürmek" için dası olmaz. Aman, dikkat et. Oysa çocuğun derdi başkadır. Çaresiz çosıraya girmiş. Bu erkekük de ne menem şeyse, kendini öldürmek için yarışan bütün bu cuk, kızlarla başını derde sokmaya da razınedenlere karşı direniyor, ölmüyor demek dır ama, nasıl yapacağını bilemez ki. Kızki. Ya da ölüyor da, kimseciklerin haberi ol larla nasıl konuşulur, onlara ne denir, nasıl arkadaş olunur? Kimseye soramaz, kendi muyor. derdini içine gömer, sıkılır durur. Bu "kızErkeklik nazik konu. Erkek milletinin larla başını derde sokmak" işine öyle yükbaşına çocukluğundan beri dert olur gider. lenilmiştir ki, çocuk kızlarla konuşurken kıErkek çocuğunu korkutmak istedin mi yo zarır, bocalar, aklını bu "derde sokmak" lu hazır: "Senin pipini keserim!" Ruh sağ işinden kurtaramaz. Eğer gözünü kapayıp da, "başını derde lığı uzmanlanna göre, bu korku erkek çocuğunda, "iğdiş edilme kompleksi" yaratır sokarsa yandı gitti: Oğlum, biz sana demiştik, değil mi? mış. Demek ki zavallı yavru, "Ha gitti, ha gidiyor" derken, bu erkeklik yüzünden Sen ne aklı şeyinde adamsın yahu. Daha elin kompleks sahibi oluyor. Hoş, erkeklikle il ekmck tutmadan, tuh tuh, aklınıa da gelgili korkular yalnız bu değil ki. Erkek ço diydi. Buyrun bakalım. Evet, buyrun bakalım. cuğunu, "Maşallah oğluma!" diye sevenler, Neyse, bunlar olmadı da, erkek çocuk bubüyükler. "Hele bir büyüsün de, bak kızlar nasıl pervane olacak", diyenler, büyük yüdü de, okudu da diyelim. Dert bitmez ki. Bir yandan bu "erkeklik mereti" durter ler. Sonra da, "Keserim pipini!" diye kordurur: "Ben ne olacagım, bana hiç baklıkutan, gene büyükler. gın yok!" Öbiir yandan, "Aman ha, dikkalli Dert bununla da bitmez. Erkek çocuk ol, genel kadınlara gitme, hastalık kaparbüyür. Erinçliğe erer. Hadi bakalım bir me sın, çevrendeki kı/lara kapılma, hepsi de evraktır başlar: "Kendisiyle oynuyor mu?" Ye lenme peşindedir, aman oğlum" uyarıları. ni bir korku dönemine girilir. Dolaylı yol Engellemeler, çelişkiler sürer durur. tardan kulağım bükmeler, lâf dokundurmaBu arada bir genelev deneyi olur. Yetişlar... kin genç için sıkıntılı, kolu bir deneydiı bu. Bak oğlum, arık büyüdün. Sakın ken Para karşılığında bir kadınla yutınak, kadiııle oynanıa. Bu çok kötu bir şeydir. Bey dının para için yaptığı hareketler, söylediği ninin fosi'oru akıp gider. Verem olursun. İle sozler, gosterdiği davranışlar, cinsclliğin gıride çocuğun olmaz. Aman, sakın ha. zemini, imgc&ini, tadını zedeler, buruşturıır. Çaresi/. çocuk ne yapsın? Bir yandan için Hayır, bu olmamalıdır, ama ne olmalıdır? dcki dürtü dürter, öbür yandan akhndaki Bu sorunun yanıtı yoktur. G eçen gün gazetede bir haber. "Sigara içmek erkekligi öldiiriiyor." Buyrun bakalım. daha önce de buna benzer haberler çıkmıştı: "lçki içmek erkekliği öldürüyor", "Gürültü erkekliği öldürüyor", "Hayat pahalılığı erkekliği öldürüyor", "Ev içi tartışmaları erkekliği öldürüyor"... Bu sorunun yanıtı yoktur ama, "Erkek nasıl olmalıdır?" sorusunun çok yanıtı vardır: "Erkek adam sızlanmaz", "Erkek adam ağlamaz", "Erkek adam acıya gık demez"... Toplum belirli bir "erkek adam" simgesi yaratmıştır ya, herkes onu bekler. "Frkeklik sende kalsın!" Haksızlığa uğrarsın, "Erkeklik sende kalsın!" Sıkıntıya düşersin, "Erkeklik sende kalsın!" Acılar çekersin, "Erkeklik sende kalsın!" Yarı yolda bırakılırsın, "Erkeklik sende kalsın!" Erkeklik hep sende kalır. Bunca acıya, bunca sıkıntıya katlanırsın da, "Yahu, nedeıı hep erkeklik bende kalıyor?" diyemezsin. Erkeklik hep sende kalacaktır, çıkar yolun yoktur, çünkü sen erkeksin. Bu "Sen erkeksin" lalı da az büyülü laf değiidir hani. Havucun peşinde koşan tavşan gibi, hayatın boyunca bu lafın peşinde dolaşıp duracaksın. "Sen erkeksin!", "Sen erkek misin?" "Senin gibi erkek olacağını düşünemezdim bile!", "Erkek adammışsın be!" "Erkeklik bu mu?". Bu yüzden mutlu olunur, bu yüzden mutsuz olunur, bu yüzden "hayatının kadını" bulunur, bu yüzden el kana bulanır: "Erkekllgime laf söyledi, dayanamadım abi." "tnsan erkekliği için yaşar kardeşim, degil mi ama?" Doğrudur, insan erkekliği için yaşar, ama nasıl yaşar? Zamanı gelmiştir, aklı da bir karış havalarda değiidir, harama da uçkur çözmez, kafasına göre bir kız bulur, evlenirler. Eh, artık derdi bitmiştir, değil mi? Ne gezer? Yeni dertler evlilikle birlikte kapıdan girer. Iki insan birbirini tanıyacaktır, birbirinc alışacaktır, birbiriyle yaşamanın güçlüklerini çözecektir. Ama baş başa kalamazlar ki? "Bu evliligin sonunıı iyi görmüyorıım ya, neyse." "Neden çocuklan olmuyor? Yoksa kız kısır mı çıktı?" "Gördiin mii, evi pislik götüriiyor, bu nasıl iş yahu?" Erkek ev işine yardım eder, adı kılıbığa çıkar. Yardım etmez, gene suçludur: "Kız dışarda yoruluyor, evde yoruluyor, adam başını kaldırır da bakar degil mi, hayatında feodal, konuşurken modern, işte çifte standarl!" Böyle böyle hayat sürüp giderken, evlilik tekdüzeliğin çıkmazına girer. Aslan "erkekliğin" yeni dertleri başlar. Çünkü tekdü/clik "beyefendi"nin hoşuna gitmemektedir. Biraz renk, biraz değişiklik gereklidir. Bu da yeni dertler demektir. Yeni boyutlarda yeni uyumlar gerekmektedir. Bu boyutlara, bu uyumlara ne erkek hazırdır, ne kadın. Çaresiz, "erkek" boynunu bükecektir. Derdine "dışarda" çare aramak, yeni dertler açmaktır: "Evde giil gibi karısı varken..." "tsteye dileye evlenen kendisi. Şimdi de..." "Erkek milleti mi, kokiine kibrit suyu!" Erkek de eziktir, suçludur, sıkıntılıdır. Yaptığının pek uygun bir şey olmadığını bilir, sezer. Derdini ne kendi anlar, ne de anlatabilir. Şimdi kadın okurlarımın ne düşündüklerini duyuyor gibiyim: "Aşkolsun doktor Aiabek. Otunnuş, erkekler için, erkeklerden yana bir yazı yazmışsın. Bu konuda asıl dertlı olun biziz. Hayatı bir erkekle paylaşmak doganın da gereği, toplum yapısının da gereği. Ehmızden geleniyaparız. Anlayış göstermek bizedıı$er, yardım etınek bize düşer, deslek olrnak bize duşer. Yok. erkeği kırmayacaksın, yok, dmlendireceksin, yok, sıkmayacaksın. Erkeğın ise umurunda bilc olmaz bizim yorguniugumuz, bizim kırgınlıgımız, bızım sı \skenderz\ye seçme kltaplar ayrıca çok ucuza ingilizce, fransızca, almanca ve türkçe eski kitaplar Valıkonağı Cad.Halıl Bey Pasaıı. 40/8 (alt kat). Nısdntası,islanbul,t41 05 60 25