Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Türkiye'de, 1940'lardan 60'lara kadar geçen süre, çiganın altın çağı... Sonra ne olduysa, çigan müziği piyasadan çekilmiş. Ama şimdilerde çigan yeniden sesini duyurur oldu.... Gelsin çigan müziği! Yemek ve eğlence dedin mi. Çekos'ovak fotoğrafçısı Josef Koudelka'nın "Çingeneler"i. ler" programıyla tanınan bu yaşlı sanatçı, usta bir çigancı da aynı zamanda... "40'lardan 60'lara kadar geçen süre, denilebilir ki, Türkiye'de çiganın altın çağıydı. 60'larda ne olduysa oldu, çigan piyasadan çekildı. Ben 40'ta bir hocadan ders alıyordum. Bir zaman geldi, hoca beni tatmin etmez oldu. Bir Macar karı koca bulduk. Adam piyano, kadın keman çalıyoıdu. Bu arada, Beyoğlu, tngiliz Sefareti'nın oralar filan, kum gibi restoran kaynıyordu. Ama nasıl geliyordu millet, ınanılır gibi değil. Gelenlerın içınde levantenler çoğunluktaydı. Orkestralar da yabancıydı çoğunlukla. Çigan müziği yapıyorlardı..." Sonra bir gün çigan piyasadan çekiliverdi. Sanki görünmez bir eldekı görünmezbir baston, yukardan aşağıya son kez ve sert bir bıçımde inmiş, orkestra susmuştu. "Çunkü, çigan Türkiye toplumuna göre bir şey değildi. Çiganı Türkiye'de levantenler sevdiler, dınlediler. Onlar gidince, çigan bitti. OnIardan boşalan yerleri Kilisliler filan doldurdu. Müzık de bir yandan ticari bir şey. Patronlar ycnı gelenlere uygun müziği anında keşfetti: Arabesk." Çetin Altan, çiganın piyasadan el etek çekmesiylc ilgili olarak bu kanaatte. Agop Pakyüz de fikren ona pek uzak değıl. "Bizim müşteri, bir tür müziği yirmi dakikadan fazla dinleyemez. Arkadaslar Sheratonda bir saat kadar çigan müziği yapmışlar bir keresinde. Müşterilerden gelen tepki şu: 'Çok guzel çaldınız, ama hep aynı. Birez degişik şeyler çalsanu...' Bizim mujterı yalnız çıganla tatmin olmuyor. Bunun için de orkestralar, genellikle enternasyonal müzik çalmayı tercıh ediyor. Mesela, bir çigan çaJıyorlarsa, arkasından bir Damdaki Kemancı, bir Doktor Jivago yapıyorlar!' Yıllardan 1948'dır. Taksim Belediye Gazinosu, buyük bir şasaayla açılır. Açılışta, çigan çalmak üzere bir de Rumen orkestra vardır. Muhteşemdir. Seyirciden buyük ılgi görür. Usta çigancı Darvas, bu orkestradadır. Oelış o geliş, Darvaş ve orkestra arkadaşı Vili, bir daha Türkıye'den geri dönemezler... Acaba o zamanların genç muzisyeni Agop Pakyüz, bugün nasıl hatırlıyor söz konusu olayı? "Büyük bir acılıştı. Tek kelimeyle: Büyük. Taksim Belediye yıkılmıştı. Darvaş'ın da yer aldığı orkestra büyuk bir sükse yapmıştı" Darvaş'a kalması için çok mu ısrar cdilmişti pekı? "Ilelki de kendi arzu ctmıştir. Orasını bilmiyorum." Agop Pakyüz, sonraki yıllarda Darvaş'la çalışmak fırsatını bulacaktır. "10, 15 sene farkla kaçırdım çiganı. Her zaman, 'Keşke yakalayabilseydim o dftnemi' derim kendi kendime. Çigan müthiş bir müzik türü" Neşet Ruacan, Türkiye'de çigan orkestralarımn pıtır pıtır açtığı dönemi kaçırdığına Uzülen tek genç kuşak müzisyeni değıl kuşkusuz. "Bana göre çiganda Çingenelerin hayat görüşü tümüyle yansıyor: Boş vermişlik, ufak şeylerden ıtıııtlu olabilme kabihyetı, hep bir ağızdan konuşma... Zevkli ve eğlenceli bir yaşayış tarzı bu. Çigan, çaJgıaya büyük keyif veren bir müzik türü. Çigan icra eden bir müzisyenin bütün duyulannın hareket halindc ol OSMAN BALCIGİL "Çingeneler, en ılerı millet bir kere. Vatanları, bayrakları, askerleri yok. Sömürgeleri, 'benim' diye tutturdukları toprakları, kendilerini düzene sokturmak uzere başlarına musallat ettikleri polisleri yok... Keman, bir başka konuşuyor böyle olunca bu insanların elinde. Vc çigan da keman demek" Çetin Altan, Çingenelere ve çigana böyie yaklaşıyor ılk ağı/da. Pekı, ansiklopedilerin kısaca "Çingenelerin kendi, o/ mu/ikleri" diye tarif ettikleri çigan, Turkiye toplumuna ne ifade ediyor? Yaşlan 30'a yakın ve üstunde olanlar, Agop Pakyu/'ü cn azından radyodan hatırlarlaı. En çok "Agop Pakyüz'den Akordeonla Melodi 12 \. !