Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
V in kenarlan temizlendikten sonra, gruplar Tartıdan geçen kulçeler, gramajlan uzerlerine yazılıp bir araya toplanıyor. Kulçeler haddehane, altın para kalınlığmda çekilerek "pul" urlanıyor. basımma ha ılk şey müthiş bir sıcak oluyor. Dökümün emniyeti için içeride bulunan heyet üyeleri işlemleri izlerken, biz de üzerinde çalışılan altın miktanru 500 kilo olduğunu öğreniyoruz. Bu sırada arkamızdan bir ses geliyor, zim maaşı sor!" Gülüşmcler yükscliyor çalışanlardan. "Gazeteci arkadaş, sen altını bırak da bi mında kalan ve külçenin öbür ucuna nazaran düzensiz olan bölünı silindirlerde sorun olmaması için için kesiliyor. Bunları kesenler, "Külçeye ne gerek, bu artıklar bile ye Tek penceresi demirlerle çevrili eritme odasında eritilen altın, bir pota yardımıyla fırının yanına konmuş kalıplara dökülüyor. Bu kalıplara "sebike" denüiyor. Sebikeden çıkan kulçeler, yaklaşık 3 kilo ağırlığında ve 50 santimetre boyutlarında. Bu kulçeler döküldükten sonra, fırından yeni çıkmış ekmek somunu gibi sıcak olduğundan ancak özel eldivenlerle tutuluyorlar. Her biri on milyonlarca lira değerındeki bu külçeler önce yere konulan bir tepsiye diziliyor. Burada döküm esnasında oluşan kıymıklar temizleniyor. Daha sonra sebıkenin üst kıs ter!" diyorlar gülerek. En ufak bir altın kaybı olmaması için, eritme odası devamlı süpürülüyor ve yıkanıyor. Odaya gırip çıkanlar ise yerdeki demir paspasa özenle ayaklarını siliyorlar. Altın tozu ve kıymıklar titizlikle toplanıyor. Ne de olsa, bu çöpün gramı 10.000 lıra. Dakikalar ilerledikçe kulçeler bir masanın üzerıne istifleniyor. Çalışanlar bu altın yığınının kendileri için pek bir şey ifade etmediğini söylüyorlar. Ama masanın üzerinde biriken 500 kilo altın bu miktarı hiçbir zaman bir arada görmemış olanların gözlerini kamaştırmaya yetiyor. Masadaki altın külçelerinin fotoğrafını çekmek için Daire Muduru Mesut Ertop'tan izin istiyoruz. Ertop, "Bir fotoğraf ala bilir miyiz?" şeklindeki sorumuzu, "Bir kıılçe alabilir miyu?" diye anlıyor ve gülmeye başhyor. Isteğinıizin bir kulçe değil de bir fotoğraf olduğunu söyleyince, "Fotoğraf mı, tabii tabii çekin" diyor. "PUL"DAN, ATA LIRAYA, Eritme atelyesinden çıkan altın, plaka halinde çekilmek üzere haddehaneye götürülüyor. Burada silindirlerden geçirilerek istenılen inceliğe indıriliyor. Külçe, silindirden her geçirilişinde biraz daha uzuyor. Bir sonrakı durakta plakalar ıstenılcn altın cinsine göre pul halinde doğranıyor. Bu önemli bir işlem. Çünkü baskı bu pula yapılıyor. Altının plaka üzerinde bazı yerlerde daha yoğun olması yüzünden bu pulların ağırlıkları farklı olabiliyor. Meydana gelen bu farklılığın en aza indirilmesi için, doğranan pullar tolerans makinesi adı verilen özel bir makıneden geçiriliyor Makine, yaptığı has sas tartımlarla ağırlığı gerekenın altında ve ustünde olan pulları ayırıyor. Bu pullar yenıden erıtilmeye giderken, inıtihanı geçenler, altın para olmaya doğru yol alıyor. Bu bölümde kullanılan kalıplar, Darphane Daıre Baskanı Mesut Ertop tarafından bızzat denetleniyor. Ertop, kendisine getirilen baskı kalıplarını büyiıteçle ınceledikten sonra, gereklı duzeltmelcrın yapılabilmesı ıçın gcrı gönderıyor. Butun işlemler bittıkten sonra da baskıya giren pullar, bir çeşit presi andıran baskı makmesine sokuluyorlar. Pul, birinci ka lıbın uzerine yerleştirildikten sonra ikincı kalıp ustten gelıp vurarak desenlerın pula çıkmasını sağlıyor. Daha sonra yardııncı işçı ufak bir tahta çubuk yaıdımıyla pulu bas kı alanından uzaklaştırıyor. Son olarak, basılan altın paralar yürüyen bir bantın üzerine dökulerek iki işçi tarafından kalıte kontrolünden geçıriliyorlar. Işte çil çil altınların en çarpıcı olduğu bölüm burası. Baskı anında veya diğer işlemler sırasında, "özürlü" olarak ayrılan paralar, bu yolculuğu yeni baştan yapmak üzcre eritme atelyesine gönderilırken, digerleri sayılıp, torbalanıp paketler halinde veznede bırıktiriliyor. Artık altınlar hazır. Kuyumcular Derneği'ne verilen haber, yıldırım hızıyla bütün Kapalıçarşı piyasasına ve dığer kuyumculara duyuruluyor. Bundan sonrası, sarrafların ve altın piyasasının bileceği iş 7 Osmanlı'dan bugüne Darphane ızanshlar zamanında darphane, Beya Q zıt'ta Tavşantaşı'ndaydı Fatlh Sultan Mohmet Islanbul'u aldıktan sonra ılK darphaneyı Beyazıt'ta Eski Saray cıvarında kurdurdu Darphane, 1577'de BeyazıtKoska'ya taşındı 1665 yılına kadar Valıde Hanı'nın bulunduğu yerde faalıyetıne devam ettı 1665'te Darphane'nın daha emın bir yere nakledılmesl duşunuldu ve Yeni Saray surları ıçıne alında Darphane asıl onemını 18 yuzyılda kazandı Osmanlı Hazınesı'mn yedek akçesinın saklandığı bir çeşıt banka halıne geldı 1841 yılına kadar çekıçle dövme sıstemıyle yapılan para basrna ışlemı, 1842 de sarkaç usulune çevrıldı 1863'te pres, 1911 'den sonra ıse makine presı usulune geçlldı Darphane 2 Abdulharnıd devrıne kadar sadece para basan bir kurum değıld! Nışanların, altın ve gurnuş gıbı kıymetlı madenlerın de basıldığı Dır yerdı Osmanlı Hazınesı, 1878 yılına kadar burada saklanıyordu Son onarımı Abdulaıız devrlnde yapılan darphane bınası, Cumhurıyet'ten sonra da kullanıldı 1947 yılında ıse, Ingiltere'den yeni makıneler getırıldı 1933'e kadar ayrı bir mudurluk halinde ydnetılen damga matbaası, bu tarlhte darphane ıle bırleştırılerek Darphane ve Damga Matbaası Mudurluğu adını aldı Muessese, 1967'de bugunku bınasına. Yıldız'a taşındı >• "Cumhuriyet /. Gramajında bir hata varsa, altın pullar, "Sll baştan" yeniden eritmeye girtyor. Kalın demir kapılar ardında, "eritme odası"ndaki potalarda şekillendirilen altın külçelerinin her biri yaklaşık 3 kilo ağırlığında ve 50 santimetre boyunda. 17