Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 22 Mart 2014 Cumartesi Sürdürülebilirlik ve İstanbul ulaştırması o Prof. Dr. GÜNGÖR EVREN İTÜ İnşaat Fakültesi – Emekli Öğretim Üyesi gngrevren@gmail.com Yeryüzü her insanın açlığını giderecek kadar verir, açgözlülüğü doyuracak kadar veremez. İhtiyacımız olandan fazlasını tüketiyorsak ya birbirimizin hakkını yiyoruz, ya gelecekten borç alıyoruz ya da çevreyi ve diğer canlıları yok ediyoruz demektir. Mahatma Gandi’nin yetinme ilkesi laştırma, özellikle kentsel ulaştırma çok boyutlu, çok yönlü etkileri olan karmaşık bir hizmet alanıdır. Otomotiv endüstrisinin atılım içinde olduğu İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, ”yol yap, otoyol yap, daha fazlasını yap” anlayışı egemen olmuştur. Ancak kentsel ulaştırmada bu anlayışın sürdürülebilir olmadığı anlaşılmıştır. Çünkü görülmüştür ki, açılan yollar, sanıldığı gibi, sorunları çözememektedir. Kısa süreler için belirli bir rahatlama sağlanmakta, fakat kendi talebini oluşturan yolların yeniden tıkanma noktasına gelmesiyle sorun ağırlaşarak sürmektedir. İstanbul’da 3. Köprü’ye, 7 tepeye 7 tünel sloganıyla ortaya atılan karayolu tünellerine, Avrasya karayolu tüneline uzmanların ve bilim insanlarının karşı çıkış nedenlerinden biri budur. Ulaştırma öncelikle insanlara yani ilgili olduğu toplumun tüm bireylerine hakça, güvenli, hızlı, rahat, düzenli ve ucuz ulaşım olanağı sağlamalıdır. Ama bu kadarı yetmez. Çünkü, ulaştırmanın diğer sistemlerden farklı olarak, önemli dışsal etkileri bulunmaktadır. Ekonomiye canlılık kazandırmak gibi olumlu etkileri de vardır. Ama etkilerin çoğu olumsuz niteliktedir. Hava, su ve gürültü kirliliği, trafik kazaları, kıt ve değerli kent alanlarının işgal edilmesi gibi etkiler bunların başlıcalarıdır. Bu olumsuz etkiler, kentin yeşiline, ormanlarına, tüm canlı çeşitlerine, su havzalarına, tarihi ve kültürel varlıklarına zarar verebilir, hatta onları yok edebilirler. Uzmanların ve bilim insanlarının, 3. Köprü’ye, Avrasya tüneline, 3. Havaalanına, Kanal İstanbul’a kararlılıkla karşı çıkışlarının temelinde bu kaygılar yatmaktadır. Ulaştırma sisteminde çözümleri yönlendiren temel anlayışlar zaman içinde, önemli değişimlere uğramıştır. 1950’li yılların otomobilin ulaşım için yeterli olacağı, bunun için yalnızca yol ve altyapı yapımının gerekeceği anlayışı geçerliliğini yitirdikten sonra toplu taşımanın öne çıktığı döneme geçilmiştir. Kentlerde ulaşım insanların günlük yaşamları ile iç içedir. Kenti tüm olanakları, güzellikleri ile yaşayabilmek, ancak sağlıklı bir ulaşımla olasıdır. Açıkçası kentsel ulaştırma insanların mutluluğumutsuzluğu anlamında önem taşımaktadır. U Sürdürülebilir ulaştırma Günümüzde her alanda sözü edilen sürdürülebilirlik kavramı ulaştırma açısından da benimsenmiş bulunmaktadır. Buna göre, düşük gelirlileri ve engellileri özellikle gözetecek biçimde ulaştırmanın merkezinde önce insan bulunmaktadır. Doğanın, çevrenin ve kent kimliğinin, nitelikli doğal yaşam alanlarının, tarihi ve kültürel varlıkların korunması ve geliştirilmesi sürdürülebilirlik açısından özel önem taşımaktadır. Sürdürülebilirlik kavramı ile gelecek kuşakların gereksinimlerini karşılama olanaklarını tehlikeye atmadan kentin (elbette ki bölgenin ve ülkenin) özendiren çevre dostu çözümler ise çok ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmesine önemlidir ve giderek yaygınlaşmaktadır. Ulaştırma, en büyük katkıyı sağlayacak ulaştırma İstanbul ile ilgili ve büyük ölçüde iki öncelikle sisteminin geliştirilmesi ve sürdürülmesi Boğaz’ı geçen köprülere bağlı yollardan amaçlanmaktadır. etkilenen iki somut gelişme açıklayıcı toplumun tüm Sürdürülebilirlik açısından olabilir. Birinci gelişme, orman bireylerine güvenli, hızlı, ekonomik verimlilik ve kaynakların, alanlarındaki azalmanın 19901995 düzenli ve ucuz ulaşım özellikle yenilenemeyen enerji arasında yüzde 1.3 iken 19952005 kaynaklarının korunması arasında yüzde 15.7’ye çıkmasıdır. olanağı sağlamalı. Tabii kentin önemlidir. Toplumsal yönden yeşiline, ormanlarına, tüm canlı İkincisi su havzalarındaki 1990’da ulaşım hizmetinin hakça dağılımı, 402 hektar olan konut alanının çeşitlerine, su havzalarına, tarihi 1995’de 3333 hektara, 2005’de toplumsal yaşanabilirlik, halk sağlığı konuları öne çıkmaktadır. Çevre 18682 hektara çıkmasıdır (*). ve kültürel varlıklarına zarar duyarlılığının önemi ise giderek Orman ve su havzaları ile ilgili vermeden. artmaktadır. Bu bağlamda hava, bu bilgiler İstanbul’un geleceği İşte uzmanların ve bilim su, gürültü kirliliği, trafik kazaları, açısından düşündürücüdür. görsel değerler belirleyici nitelik Öte yandan, kaygı verici olan insanlarının, 3. köprüye, taşımaktadır. Hava kirliliği, bazı batı bir durum, İstanbul’un geleceğini Avrasya tüneline, 3. kentlerinde yeniden tek ya da çift temelden etkileyecek nitelikte 3. havaalanına, Kanal plakalı otomobillerin trafiğe çıkması Köprü, Avrasya Tüneli, 3. Havaalanı ve hızların düşürülmesi önlemlerini ve Kanal İstanbul gibi yatırımlarının İstanbul’a kararlılıkla karşı gündeme getirecek boyutlara varmıştır. plan dışı olmalarıdır. çıkışlarının temelinde Kentsel ulaştırmanın ancak, raylı Bu durumda İstanbul ulaştırması ve bu kaygılar sistemlerin %7595’ler düzeyinde pay İstanbul sürdürülebilir koşullarda gelişebilir aldığı etkin bir toplu taşıma ile çözülebileceği mi? yatmaktadır. gelişmiş ülke kentleri örneklerinden Bu soruya olumlu yanıt verebilmenin koşulları anlaşılmaktadır. İstanbul’da toplu taşımada raylı ya da çözüm yolu ana çizgileriyle yazı kapsamında sistem payı %15 dolayındadır. Önemli bir olanak olan bulunmaktadır. denizyolunun payı da ancak %4 düzeyinde bulunmaktadır. Konuyu özetlemek için aşağıdaki kısa açıklama yeterli Toplu taşıma politikasını desteklemeye yönelik olabilir. stratejilerden biri de otomobil kullanımının Sürdürülebilirlik için kentin ve ulaştırmanın uyumlu bir normalleştirilmesidir. Bazı merkezi alanlara motorlu taşıtların bütünlük içinde gelişmesi zorunluluktur. Sürdürülebilirliğin paralı girişleri yıllar önce Singapur’da uygulanmıştır. Londra amacı, önemli ulaştırma kararlarının şeffaf bir süreç ise bu konuda çok etkili bir örnek oluşturmuştur. Londra’da içinde ve halkın katılımı ile alınmasını gerektirmektedir. bu önlem, kent merkezi trafiğini ve hava kirliliğini azaltmış, Sürdürülebilirliğin içselleştirilmiş bir planlama anlayışı ulaşım sürelerini kısaltmış ve toplu taşıma yatırımlarına olmaksızın yaşama geçirilmesi olanaksızdır. kaynak sağlamıştır. (*)İstanbul Metropoliten Alan Entegre Kentsel Ulaşım Yayalara saygılı ve kolaylık sağlayan, bisiklet kullanımını Ana Planı, 2011)]. u