23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 6 Bölgedeki başlıca enerji projeleri ve kritik altyapı Halen gerginliklerin sürdüğü ve tırmandığı bölgede, enerji alanındaki önemli uluslararası yatırımları, şöyle sıralamamız mümkündür:(4) Azerbaijan International Operating Company (AIOC): Ulusal şirketimiz TPAO’nun da yüzde 6.75 payla ortak olduğu bu önemli projenin diğer ortakları BP (İngiliz), Statoil (Norveç), Chevron, ExxonMobil, Devon (ABD), DeltaHess (S. ArabistanABD), SOCAR (Azerbaycan), Itochu, Inpex (Japonya)’tir. Hazar’daki, Azeri, Çırak ve Güneşli sahalarının geliştirilmesini hedefleyen bu projede, üretilebilir petrol rezervi 5.4 milyar varildir.(5) 2007 yılında günde 800 bin varil üreten sahadan, 2009’da elde edilmesi beklenen üretim, günde 1 milyon varildir. Mevcut üretimin tamamına yakını, BTC hattı ile uluslararası piyasaya ulaştırılmaktadır. BaküSupsa (erken petrol) Boru Hattı: Nisan 1999’da petrol taşımaya başlayan ve mevcut (arttırılmış) kapasitesi yaklaşık 150 bin varil/gün (7.5 milyon ton/yıl) olan bu hat; Azeri, Çırak ve Güneşli sahalarından, projenin başlangıcındaki ilk platformla üretilmeye başlanan petrolün ihracı için, bir anlamda deneme (teknik, ekonomik ve siyasi açılardan) amaçlı, bir ihraç seçeneği oluşturmuştur. 1995 yılı Ekim ayında konsorsiyumun (AIOC) yabancı ortakları ve onların toplamı ile eşit oy hakkı olan Azerbaycan Milli Petrol Şirketi, oybirliği ile iki erken petrol hattının (BaküSupsa ve BaküNovorossik) eş zamanlı olarak yapımına karar vermiştir. Bu hat, BTC’nin devreye alınmasının ardından, 21 Ekim 2006’da kapsamlı bakımonarım amacıyla, uzun süre devre dışı kalmıştır. Haziran 2008’de yeniden petrol taşımaya başlayan hat, BTC’nin Türkiye (ErzincanRefahiye) bölümünde gerçekleşen patlamanın ardından (6 Ağustos 2008), petrolün yönlendirildiği güzergahlardan biri oldu.(6) Ancak Gürcistan’ın 7 Ağustos 2008’de Güney Osetya’ya yönelik askeri harekatı ve buna Rusya’nın askeri karşılık vermesi ile gelişen olayların ardından hattın işletmecisi BP şirketi, 12 Ağustos 2008’de güvenlik gerekçesi ile akışı durdurdu.(7) BaküTiflisCeyhan Ham Petrol Boru Hattı (BTC): Bin 774 kilometrelik BTC hattının, yaklaşık bin 74 kilometresi ülkemiz sınırları içinde, 260 kilometresi Gürcistan ve 440 kilometresi de Azerbaycan sınırları içinde yer almaktadır. Hattın ortakları BP, Statoil, Chevron, TPAO, ENI (İtalya), Total (Fransa), SOCAR, Itochu, Inpex, ConocoPhilips, DeltaHess’tir. BTC’nin kapasitesi, günde 1 milyon varil olacak biçimde inşa edilmiştir; ancak Kazak petrolünün ve olası diğer kaynakların da eklenmesiyle, kapasitenin arttırılması planlanmaktadır. Nitekim Azerbaycan Milli Petrol Şirketi ile BP arasında, hattın kapasitesinin günde 1.6 milyon varile çıkarılması için müzakereler sürdürülmektedir.(8) Ancak ticari konularda önemli ayrılıklar gözlemlenmektedir. Diğer yandan ABD’li Chevron, Kazakistan’ın Tengiz sahasından ürettiği petrolün bir bölümünü (halen Caspian Pipeline Consortium hattı ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Kafkasya’daki gelişmelerin enerji boyutu imilerine göre, Rusya Federasyonu’nun uzunca bir süreden beri planladığı doğrultuda, “Gürcistan’ı parçalamak ve işgal etmek” amacıyla eyleme geçmesi; kimilerine göreyse, “Şaakaşvili’nin ABD’yi NATO üyeliği için bir oldubittiye getirme hevesiyle Güney Osetya’ya saldırması”(1) ya da “ABD’nin Geniş Karadeniz Projesi kapsamında zaten bir ‘ABD projesi’(2) olan Şaakaşvili taşını kullanması” olarak değerlendirilen gelişmeler, doğal olarak Kafkasya’yı ve bu bölgeden geçen boru hatlarını, enerji altyapısını, mevcut ve tasarlanan projeleri (örneğin: NABUCCO) bir kez daha gündeme getirdi.(3) Sovyetler’in dağılmasından sonra, söylemde “DoğuBatı Koridoru”nu öne çıkaran ABD’nin, bu söylemi eyleme geçirmede çok da başarılı olamadığını ya da güçler dengesinin, bu pratiği uzun süre geciktirdiğini gözlemledik. Eski gücünden çok uzaklaşmış olsa da, nükleer bir güç de olan Rusya’yı daha fazla sıkıştırmayı akılcı bulmayan ve ifadesini dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Strobe Talbott’un eski Sovyet coğrafyası politikalarına yönelik kullandığı “Önce Rusya” (Russia First) özdeyişinde bulan ABD “reel” politikası, söz konusu “gecikme”nin temel nedeni oldu. Sovyetler döneminde Azerbaycan, Kazakistan ve diğer Cumhuriyetlerin tüm petrol ve gaz ihraç yolları (boru ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ K Necdet PAMİR Uluslararası Enerji Uzmanı Rusya’nın Sovyetler’in dağılmasından beri “arka bahçesi” olarak gördüğü coğrafyada yer alan yeni bağımsız devletlerin, kendi iradesi dışında, doğal kaynaklarının farklı güzergahlardan ihraç etmesine sıcak bakmadığı açıktır. Rusya, petrol ve gaz fiyatlarının uzun süredir devam eden yüksek seyri sayesinde ekonomisini toparlamış, IMF ile “göbek bağını” koparmış konumdadır. Özelikle gaz ihracında, alternatif oluşturabilecek ülkelerden Türkmenistan, Özbekistan ve kısmen de Kazakistan’ın gazını, önemli miktarlarda ve uzun erimli anlaşmalarla kendine bağlamış durumdadır. hatları, demir yolları, su kanalları), münhasıran bugünkü Rusya Federasyonu topraklarından geçecek biçimde oluşturulmuştu. ABD, Rusya’dan geçmeyen “çoklu boru hatları” ile güzergah çeşitlendirmeyi ve bağımsız devletlerin güçlenmesini hedeflerken, Sovyetler dağıldıktan sonra inşa edilen ilk boru hattı da, ne ilginçtir ki, gene Rusya Federasyonu topraklarından geçen ve Kazak petrolünü Rus Limanı Novorossisk’ten Karadeniz’e çıkaran “Caspian Pipeline Consortium” oldu. Bu konsorsiyum, Rusya’nın mevcut boru hatlarını kısmen kullanarak ve bu hatlarda önemli oranda yenileştirmeyi ve Kazakistan’da yeni boru hattı ve pompa istasyonlarının inşa ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ve montajınıysa, Kazakistan’ın dev Tengiz sahasında yatırım yapan ABD’li petrol şirketlerinin kasalarından çıkan parayla gerçekleştirdi. Bu konuyu anımsatmamızın temel nedeni, ABD’nin bir yandan “Rusya’ya bağımlılığı kırmak” gibi bir gerekçeye dayandırdığı “çoklu boru hatları” ve “DoğuBatı Koridoru” stratejilerini savunur görünürken; milyarlarca dolarlık yeni yatırımla, gene Rusya’dan geçen boru hatları inşa etmiş olduğunu dikkatlere getirmektir. Bunu ister “reel politik”le, ister “menfaatlerin ağır basmasıyla” açıklamaya çalışalım, gözden kaçırmamamız gereken husus, söylemle eylemin, her zaman paralel ve eş zamanlı gitmediği hususudur. ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle