23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 10 Kafkasya’da çatışma ve boru hatlarının jeopolitiği Nilgün ERCAN (Aktaran) eçtiğimiz Ağustos ayında Gürcistan’ın Güney Osetya’ya hücum etmesi ve hemen ertesi gün Rusya’nın karşılık vermesiyle başlayan; ABD ile Polonya arasında Polonya topraklarına füze savunma sistemi yerleştirilmesine ilişkin anlaşmanın imzalanması, Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıması ile devam eden süreç, Kafkasya’da sıcak gelişmeleri tetiklemiş oldu. Türkiye’nin bölgede yaşanan böylesi gerilimlerden etkilenmemesi düşünülemezdi. Nitekim Gürcistan’a yardım gerekçesiyle Boğazlar’dan geçerek Karadeniz’e çıkan ABD askeri gemileri yüzünden Montrö Anlaşması’nın çiğnenip çiğnenmediği yönünde tartışmalar başlarken, Rusya’nın ihraç ürünlerimize engeller çıkarması, Rusya’dan alınan doğalgazın riske girip girmeyeceği gibi konular da öne çıktı. Bölgedeki sıcak çatışma ortamı şimdilik tarafların birbirlerini tehdit eden açıklamaları ile göreceli bir soğuma dönemine girmiş gibi görünse de, zengin enerji havzaları ile Batı’daki büyük tüketim alanlarını birleştiren geçiş koridorlarının merkezinde yer alan Kafkasya ve Karadeniz Bölgesi’nin uluslararası politikadaki önemini koruması beklenmelidir. Kanadalı İktisat Profesörü Michel Chossudovsky, Küreselleşme Araştırmaları Merkezi’nin (Centre for Research on Globalization) “global research.ca” adresindeki web sitesinde 22 Ağustos 2008 tarihinde yayınlanan “Avrasya Koridoru: Boru Hatları Jeopolitiği ve Yeni Soğuk Savaş (The Eurasian Corridor: Pipeline Geopolitics and the New Cold War)” başlıklı makalesinde konuyu enerji kaynakları ve enerji koridorlarının kontrolünü içeren bir perspektifle değerlendirmektedir. ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ G Kafkaslardaki sıcak çatışma ortamı şimdilik tarafların birbirlerini tehdit eden açıklamaları ile göreceli bir soğuma dönemine girmiş gibi görünse de, zengin enerji havzaları ile Batı’daki büyük tüketim alanlarını birleştiren geçiş koridorlarının merkezinde yer alan Kafkasya ve Karadeniz Bölgesi’nin uluslararası politikadaki önemini koruması beklenmelidir. Kafkasya çatışmasında GUAM’ın rolü Chossudovsky yazısında, Gürcistan’ın 7 Ağustos günü Güney Osetya’ya girişinin önceden planlanmış bir hareket olduğuna dair kanıt bulunduğunu belirtmekte, bu gelişmenin öncesinde, 12 Temmuz’da Batum’da GUAM önderliğinde bölgesel bir zirve yapıldığına dikkat çekmektedir. GUAM Gürcistan, Ukrayna, Azerbaycan ve Moldova arasındaki bir askeri işbirliği anlaşması olarak 1997’de oluşturulmuş, 2006 yılından sonra “Demokrasi ve Ekonomik Kalkınma Örgütü” adını almıştır. Chossudovsky, GUAM’ın, NATO’nun bir uzantısı olarak bölgede ABD ve Atlantik İşbirliği’nin etki alanını genişletmek üzere yola çıktığı ve özel işlevinin de AngloAmerikan petrol devleri adına bölgedeki enerji ve nakil koridorlarının güvenliğini korumak olduğu görüşündedir: “ABDNATO planının temel amacı bu koridorların militarizasyonudur. Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO üyeliği, Hazar Denizi’nden Batı Avrupa’ya kadar enerji ve nakil koridorlarının kontrol edilmesine ilişkin ajandanın bir parçasıdır.” Chossudovsky, 12 Temmuz 2008 tarihlerinde yapılan GUAM Zirvesi’nin ana temasını, ekonomik ve stratejikaskeri bir bakış açısıyla “Avrupa’nın Doğusu’nun Entegrasyonu” olarak açıklarken; Azerbaycan, Gürcistan ve Ukrayna devlet başkanlarının yanı sıra Polonya ve Litvanya devlet başkanlarının da katıldığı, Moldova Devlet Başkanı’nın yer almadığı bu zirvenin Rusya’nın Kafkasya ve Doğu ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Avrupa’daki etkisini azaltmak üzerine odaklandığını vurgulamaktadır. Yazar, GUAM Zirvesi’nden hemen sonra, 512 Temmuz 2008 tarihlerinde Rusya’nın GürcistanAbhazya ve GürcistanGüney Osetya arasındaki artan gerilime karşı bir cevap olarak Kuzey Kafkasya’da “Kafkas Sınırı 2008” tatbikatları yaptığını, bunun ardından 1531 Temmuz tarihlerinde ABD ile Gürcistan’ın da “Acil Cevap” adlı askeri bir tatbikat gerçekleştirdiğini belirterek, bu tatbikata Ukrayna ve Azerbaycan’ın yanı sıra Azerbaycan ile toprak sorunu olmasına rağmen Ermenistan’ın da katıldığına dikkat çekmektedir. bağlantısı olduğunu dile getiren Chossudovsky, “Washington’un nihai amacı, Baltık Boru Hattı (BBH) ve Druzhba Hattı dahil, Rusya’nın boru hattı sistemini ve Batı Avrupa enerji pazarına yönelen çeşitli bağlantılarını zayıflatmak ve destabilize etmektir” demektedir. Yazar, Rusya’nın da, Ukrayna’yı dışında bırakarak, Druzhba Hattı’ndan Beyaz Rusya’ya bir bağlantı yaptığını anımsatmaktadır (Bkz Harita 1). Boru hatları üzerinden jeopolitik mücadele Michel Chossudovsky, GUAM Zirvesi’nde GUAMNATO birlikteliğinin önündeki diğer temel bir konunun da Ukrayna ve Polonya arasındaki OdessaBrodyPlotsk (OBP) Boru Hattı olduğunu bildirmektedir. OBP Hattı’nın, Orta Asya petrolünü Odessa üzerinden, Rusya’yı bypass ederek Kuzey Avrupa’ya ileteceğini belirten yazar, OBP’den Polonya’nın Baltık kıyısındaki Gdansk Limanı’na da bir bağlantı yapılmasının öngörüldüğünü eklemektedir (Bkz. Harita 1). Ayrıca Rusya ile yapılan bir anlaşma sonucunda OBP’nin Rusya’nın Dostluk (Druzhba) Boru Hattı’na da bir ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Harita 1 Chossudovsky’nin makalesinde, Rusya’nın Transneft Şirketi tarafından işletilen BBH’nin, Samara’dan Finlandiya Körfezi’ndeki Primorsk Terminali’ne olan bağlantı ile petrolü, Batı Sibirya Bölgesi’nden Kuzey ve Batı Avrupa pazarlarına ulaştırdığı belirtilmektedir. Büyük ölçüde Rusya tarafından kontrol edilen stratejik bir diğer boru hattı olan Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu’na ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle