01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 ENERJİ sağlayacağını düşünmektedir. Programlarında, araştırmageliştirme ve ileri teknolojilerin devreye sokulmasına yönelik yatırımların arttırılması hedeflerinin yanı sıra ABD’deki imalat merkezlerinin temiz enerji liderleri haline dönüştürülmesini amaçlayan, küçük ve orta ölçekli endüstriyi yenilikçi teknolojilere yöneltmek için gereken ön sermayeyi sağlayacak bir perspektif de yer almaktadır. Temiz teknolojiler için yeni işgücü eğitim programlarının oluşturulması, federal işgücü eğitim programlarına ayrılan fonların arttırılması ve bu programların yeşil teknolojilere yönlendirilmesi, enerji odaklı genç işgücü programları ile enerji verimliliği ve çevre konularında beceri ve kariyer olanakları kazandırılması gibi konulara da programın kapsamı içinde yer verilmektedir. Ulaşım araçlarının verimliliğinin iyileştirilmesi ve esnek yakıtlı araçların kullanılması; biyoyakıtlardaki ilerlemelerin petrole olan bağımlılığı azaltacağından hareketle, selülozik etanol, biyobutanol gibi gelecek nesil, sürdürülebilir biyoyakıtların ve altyapısının geliştirilmesi; ulusal boyutta düşük karbonlu yakıt standardının oluşturulması hususları da programda yer verilen hedefler arasındadır. Obama ve Biden’in programında yer alan diğer temel başlıklar da şöyle özetlenebilir: Yerli enerji temininin desteklenmesi amacıyla petrol ve doğalgaz aramalarının önündeki engellerin kaldırılması, petrol şirketlerine kiralanan sahaların sondaj yapılmaması halinde geri alınması ya da başka şirketlere verilmesi, var olan petrol sahalarından çıkarılan petrolün arttırılması, yıllardır ilerleme kaydedilmeyen Alaska Doğalgaz Boru Hattının inşasına öncelik verilmesi gibi alt başlıklar sıralanmaktadır. Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi konusunda elektrik üretiminde rüzgar, güneş, jeotermal gibi yenilenebilir kaynakların payının 2012’de yüzde 10’a çıkartılması, temiz kömür teknolojilerinin geliştirilmesi ve devreye sokulması, nükleer enerjinin güvenliğinin sağlanarak desteklenmesi hususlarına yer verilmektedir. bildirimleri ve hedeflerin gerçekleşebilirliği henüz belirsizdir. ABD’nin ithal petrole olan bağımlılığının ulusal güvenliği tehdit ettiği ve azaltılması için önlemler alınmasının zorunlu olduğu, enerji altyapısının yenilenmesi gerektiği gibi konular ilk kez gündeme gelmemektedir. ABD’de, hemen hemen 1973’deki ilk petrol krizinden beri enerji alanında yeni teknolojilerin çok önemli olduğu her dönemde vurgulanmaktadır. Bush yönetimi işbaşına geldikten sonra, Başkan Yardımcısı Cheney’in başkanlığındaki Ulusal Enerji Politikası Geliştirme Grubu tarafından 2001 yılında “Amerika’nın Geleceği İçin Güvenilir, Ekonomik ve Çevresel Açıdan Uygun Enerji” Rapor’u hazırlanmıştır. Obama seçim kampanyası sırasında önceki dönemin enerji politikalarını, özellikle Cheney’i eleştirerek, çalışmaları sırasında petrol lobisi ile birçok kez bir araya gelmesine karşılık yenilenebilir enerji konusuna önem vermediğini belirtmiştir. Buna karşılık Bush yönetimi döneminde yukarıda belirtilen Ulusal Enerji Politikası’nın devamı olarak çıkartılan, petrol ve nükleer sektörüne milyarlarca dolar destek verilmesi nedeniyle eleştiri alan 2005 Enerji Kanun Tasarısı’nı Senatör Obama’nın da desteklediği rakip kampanya sahiplerince hatırlatılmıştır. Bunlar dikkate alındığında, ObamaBiden yönetiminin uygulamaları, politika bildirimleri ile acaba uyumlu ve tutarlı olacak mıdır? İktisadi krizin yaşandığı bu dönemde, uygulanan ekonomik politikalardan bir değişim olup olmayacağı tartışmalarına karşılık, krizin mimarları olarak görülen WashingtonWall Street mutabakatı temsilcilerinin aynı zamanda Obama’nın da ekibinde yer aldığı belirtilmektedir. Zengin enerji rezervlerini ve enerji geçiş yollarını kontrol altına alma girişimlerini; söz konusu bölgelerdeki ülkelerin iç işlerine müdahale, çatışma ve savaş biçiminde ihraç eden ABD’nin, ObamaBiden yönetiminde enerji konusundaki sorunlarına kendi evinde ne ölçüde çözümler üretebileceğini izleyip görmek gerekmektedir. Ancak kağıt üzerinde olsa bile, ObamaBiden tarafından enerji alanında ortaya konan programda yer alan, konunun sosyal boyutlarının dikkate alınması, ArGe’ye ve kamu yönetiminin rolüne önem verilmesi, yerli imalat sanayinin temiz enerji konusuna yönlendirilerek desteklenmesi gibi hususların altı çizilmelidir. Bu hususların ülkemizde, herhangi bir uzun vadeli programı olmaksızın özel sektöre verilen birtakım teşviklerle enerjinin bugününü ve geleceğini kurtardığını iddia eden enerji yönetimi tarafından dikkate alınması gerekebilir. ? Dipnotlar 1. http://my.barackobama.com/page/content /newenergy 2. Obama and McCain Campaigns Detail Energy Policies at Debate Cosponsored by AAAS, 30.10.2008 3. D.Kammen, G.Nemet, “Reversing the Incredible Shrinking the Energy R&D Budget” , 9.10.2005 4. “Obama considers new Energy Security Council”, http://www.politico.com/news, 6.11.2008 ABD’nin ithal petrole olan bağımlılığının ulusal güvenliği tehdit ettiği ve azaltılması için önlemler alınmasının zorunlu olduğu, enerji altyapısının yenilenmesi gerektiği gibi konular ilk kez gündeme gelmemektedir. ABD’de, hemen hemen 1973’deki ilk petrol krizinden beri enerji alanında yeni teknolojilerin çok önemli olduğu her dönemde vurgulanmaktadır. Cumhuriyetçi Parti’den farklılıklar ObamaBiden ekibinin enerji politikaları, seçimlerdeki rakibi Cumhuriyetçi ekibin politikalarıyla birçok hususta çakışmakla birlikte, Demokrat Partili grubun programında devletin bu alandaki rolünün göreceli olarak daha önde olması, enerji kaynaklarının çeşitliliğinin sağlanmasında yenilenebilir kaynaklara daha fazla önem verilmesi, nükleer enerjiye yaklaşım gibi konularda farklılıklar bulunmaktadır. Kampanyalar sırasında, Obama’nın nükleer enerji ile ilgili olarak öncelikle “güvenlik” sorununa önem verdiği, Nevada’daki Yucca Mountain sahasını nükleer atık depolamak için uygun görmediği, McCain’in dile getirdiği 45 yeni nükleer santral inşa planının da gerçekçi olmadığı belirtilmiştir. Berkeley’den Daniel M. Kammen ABD’nin enerji alanındaki ArGe’ye yaptığı yatırımın, gerçek dolar üzerinden 1970’lerin başındaki OPEC petrol krizi öncesindeki rakamlardan daha düşük olduğunu belirtmiştir (2). Nitekim Kammen 2005 yılında bir meslektaşı ile hazırladığı makalede, Bush yönetiminin enerji araştırmalarını “acil öncelikli ulusal ihtiyaç” olarak nitelendirmesine karşılık, jeopolitik durum, çevresel sorunlar ve ekonomik rekabet unsurları nedeniyle ABD’nin bu alandaki inovasyon (yenilik yapma) kapasitesinde esaslı bir genişleme sağlanması gereken bir dönemde, Federal Hükümet ve özel sektörün her ikisinin de enerji ArGe alanındaki yatırımlarını azalttığına işaret etmiştir (3). Yukarıda söz edilen tartışmada, McCain’in danışmanının ağırlığı özel sektöre ve piyasaya vermesine karşılık, Kammen, Federal Hükümet’in enerji alanındaki inovasyon için gerekli ortamı sağlayacağını belirterek, özel sektörün bu alandaki ihtiyacı karşılayamadığını, enerji alanındaki özel sektörün kazancının ancak yüzde 0.5’ten azını ArGe yatırımına yönelttiğini, buna karşılık biyoteknoloji alanında bu oranın düzenli olarak yüzde 1216 aralığında seyrettiğini belirtmiştir. Enerjide verimlilik hedefleri Programda, BM verilerine göre ABD’nin dünyanın önde gelen ekonomileri arasında enerji verimliliği açısından ancak 22. sırada olduğuna işaret edilerek, enerji kullanımının azaltılması ve maliyetlerin düşürülmesi için verimliliğin iyileştirilmesi amacıyla bazı önlemler sıralanmaktadır: Verimliliği iyileştirerek, projeksiyonlara göre 2020’ye gelindiğinde elektrik talebinde yüzde 15 azalma sağlamak. Binalarda ulusal verimlilik hedeflerinin, cihazlarda verimlilik standartlarının belirlenmesi. Elektrik iletim dağıtım sisteminin puant yükü aşağı çekecek, talep tarafı yönetimini sağlayacak ve verimli işletilebilecek şekilde yenilenmesi. On yıl içinde her sene en az bir milyon düşük gelirli ailenin konutlarının hava koşullarına dayanıklı hale getirilmesi. ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Enerji alanında ArGe’nin yeri Arz güvenliği, verimlilik, karbon emisyonları gibi sorunlar dikkate alındığında enerji alanında ArGe faaliyetlerinin ne kadar önemli olduğu da görülmekte, buna karşılık enerji araştırmalarına ayrılan payın ABD’de düştüğü izlenmektedir. Seçim kampanyası sırasında, bilim dünyası ile politika kurucuları arasında görüş alışverişi oluşturmayı hedefleyen “Amerika İçin Bilim Adamları ve Mühendisler” adlı örgütün adayların enerji politikaları konusunda Stanford Üniversitesi’nde düzenlemiş olduğu, adayların danışmanlarının yer aldığı münazarada Obama’nın Enerji Danışmanı, Kaliforniya Üniversitesi, ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Uygulamada ne olacak? ObamaBiden ekibinin işe başlamasından sonra, şimdilik ana hatları çizilmiş olan enerji politikalarının daha ayrıntılandırılması beklenmelidir. Yeni dönemde Beyaz Saray’da Enerji Güvenliği Konseyi oluşturulacağı yönünde bilgiler dışarıya yansımaktadır (4). Ancak enerji konusundaki niyet ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle