25 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T 20 KASIM 2005 / SAYI 1026 OBSESİFLER: YARISI 1. Sayfanın devamı •» nsanlığın var oluşundan beri mevcut olan bu I bozukluk, başlarda daha çok psikolojik bir soI run olarak değerlendirilmiş. Ta ki beynin kimJ L . yası ve işleyişi ile ilgili bilgilerin arttığı 1950'lilere kadar. "Bugün, 'bu beyin hastalığıdır' boyutuna geldik" diyor Verimli," Ancak beynin hem öğrenmeyle, hem de kimyasal olaylarla ilgili olduğunu da unutmamak gerekiyor". Insani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı ve Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi psikiyatristi Prof. Dr. Nevzat Tarhan'a göre ise obsesyonla yaşamak yüzde 50'si kayıp bir hayat anlamına geliyor. Obsesyonun beyindeki oluşumunu ise şöyle açıklıyor: "Insan beyninde bu düşüncelerin ortaya çıkışı çok enterasan. Beyinde, bir talamus bir de hipotalamus var. Talamus bölgesi beş duyuyu filtre ediyor, hipotalamus bölgesinde de psikolojik bir filtre bulunuyor. Obsesif kişiler hipotalamusu kullanamazlar, gelen her düşünceyi, iyi, kötü diye ayırmadan kabul ederler, sonra da onlardan kurtulmak için savaşırlar. Mesela, bir anne çocuğunu kucağına almış pencere kenarında dururken aklına 'ya çocuğumu dü~ şürürsem' düşüncesi gelebilir. Bu doğaldır hatta faydalıdır. Sağlıklı düşünen anne, 'aklım başımda, neden atayım der' hayatına devam eder. Ancak kişi beyindeki süzgeci iyi geliştirememişse, böyle bir durumda çocuğuyla yüksek yerlerde durmaz, hatta çocuğunu kucağına almaktan vazgeçer. Bu obsesif kompülsif bozukluğa kadar gider." Yine de hemen paniğe kapılmayın, çünkü kapı kilitlerini, ocakları kontrol eden, aklından "Birine zarar verir miyim?" düşüncesi geçen herkes OKB hastası değil. En azından bunlar, abartılı, günlük yaşamdan alıkoyan kontrollere gitmiyorsa... OKB için, düşünsel, temizlik, cinsellik ve dinsel olmak üzere dört ana temadaki obsesyonlardan birine uymanız gerekiyor. BATI'DA ESTETİK, BİZDE TEMİZLİK Obsesyon, bütün dünyanın sorunu, ancak toplum yapısına bağlı olarak farklılıklar gösterebiliyor. Tarhan'a göre, Batılı kadınlarda estetik kaygılar yaygın, güzellikle ilgili obsesyonlar çok; nedeni Batı'mn güçlü kapitalist sistemi. Oysa Türkiye'de en çok görülen obsesyonlar, temizlikle ilgili. Çünkü Türkiye'deki obsesyonları genellikle kültürel ve dinsel konular etkiliyor ve besliyor. Böyle bakıldığında, "Temizlik imandan gelir" sözü de bir obsesif besleyici. Prof. Tarhan, "Dünyada en çok sıvı sabun satılan ülke olmamız boşuna değil" dedikten sonra ekliyor: "Benim batıl inancım yoktur, deyip tahtaya vuran bir toplumuz"... Prof. Arif Verimli'ye göre ise takıntdanmızda özellikle lslam öncesi Şamanist toplum un etkileri çok; merdiven altından geçmemek, kara kedi görmeyi ve baykuş ötmesini uğursuzluk saymak... TÖRENSEL DAVRANIŞLAR Peki ne oluyor da, kişide obsesif bozukluklar oluşuyor? Prof. Tarhan'a göre bu sorunun yanıtı çocukluk yaşantısında saklı: "Bastırdmış, çözümlenmemiş, acı veren duygular bu bozukluğu tetikliyor. Kişi, yaşadıktan bir süre sonra bu duyguları inkâr ediyor, oysa bunlar beyinde bir travma olarak kalıyor, sönük bir volkan gibı duruyor. îleride stresli bir şey yaşadığı zaman ortaya çıkıyor, ancak kişi hâlâ bunları anlamlandıramıyor ve bastırmak için törensel davranışlara, tekrarlaragiriyor." Tarhan'ın örneği, çocukluğunda, dedesi tarafından cinsel tacize uğramış ve saatlerce yıkanarak kirlilikten kurtulma ihtiyacı duyan, hatta 1.5 gün banyodan çıkmayan hastası... Bu, bir savunma mekanizması, manevi kirliliğin maddi kirliliğe dönüştürülmesi, "Kişiler, can sıkıntısı ve yalnızlığı bazı hareketler yaparak gidermeye çalışıyorlar" diyor Tahran: "Bir erkek hastada, erken boşalma sorunu vardı. Bundan dolayı eştne karşı suçluluk hissedip sürekli el yıkamaya yönelmişü. Bir başkasında ise bu durum 'Eşim beni aldatır mı?' düşüncesine dönüşmüştü. Tepkiler, kişilik yapısına göre değişebiliyor." Obsesyon bütün dünyanın sorunu, ama ülkelere göre farklılaşıyor. Batı güzellik ve bedenle ilgili takıntılarla boğuşuyor, Türkiye temizlikle. Kadınlar erkeklerden daha çok takıntılı. Eeitimsiz insanın takıntısı çocukları. Çocuklukta yaşanan travmalar bastırılmışsa, ileri yaşlarda obsesiflik olarak yeniden doğuyor. Tedavi elbette mümkün, ama önce hastalığı kabul etmek ve iyileşmeyi istemek gerekiyor. Yaşasın eklem romatizması olmuşum! event Eren, 29 yaşında bir obsesif, "O çürükten kaynaklandığı ortaya çıktı. Ben de kadar çok takıntım var ki, bir süre sonra artık zırvalamaya başladığımı anladım". yaptıklarının hangisi obsesiflik, hangisi Sağlıkla paralel gelişen bir de hijyen takıntısı değil, ayırt edemez hale geliyor insan" diyor. var. Otobüse binemiyor, çünkü koltuklara Ardından da emin olduğu birkaç obsesyonunu kimin oturduğunu, tutunma yerlerine kimin sayıyor, temizlik, sağlık ve düzen. ellediğini bilmiyor. Başkasının denediği bir şeyi giyme riskine karşı alışverişlerini göz kararı Özellikle de sağlık obsesyonu hayatını yapıyor. Saç, kılık kıyafetinin düzenli olmasına, oldukça güçleştirmiş. Burun akmasının dahi hem de "kendi çapında en iyi" şekilde korkunç bir hastalığa işaret ettiğini olduğuna inanmadan bakkala bile gitmeyecek düşünüyormuş, "Biri hapşırdığında kriz kadar çok özen gösteriyor. geçirebilirim. Üstelik de nezle ile ilgili bilgilere sahip olmama rağmen" diyor. Hele de ateşi 37 Yine de bunları ilişkilerine yansıtmamaya olursa... "Yapılacak tek şey var, en ağır çalışıyor. Tabii, "Tanrım galiba çok hastayım" antibiyotik iğneleri almak". Doktora gitmek diye yakınlarının başının etini yemesini ya da mi? Bu başına gelebileceklerin en kötüsü, önem verdiği bir kişiye ulaşamaması çünkü ölümcül, ilk defa onda ortaya çıkan durumunda, "Başına bir şey mi geldi?" • hastalığının belgelenmesi anlamma geliyor. O kaygısıyla yanm saat içinde 130 mesaj yüzden de oturup tıp öğrencilerinin çalıştığı bırakmasını saymazsak. Her şeye rağmen kitapları inceliyor, hastalıkları araştırıyor. 'tyffil obsesyonlarıyla dalga geçmeyi de başanyor. Korkusu ölmekten ziyade, hastalık sürecini c "*<*&*Çünkü" diyor, "Yılların sonunda yaşamak. takıntılarımın hiçbirinin beklediğim sonucu Dereceyle ateş ölçmekten kolunun uyuştuğu vermediğini görünce benim için de bir dalga günler olmuş. însanlarla el sıkışmaktan konusu oldular. Mesela, eklem yerlerinde kaçındığı zamanlar da. Yine de bir yıldır şişme, halsizlik, ateş başlamıştı. Tabii ben obsesyonlarını daha hafif atlatıyor. Nasıl mı hemen en kötü teşhisi yaptım, kanser. Bu başarmış? endişeyle doktora da gidemedim bir süre. Düşünsenize, gitmeyi başardığımda eklem "Birkaç akşam ateşim 37'ye çıkınca, çok romatizması olduğumu öğrenmiş ve çok panik yaptım. Doktora da gidemediğimden sevinmiştim..." sürekli bir şeyler kurdum. Sonunda dişimdeki Belli başlı obsesyonlar Tekrarlayan düşünceler Sayı, plaka, fayans, basamak, kaldırım taşı hatta gömlek düğmeleri sayma. Kontrol etme Ocak, tüp, kapının tekrar tekrar kontrol edilmesi.... Dinsel obsesyonlar Ateist bir hastanın, devamlı besmele çekmesi. Cinsellikle ilgili obsesyonlar Gözlerin, iletişim kurulan her kadın ya da erkeğin cinsel organına kayması hali. Saldırganlık obsesyonları Sürekli "Çoçuğuma zarar verir miyim?", "Kocamı bıçaklar mıyım?" diye düşünmek. Bu nedenle evde kesici aletleri kilit altında bulundurmak... Hastalık obsesyonları Olümcül hastalıklara yakalandığı hissinden kurtulamamak. Temizlik obsesyonu Sürekli el yıkamak, kirlendiğini düşünmek ve korkmak, temizlik yapmak... Bu yüzden diplomasını düşürdüğü yerden almayanlar, yemek için özel kıyafeti olanlar, kocasını kapıda soyup öyle eve alanlar var... L
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle