Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 SERAND ERDOGAN: Moda, insanları kalıba sokmak değildir 23 EKÎM 2005 / SAYI 1022 Kalite rahatlıktır 1 • •. ' Özgür Erbaş S erand Erdoğan, ÎGS'nin ürün yöneticisi. Pek çok tasarımcının aksine, terzilik geleneğinden gelmiyor. IÜ Uluslararası Ilişkiler Bölümü'nden mezun olduğunda BM'de çalışmak istemiş, ancak kendisini Kanada'daki akademide tekstil eğitimi alırken bulmuş.. Türkiye'ye döndüğü 1994'ten bu yana Mudo Consept, Quicksilver gibi pek çok tanınmış firmada çalışmış. 2000 yılından bu yana ÎGS'nin ürün yöneticisi. Giysilerin tasarımından kullanılan kumaşın, düğmenin seçimine kadar geniş bir sorumluluğu var. Tabii ÎGS çizgisini korumak ve bunu çağa uydurmak da bu sorumluluğa dahil. Biz de Serand Erdoğan'la moda sektörünü, bu kışın erkek modasını ve geleceğe dair öngörülerini konuştuk. Ürün yöneticisi tam olarak ne iş yapar? ÎGS'nin marka olarak bir imajı var. Buna uygun tasarımlar yapıyoruz. Bir kısmını ben tasarlıyorum, bir kısmını bu işle uğraşan kişilere tasarlattırıyorum. Üretimde kumaşmdan fermuarına, astarından düğmesine kadar tüm seçimleri ben yapıyorum. Vizyonu yöneticilerle birlikte belirliyoruz. Peki IGS değişmiyor mu? Genel olarak ÎGS, daha resmi, daha ağır bir erkek imajıyla bütünleşmiştir, ama yıllar içerisinde özellikle tasarımlarla yaratılan değişimler var. Ağır ağır yaşanan bir değişim bu. Bunun bir nedeni de müşterimizin özellikle giysi konusunda daha muhafazakâr olması. İGS'nin ürün yöneticisi Serand Erdoğan, "Tasarımın kalitesi, giysinin içinde rahat etmenizden anlaşılır" diyor. Ona göre önemli olan, giysinin kullanışlı, şık ve kaliteli olması... Moda, insanların tasarlanan giysiye uyması gibi yürüyor daha çok... Bunu son derece yanlış buluyorum. Dünyada manken ölçülerinde kaç kişi var ki? O insanların üzerinde gördükleri giysileri giyen insanlar, hayal ettikleri gibi görünmeyince mutsuz oluyorlar. Markalardan kaçışı da buna bağlıyorum. tnsanlar önce rahat olmak istiyor. Bu kışın erkek modası ne? Daha çök Ingiliz çizgisi denilebilir. Klasik kumaşlar ön planda. Ceket boyu kısaldı, paçalar biraz daha daraldı. Biz de bu uzun, dar silueti kendimize uyarladık. Yani müşterimiz bunu giyince, dar bir kalıba girmiş gibi hissetmemeli ve görüntüsü kendisine yabancı gelmemeli. ÎGS müşterileri kimler? Bizim müşterilerimiz daha çok kurumlarda çalışan, yönetici olan ya da bankada çalışan insanlar. Ben çok beğenmesem de gökdelen gibi dümdüz uzanan ve bir güç göstergesi olan binalarda çalışıyorlar. Bu binanın içine giren birinin, çok farklı bir giysi giymesi ve bunun içinde rahat olması mümkün değil. KÜRESEL ISINMA MODAYI DA ETKİLEDİ... IGS için mümkün olmayabilir ama, pantolon, ceket, kravat, gömlek dışında bir ürün tasarlanabilir tni? Ya da sizin böyle bir isteğiniz var mı? Şimdilik yok, ama kışın keten kullanmak gibi bir değişim var ki bu da küresel ısınmanın bir sonucu. Renkler değişiyor ve kışın beyaz, bej renkler kullanılıyor. Iklim değişikliği bu yönde devam ederse, tahminimce 10 yıla kadar erkekler de etek giymeye başlayabilir. Ama takım elbise, üniformadır. Bu da zamanla oturdu. Eskilere giderseniz, topuklu ayakkabıyı, uzun çorapları ilk kullananın Avrupalı aristokrat erkekler olduğunu görürsünüz. Hatta etek giyiyorlardı. Kadın modasında "Bir yere girdiğinizde tüm başlar size dönsün" ya da "Cazibenizle tüm gözleri üzerinizde toplayın" gibi sloganlar var. İGS erkeği bir yere girince gözler ona döner mi, yoksa biraz konuşması mı gerekir? Genelde erkek şıklığı formal giyimden geçiyor. Yani takım elbise kendi başına bir şıklık yaratıyor, spor giyimde ise şıklık göreceli. Ortamda herkes takım elbiseliyse İGS erkeğini, daha muhafazakâr, daha ağırbaşlı olmasından, güvenin getirdiği sakinliğinden ayırt edebilirsiniz. Ama bunların dışında giysi, insanı değerli kılmaz. Eğer giysiyle dikkatleri üzerinize çekiyorsanız orada yanlış bir iletişim vardır bana göre. Hem yaşınız çok genç hem de sözünü ettiğiniz muhafazakâr kesime dahil görünmüyorsunuz. Hissetmediğiniz bir tarzı yaratmak zor olmuyor mu? Eski tasarım mantığına göre söylediğiniz doğru, ama profesyonel mantıkla düşünürseniz tarzı oturmuş bir kesim için tasarım yapıyorum. Bu noktada bunu çok hissctmem gerekmiyor. Hatta bu, erkek modasıyla uğraştığım için biraz daha kolay oluyor. Takım elbise giymeyi seyiyor musunuz? Samimi olarak söyleyeyim, hayır. Çünkü ben çok farklı bir kuşağın üyesiyim. Bizde 68 kuşağı gibi toplu hareketler yok, bunun yerine bireysellik var. Kendi tercihlerimizi yaşıyoruz. Sonuçta sizin kuşağınız bugün yönetim kadrolarında yer almaya başladı ve gözlemleyebildiğimiz kadanyla takım elbise giymek için çok da kendilerini zorlamıyorlar. Saygınlık anlayışı mı değişiyor sizce? Bu da mümkün, ama bence takım elbise giymenin ev içi şartları ortadan kalkıyor. Çünkü takım elbisenin ütülü olması, uygun mendilin seçilmesi, kravatın düzgün olması, ayakkabının parlak olması, gömleğinin yakasının temiz ve ürüJii olması gerek. Tüm bunları genelde evdeki kadın yapardı. Ama şimdi eşler çalışıyor, hayat çok hızlı akıyor ve bu, kadını da erkeği de değiştiriyor. Değişim sürecek ve biz de marka olarak bu değişimi takip etmeye çalışıyoruz. • ÎGS'nin sonbaharkış koleksiyonu, William Shakespeare'in "Veronalı tki Centilmen" oyunundan esinlenilerek tasarlanmış... Serand Erdoğan: "Kalite ayrıntıda gizlidir." Peki sizin yarattığınız değişim ne? Son 4 yıldır, duygularını daha çok ifade eden bir erkek çizgisı izliyoruz. Kendine güvenen, ne istediğini bilen, bakışlarında ve duruşunda rahatlık olan, daha maskülen bir erkek. Ama metroseksüellik gibi bir vurgumuz yok. Sonbaharkış katalog çekimlerimizde de, farklı tonlar kullanıldı, hafîf sakallı, dağınık saçh bir mankenle çalıştık. Örneğin bu önemli bir değişim. Farklılık ayrıntıyla geliyor yani... Insanlar tasarım deyince, günlük gördükleri şeyin çok dışında bir şey bekliyorlar. Çok geniş bir yaka, çok iri bir düğme, çok farklı bir renk... Bence tasarımın kalitesini, ürünün fonksiyonelliği belirler. Fonksiyonellikten kastınız ne? Önemli olan rahatlık ve giysiden beklenen performansın karşılanması. Tüketiciyi belirli bir kalıba sokmaya çahşmamalıyım, diye düşünüyorum. Içine girdiğinde kendini rahat hissetmiyorsa, üretimde hata vardır. Ayrıca sık kullanılacak ürün o sağlamlıkta, nadiren giyilecek bir giysi o zarafette olmalı. Bizim müşterilerimiz aldığı giysiyi çok uzun süre kullanıyor. Bu nedenle sağlam, uzun kullanıma uygun kumaşlar, kaliteli fermuar ve düğmeler seçiyoruz. Modada Rus rüzgârları... I Fatma Ovacık H er sene farklı bir etnik kültürden bahsediyoruz moda dünyasında. Japonlar, Hintliler derken farklı bir kültür dikkat çekmeye başladı. Rusya ve Doğu Bloku ülkelerinin folklorik kıyafetlerini andıran kıyafetler bu sene modacıların ilgi alanına girdi. Asknda isabet oldu; çünkü bu kültürün yaz sezonuna denk gelmesi hiç hoş olmazdı. Geçen kış sezonunda birden artan kürk tüketimini hatırlarsınız. Hepimizin aklına bu akımın ardından Rusça bir şeyler söyleneceği gelmişti. Bu kış sezonunda da devam eden kürk modasına ek olarak, eski Kızıl Ordu askerlerinin soğuk renkli kıyafetleri, sarışın Rus kızlarının bol işlemeli fırfırlı elbiseleri eklendi. Günümüze uyarlanan soğuk temalı kıyafetler ile bu kışı sıcacık geçirmemiz mümkün olacak... Bu farkı, iki tema ile hayatımıza giren soğuk ülke modası, botlardan şapkalara kadar kendini gösteriyor. Özellikle aksesuvar zenginliği bu temaları pekiştiriyor. Kürklü botlar, şık şapkalar, uzun atkılar ve deri eldivenler hem soğuk havalardan koruyor hem de şıklığınızı tamamlıyor. Bize Doğu havasını taşıyan bu moda akımları esas olarak renklerde ortaya çıkıyor. Siyah önderliğinde, demir rengi, petrol mavisi ve haki tonlarında kombinasyonlar gözümüze çarpıyor. Metal oksitlenmiş aksesuvarlar, palaskalar, kahn botlar eşliğinde askeri bir hava yaratırken, mavi tonları ile Rus askerlerinin soğuk mizacı öne çıkarılıyor. Maskulin.görüntüler için militarist bir konsept kullanılmış. Feminen görüntüler için balenden bağlamalı, bol işlemeli, fırfır kollu elbiseler, kat kat etekler kullanılıyor. Göğüs altından bollaşan tunikler özellikle göğüs dekoltesini ortaya çıkarırken, rahatlıkları ve farklı kullanım şekilleri ile dikkati çekiyor. Göğüs kısmında bolca kullanılan işlemeler genelde koyu zeminde parlak renklerden oluşuyor. Bu renklere pullar, boncuklar eşlik ediyor. Dekolte kısmında dikkat çekici bir görünüm yaratmak için abartılı ayrmtılar ön planda. Bu moda akımına yalon olanlar için, iki tarzı bir arada kullanmak, birbirleri ile kombinlemek daha verimli olacaktır. Kullanılan renklerin uyum içinde olması ve birbirini tamamlaması çok önemli. Jean pantolonlar ile kombinlenecek tunik bluzlar üzerinde kullanabileceğiniz militarist ceketler, şık çizmeler ile sizi kış sezonunun moda ikonu haline getirecektir. Bu ürünlerde kullanabileceğiniz koyu renklerin , yanında kontrast yaratmak için turuncu, sarı, kırmızı gibi sıcak renkler kullanabilirsiniz. Bu ürünlere ek olarak, işlemeli çantalar, kürk aksesuvarlar, ponponlu kolyeler, püsküllü küpeler gibi farklı ve renkli aksesuvarlara ulaşmak mümkün. Farklı olmak isteyen kadınlar için bu kış sezonunda alternatif oldukça fazla... • Vakkorama bu kış bambaşka D r. Jivago, 6O'lı yılların Rusyası ve militer detaylar bu kışa damgasını vuruyor. Astragan, kadife, tüvit, dantel, kürk, kroko deri, simli ve pırıltılı kumaşların karışımları göze çarpıyor. Metal düğmeler, apoletler, pasmantöri düğmeler, kürk şapkalar, minik pelerinler, bolerolar, kaşkollar, darkısa pantolonlar, balon etekler, zımbalı, delikli, çivili kemerler, süslemeli ve kısacık ceketler koleksiyonun önemli detayları. Renklere ise derin kış tonları hâkim: Siyah, mor tonları, gri, kahve, haki, mavi ve yeşil tonları... • Hip Hop rüzgârı... sus'ın Sonbahar 2005 koleksiyonu Rus kültürüne ve Hip Hop müziğine dayanıyor. Hip Hop'ın asiliği, isyankârlığı ve rahatlığı, cool kayıtsızlığı Rusya'nın folklorik gelenekleri ile birleşiyor. Geleneksel Rus üniformasının resmiyeti ile hip hop'ın sokak modasını dağınık salaş kombinasyonlarda: romantik dalgalar taşıyan dayanıklı şalvar/ kargo pantolonlar, sporcu jarse etekler, folklorik pileli etekler ve derin V yakalar görüyoruz. Renklerde ise kahverengi/turuncu ve kırmızının yani sıra sarı tonlar da ön plana çıkıyor. Rus üniforrnasındaki açık sarılarla ışıklandırılmış mavi ve yeşil ise bu sezonun diğer gözdeleri. Sweatshirtler HipHop kreasyonunu ifade eden en önemli ayrıntıları üzerinde taşıyor ama sokağa da sadık kalıyor. Parlak ve dayanıklı örgü ile yıkanmış kumaşlar dikkat çekiyor. Aksesuvar da Hip Hop tarzında dizayn ediliyor: Tüm baskıların üzerinde Rus bebekler, satenler, folklorik çiçekler, kamuflaj ve Rus üniforma detayları görmek mümkün... 0 G