Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
RAHMİ EMEÇ’TEN ‘SEVGİYİ DAĞLARA SALACAĞIM’
‘Bir varoluş vardır şiirin
olduğu yerde!’
Sevgiyi Dağlara Salacağım’da (Klaros Yayınları) Rahmi Emeç’in 1982-1990
yıllarında yazdığı ilk şiirler yer alıyor. İlk baskısı 1991’de Eskişehir’de 30
yıl önce yapılmış, bir “kayıp kitap”. Kitapta, kayıp beş şiir ve 1991 yılında
kızına yazdığı “Bütün çocukların” ve “Cezaevi önünde” şiirleri de yer alıyor.
Fotoğraf: FAHRETTİN ŞANKAYNAĞI
Aslında bu kitapta 1991 yılından da içinde yerleşik bir “yurt” buluyor kendi- Bu, “kuşkucu” olmayı -tabii ki, gerekli
NİSA LEYLA
iki şiir yer alıyor: kızıma yazdığım ne. Gençliğin başkaldırısı yeni yöntemler bir kuşkuculuk bu- ve bir olguyu derinle-
“Bütün çocukların dili” ve “Cezaevi buluyor. Değişim budur. mesine araştırmayı öğretti.
önünde” şiirleri. Tabii, dil ve şiiri ördüğümüz sözcükler Şiir biliyoruz ki, “anlam” dediğimiz şe-
İLK ŞİİRLER...
Toplu şiirler basılırsa, bu kitabın tarihi de değişiyor. Kim bilir, belki biraz daha yi derine taşır. Biz orada, şiirin okurda ye-
n Sevgiyi Dağlara Salacağım şiir kita-
de 1982-91 olacak, doğrusu o çünkü. 1991
duru ve ağırbaşlı hale geliyoruz. Bunlar niden üretilen bir şey olduğu gerçeğine
bınızdaki şiirleriniz için 1982-1990 Şiir-
yılının bu iki şiirini kitaba dahil etme fikri da 80’ler ile 2000’li yıllar arasında fark- varırız. Hatta, bir şiir 20’li yaşlarda okun-
leri demişsiniz. Saklı mıydılar? Nereden
sonradan oluştuğu için, kitabın içerik tari-
lı ses tonlarıyla, farklı sözcüklerle gösteri- duğunda farklıdır, 40’lı yaşlarda okundu-
nasıl düştü günümüze?
hi değiştirilmedi. yor kendini. ğunda farklıdır. Şiir aynıdır ama biz ken-
Sevgiyi Dağlara Salacağım’da yer alan-
di değişimimiz içinde o şiirde farklı tat-
lar benim ilk şiirlerim. Daha doğrusu,
‘BİZLER DE ŞİİRİMİZ DE ‘HABERCİLİĞİM YAZDIKLARIMA lar buluruz.
düzenli olarak dergilere şiir gönderme-
DEĞİŞİYORUZ!’ ÇOK OLUMLU YANSIDI’ Haberci olarak çalışmak, yazdıklarıma
ye başladığım 80’lerde yazdığım şiirler-
n İlk şiirlerinizle son şiirlerinizi kıyas- n Gazeteciliğin ve dergiciliğin şiirinize
“insanı anlatma uğraşında” çok olum-
den oluşuyor.
larsanız neler söylersiniz? ve yazdığınız diğer türler olan öykü, an- lu yansıdı.
İlk baskısı 1991’de Eskişehir’de bir
Kıyaslama çok güç ama yine de kurabi-
latı, denemelere etkisi nasıl oldu?
arkadaşımın küçük matbaasında yapılmış-
leceğim cümleler var. Sevgiyi Yaptığım işin geçmiş- ‘ŞİİR, BİLİNMEYENİ KURMAK,
tı. Otuz yıl olmuş işte...
Dağlara Salacağım, 70’lerin te edebiyata dönük metin- YAŞAMI SÖZCÜKLERLE
Hatta bazıları baskı hatasıyla doluy-
tortusunu, 80’lerin baskı or- lere, şiirlere olumsuz yan- ÇOĞALTMAK!’
du, bir sayfadaki yazılar diğer sayfadan da
tamını, onun ‘kahverengi ve sıdığını düşünürdüm. Oysa n Halklar şiirle mutlu oluyor mu hâlâ?
çıktığı için, okunamaz durumdaydı, onla-
yer yer gri renklerini’ taşıdı- bugün görüyorum ki insan- Dadaloğlu, Karacaoğlan hâlâ niye var?
rı ıskartaya ayırdık. Baskı için hazırlanan
ğını düşünüyorum. la kurduğumuz her temas, sorusunda saklı sanırım. Bir varoluş vardır
kalıpları, mürekkebi kötüydü sanırım.
Her ortam kendi renkle- sözcüklerle kurduğumuz şiirin olduğu yerde. Ancak mutluluk için
Galiba üç yüz civarında kitabı kurtarabil-
şiir yeter mi tek başına bilemiyorum.
miştik o kötü baskı içinden. rini üretir. Baskı dönemleri dünyaya yansıyor.
nedense bu iki renkle çıka- Habercilik yaptığım dö- n Genel olarak şiir, özel olarak şiiriniz
Posta yoluyla çok az kişiye ulaşabil-
hakkında başka neler söylemek istersiniz?
di bu kitap, hakkında neredeyse hiç ya- gelir hep! Dönemi duyma- nemde, bir olayın, bir ol-
Şiir, bilinen sözcüklerle “bilinmeyeni”
zı yazılmadı. Böyle bakınca bir “kayıp ki- mak, hissetmemek olanaklı gunun arka planını düşün-
mı? Dışarıdan bir göz, daha meyi ve oraya yolculuk kurmak, diyebilirim. Yaşamı sözcüklerle
tap” diyorum ben ona. Lokman Kurucu,
çoğaltmak… Yazanından çıkıp, okuyanı-
Klaros’ta kitaplarımı basacağını söyleyin- iyi görecektir bunu. yapmayı öğrendim. Görü-
nenin arka planında o ol- na ulaştığında “yeniden üretilen” bir şey-
ce, yeniden can buldu. Hem bizler de yıllarla ve
Hatta, kitabın içinde yer alması gereken yılların getirdiği değişim- guyu ortaya çıkaran baş- dir çünkü…
Ben onunla buluşup bir şeyler üretmeye
ancak o dönemde kaybettiğim ve le birlikte değişmiyor mu- ka nedenlerin var olduğu-
yıllar sonra yeniden ulaştığım beş şiirimi yuz? Ve şiirimiz de değişmiyor mu? De- nu ve gerçeğin köklerinin orada olduğu- çalışan sıradan insanım. Geriye birkaç şii-
daha ekledim kitabın sonuna. ğişiyor elbette. “Uçarı çocukluk” zaman nu gördüm. rim kalır mı? Bilemiyorum... n
İSTİKLAL MARŞI’NIN İLK BESTECİSİ ALİ RİFAT ÇAĞATAY’IN ‘MUSİKİ YAZILARI’
19. yüzyıl Türk müziğinin değişimi
ûsikî Yazıları’nda (VakıfBank Kültür yüzyıl Türk müziğinin değişimine kadar farklı
Yayınları) İstiklal Marşı’nın ilk beste- konulardaki görüşleri de yer alıyor.
M cisi olarak bilinen besteci, udi, çellist, Kitap yedi bölümden oluşuyor: Ali Rifat
şef, notist ve bürokrat Ali Rifat Çağatay’ın kırk Çağatay, Mûsikî Yazıları, 20. Asır Türk
yıla yayılan yazı yaşamı mercek altına alınıyor. Mûsikîsinin Meseleleri, Müzisyenler, Türk
Çağatay’ın küçük torunu Alp Altıner’in de kat- Mûsikîsinin Kökenleri Bakımından Dünya Mûsikî
kıda bulunduğu kitapta, Ali Rifat Çağatay’ın bes- Tarihi, Polemikler, Röportaj.
teciliği ve icracılığının yanı sıra gazete ve dergi- Son bölümde de Çağatay’ın yazılarında yer
lerde çıkan, müziğin teknik konularını işleyen ya- alan ve günümüzde artık kullanılmayan kelimele-
zılarına yer veriliyor. ri içeren bir sözlük yer alıyor. n
YEDİ BÖLÜMDEN OLUŞUYOR Mûsikî Yazıları / Prof. Dr. Nilgün Doğrusöz
Ayrıca Çağatay’ın aile yaşamından toplumda- / Çeviri Yazı: Celal Volkan Kaya / Vakıfbank
ki Batılılaşma etkisinin görülmeye başladığı 19. Kültür Yayınları / 437 s.
8 11 Kasım 2021