Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ORHAN KEMAL’DEN BİR LOKMA İÇİN BÜYÜKŞEHRE SÜRÜKLENEN YAŞAMLAR...
‘Bereketli Topraklar
Üzerinde’nin yazı yolculuğu...
Orhan Kemal’in önemli eseri Bereketli Topraklar Üzerinde nasıl ortaya çıktı? Nelerden etkilendi? Yazmaya nasıl karar
verdi? Ne şartlarda yazıldı? Yazarın, yazar yazmaz eseri değer gördü mü? Bu gibi pek çok soru okurların da aklındadır.
Orhan Kemal, “Nasıl Yazıyorlar?” isimli makalesinde, “Gerçekten de okurlar meraklıdırlar. Haksız da sayılmazlar.
Ben masa başından çok, fazlaca gezer dolaşırım. Yani iş, masa başına geçip yazmaya kaldığı zaman, mesele çoktan
hallolmuştur” diyerek okurun merakına hak verir.
raklar Üzerinde eserinden ilk kez,
IŞIK ÖĞÜTÇÜ
Kemal Tahir’e Adana’dan yazdığı
14 Aralık 1949 tarihli mektubunda
ÇUKUROVA’NIN DESTANI,
şöyle söz eder:
İNSANIN DESTANI!
“Bu yaz İstanbul’a kadar uzan-
Orhan Kemal, Bereketli Topraklar
mıştım. Bir de roman götürmüş-
Üzerinde’yi 1946’dan beri düşünmekte-
tüm. Bizim İnsanlar isminde. Kı-
dir, kitabın Anadolu insanının çetin yaşa-
raç Orta Anadolu köylerinden kal-
ma savaşının babadan oğula, dededen to-
kıp Türkiye’nin Kaliforniyası de-
runa geçmeye devam eden sonsuz daha
nilen Çukurova’ya iş için gelen üç
iyi yaşama isteğini göstermeyi hedefler.
arkadaşın, fabrika, inşaat ve bil-
Bu süreçte toplumun ekonomik, sosyal
hassa Çukurova güneşinin altmış
ve tarihsel çatışmalarını da anlatmayı ta-
hararet derecesi altındaki tarlala-
sarlamaktadır.
rında ekmek peşindeki maceraları.
Orhan Kemal büyükşehre bir lokma
Bu kitapta Çukurova’nın ne de-
için sürüklenmiş olan insanları Nadir’in
ufacık kahvesinin pırıl pırıl camından mek olduğunu, ‘Milli Refah’ı mey-
Orozdibak Meydanı’nın kalabalığını bir dana getiren kahramanlarımızın,
isimsiz kahramanlarımızın mace-
demli çay içerken şöyle gördüğünü an-
latır: “Sırtında yorganları, kamyonlara, ralarını, birtakım münasebetlerini
traktörlere, arkası açık arabalara saldı- göstermeye çalıştım.
ran, onlara toslayan, geri kaçan, tekrar
Bütün gayretime rağmen bu ki-
hamle yapan yığın yığın aç kalabalık.” tap basılmadı. Sağlık olsun. Elbet
bir gün basılır...”
ustalıklarını ve yarattığı tipleri canlan- sı. Hemşerilerime bunu kızıma götürme-
İLK ELDEN ÖYKÜLERLE
İlgi duyulmayan ve basılmayan dos-
İŞÇİ, IRGAT, PATRON, AĞA... dırmaktaki bütün hünerlerini önünüzdeki lerini vasiyet ediyorum.
ya olarak duran bu romanın tefrika ha-
eserde adeta yoğunlaştırmıştır.” Öyle dokundu ki başladım ağlamaya.
Onların dramını onlar gibi yakan güne-
linde, “Büyük Hikâye” anonsuyla Tem-
şin altında yaşayarak, kırmı- 1954’te kitap olarak Remzi Kitabevi’nce Çevremde insanlar. Görmelerinden de çe-
muz 1951’de, Rüştü Cey-
yayımlanan ve daha sonra Orhan Kemal’in kiniyorum. Açtım adımlarımı ama hemen
zı topraklı Çukurova’nın ha-
han adıyla İşçi Hakkı
rika baharını, masmavi gö- tekrar üzerinde durarak düzeltmelerini ve ek- kâğıda kaleme sarılıp o pasajı notladım.”
Gazetesi’nde bölümlerinin
lemelerini yaparak yeniden yazdığı roman, Fethi Naci, roman için “Toprak re-
ğünü, yeşil tarlalarındaki iş-
yayımladığını görürüz.
çilerin sömürüsünü yazarak 1964’te aynı yayınevi tarafından ikinci bas- formu yapmamış, sanayileşmesini ger-
“Harman Sonunda”, “Tar-
kısıyla okuyucuyla buluşacaktı. çekleştirememiş azgelişmiş bir ülke-
Çukurova’nın destanının in-
lada Doğan Çocuk”, “İşba-
sanın destanı olacağına inanır. Ve Orhan Kemal romanı için, “Be- de, Türkiye’de köylü işçilerin hayatları-
şı”, “Aylı Bir Gecede” ve
Yıllarca yaşadığı, fabrikasın- nim ideolojik anlayışıma göre yazılmıştır. nı, mükemmel bir biçimde yansıtır Orhan
“Bereketli Topraklar Üze-
Köylümün, işçimin, bütün fakir fukaranın Kemal. Roman belli bir tarihsel anı, unu-
da çalıştığı ve her kesim çalı-
rinde Yaşıyoruz” ismini ta-
şandan dinlediği bu toprakla- amansızca sömürülmesi, soyulması, ezil- tulmayacak bir ustalıkla, tespit ettiği için
şıyan bölümlerin yayımlan-
mesi, insan kişiliğini öldüren, yok eden, tarihi ve sosyal gerçekçiliği, ele aldığı in-
rın öyküleri artık onda kâğıda
ması 1952’ye kadar sürer.
dökülmeyi beklemektedir. insan onurunu ayaklar altına alan, insa- sanları, gerçeğe uygun olarak gösterdiği
Yayımlanan bölümle-
nın kendini, bedenini ortadan kaldıran için güçlü ve kalıcıdır” diyecekti.
Anadolu’nun içlerinden işsiz-
rin üzerinden iki yıl geçe-
leri alıp trene bindirip ovaya in- çalışması, yaşama koşulları benim kendi
cek ancak 1953’ün mart-
dramım olmuştur” diyecekti. EMEKÇİLER BUGÜN DE
dirmeyi, fabrikaya işçi, tarlaya
nisan-mayıs aylarında, Fik-
ırgat olarak girmelerini, patron- Gerçekten de romanı nasıl yaşadığını ‘GURBET KUŞLARI’!
ret Otyam’ın her bölüme çizdiği resimler-
ve hayatıyla nasıl özdeşleştirdiğini şu sa- 1946’da da, düşünce ve yazma alıştır-
işçi, ağa-ırgat ilişkilerini vermeyi hedefler.
le Dünya Gazetesi’nde, “Bereketli Top-
tırlarında görecektik: maları ile yola çıkan, 1949’da “Bizim İn-
raklar Üzerinde” adıyla tefrika edilmeye
ESERİNDEN İLK KEZ “Bereketli Topraklar Üzerinde’nin sanlar” adıyla İstanbul’da görücüye çı-
başlanacaktı.
KEMAL TAHİR’E SÖZ ETTİ! ilk yazılışında Adana’daydım. Köse kıp ama başarılı olamayan, 1951’de İş-
Bereketli Topraklar Üzerinde’yi ya- Hasan’ın ölüm sahnesine takılmıştım. çi Hakkı Gazetesi’nde “Büyük Hikâye”
ORHAN KEMAL: ‘KÖYLÜMÜN,
zıp bitirdikten sonra bir gece Nadir’in O sırada Seyhan kıyısındaydım. Ken- adıyla tefrika edilen, 1953’te Dünya
İŞÇİMİN, FAKİR FUKARANIN
Kahvesi’ne arkadaşlarını toplayarak di kendime mırıldanarak, Hasan’ın hem- Gazetesi’nde “Bereketli Topraklar Üze-
AMANSIZCA SÖMÜRÜLMESİ
onlara romandan parçalar okur. Dikkat- şerisine vasiyetini en iyi biçimde vermek rinde” olarak her gün yayımlanarak oku-
KENDİ DRAMIM OLMUŞTUR!’
le dinlerler. için nasıl dedirtmeliyim diye, bir, beş, on ra merhaba diyen ve günümüzde kitap
Gazetede yazarın tanıtımı için şöy-
Sonunda şunları söylerler: tekrarlar yapıyorum. olarak okuyucuların elinde olan romanın
le yazıyordu: “Bereketli Topraklar Üze-
“İyi yazmışsın Raşit. Eline sağlık. Söy- Birden istediğim klişe düştü kafama. yetmiş yıllık büyük yazı serüveni böyle.
rinde, Orhan Kemal’in en güzel romanı-
‘Kardaşlar, beraber tuz epmek yidik. Ola Ve tabii ki insanın ekmek derdi var ol-
lediklerinin hepsi doğrudur. Hatta her
dır derken kısa zamanda okuyucunun da
bir şeyi söylememişsin bile. Çukurova’da ki, benim size hakkım geçmiştir. Benim if- duğu sürece emekçiler bugün de şehirlere
bu kanaate iştirak edeceğinden eminiz.
öyle şeyler olur ki insanın nefesi kesi- lahım kesik...’ falan der ya? Oralara ge- akın edip, yaşam mücadelelerini Orhan
lir. Oturup sana hepsini anlatsak, bir de- Genç neslin bu en başarılı ve en çok se- lince bir an Köse Hasan oldum sanki. Kemal’in Gurbet Kuşları’ndaki gibi sür-
vilen romancısı, konuyu işleyişteki bütün
ğil beş roman yazarsın...” Bereketli Top- Elimde kızım için satın aldığım saç toka- dürmeye devam ediyorlar...
n
4 11 Kasım 2021