Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FRANSA Sözcüklere adanmış bir yaşam NİSAN 2019 “Olmak istemediği insan olan şair satar kelepir fiyatına yasasız bir gerçekliği.” Anise Koltz AYTEKIN KARAÇOBAN Bir özdeyiş gibi görünen bu güzel dizelerin yazarı, 1928 yılında Lüksemburg’da doğan, şair ve çevirmen Anise Koltz’dur. Gallimard Yayınevi şairin seçme şiirlerini Günün Uyurgezerliği (Somnambule du Jour, Gallimard, 2016) başlığı altında yayımladı. İlk kitabını 1960 yılında yayımlayan şair, 1971 yılına dek Almanca yazar. Bu tarih kendisi için bir dönüm noktasıdır çünkü eşi, İkinci Dünya Savaşı sırasında gördüğü işkencelerin bedeninde bıraktığı izler yüzünden yaşamını yitirir. İşte bu tarihten başlayarak şair Almancayı terkedip Fransızca yazmayı sürdürecektir. Anise Koltz yaşamının büyük bir bölümünü sözcüklerle, şiirle didişerek geçirmiştir. Şairin 1962 yılında başlattığı Mondorf Edebiyat Günleri 1974 yılına değin sürmüş, verilen bir aradan sonra 19951999 yılları arasında yeniden canlandırılmıştır. Bu buluşmalar değişik ülkelerden, özellikle Almanca ve Fransızca yazan yazarları bir araya getirmeyi hedeflemekteydi. IKI DILLI ŞAIR Şair, saygın bir kurum olan Paris Mallarmé Akademisi’nin, Uluslararası PEN Klübü’nün Belçika ve Fransa üyesidir. 1996 yılında Alain Bosquet’yle birlikte Avrupa Şiir Akademisi’nin kuruluşunda yer almış, 2008 yılına değin bu akademinin başkanlığını da yapmıştır; bugün aynı akademinin onur başkanıdır. Almanca ve Fransızca ya da iki dilli olarak yayımlanan otuzdan fazla ya pıta imza atan Anise Koltz’a 2018 yılında, Fransa’da bütün şiirlerinden dolayı Goncourt Şiir Ödülü verildi. İnsana, insanlığın durumuna ilişkin ayrıntılarda yatan gerçekliklere yalın, sade ama yoğun, derinlikli bir dille parmak basmasının yanı sıra özellikle Mondorf Edebiyat Günleri çerçevesinde bütün dünyadan birçok şairle iliş kide olması, uluslararası etkinliklere etkin katılımı da şiirlerinin çok sayıda dile çevrilmesini sağlamıştır. Durum böyleyken ülkemizde bu şairin pek tanınmaması beni hep şaşırtmıştır. Onun için şiirlerinden çevirdiğim bir demet, Sözcükler dergisi’nin 76. sayısında (Kasım Aralık 2018) yayımlanmıştı. Anise Koltz dili kutsal bir barınak olarak seçse de sözcüklere karşı sakınımlıdır. Çünkü bir şiirinde dile getirdiği gibi “ak sayfaya / yazılır yazılmaz / değişir sözcük.” Yine şairin sözleriyle sürdürürsek, “Yaratıcı güçlerine kendini veren şair kendisini büyük HER ŞEY’e bağlayan, derinlerde yatan köklerini yeniden keşfedebilir. O zaman şiir var olmayan ve belki de hiç var olmayacak bir gerçekliğe ışık tutabilecektir.” Yalınlıktaki derinliği yakalamada, onu kısa birkaç şiir cümlesinde yoğunlaştırmada, ulaşılması hiç güç olmayan bir dille dışa vuran şairi hep Guillevic’in ikizi gibi görürüm. Alain Bosquet tarzı da kimi dizeleri arasından göz kırpar gibidir. Fransız dilinin bu büyük şairinin dilimize çevrilmesi büyük kazanç olacaktır. Sözü yine ona bırakıyorum: “Bir özgürlük kafesinde yaşarım görünmez parmaklıklara çarparak Kafamda üst üste yığılır sözler ve günler Zaman sürüp gider ardı ardına şimdiki zamanlarla” n KITAP 2911 Nisan 2019 Çeviri ve Sonsöz: Ali Fuat Bilkan, Dünya Edebiyatı, 111 sayfa Aydınlıkla karanlığın, hayalle gerçeğin iç içe geçtiği bir edebi yolculuk… İran edebiyatını uluslararası edebiyatın bir parçası haline getiren ve “Doğu’nun Ka a’sı” olarak kabul edilen Sâdık Hidâyet’in, Kör Baykuş’u tek kelimeyle “benzersiz” bir metin: Zihni yavaş yavaş parçalanan, benliğini kaybeden kahramanıyla; neyin gerçek, neyin hayal olduğunun anlaşılamamasıyla; geçmişin ve şimdinin iç içe geçmesiyle; afyon dumanları arasında değişen, dönüşen atmosferiyle; melankolik, kötümser, karanlık ruh haliyle; huzursuz ediciliğiyle… Okuru adeta sürrealist bir tablonun karşısındaymış gibi hisse iren Kör Baykuş hayatla, çocuklukla, anılarla, aşkla, cinsellikle, varoluşla, Tanrı’yla ve ölümle büyük bir hesaplaşmanın romanı. www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimbirikim twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin