17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KITAP l BEBEK l ÇOCUK [email protected] l GENÇ BURCU YILMAZ l HAFİZE ÇINAR GÜNER l SİMLÂ SUNAY TAŞ KÂĞIT MAKAS Güzel şeyler, hüzünlü şeyler, gerçek şeyler “Bazen şeyleri –sahiden bile değil– sadece kafanın içinde azıcık hareket ettirmek yeterdi. Bir de bakarsın ki her şey bambaşka bir hal almış.” BURCU YILMAZ H atırladıklarımızı hatırlamamak için onları yatağın altına tıkıştırmaktan yorulduğumuzu, tüm o tozlu şeylerin bize bir yangını değil de okyanusu anımsatmasını istediğimizi konuşuyoruz bin yıllık arkadaşım Sorun Yaratmayan Karga’yla. Yeni bir tedavi yönteminden bahsediyoruz sonra. Hayatımızdaki kırılma anlarına gideceğimiz ve sonra onları artık başka şeyler olarak hatırlayacağımız bir yöntem. “Aydaki Keçi’nin en derin kraterin dibine inmesi ve şeylerin, haklarında başka düşündüğünde başka olabildiklerini fark etmesi gibi tıpkı,” diye bağırıp kendime bir fincan çay koyuyor ve yarınki adımı ne yapsam diye düşünmeye başlıyorum. H Sizi bir yerden alıp başka bir yere, hatta başka bir yere daha, hatta daha da başka bir yere götüren hikâyeleri sever misiniz? Sonra yanı başınıza yığılıveren kitaplarla hatıra fotoğrafı çektirmeyi? Bu yorucu ama güzel, pek güzel okumalara meraklıysanız ve masalları seviyorsanız size Aydaki Keçi ya da Anı Yaşamak’ı tanıtmama izin verin. Aydaki Keçi, canı ne isterse yapıyor zira o, Ay’daki tek keçi. Ay’ın karanlık tarafında yaşıyor ve ânın tadını çıkarıyor çünkü düz dünyadan gelen ve kulübesinin yakınlarına düşen duvar saati hep dokuzu çeyrek geçiyor ve “tesadüf bu ya, dokuzu çeyrek geçe dünyanın en iyi saatidir.” Güzel güzel kahvaltısını ediyor çünkü “iyi bir kahvaltıya bile zamanı olmayan biri” değil. “Kaktüslerin üzerine ağlayacak kadar üzgün bir su sığırıyla” karşılaştığında düşünmeye zaman ayırması gerektiğini biliyor ve uzun uzun çay seremonisi yapıyor. Geniş bir tişört koleksiyonu; kendilerine her gün yeni isimler veren sukulentleri; su rüyaları; kendine bir hayat kurduğu güzel ve yararlı şeylerin dışında kalan, tehlikeli şeyleri attığı en derin krateri var sonra. Bu tehlikeli şeyler ise: “1. Keçiye sonsuza dek düz olan ve düz kalacak şeyleri hatırlatacak her şey. 2. Keçiye eskiden olup da şimdi artık olmayan şeyleri hatırlatacak her şey. 3. Yine eskisi gibi olabileceği sanısını ya da yıldızların dilek olduğu düşüncesini uyandırabilecek her şey. 4. Bir şeyi dilemeye neden olabilecek her şey.” Bir gün düz dünyadan kocaman bir nesne düşüveriyor Ay’a ve keçi en derin kraterin dibine inip şeyleri dönüştürmeyi öğreniyor. Bu derin kraterin dibinde siz de hayatın bazı derin anlamlarını bulabilir, korkuyu aşmanın güzelliğini fark edebilir ya da tüm o ıvır zıvırı yatağınızın altına tıkıştırmaya devam edebilirsiniz. ÂNI YAŞAMAK Aydaki Keçi ya da Anı Yaşamak o çok yanlış anlaşılan, kişileri ebedi ve dayanılmaz bir ergenliğe hapseden “ânı yaşa” deyişine değil de şimdi’yi uzatmanın güzelliğine bir övgü aynı zamanda. Görme ve yaşam alanını daraltan aceleden, telaştan azade; kısalmayan ve hiçbir şeyin silinip gitmesine izin vermeyen bir şimdi’den bahsediyorum. “Öyle ce durup hiçbir şey yapmadan huzurun tadına varan” sukulentler gibi olmanıza yardım eden ve yanıtlardan çok soruları düşünmenize izin verenden… Düşündükçe huzursuz olduğunu söyleyenler; bu kitap tam size göre! Belki de azıcık durmalı ve güzel bir kahvaltı etmelisiniz. Zira şeyleri dönüştürmeyi öğrenmek için düşünmeli ve ânı yaşamak dediğiniz şeyin aslında şimdi’yi kaçırmak olduğunu anlamalısınız. Üst üste yığılan kitaplarla poz vermeye dönecek olursak; Küçük Prens’ten tutun da Roverandom’a, zaman ve hafıza üzerine felsefi metinlerden Âdem’in şeylere isim verme hikâyesine, Alice’e, “Gerçek güzeldir, güzel gerçek” diyen John Keats’e ve saymaya devam edip de fotoğraf çektirme meraklısı olduğumu düşünmenize neden olmak istemeyeceğim pek çok metinle bağlantı kurabileceğiniz bir kitap Aydaki Keçi ya da Anı Yaşamak. Kitabın yazar ve çizerinin “Hakiki olan, aynı zamanda da hüzünlü ve güzel hikâyeler. Yanıtlardan daha büyük olan sorular. Yaşamın ne kadar zengin, çılgın ve şairane olduğunu kanıtlayan maceralar” düşüncesinde olduğunu düşününce (ve bir kez daha, sonra bir kez daha düşününce) bu bağlantıların çokluğu da anlam kazanıyor bana kalırsa. H Aydaki Keçi ya da Anı Yaşamak, bütün bölümleri uzun uzun anlatılmaya değecek bir kitap. Fakat ben bu kitabı, bu tür yazılarda alışılageldiği gibi, “özetlemek” istemiyorum. Zira keçiyle ya da yalnız başınıza yapacağınız maceranın sürprizi kaçmamalı. Güzel bir şeyle karşılaştığımda “öyle güzel ki” demek ya da öylece susmak yeterli gelmiştir bana hep. Beni susma isteğiyle biraz daha dolduran bu güzel kitap hakkında yazmak için haftalarca bekledim; daha çok sözcük kullanabilmek adına. Fakat tüm o gece okumaları, metin yığınlarıyla hatıra fotoğrafları ve keçi gülümsemeleri güzel olanın getirdiği sükuneti anlamamı bir kez daha sağladı. Sophie Greve’nin suluboya resimlerinin incelik kattığı, Olcay Geridönmez’in güzel çevirisinin yanı başımıza bıraktığı Aydaki Keçi ya da Anı Yaşamak dilerim pek çok kişinin yatağını ziyaret eder ve onlara su rüyaları gördürür. n Aydaki Keçi ya da Anı Yaşamak / Stefan Beuse / Resimleyen: Sophie Greve, / Çeviren: Olcay Geridönmez / Ginko Çocuk / 80 s. / 2019 / 10+ yaş 24 11 Nisan 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle