08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER 2017SAİAHTRİKFMÂAAYİĞKEANI NI 2019YUNSBUOİSLSNÖİYMDAAÜLDLELİ ÜR 2019YUNSBUOİSLSNÖİYMDAAÜLDLELİ ÜR 2013SAABİATAHSFRIİYKAMAÂİAKNYĞIEKANI Araştırma İnceleme, 286 sayfa 2019 Yunus Nadi Sosyal Bilimler Ödülü’nü kazanan yazarımız Nagehan Tokdoğan’ı kutluyoruz Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, Yeni Osmanlıcılığı, yeni bir millî kimliğin ve haleti ruhiyenin inşasına harç yapı. Gerçek bir Osmanlı geçmişiyle bağ kurmaktan öte, bugünün dertlerine ve arzularına hitap eden bir duygular harekâtı bu: Hem Batı’ya, Cumhuriyet elitlerine yönelen hem de her türden aşağılanmanın biriktirdiği hınç; güç fantezileri ve bunların güdümünde bir nostalji… Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik karizması, Yeni Osmanlıcı hissiyattan ve onun güçlü imgesi olarak II. Abdülhamid’den “enerji” alıyor. Kitap, 15 Temmuz’un “işlenme” biçimini de Yeni Osmanlıcı anlatıyı ve milli narsisizmi takviye eden bir tecrübe olarak inceliyor. Nagehan Tokdoğan’ın çalışması, sahici bir anlama tutkusunu okuruna da aktaran çok yönlü sosyal bilimsel bakışın heyecan verici bir örneği. Milletin Mimarisi Yeni İslamcı Ulus İnşasının Kent ve Mekân Siyaseti / Bülent Batuman / Metis Yayınları / 312 s. Bugün İslamdan ziyade İslamcılığın yapılı çevrenin biçimlendirilmesinde nasıl bir rol oynadığından hareket eden Milletin Mimarisi adlı çalışmada, yapılı çevrenin de İslamcılığı nasıl şekillendirdiği bağlamında Türkiye’nin son yirmi yıldaki dönüşümü analiz ediliyor. AKP iktidarının bir (yeniden) ulus inşası projesi olarak ele alınması gerektiğini öne süren Bülent Batuman, ne tip mekânsal stratejilere başvurulduğuna ve hangi kentsel biçimlerin üretildiğine odaklanıyor. Yapılı çevrenin toplumsalın kurucu unsurlarından biri olduğu öncülünden hareketle, siyasetin mekânsal inşasını çözümlüyor. Kentte yerleşik olan ve mekânsal biçim ve ölçeklerle tanımlanan talep, çelişki ve mücadeleleri anlamak için, mekânsal ile toplumsal arasındaki etkileşimleri analiz ediyor. Toplumsal Sınıfların Psikolojisi / Maurice Halbwachs / Çeviren: Zuhal Karagöz / Pinhan Yayıncılık / 168 s. Toplumsal dünyanın içinde bilimsel bir gezi biçeminde kaleme aldığı incelemesinde Maurice Halbwachs, insanı doğal yaşam biçimleri içinde açımlıyor. Kitapta farklı beşerî gruplar ele alınırken “bu topluluklar içinde hangi kolektif temsillerin hâkim olduğu, kuvvetlerinin ve yayılma alanları ile sınırlarının ne olduğu” çözümleniyor. Çalışmada söz konusu kolektif temsiller, aynı zamanda içinde bulundukları ilişkiler ve “sınıflar” bağlamında incelenirken toplumsal evrimin farklı aşamalarına da büyüteç tutuluyor. Ahraz / Deniz Gezgin / Can Yayınları / 200 s. Deniz Gezgin’in kadim anlatılar, pagan inanışlar ve tarihe göndermelerle ördüğü Ahraz, doğa ile kültürü uyumla bütünleştirdiği zamansız, evrensel bir hikâye. Suyla başlayıp suyla bitiyor. Romanın baş karakteri İsrafil, yüzüne kapıların kapandı ğı, küçük bir kıyı kasabasında toplumun günah keçisi yaptığı çaresiz Adile’nin tek oğludur. Suyun içine doğan bu ahraz çocuk, talihsiz annesi gibi çöp toplayarak ayakta kalır. Hayata sırtını dönmez; taşları, martıları, kayaların tüylü derisi yosunları, denizin dili balıkları arkadaş bilir; gökyüzünü yoldaş, ağacı rehber yapar. Yıllar sonra bir gün, kasabadaki tek dostu Marangoz Yusuf’la birlikte, kıyıya vuran iki yabancıya yardım eli uzatmasıyla ortalık karışacak, tüm kasaba halkını karşısına alacak, suyun zıddı ateşe kapı aralayacaktır. Yolcu / Ulrich Alexander Boschwitz / Çeviren: Suzan Geridönmez / Deli Dolu Yayınları / 284 s. İlk kez 1939’da İngilizcede basılmış olmasına rağmen, özgün dilinde yeniden keşfedilmesi için seksen yıl beklemek zorunda kalan Boschwitz, Yolcu’da Yahudi soykırımının başlangıcı olarak kabul edilen 1938’deki Kristal Gece sonrasında yaşanan dehşet ve çaresizliği sarsıcı bir üslupla anlatıyor. Yaşananları savaş gazisi Yahudi tüccar Otto Silbermann’ın öyküsü çevresinde aktaran yazar, bu insanlık suçunun varacağı boyutları daha 23 yaşındayken öngörerek sonraki anlatılardan ayrışan bir edebi belge ortaya koyuyor. Günümüzün en büyük insani krizlerinden mültecilik ve sığınmacılık olgusuyla paralel bir izlekte ilerleyen roman, mucizevi hayata tutunma öyküsünü konu eden bir sürgün edebiyatı ürünü. Ölüm Felsefi Bir Deneme / Todd May / Çeviren: Emre Keser / Say Yayınları / 114 s. Kitabında ölümü bir son kabul edip bunun yaşamlarımız için ne anlama geldiğini soruşturan Todd May, iki ayrı bakış açısını bir araya getiriyor. İlki, ölu¨mu¨n kötu¨ bir şey olmadığı ya da en azından ölu¨msu¨zlu¨ğu¨n ölmekten çok daha beter olduğu; ikincisiyse, ölu¨mu¨n kötu¨ bir şey olduğu ve bu gerçekten kaçmanın mu¨mku¨n olmadığı… Çeşitli antik ve modern felsefeci ile yazarın göru¨şlerinden yararlanan yazar, insanın ölu¨mu¨n kaçınılmazlığı karşısında yaşamını nasıl sürdürebileceğini açımlıyor. www.iletisim.com.tr [email protected] vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimyayin twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin 28 17 Ekim 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle