Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KITAP l BEBEK l ÇOCUK cumhuriyetkitapcocuk@gmail.com l GENÇ BURCU YILMAZ l HAFİZE ÇINAR GÜNER l SİMLÂ SUNAY TAŞ KÂĞIT MAKAS Bu yazı maneviyatınızı sarsabilir Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, çocukları şiddete ve transsekssüaliteye özendirdiği gerekçesiyle dört kitabı muzır ilan etti. BURCU YILMAZ Prenslerin gelip beni öpmesini beklemedim. Gidip hepsini kendim öptüm – kurbağalar dahil, ki onlar daima prense dönüşmüyor. Prensesleri öptüğüm de oldu. Zira hiçbir terzinin üzerime kılıf biçmesine izin vermedim. Genellikle pasaklı, zaman zaman derli toplu, canı istediğinde kurdele takan, canı sıkıldığında gidip saçlarını kısacık kestiren ve “oğlum” hitabına maruz kalan, bazen evcilik oynayan bazen oğlanlarla bisiklet yarışı yapan bir kızdım. Kız Çocuk Hakları Bildirgesi’nde yer alan maddeleri hakkıyla yerine getirdiğimi sanıyorum anlayacağınız. Pek çok erkek arkadaşımınsa benim kadar şanslı olduğunu söyleyemeyeceğim. Zira “kız gibi” görünme korkusu onları çoğu şeyden alıkoydu. Şimdi, kocaman adam olsalar dahi onlara Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi’ni okumalarını öneririm. Belki pembeden korkmaz, sinemada ağlar ve tütümü giymek için sıraya girerler. Kız çocuğu olan arkadaşlarıma da Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler kitaplarını tavsiye ederim. Korsan, ressam, aktivist, davulcu, kraliçe, başbakan, Formula 1 yarışçısı, kâşif ve daha neler neler olmuş kadınların hikâyelerini okumak hem ana babaları hem de yavrularını aydınlatacak. Okumayı henüz söktüğümde elime aldığım Pinokyo dışında hangi çocuk kitaplarıyla ilişkim oldu hatırlayamıyorum pek. Muhtemelen hiç de muzır görülmeyen, cinsiyetçi, prenseslerin kurtarılmayı beklediği, “eden bulur”un omurgayı oluşturduğu geleneksel masalları, Ömer Seyfettin’i falan okumuşumdur. Şundan kesinlikle eminim ama: Nâzım Hikmet’in “Kerem Gibi” şiirini dokuz yaşındayken ezberledim. “Ben yanmasam / sen yanmasan / biz yanmasak / nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” dizelerini esaslı biçimde söyleyebilmek için bayağı uğraşmıştım. İlkokulu bitirdiğimde yaşıma göre uygunsuz bulunabilecek, insanı başkaldırmaya yöneltecek pek çok şairi okumuştum. Anlayacağınız adamakıllı muzır bir çocuk olmuştum artık.. Milli bayramlarda hamasi şiirler okuyor fakat bunu soğukkanlılık ve tok bir karınla yapıyordum. Korkarım şimdilerde muzır ilan edilen kitaplardan öğreneceğim pek çok şeyi şairlerden öğrenmiştim. Öte yandan muhabbetkuşlarıma şiirler; yatağımın altını, duvarların ardını, aynaları mesken tutan canavarlarıma masallar yazıyordum. Yani “normal” bir çocuktum da… MUZIR DÖRT KİTAP Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı’nın atadığı üyelerden oluşan Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, çocukların maneviyatını olumsuz yönde etkilediği, onları şiddete ve transseksüaliteye özendirdiği gerekçesiyle dört kitabı muzır ilan etti: Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler, Kız Çocuk Hakları Bildirgesi, Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi, Sünnetçi Kız. Bence kurul, Asi Kızlar’a Uykudan Önce Hikâyeler’i ilk 45 sayfasını okuduktan sonra muzır ilan etmiş olabilir. Zira Coy Mathis’in öyküsü onları derinden etkilemiştir. Anne babasının ona “kız” demesini isteyen ve hatta onlara ne zaman doktora gidip kendisini bir kız yapacaklarını soran bu oğlan çocuğu, kurul üyelerinin tüylerini diken diken etmiş ve “çocukları transseksüelliğe özendiriyor, kırmızı alarm, siyah poşet” dedirtmiş olabilir. Kurulun bu panikle şunları düşünmek aklına gelmemiş olabilir: Cinsel tercih diye bir şey yoktur, haliyle kimse transseksüelliğe özendirilemez. Neyse, önemli olan çocuklarımızın, yetişecek o dindar ve biatçı yavrularımızın, şanlı aile yapımızı sarsacak neşriyattan, onları yüreklendirecek, haklarını öğretecek her türlü ıvır zıvırdan uzak ve maneviyatlarının sağlam tutulması. Bundan böyle siyah poşet içinde, “küçüklere zararlıdır” ibaresiyle satılacak ve toplam satış gelirinin yüzde kırkının Maliye’ye gideceği dört kitabın kapaklarına geniş geniş yer verebilmek adına satırlarıma burada son verirken, kitaplarının pedagog onayından geçtiğine ilişkin ibareleri ve hatta pedagogların değerlendirmelerini kapaklarına ekleyen çocuk yayıncılarını da bir durup düşünmeye davet ediyorum. n 26 17 Ekim 2019