02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KITAP l BEBEK l ÇOCUK [email protected] l GENÇ BURCU YILMAZ l HAFİZE ÇINAR GÜNER l SİMLÂ SUNAY TAŞ KÂĞIT MAKAS Şurada bir ayı var! Dışarıda bir ayı görseniz ne yapardınız? Evet, evet hem de elinde kıpkırmızı bir şemsiye tutan kocaman bir pandayla karşılaşsanız ne hissedersiniz? Olmaz mı diyorsunuz? O halde bir kitapçıya gidin! HAFİZE ÇINAR GÜNER Ç ocuk kitaplarını seçerken pek çok önbilgi sizi harekete geçirir. Kitabı okuyacak çocuğun yaşı, ilgileri, okuma zevki, sevdiği yazarlar, bildik yayınevleri, oradan buradan tavsiyeler, kitabın görselleri, konusu... İster çocuk yazınını takip edin, isterse bu alanın yabancısı olun kitap kapaklarının seçiminizi etkilediği yadsınamaz bir gerçek. Kitap kapağı, içeriğe ilişkin ipucu verebilmesinin yanı sıra okuru cezbetmeli, estetik bir haz yaratarak onu kitaba çekebilmelidir. Tıpkı Jon J. Muth’un zen kitaplarında olduğu gibi. Bu kitapların kapakları, çocuk edebiyatına uzak bir yetişkini bile yazarını, çizerini, çevirmenini, yayınevini bilmeksizin etkileyecek güçte. Gücünü ise sadelikten ve derinlikten alıyor. Kitaplarla bir kitapçının rafında karşılaştığınızda kocaman panda hemen gözünüze çarpıyor, sizi kendine çekiyor. Kapağı kaldırıp kitabın sayfalarını çevirdikçe adının Durgunsu olduğunu öğrendiğiniz pandanın peşine düşmeden edemiyorsunuz ve hemen sonra kendinizi panda aksanıyla konuşan bu nazik komşunun evinde çay içerken buluyorsunuz. Dingin ama enerjik, pencereden odanıza girip şıkır şıkır her köşeyi dolduran günışığı gi bi aydınlık sayfaların her biri öylesine ele geçiriyor ki sizi onu orada, kitapçıda bırakıp arkanızı dönüp gidemiyorsunuz. Bir düş gibi güzel suluboya resimlerle dolu bu kitapları yanınızda götürmek istiyorsunuz. Umudu, iyiliği ve bilgeliği evinize götürmeli ve tüm bunların üzerine yeniden kafa patlatmalısınız. Her sayfayı tablo yapıp başucunuza asmalı sınız. Durgunsu’nun öykülerinin ışığında alışkanlıklarınızı, arzularınızı, korkularınızı yeniden incelemeye koyulmalısınız. ZEN ÖYKÜLERİ Serinin ilk kitabı Zen Öyküleri’nde Durgunsu farklı yaşlarda olan Addy, Michael ve Karl ile tanışır. Çocuklarla çabucak kaynaşan Durgunsu, kısa za manda onların dostu oluverir. Bu dostluk Durgunsu’nun, onu tek tek ziyarete gelen çocuklara anlattığı üç farklı öyküyle başlar. Doğum gününde hediye almak yerine hediye veren Ry Amca’nın öyküsü dinleyen Addy de kendi elleriyle yaptığı pastayı paylaşır Durgunsu’yla. Evine gelen hırsıza, sahip olduğu tek giysiyi çıkarıp veren Ry Amca’nın bu öyküsü gerçek zenginlik konusunda düşündürür Addy’i. Ağacın tepesinde gün batımını Durgunsu’yla izleyen Michael ise dinlediği “Çiftçinin Talihi” öyküsüyle talihin iyisinin de kötüsünün de bir olduğunu anlar. Zira bir adım sonra ne olacağını bilemiyor insan. Karl ise yüzmeye giderken yüklendiği eşyaları taşımak zorunda kalınca bu kez o bir öykü dinler Durgunsu’dan. “Ağır Yük” adlı bu öykü hiç de yabancı gelmiyor bize. Aynı öykünün farklı bir türünü Anadolu’nun Bektaşi anlatısı olarak biliyoruz. Kitapta yer alan öykülerin yüzyıllar boyunca ağızdan ağza aktarılarak günümüze ulaşan Zen Budist edebiyatından geldiğini ise yazarın, kitabın sonundaki notundan anlıyoruz. ZEN BAĞLARI Serinin ikinci kitabı Zen Bağları’nda ise Durgunsu bu kez kıpkırmızı kravatı ve elinde rengârenk balonlarıyla tren istasyonunda oturup yeğeni Ku’yu bekler. İstasyondaki küçük bir kız tarafından şaşkınlıkla karşılanan bu durum, başını okuduğu gazeteden kaldırmayan kızın annesi için pek de heyecan verici değildir. Yetişkinler böyledir işte! Yeğeniyle eve yürürken yol üzerindeki parkta durup çay içmeyi öneren Durgunsu, onu parktaki çocuklarla da tanıştırır. Çocuklar ve Ku parkta Addy’nin icat ettiği “Durgunsu’da Zıplamak” oyununu oynar. Durgunsu çocukların oyun arkadaşıdır ama aynı zamanda da onların rehberi, yol göstericisidir. Yardımlaşma, paylaşma, dayanışma konusundaki bu şefkatli öykü, Ku’nun üç satırlık kısa şiirleriyle daha da zenginleşmiş. Ku’nun tek kullanımlık bardağı atmayıp, yaz bitip evine giderken onu yanında götürmek istemesinin ilham kaynağı kitabın sonundaki yazarın notu bölümünde yer alıyor. Sözcüklerle, eşyayla, doğayla ve birbirimizle kurduğumuz bağların önemini vurgulayan öykü, resimleriyle bizi büyülüyor. Bizim de içimizden elimize rengârenk balonlar alıp yeşilliklere çıkmak geliyor. ZEN DEĞNEKLERİ Caldecott Onur Ödüllü sanatçının üçüncü kitabı Zen Değnekleri’nde ise Durgunsu, Leo ve Molly ile tanışıyor. Bu iki çocuk yeni mahallelerini çok seviyor ve tabii en çok da kocaman panda arkadaşlarını. Eee Durgunsu’yu zaten ilk iki kitaptan sonra sevmeyen kaldı mı? Üç arkadaş yine türlü öykülerin içinden geçiyor ve bizi de beraberlerinde sürüklüyorlar. Sabır, merhamet ve paylaşmak üzerine düşünüyoruz. Durgunsu tüm öğretileri çocuklarla bir bağ kurarak aktarıyor. Yetişkinlere çocukların dünyasını anlamak konusunda ipuçları sunuyor. Bu üçüncü kitap da sevgi ve bilgelik dolu öyküsüyle okura ustaca bir sadelik sunuyor. Kitapların çevirmeninin de yazarı gibi çok yönlü bir sanatçı olduğunu belirtmeliyim. n Zen Öyküleri / Jon J Muth / Çeviren: Sumru Ağıryürüyen / Kuraldışı Çocuk / 2018 / 40 sayfa / 5 + yaş Zen Bağları / Jon J Muth / Çeviren: Sumru Ağıryürüyen / Kuraldışı Çocuk / 2019 / 40 sayfa / 5 + yaş Zen Değnekleri / Jon J Muth / Çeviren: Sumru Ağıryürüyen / Kuraldışı Çocuk / 2019 / 40 sayfa / 5 + yaş 22 10 Ekim 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle