Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FRANSA Alberto Manguel’den “kelimeler şehri” Başkalarını sevme biçimi olarak dil ve kimlik! AYTEKİN KARAÇOBAN A lberto Manguel, Fransa’da La Cité des mots (Sözcükler Kenti), Türkiye’de “Kelimeler Şehri” adıyla yayımlanan deneme kitabında; başkalarını sevme biçimi olarak dili inceliyor. Yanı sıra ulusallıkla küreselleşme arasında sıkışan kişisel ve toplumsal kimlik kavramının belli belirsizliğini irdeleyen Manguel; neden birlikte yaşadığımızı, neden sözcüklerle kimlik tanımları aradığımızı da sorguluyor. Toplumlar arasındaki giderek artan tahammülsüzlüğe edebiyat cephesinden yaklaşarak, sorusunun cevabını toplum mühendisleri yerine yazarlar, şairler, sanatçılar ve “hikâyelerin” verebileceğini söylüyor. Türkiye’de yirmiye yakın kitabı yayımlanan Alberto Manguel’in kitaplar ve okumak üzerine yazdıklarını bilenler vardır. Yaşamını birçok ülkede geçiren, (İsrail, Arjantin, Kanada, Fransa, ADB) A. Manguel’in edebiyatla renklendirdiği yaşam deneyimi ve görüş açısının genişliği yazdığı, birçok dile çevrilen onca kitapta dile gelir. 2015 yılından beri Arjantin Ulusal Kitaplığı’nın yönetimini üstlenen yazarın çok sayıda ödülün de sahibi olduğunu da belirtelim. 1948 yılında Buenos Aires’te doğan yazar, babasının elçi olmasından dolayı çocukluğunu önce İsrail’de, sonra kendi ülkesinde geçirir. Daha 34 yaşındayken Çek asıllı bakıcısının kendisine okuduğu ilk kitap “Binbir Gece Masalları”dır. Belki bu kitap onu denemeci, gazeteci, eleştirmen, çevirmen, yayıncı kılacak ilk tohumları eken kitaptır. Görme yetisini yitiren Borges’e gençliğinde kitaplar okur. Çocukluğundan başlayarak sözcükler ve dil aracılığıyla kimliğini oluşturduğunu söylemek pek abartma olmasa gerek. Kişisel kitaplığında 35 bin kitabın bulunduğunu düşününce, ne demek istediğim kolayca anlaşılır sanırım. ginçtir: “Son sayfasına dek güzel bir kitabı okumak tam bir mutluluk. Gelecek yaşamım konusunda bir karar versem tam tamına aynı şeyi yapar, anımsadığım ilk satırdan başlarım: Bir varmış bir yokmuş...” Yazara göre, yasalarını keşfetsek bile tam bir kargaşa (kaos) olan evren her şeyi açıklamaya yetmez. Bununla birlikte kargaşa bizi yere çalan, bizi çeken bir güzelliktir, tanımsız bir inceliktir. Dante onu sayfaları yıldızlı uzaya dağılmış bir kitaba benzetir. Bu sözlerin ardında yazarların sözcüklerle bu kargaşaya bir düzen vermeye çalışırken içine girdikleri sonsuz devinim beliriyor sanki. Onun için edebiyat yaşamsal bir gerekliliktir. Edebiyat da katıksız bir direniş, kurtarıcı bir eylemdir. TÜKETİM DÜNYASINDA OKUR Henry Miller’in “Kitapsız bir dünya büyük bir yıkımdır.” yargısıyla A. Manguel’in bilinse de yinelemekte sakınca görmediği şu sözleri bütünleşir sanki: “Dünyamız neredeyse tümüyle tüketim üzerine kurulmuştur. Anamalcılık hepimizi gereksiz olanın gerekliliğine bizi inandırmayı başarmıştır. Bununla birlikte gerçek bir okur hiçbir zaman iyi bir tüketici olamaz. Okur, ardı ardına kendisine sunulan salaklıklar karşısında, nice saf olursa olsun, düşünür, ölçer ki bu da tüketim için yıkıcıdır. O yüzden ekonomik güçler düşünmemizi hiç istemezler.” Yazarın Fransa’da yayımlanan Sözcükler Kenti (La Cité des mots, Actes Sud, 2018, 176 p.) adlı deneme kitabı bu yazıya neden oldu. Bu kitap Türkiye’de de “Kelimeler Şehri” başlığıyla yayımlandı. Yazarın bu kitabında da sergilediği edebiyatla yaşamsal bağı Alman Alfred Döblin’den yaptığı alıntıda özetle dile gelir sanki: “Dil başkalarını sevme biçimidir.” Yine bu kitapta ulusallıkla küreselleşme arasında sıkışan kişisel ve toplumsal kimlik kavramının belli belirsizliğini de irdeler; neden birlikte yaşadığımızı, neden sözcüklerle kimlik tanımları aradığımızı da sorgular. n EDEBİYAT KURTARIR! Bunca kitabı biriktirmenin, yeniden yeniden okumanın kendisine ne sağladığı sorulduğunda verdiği yanıt il Kelimeler Şehri / Alberto Manguel / Çeviren: Esen Ezgi Taşçıoğlu / Yapı Kredi Yayınları / 129 s. 1910 Ekim 2019