Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNKIDtaEpKİLER Carol – Tuzun Bedeli / Patricia Highsmith / Çeviren: Seçkin Selvi / Can Yayınları / 352 s. Eşcinselliğin tabu olduğu 1952’de birçok yayıncı tarafından reddedilen roman, sonunda Claire Morgan imzasıyla ve “Tuzun Bedeli” adıyla basılabilmişti. Tüm beklentileri alaşağı eden kitabı sahiplenen okurlar, gözüpek yazarı da mektup yağmuruna tutmuştu. 1984’de nihayet Patricia Highsmith’in kendi imzasıyla ve “Carol” adıyla yayımlayabildiği, yakın zamanda beyazperdeye de uyarlanan roman, bugün 20. yüzyılın kült başyapıtlarından biri olarak kabul ediliyor. Roman, New York’un büyük mağazalarından birinde sıradan bir tezgâhtar olan Therese’in hayatının çekici ve zengin Carol’la karşılaşması aniden yön değiştirmesiyle gelişiyor. Beyaz Yollar Mavi Deniz / Fikret Adil / Sel Yayıncılık / 94 s. Farklı sanat çevrelerinden önemli simalarla iç içe bir hayat geçiren Fikret Adil, Halikarnas Balıkçısı ve Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte çıktığı denizden, gökten, havadan, çam ormanlarından, gün batımlarından ve yıldızlardan sarhoş olunan bir EgeAkdeniz yolcuğunu kendine has üslubu ve keskin gözlem gücüyle anlatıyor. Adil, Kereme Körfezi’nden Çökertme ve Bodrum’a uzanan geniş bir coğrafyanın tarihi panoramasını sunarken gündelik hayatın zorlukları kadar, edinilen dostlukları da keyifle aktarıyor. “Beyaz Yollar Mavi Deniz”, alışılagelmiş gezi notlarının aksine doğanın edebiyatla, sanatla olan ilişkisini aksettiren, Adil’in maharetli ve nüktedan çıkarımları, Halikarnas Balıkçısı’nın hikâyeleri ve Eyüboğlu’nun yârenliğiyle kol kola girerek okurunu da yola düşmeye çağıran bir anlatı. Ağaçlar / Hermann Hesse / Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer / Kolektif Kitap / 104 s. “Yollara düşme özlemiyle kederlenir yüreğim, akşamları rüzgârda uğuldayan ağaçları duyduğumda. Sessizce, uzun uzun dinlerseniz, bu özlemin esası da anlamı da çıkar ortaya. Sanıldığı gibi acıdan kaçıp gitme arzusu değildir bu. Yurda, ananın belleğine, hayatın yeni kıssalarına duyulan özlemdir. Eve götürür insanı. Her yol eve götürür, her adım doğumdur, her adım ölümdür, her mezar anadır. Böyle uğuldar ağaç, çocuksu düşüncelerimizden ürktüğümüz akşam vakitlerinde (...) Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.” Hermann Hesse’nin “Ağaçlar”ı okurla buluşuyor. Tanıdık Şeyler / Hwang SokYong / Çeviren: S. Göksel Türközü / Doğan Kitap / 172 s. Çiçek Adası’nda zorlu bir gün daha başlıyordu. Çöplükteki mahallenin sakinleri, ateşin çevresinde toplandı. Üzerlerinde çöplerin içinden seçtikleri kıyafetler, boyunlarında bezden maskeleri; teneke kutulara koydukları yiyecekleri atıştırdılar. Sonra kapkara bir bulut çöktü. Bu, bir sinek sürüsü değildi. Daha karanlık bir şeydi. “Tanıdık Şeyler”, eşyaya meftun kentlilerin kullanıp attıklarından kendilerine yeni bir dünya kuranların olağanüstü hikâyesi. Kore edebiyatının önemli ismi Hwang SokYong’un kaleminden. Bağlar / Domenico Starnone / Çeviren: Meryem Mine Çilingiroğlu / Yüz Kitap / 142 s. Strega Ödülü sahibi Domenico Starnone’nin kaleme aldığı “Bağlar”, on iki yıllık eşi Aldo’nun başka bir kadın için onu terk etmesi üzerine iki çocuğuyla tek başına kalan Vanda’nın mektubuyla açılıyor. İlk bakışta sıradan bir aile hikâyesi izlenimi uyandırsa da Starnone bu romanda sosyal, ailevi, psikolojik ve ideolojik yapılar çözülürken açığa çıkan ve kahramanları altüst eden hayal kırıklığı, haset, özlem, değersizlik ve hınç duygularını, durum komedisi ve trajedi arası bir kurgu içinde ustalıkla resmediyor. Argonautika / Rodoslu Apollonios / Çeviren: Ari Çokona / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 208 s. Yaşadığı dönemin saygın dilbilimcilerinden biri olan şair Rodoslu Apollonios (MÖ 3. yüzyıl) hakkında günümüze yeterli bilgi ulaşamamıştır. MÖ 295290 arasında İskenderiye’de doğduğu sanılıyor. Meşhur ozan Kallimakhos’un öğrencisi. Bazı şehirlerin kuruluş efsanelerini anlatan manzum Ktiseis, Kanopos hakkında üç şiir ve birkaç epigram sadece çağdaşlarının yaptığı atıflar sayesinde biliniyor. En tanınmış ve günümüze de ulaşan tek eseri, antik dünyada çok sevilen “Altın post ve Argonotlar” efsanesini ayrıntılarıyla ele alan “Argonautika” destanı. Kahramanlarının karakter tahlillerinde ve duygusal sahnelerde çok başarılı olan bu eser, Antik edebiyatın en lirik, en duygusal dizelerini ihtiva eder. Varro Atacinus (MÖ 8235) tarafından Latinceye çevrilen “Argonautika”, Ovidius ve Vergilius’a da esin kaynağı olmuştur. Dayanışma Ekonomileri / Aslıhan Aykaç / Metis Yayınları / 280 s. Uzun dönemli tarihsel analizlerle sistemin kendini yenileme potansiyelini vurgulayan yazarlar dahi bugün geldiğimiz aşamada kapitalist sistemin ve sisteme dayalı uygarlığın tehlikeli belirsizliklerle karşı karşıya olduğunu öne sürüyor. Bu belirsizliklerin bir kısmı kapitalist üretim ağının tüm gezegene yayılmasından, bu yayılmanın çevre ülkeler üzerindeki etkilerinden ve bütün bunlara eşlik eden toplumsal sonuçlardan kaynaklanıyor. “Dayanışma Ekonomileri”, üretimde ve bölüşümde dayanışmayı odağına alan ekonomilerin ve ağların imkânlarını ve sınırlarını inceliyor. Bu bağlamda günümüzün çürüyen demokrasileri karşısında “işyeri demokrasisine” vurgu yapıyor. İnce Tren / Haydar Ergülen / Kırmızı Kedi Yayınevi / 224 s. “Boş garlar, kuzey filmlerini andırır. Belki duygusunda vardır kuzey, ıssızlık, yalnızlık, kar, beyazlık, boşluk... Tren oysa yalnız garları değil, ovaları en çok da, bozkırları, ve karın âdeta bir heykel durumu aldığı zamanları, kentleri, yolları doldurur. Beyazperdeyi de ilk trenin doldurduğunu, sinema salonundaki seyircilerin lokomotif üstlerine geliyormuş duygusuyla kaçıştıklarını okurken biraz şaşırmış ama çokça gülmüşüzdür. Tren garlardan, yollardan sonra en çok öyküleri, romanları, filmleri, şarkıları, türküleri, mektupları doldurdu...” Haydar Ergülen’in yazı hayatını en çok trenler, yolculuklar ve Eskişehir doldurur. Belki bu yüzden “İnce Tren”deki yazılar da lirik bir demiryolunda ilerlerken Edip Cansever’in “Vakit vakit incelen vakit” dediği gibi “incelir” ve gönlümüzde kalır. Kenar Adamları ve Bendeleri / Aysel Yıldız / Kitap Yayınevi / 330 s. Biri Türk diğeri Ermeni iki dostun hikâyesini anlatan bu kitap, on dokuzuncu yüzyıl başlarında küçük bir Balkan kasabası olan Rusçuk’ta yaşamış iki Osmanlı tebaasının hayatlarından günümüze kalan izleri sürmeye çalışıyor. Bu hikâyenin kahramanları, önce Rusçuk ayanı Tirsiniklioğlu İsmail Ağa’nın, ardından da Alemdar Mustafa Paşa’nın iki sadık bendesi olan Köse Ahmed Efendi ve Manuk Bey. Bu iki şahsiyet, hamileri sayesinde, bir kolu Balkan eşrafına; diğer bir kolu Osmanlı merkezi bürokrasisi ve Rus devlet ricaline kadar uzanan bir ilişkiler ağı kurmuştu. Osmanlı merkez bürokratlarıyla da yolları kesişen Köse Ahmed Efendi ve Manuk Mirzayan, bir dönem payitahta da gelerek hem uluslararası politikayı hem de iç politikayı yönlendirebilecek kadar güç kazanmıştı. Antik Çağlardan Günümüze Müziğin Öyküsü / Maria Lord, John Snelson / Çeviren: Deniz Öztok / hep kitap / 188 s. Çevremizden eksik olmayan, yaşamın hemen her alanını kaplayan müzik “Antik Çağlardan Günümüze Müziğin Öyküsü”nde tarihini de açıyor okura. Klasik müziğin doğuşunu; müzikallerin, operanın ortaya çıkışını; Beethoven’den Johnny Cash’e, tarih boyunca müzisyenlerin bıraktığı izleri adım adım, yetkin yazarların kaleminden okutuyor Maria Lord ve John Snelson. Hem müzisyenlerin, hem konservatuvar öğrencilerinin hem de müziği hayatından eksik etmeyenlerin başucundan ayırmayacağı kitap usta müzisyenlerin notalarında dolaştırıyor okuru. Millî Mücadele’de Türk ve Yunan Esirler (19191923) / Cemalettin Taşkıran / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 326 s. Kurtuluş Savaşı’nın en hazin tanıkları karşılıklı esir düşen siviller ve askerler olmuştur. Her türlü imkânsızlığa rağmen hayatta kalma mücadelesi veren esirlerin mübadele süreci, savaş sonrası dönemin de önemli konularından biridir. Millî Mücadele sırasında Anadolu topraklarını işgal eden Yunanistan’la yaşanan çarpışmalar sonucunda yaklaşık 22.000 Türk ve 21.000 >>Yunan asker ve sivilin esir düştüğü tespit edilmiştir. Ancak 1923’te 20 3 Ocak 2019 KItap