28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KItap Renkler... Sesler... Harfler... AYTÜL AKALl ÇİĞDEM GÜNDEŞ lMAVİSEL YENER lMUSTAFA DELİOĞLU Cumhuriyet Kitap’ın ÇocukGençlik sayfaları 23 Yaşında Y irmi üç yıldır (geçen yıl bir yanlış hesaplamayla 21 yıl demişiz), okurlarımız gibi biz de hevesle ve heyecanla bekledik, iple çektik perşembenin gelişini. Çocuk ve gençlik kitapları ile okurlarımız arasında bağ kurup kitap bahçesinde dolaşırken sevinçliydik. Derken sonu geldi 2018’in… 2019’un çok renkli, çoksesli, özgür, barışçıl cümleler getirmesini diliyoruz. Çocuk ve gençlik kitaplarının sesini duyuran Renkler, Sesler, Harfler sayfalarımız 2018’de, 422 kitabı ağırladı. Bu yolculukta bize cesaret veren herkese teşekkür ederiz. Yeni yılda yaşamınıza yeni kitaplar katarak dünyanızı genişletmeniz dileğimizle… Renkler Sesler Harfler Ekibi Ayla Çınaroğlu, Turhan Günay, Aytül Akal, Nilay Yılmaz, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. Kitap gölgesi Doğada düz çizgi var mı? İrem Uşar’ın yeni kitabı “Düz Çizgi Tepetaklak”ın başkahramanı Lina, bildiklerimizi yeniden süzgeçten geçirmemiz için fırsat sunuyor. MAVİSEL YENER maviselyener@yandex.com www.maviselyener.com Ç ocuklar, dünyaya her zaman gözlemci olarak bakıp kaçınılmaz biçimde yetişkinlere ezber bozdurur. Yetişkinler önyargılar üzerinden yaşama yaklaştıkça özgün üretim azalır, görüş açısı daralır. İrem Uşar, Lina üzerinden aktardığı serüvende yeni bakış açıları kazandırıyor. Çevremiz eşyalar, apartmanlar, asansörler, merdivenler, bilgisayarlarla dolu. Hepsi de düz çizgilerden oluşan birer kutu! Peki, doğada düz çizgi var mı? Okula yeni başlayan Lina bir türlü düz çizgi çizmeyi başaramayınca yetişkinlere doğada aslında düz çizgi olmadığını kanıtlamaya çalışıyor. Lina şöyle diyor: “…O kutuların içine düz çizgi çizemiyorum ben! Hep eğri büğrü oluyor, satırlardan taşıyor. Ben bundan sonra okula gitmeyeceğim. Hiç sevmedim okulu!” (s. 23). Düz çizgi çizemeyen Lina’nın babası “çizgi çekme işi”nde çalışıyor. Dünyanın tüm otobanlarına, caddelerine, meydanlarına, köprülerine, basketbol sahalarına, bisiklet yollarına, stadyumlara ve havaalanlarına, bölen, sınırlayan, belirleyen dikey, yatay, eğik, devamlı ya da kesik çizgiler çekiyor. Aslında bu, aileden kal terebilecek tek kişinin, bahçıva nın torunu Âdem olduğunu düşü İrem Uşar Huban Korman nüyor. Lina düz çiz ginin doğada ma bir meslek. Çünkü Lina’nın dedesi ilk var olmadığını kanıtlarsa çizgi çizmekten yol çizgisini çizen kişi olarak tarihe geç kurtulacak mı? “Dünya dönen bir yuvar miş biri. Dede yaşlanınca görevi Lina’nın laksa onun üstüne nasıl düz çizgi çizebi babasına devrediyor. Lina’nın çizeme liriz?” (s. 86). Bu tartışmayı sınıfta açmayı diklerini babası ömrü boyunca kaç kez başaran Lina’nın kanıtları neler olacak çizmiş kim bilir; böylece dünyada da ünlü dersiniz? Ya karşı görüşler yok mu? Düz olmuş. Çizgi konusunda pek çok ödülü çizgilerin gerçekte var olmadığını ispat var. Aile üyelerinin giysileri, duvarları, etse bile ne değişecek? Bunun yanıtını kullandığı eşyaların hemen hepsi çizgili! ÇİZGİCİ BABANIN KÂBUSU Lina’nın babası, bir çizgicinin yaşayabileceği bütün başarıları tadarken kızının düz çizgi çizememesi onu çok üzüyor. Kızının bu başarısızlığı onun kâbusu haline geliyor. Bu sorunun çözümünü bulmak için onu arkadaşı olarak tanıttığı bir doktorla tanıştırıyor. Lina, saçma sapan çizgileri çizemediği için doktorla görüştürüldüğünü öğrenince kendini kandırılmış hissedip öfkeleniyor. Doktorun “el kaslarını güçlendirmek” için verdiği çalışmaları yapmaya hiç niyetli değil. Neyse ki onu iyi anlayan arkadaşı Âdem var, onunla dertleşip ağaçlardan örülmüş gizli “Nemo Noktası”nda buluşabiliyor. Doğada düz çizgi diye bir şey varsa bunu ona gös kitabı okuyanlar öğrenecek. TEKTİPLEŞTİRME ÜZERİNDE DÜŞÜNMEK Romanda dikkat çeken noktalardan biri, muhalif öğrencisi Lina’ya karşı öğretmenin tutumu. Bir türlü düz çizgi çizemeyen Lina’nın yazdığı eğri büğrü, dalgalı bir denize benzeyen ‘A’ harfi için öğretmenin “Lina ‘A’ harfini böyle yapıyor. Bu onun ‘A’ harfi” demesi ile Lina’nın odaklandığı nokta değişiveriyor. Artık kendini daha özgür hissediyor, herkes gibi düz çizgi çizmek zorunda değil. Öğretmen, öğrencisinin çığlığını duyarak onun kendisini başarısız hissetmesini önleyip yaratıcı yanını destekliyor. Öğretmenin bu tutumunu ailenin kabul etmemesi, anne ve babanın kaygıya kapılması yetişkin okuru da anlamlı bir noktaya götürüyor, eleştirel bakışı çağırıyor. Böylece daha da derinlerde kulaç atmaya başlıyoruz. Metnin çocukların tektipleştirilmesini eleştirmesi romanın önemli nüanslarından biri. Metni Lina’nın dilinden okurken kimi zaman yazarın araya girerek yabancılaştırma öğesinden yararlandığını görüyoruz. “Ben kim miyim? Lina’yı en iyi tanıyan kişi, yani bu hikâyenin yazarı ve hikâyenin geri kalanını daha iyi anlayabilmeniz için sizi, onun bile hatırlamadığı bir güne götürmem gerekiyor” (s. 57). Yazarın doğrudan okura seslenirken öykülerin nasıl oluştuğuna dair ipuçları da vermesi dikkatten kaçmıyor. “Size bir şey söyleyeyim mi, aslında hiçbir hikâye ‘o an’ başlamaz. O gördüğünüz nokta, sizin hikâyenin içine düştüğünüz yerdir” (s. 58). Bu ve benzeri notlar, yazınsal metinlerin oluşumu konusunda da okuru düşündürüyor. Doğada düz çizgi var mı, Pasifik Okyanusu’ndaki Nemo Noktası nasıl bir yer, esrarengiz uzay mezarlığı ne demek? Bu ve benzeri bilimsel aktarımlar, bir yazarın beslendiği kaynakların ne denli zengin olduğunu da gösteriyor. Uçsuz bucaksız kitap coğrafyasında Düz Çizgi Tepetaklak ile yolu kesişenler, kim bilir daha hangi ayrıntıları yakalayacaklar metinde. İrem Uşar “İtaatin sonu, özgürlüğün başlangıcı” için davet çıkarıyor, haydi buyurun okumaya… n Düz Çizgi Tepetaklak / İrem Uşar, Huban Korman / Günışığı Yayınları / 2018 / 136 s. / 10+ 18 3 Ocak 2019 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle