Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
METİN CENGİZ’DEN “HAYAT BİR DÜŞ” ‘Şiir, yazarından bağımsız bir organizma’ Metin Cengiz ilk kitabı “Bir Tufan Sonrası”nı otuz yıl önce yayımlamıştı. Bu sürede; antoloji, eleştiri, yayıncılık, dergicilik, çeviri kitapları yayımladı. Yeni kitabı “Hayat Bir Düş”te bazı şairlerimizden dizeler alıntılayarak onları selamlıyor, şiirleriyle olmasa bile dizeleriyle anmamızı, düşünmemizi sağlıyor. Cengiz ile şiirini konuştuk. çayan okuduci Y eni kitabınız Hayat Bir Düş ve ilk kitabınız Bir Tufan Sonrası (1988) arasında otuz yıl var. Bu zaman içinde; antolojiler, eleştiriler, yayıncılık, dergicilik, ödüller, festivaller, çeviriler, yazılar ürettiniz, ödül komitelerinde bulundunuz. Bunca çalışma, üretme, pratikten sonra insana bir yorgunluk düşer hem şiirine hem de bedenine fakat sizin son kitabınızda çok genç dizeleri, heyecan verici şiirleri okuyoruz. Bize bu uzun soluklu, sabır ve direnç gerektiren yolculuktan bahseder misiniz? n Şiirin doğuştan getirilen yetenek kadar bir çalışma, masa başında bir özel zaman ayırma ürünü olduğuna inanırım. Elbette bu ikisi yeterli değil. Şiir kültürü, bilinci bu ikisini tamamlayan unsurlardır. Böylece kendini sürekli güncelleyebilir şair. Ayrıca içinde yaşadığı dünya hakkında analiz yapabilecek, halkını, yaşantısını anlayabilecek kadar tarih, sosyoloji, felsefe, antropoloji vb. bilmesi de gerekiyor. Diğer disiplinler hakkında şiirini besleyecek biçimde bir kültüre sahip olması da şiiri güçlü kılıyor. Böyle şairler Poetika sahibi olur. Çığır açmasalar da açılan çığırları geniş bir bulvara çevirirler, çevirebilirler. Başkaları bu bulvardan yol açar kendine. Ezcümle hayatım şiirle geçti. İlk kitabımdan bu yana yalnızca şiire adadım kendimi, aralıksız. Bazıları şiire ara verir, ilk barutlarını attıktan sonra evladu ıyal derdiyle uğraşır, emekliye ayrıldıktan sonra, kaldıkları yerden devam eder. Köprü lerin altından geçen suyu hesaba katmazlar. Zamanı geriye çekerek, çektiklerini sanarak eski yedi araştırma, inceleme, teorik kitap, şiirlerini yeniden yazarlar. Geçmiş onlarca çeviri var ve elbette devasa bir ola. Benzerlerinin alkışları bunları birikim. kurtarmaya yetmez elbette. Hayat Bir Düş, Özgürlük Şiirleri+İmgeler Benim Yurdum+Elemli Şiirler+Yeryüzü Halleri “TOPLUMSAL OLANI YAŞANTIM ÜZERİNDEN VERDİM” dâhil toplam on dört kitabın bir türevi. n Verdiğiniz cevaptan şunu çıkarı Türev diyorum, zira bir süre sonra çiz yorum: Şiir her daim okuma ve çalışma gisel değil sıçrayarak ilerler şiir bilinci. gerektiriyor. İlham yeterli değil, sürekli Mercan’a Şiirler ile on altı eder bu sayı. araştırma, yeniyi bulma ve bulduğu Bu poetikanın ardında şiir üstüne on muz yeniyi yeni bir üslupla, imgeyle aktarma bilgisine ve deneyimine sahip olmayı gerektiriyor. Cesur analizlerle top lumsal olanı bireyse lin üstünden farklı bir biçim ve anlatışla ulaştırdınız okurlara. Peki, Metin Cengiz’in ilk dönem şiirlerinde (ilk beş kitap), ağır lıklı olarak toplumsa lı bireysel üzerinden işlediğini, daha son raki eserlerinde ise aşka yuva kurmuş ve değişik temdeki şiir leri daha fazla okudu ğumuzu göz önünde bulundurursak; Me tin Cengiz otuz yıllık şiir birikimindeki değişimleri bize nasıl açıklayabilir? n Toplumsal olanı “Okura şiiri okumak için bir çerçeve çizmek yerine poetik bilinç aşılamak. Bu, şiir okuma önerisinden daha önemlidir. Dünyayı okuma amaçlıdır” diyor Cengiz. yaşantım üzerinden verdim. Toplumsal içeriğin gözden düş tüğü bir dönemde. O dönem bireysel olan, çok yanlış bir biçimde toplumsaldan soyutlanarak ve yanlış biçimde aşk, ayrılık gibi temalardan ibaret görülüyordu. Ben bunu yetkin bir şiirle kırdım. Bireyi toplumsal olanla iç içe işledim. Daha ikinci kitabımda aşkı, ayrılığı toplumsal boyutta bireysel bir sorun olarak değil yalnızca, felsefi boyutta ve şiirsel bir söylem sorunu olarak ele aldım. Büyük Sevişme, Zehirinde Açan Zambak, İpek’a, Şarkılar Kitabı ve Gençlik Çağı isimleriyle bile bu söylediklerimi gösterir. O yıllarda yapılan konuşmalar ve yazılan yazılar bu özellikleri vurgular (dönemin şiir bilgisi çok gelişmemiş olmasına karşın). Sonraki kitaplarda şiirim tema olarak daha zenginleşti; insanı tarihsel ve kültürel boyutlarıyla ele alıp şiirleştirdim. Aşk İlahileri bu bakımdan zengin bir içeriğe sahiptir. Bireytoplumtarihkültür diyalektiği güçlü bir şiir söylemiyle bu şiirler toplamı hem dönemin hem günümüzün en yetkin şiiridir. Henüz bu kitapla hiçbir şair hesaplaşmış bile değil. Var olan tembel ve hımbıl şiir ortamı, bunu anlayacak niteliğe de sahip değil ayrıca. Hayat ve Şiir, Şiir ve Rastlantılar (Dünyaya Katkımız Bir Ebru Vurgusu İçinde) ise şiirimizde görülmemiş bir derinlik, bir söyleyiş yetkinliğine sahiptir. Bunları açık yüreklilikle konuşmak gerekir. Ama şu andaki şiir ortamı ne yazık ki ne bunları konuşacak bir yetkinlik ve olgunlukta ne de bu şiir bilincine ve >>eleştirel düzeye sahip değil. n “Bireytoplumtarihkültür di 12 3 Ocak 2019 KItap