28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CEYLÂN ORHUN’DAN “BİNBİR BAHÇE MASALLARI” OKURLARA Bir anarşist kadın bahçeci Yolu suyu olmayan ama nefes kesen Gökova (Kerme/Cova) Körfezi manzarasıyla taçlanmış bir arazinin Ceylân Orhun tarafından keşfedilip on beş yılda bir sanat eserine dönüştürülme serüveni olarak özetlenebilir “Binbir Bahçe Masalları.” ÖZLEM EZER B inbir Bahçe Masalları, bir sebat öyküsü; kitaplardan ve doğadan doğrudan öğrendikleriyle her gün dönüşen ve dönüştüren eski İstanbullu bir kadının kendinden nasıl bir Ege köylüsü doğurduğunu ilk ağızdan dinlediğiniz bir masal aynı zamanda. Doğayla uğraşmak, didişmek belli ki 1001 Gece Masalları gibi sonu gelmeyen ve hayat veren bir maceranın yanı sıra tutkulu bir aşk öyküsü. Başta “bahçe büyücüsü bilge” Derek Toms (keşke biraz daha fazlasını öğrenebilseydik ona dair) olmak üzere ilham kaynaklarını cömertçe her fırsatta isimleriyle anıyor Orhun. Kendisini bilinçli olarak kitabın başkahramanı yapmıyor. Ancak yine de yazara ve ailesine dair ince detaylar da çıkıveriyor karşımıza. Bu sayede onu kanlı canlı ve biraz kaçık bir modern zaman bahçevanı olarak da zihnimizde canlandırabiliyoruz. Bafa Gölü ile Latmos Dağları’ndan Latin Amerika’ya uzanan yolculuklarına atıflar da Butik Böcek Oteli kavramına giriş de bu mozaikkitabın ilginç parçalarından! Yazarın yaşantısı, dostları, çevresindeki her tür/cins ile dengeler yerli yerinde kurulmuş olsa da sadece olan bitene (mere facts) dayanarak kitabı anlatıcıya bir hayranlık en azından şaşkınlık duymadan okumak mümkün değil. Yani mücadeleci, savaşçı, inatçı ve inançlı bir kadın kahra man beliriveriyor imgelemde: “Cennetin suretini yaratırken cehennemle savaşmaktır bahçeyle uğraşmak: iyi bir bahçevan yenilir ama teslim olmaz.” “BAHÇEYE ÖZEL DUALAR” Sözcüklerin içinin ya boşaltıldığı ya da ötekini yaftalama amaçlı kullanıldığı bir dönemde yaşamanın riskini alarak altını çiziyorum: Keşke kendisini dindar ya da inançlı olarak tanımlayanlar Orhun’un yoğun maneviyatının, yaratılana hayranlık, sevgi ve şefkatinin onda birinden nasiplenmiş olsa da son on yılların doğa katliamının hızını biraz kesebilsek. Orhun duayla soluk alıp veren bir kadın; “bir bahçecinin hayatı kişiye bahçeye özel dualarla geçer” diyor Onun inanç ve dua skalasının çokkültürlülüğünden ilham alıp ortak paydalarımızı keşfetmek mutlu etti beni. Kitaptaki cennetcehennem metaforları manidar; kendi son yolculuğuna ve artık hayatta olmayan sevdiklerine dair yorumlarındaki doğallık ve kabullenmişlik de okurlara ölümün, korku ya da nihai son değil, kadim bir değişim zincirinin halkası olduğumuzu hatırlatması açısından ferahlatıcı. Ölüm, Orhun’un bahçesindeki mevsimlerdeki dönüşümlerinin bir parçası, doğalı. Kanımca kitabın en çarpıcı ve samimi ana damarını da yazarın bahçe ile kurduğu bu özdeşlik, tevhit hali oluşturuyor. Buna dair açılışta bir ipucu veriliyor ve kapanış sayfalarında bu özdeşlik zirve yapıyor. Uzun yıllar çok farklı alanlarda çalışıp yaratmış, örgütlemiş, el vermiş, dünyayı dolaşmış, çekincesiz ve tam manasıyla “dünya vatandaşı” (içi boşaltılmış bir söz daha!) yazarın Osmanlı döneminde bahçe ciliğe dair yazılmış eserlere de hâkim olması, Türkçeyi kullanırken deney çeviriler yapması (“community”e karşılık olarak mahalledaşlık önerisi), dile gösterdiği özen ve dildeki yaratıcılığı, kitapta karşımıza çıkan dizgi hatalarına rağmen hemen hissediliyor. Kendisini tasvir ederken de cömert ve mizahi (“artık emekli anarşist aktivist, sosyal bitki, feminist, arsızlık kurbanı iflah olmaz ben, tam zamanlı bahçeci” tanımları yazara ait). Ağustos’ta başlayıp Temmuz’da biten on iki bölüme ek olarak giriş, kapanış ve bir de en sonda albüm kısmı var Binbir Bahçe Masalları’nda. Görseller sadece renkli fotoğrafların olduğu bu sürpriz sondan oluşsaydı daha iyi olurdu çünkü kitabın sıradışı sayfa boyutlarına ve sayfa kalitesine rağmen aralara serpiştirilmiş siyahbeyaz görseller aynı etkiyi yaratamıyor. Bitki, isimkonu dizinleri ayrılmış, meraklısına kaynak kitap listesi de mevcut. Ceylan Harikalar Diyarında duygusunun ve şükürlerinin Orhun’da daim olması dileklerimle okurlara bu çokrenkli (rengarenk?) ve eklektik âleme dalma fırsatını kaçırmayın diyorum. Zaten bu devirde bahçeçilik masallarıyla sınırlı sanarak uzanacağınız kitapta Hürrem Sultan’la Michelle Obama’nın aynı cümle içinde kullanıldığı bir başka esere rastlamanız da hayli zor! n Binbir Bahçe Masalları / Ceylân Orhun / Kırmızı Kedi Yayınevi / 352 s. Refik Durbaş’la anılar E debiyatımız sadece kitap sayfalarında değil, hayat sayfalarında da sürer gider. Refik Durbaş’ın “Edebiyat Anılarda Yaşar”ı bu iki sayfayı birleştirebilen yapıtlardan. Durbaş’ın anılar ve okumalarla bezeli kitabının bir başka özelliği, karşımıza geçmişten günümüze ulaşan çok zengin bir ‘insan manzaraları’ sergisi çıkarması. Bugünün okuru için kitabı ilginç kılan ise türlü öykülerle buluştuğumuz bu insan zenginliğinin şimdilerde olmaması. Sevgili Refik Durbaş’ın anılar toplamını Turgay Fişekçi tanıtıyor. “Aşktan ve Devrimden Konuşuyorduk”ta sorgulamalarıyla, muhasebeleriyle, kendi yaşamının dökümüyle bir ‘yabancı’nın; Oya Baydar’ın hayatına tanık oluyoruz. Fakat bu yabancı, hem kendisinin hem de içinde bulunduğu hayatın fazlasıyla farkında. Baydar, yaşanmışlıklarıyla sadece bir ömrü değil bir farkındalık tarihini de anlatıyor Ebru Çapa’nın Nehir Söyleşi’si “Aşktan ve Devrimden Konuşuyorduk”ta . George Monbiot, “Bu Enkazı Kaldırmak”ta yeni bir sistemden evvel, onu kurma potansiyeline sahip toplumun gerekliliğinden bahsediyor. Bu toplumun üyeleri, her şeyden önce bireycilik ve rekabet ideolojisinin boyunduruğundan kurtulmayı göze almalı. Yazara göre ancak o zaman, yabancılaşma siyasetinin alternatifi üretilebilir. Ali Bulunmaz değerlendirdi kitabı. Betül Tarıman, ‘şimdi’ ile ‘geçmiş’ arasında devinip duran kederli yüzleri anlattığı öykülerini “Rıza Bıyık”ta topladı. İlgiyle okunan kitabı Ümit Yıldırım tanıtıyor. Bol kitaplı günler... KITAP İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Mehmet Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Editörler: Ali Bulunmaz, Eray Ak l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Direktörü: Deniz Tufan l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Baskı Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 39 Ağustos 2018 [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle