Katalog

VİTRİNKIDTAEPKİLER Bakü Defteri / Bahar Aslan / Can Yayınları / 110 s. İlk öykü kitabı Moskova Defteri’ni üç yıl önce yayımlayan Bahar Aslan, bu kez Bakü Defteri adını verdiği yeni öykü toplamıyla okur karşısında. Farklı coğrafyalara savrulan farklı kahramanlar yaratan Aslan, kitapta yer verdiği sekiz öyküsünde dünyanın acımasız gerçekliklerini es geçmiyor. Göç dalgaları, yersizyurtsuzluk gibi izleklerle bireyin umutlarına, özlemlerine ve hayallerine dair, sınırları aşan hikâyeler anlatıyor. Beyaz Gürültü / Don Delillo / Çeviren: Handan Balkara / Siren Yayınları / 412 s. Don Delillo, Beyaz Gürültü’de tüketim kültürüne eleştiri getiriyor. Tüketim kültürünün esir aldığı yaşamların, bireyi getirdiği acımasız noktaya kendine özgü diliyle yaklaşıyor. Amerika’da bir üniversitede profesör olan Jack Gladney adlı başkarakter, kendisinin kurduğu Hitler Çalışmaları Bölümü’nde dersler verir. Eşi ve çocuklarıyla mutlu ve sakin bir yaşam süren Jack, kendine inşa ettiği güvenli sınırlar içinde hayatını sürdürürken her şey birden altüst olur. İdealize ettiği gerçekliğinin kâbusa dönüşümünü izleyen profesörün macerasıyla Delillo, tanıdık unsurlar kullanarak güncel bir kehanette bulunuyor. Ruhun Kadınları / Isabelle Mons / Çeviren: Öncel Naldemirci / Yapı Kredi Yayınları / 278 s. İlk kadın psikanalist Emma Eckstein, Viyana Psikanaliz Derneği’ne kabul edilen ilk kadın Margarethe Hilferding, Freud savunucusu Lou AndreasSalomé... Isabelle Mons, Ruhun Kadınları ile yirminci yüzyılda yaşamış on dört kadının hikâyesini anlatıyor. Psikanalizin öncü kadınların kendi davaları için harekete geçişini araştırıyor yazar. Bu isimlerin sıra dışı ve kimi zaman trajik yaşamlarından kesitlerle, bilinçdışının yanı sıra cinsellik, kadın ve çocuk hakkında görüşlerini de ortaya koyuyor çalışma. Akşamlar / Gerard Reve / Çeviren: Erhan Güleryüz / Kırmızı Kedi Yayınevi / 288 s. Gerard Reve, Akşamlar’da; tavşanıyla konuşan, hayatı saçma ve karmaşık bulan ve sürekli kâbuslar gören bir karakter yaratıyor. Yirmi üç yaşındaki Frits Van Egters isimli gencin yaşadıkları aracılığıyla günlük hayatın sıradanlıklarına, bıktırıcı anlara, küçük zaferlere ve kimi zaman da yenilgilere bir parantez açıyor. Savaş sonrası Hollanda edebiyatında yer edinen kitap, Reve’nin mizahî kurgusuyla arka plana itilmiş güzellikleri satırlarına taşıyor. Badiou, Balibar, Ranciére / Nick Hewlet / Çeviren: H. İlksen Mavituna / Metropolis Yayıncılık / 216 s. ”Felsefî düşüncenin gücü, yirmi birinci yüzyılda dönüştürücü ve eşitlikçi amaçlar doğrultusunda nasıl kullanılabilir?” sorusu üzerine temellenen Badiou, Balibar, Ranciére isimli kitap, ‘Özgürleşmeyi Yeniden Düşünmek’ alt başlığıyla Türkçede. Nick Hewlet, Alain Badiou’nun olay kuramını, Étienne Balibar’ın eşitözgürlük önermesini ve siyasetin koşullarını eşitlik odağında araştıran Ranciére’in görüşüyle birlikte inceliyor. Yazar, bu üç düşünürün fikir dünyasının ve ortaya attığı kavramların izini sürerken söz konusu tezlerin bugünün dünyasında nasıl bir konumda olduğu ve uygulanabilirliği üzerine düşünüyor. Şiddet / Slavoj Zizek / Çeviren: Ahmet Ergenç / Encore Yayınları / 210 s. “Şiddeti kesinkes kınamak, ‘kötü’ bir şey olarak lanetlemek ideolojik bir operasyondur, bu operasyonla toplumdaki temel şiddet biçimleri görünmez kılınır. Batı toplumları şiddet türlerine büyük duyarlılık göstermesine rağmen bizi en vahşi şiddet biçimlerine karşı duyarsızlaştırır da. Üstelik bunu kurbanlara gösterilen insancıl sempati kisvesi altında yapar.” Slavoj Zizek, Şiddet’te, konuya kendi tabiriyle yamuk bakıyor. Kitap, Zizek’in penceresinden şiddet kavramına altı farklı biçimde yaklaşıyor. Deniz Dibindeki Bar / Stefano Benni / Çeviren: Sema Baykal / Cumartesi Kitaplığı / 216 s. Dünyanın en yalancı insanlarının oturduğu Sampazzo kasabası, Fransa’nın en ünlü aşçısı Gaspard Ouralphe’nin hazırladığı deniz ürünü yemekleri, sözcük yiyen kurt ve Kaptan Charlemont’un öyküsü, bir hiç uğruna sosis düellosuna giren iki eski arkadaş, Marslı aşık Kraputnyk’in başına gelenler, rezillikler cinini bir sosyete toplantısında yaptıkları, denizin üzerinde terk edilmiş bir evin önünde duran şaşkın Arturo... Stefano Benni, Deniz Dibindeki Bar’ı, birbirine eklemlenmiş öyküler şeklinde kaleme alıyor. Olağanüstü olayları esprili diliyle buluşturuyor Benni. Demirdenizi / China Miéville / Çeviren: Betül Çelik / Yordam Kitap / 368 s. China Miéville, Demirdenizi ile karanlık ve tekinsiz bölgelere doğru tuhaf bir yolculuğa çıkıyor. Robinson Crusoe ve Moby Dick gibi eserlere gönderme yaparak metinlerarası bir dil kuruyor. Zamanlar arasında gezinerek öteki alemlerin kapısını aralıyor. Miéville, kurduğu bu masalsı evrende saflığın ve acımasızlığın çelişkisini, doğateknoloji ilişkisini, iktidar ve bürokrasi kavramlarını; her şeyden vazgeçip bir amaçla yola çıkmanın güzelliğini gün yüzüne çıkarıyor. İçimizdeki Evren / Neil Turok / Çeviren: Onur Uygun / Kolektif Kitap / 256 s. Kimiz ki biz? Rastlantısal mutasyonun ve doğal seçilimin yavaş yavaş miadını dolduran bir sonucu mu, yoksa yaşamı bambaşka bir seviyeye taşıyacak yeni bir evrimsel aşamayı başlatacak olanlar mı? Kuramsal fizikçi Neil Turok, İçimizdeki Evren’de, klasik mekanikten başlayıp kuantumdan kozmosa uzanıyor. İnsanın gerçeklik ve evren algısını inceleyen yazar, yeni teknolojilerin toplumsal yapıyı nasıl etkilediğine de değiniyor. Kitap bu bağlamda, bireyin ‘içindeki evrenin’ yüzyılları aşan değişim serüvenini bilimle temellendirerek aktarıyor. Kriz Hâli ve Devlet / Zygmunt Bauman, Carlo Bordoni / Çeviren: Yavuz Alogan / İthaki Yayınları / 192 s. Zygmunt Bauman ve Carlo Bordoni, Kriz Hâli ve Devlet ile küreselleşen dünyaya devletlerin gücünü kaybettiği düşün cesiyle bakıyor. 1930’lardaki Büyük Buhran’dan başlayarak devletin sorunları çözme yetisini odağa alan ikili, içinde bulunduğumuz krizin kökenine inip toplumsal ve siyasi boyutlarını araştırıyor. Krizin üstesinden gelmenin yolunu arayan kitap, 2008’deki finansal krizini geçmiş ve gelecek bağlamında, sosyal bilimci gözüyle inceliyor. Temsili demokrasi ve devlet egemenliğinin çıkmaza girdiği noktaları ve bunun uzun vadedeki etkilerine ilişkin kapsamlı bir çalışma sunuyor yazarlar. Afrika Kaplanı / James Patterson / Çeviren: Onur Özmen / Mona Kitap / 296 s. James Patterson, Afrika Kaplanı ile Georgetown adından seçkin bir kasabada yaşanan cinayete perde aralıyor. Romanda, Cox ailesinin beş üyesinin can verdiği bu vahşi cinayeti çözmek üzere tecrübeli dedektif Alex Cross görevlendirilir. Bir intikam cinayetinin izini süren Alex, kendini Nijerya’nın iç savaş ortamında bulur ve olaylar gelişir. Bir anda çokuluslu şirketlerle mücadeleye giren roman kahramanının kendi geleceğini yeniden planlamak zorundan kalışı üzerinden ilerliyor kitap. Bir Çocuğun Saflığıyla / Naim Kandemir / Notabene Yayınları / 238 s. Naim Kandemir’in kaleme aldığı Bir Çocuğun Saflığıyla, büyümeye direnmenin, çocuk kalabilme mücadelesinin odağında ilerleyen bir anlatı. Samsun’dan yola çıkan Kandemir, büyük şehirlere kadar uzanıyor. Büyüme sancısıyla ülkenin toplumsal meseleleri arasında gidip gelen kitap, hayat yolculuğundan kesitlerle siyasî direnişin dayanak noktası olarak çocuk kalabilmeyi gösteriyor. İyilik ve umut duygusuyla özdeşleştirilen çocukluk kavramı temelinde ilerliyor öyküler. Günlük yaşamın patolojik yönlerini gözler önüne seriyor. Kandemir, hayal edilen o dünyayı, tüm kirlenmişliklere rağmen çocukluğun saflığıyla yeniden düşünmeye davet ediyor. Mutfaksız Kadınlar / Semail Şeren / E Yayınları / 104 s. “Öyle masal kahramanlarınınki gibi bir hayat yoktu hayallerimde. Benim solup giden haya >>lim bir mutfağımın 42 12 Nisan 2018 KITAP