Katalog

NİSAN 2018 SIMON CRITCHLEY’DEN BİR FUTBOL FENOMENOLOJİSİ FhLoiealvulsesrtesrapafseoıcoil Simon Critchley’in kaleme aldığı “Futbol Düşünürken Aslında Ne Düşünürüz?”, futbola hastalık derecesinde tutkun olanlara da, bu oyunu şiddet ve aptallıktan ibaret koca bir manasızlık olarak görenlere de sesleniyor. Tarih, 359 sayfa 1917 devriminin yeni, heyecan verici bir panoraması Yıllarını Rus Devrimi tarihini araştırmaya adayarak birçok çalışma üreten Rex A. Wade, yeni araştırmalar ışığında tarihin bu kesitinin yeni bir anlatısını, heyecan verici bir üslupla sunuyor. Rus Devrimi 1917 Rusya toplumunu devrime götüren nedenleri son derece akıcı bir şekilde aktarırken aynı zamanda bu devrime dair mitleri çürüterek, odağına 1917’nin bugüne kadar ihmal edilmiş kesimlerini alıyor. Kadınlar, köylüler, cephedeki askerler ve azınlıkların devrimde oynadıkları rollerin ayrıntılı bir panoramasını çiziyor, hedeşenen demokrasiye nasıl ve neden ulaşılamadığını da sorguluyor. www.iletisim.com.tr [email protected] vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimyayin twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin İBRAHİM ALTINSAY P hilosophy Football (Felsefe Futbolu) adlı bir kitap vardı. Önde gelen felsefecileri, düşüncelerinin içeriğine göre 442 gibi diziyordu sahaya. Futbolla ilgisi, düşünürlerin futbola bağlanacak özlü sözlerinden öteye geçmiyordu. Zaten önce bu sözler tişörtlere yazılmış, sonra da kitap fikri ortaya çıkmıştı. Öyle ya da böyle, “felsefe” ve “futbol” sözcüklerinin yan yana gelmesi bu oyunu bir anda entelektüellerin ilgi alanına çekecekti. Simon Critchley’in Futbol Düşünürken Aslında Ne Düşünürüz? kitabı ise “futbol felsefesi”... Critchley’in felsefeci yanı üzerine bir şey söyleyemeyeceğim. Meraklısı kitaplarını okuyabilir. Konunun futbol ayağından bakarsak Critchley, has(ta) bir taraftar. Küçüklüğünden beri gönül verdiği Liverpool’un peşinde stat stat dolaşmış, coşmuş ağlamış, taktik inceliklerine kadar nüfuz etmiş tutku saydığı bu oyuna. Gerçi kitapta, “bir ‘futbol felsefesi’ yazmaya girişmek gibi niyetinin olmadığını bir dizi aksiyom, kategori veya ilke ortaya koymaya” çalışmadığını söylüyor Critchley. “Tersine kendisine en yakın gördüğü felsefi gelenek olan fenomenolojiden hareketle mevcut deneyimi yepyeni açıdan görebilmemizi sağlayacak sözcükleri bize verdiğini” belirtiyor. Nesnel varlıklar ile öznel duygu ve düşünce dünyalarının ilişki ve çatışmaları incelemek için insanların hiçbir siyasal, toplumsal, ekonomik hatta ahlaki sınırlama olmaksızın kendini koyuverdiği futboldan daha iyi bir alan bulunamaz elbette. Critchley de “futbol insan olmanın anlamına dair kalıcı içgörülere ulaşma ayrıcalığı sağlıyor bize” diyor zaten. “PARA”YA KARŞI “POETİKA” Kitap, kısa ve akıcı bölümlere sahip. Bölümlerin başlıkları ya bir sözcük ya da bir tamlama... Bölüm konularına tam uyan fotoğraflar, kitaba hem görsellik hem de ele alınan temalara kuvvetli bir canlılık katmış. Futbolun günümüzdeki durumuna dair bir tespitle başlıyor Critchley: “Futbolun en temel çelişkisi belki de şu: biçimi topluluk, sosyalizm, oyuncularla taraftarların kolektif eylemi ve sosyalliği ama maddi temeli para, genelde şaibeli ve denetlenemeyen kaynaklardan gelen kirli para”. Evet bir yanda metalaşmış ve rant oyununa dönmüş futbol. Bir yanda da Cruyff’un deyişiyle, “Bir çanta dolusu paranın gol attığının görülmediği” kolektif güzel oyun. Aynı anda hem bireysel hem toplumsal haz dünyası... >>Critchley, müellifi tartışmalı “Futbol işçi sınıfının balesidir”(*) 32 12 Nisan 2018 KITAP