29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

[email protected] www.sadikaslankara.com Her kitap ada, kitaplarsa anakara... TÜYAP Kitap Fuarı’nın açılışında doğanlar, otuz beşini doldurdu. Ne güzel, ne büyük olay! Kitaplardan nice evrenler kurduk on yıllar boyunca. Biz belki yalnız kaldık ama onlar bizi yalnız bırakmadı hiç. Her zaman yeniden, yine hep yeniden, yine yeniden… Y eni mevsim, yeni yayınlar, yeni kitaplar… Doğum sancılarıyla yazarlar, sağ salim kavuşma dileğiyle esenlenen kitaplar… Okurun kitabı sahiplenici duruşu, tutumu… Kitap var kitaplara özgülenmiş; kitap var yaşamdan sahneye geçmiş oyunculuk hüneriyle… ÇİĞDEM ÜLKER; “SAYFAYA YANSIYAN HAYATTIR EDEBİYAT”… Eleştiri alanı, çatışma barındıran netameli yanlar taşısa da kadın eleştirmenler, özellikle tiyatromuzla sinemamızda üretken konum sergilemekten geri durmuyor belki ama edebiyata geldiğinde sıra, görece çekimser davranıyor sanki. Yazınsal kuram, deneme ağırlıklı ürün veren akademik kökenli kadın yazarlar bile bundan kaçınır hava yansıtıyor neredeyse. Kadın yazarlar denemede yüksek verim gücü sergiliyor zaten. İş eleştirel değerlendirmede… Ne ki bundan kaçınmayan, yüklendiği özveriyi göğüsleyerek sürdüren kadın eleştirmenlerimiz de yok değil. Üstelik ta baştan bu yana böyle bu. Bunlar arasında anılabilecek adlardan biri de Çiğdem Ülker. Yenilerde yayımladığı Sayfaya Yansıyan Hayattır Edebiyat (Komşu, 2017) adlı inceleme, eleştiri yapıtıyla bir kez daha okur önüne geldi yazar. “İyi bir okur olmak, edebiyat yolculuğu nun ilk adımı, hatta belki de yazar ola bilmenin ilk adımıdır” diyen (s.15) Ülker, kitabını ‘Yazmak ve Okumak’ başlıklı girişle açıyor. “Yol Hazırlığı Yapanlara” yönelik yazınsal esenleme de diyebiliriz bunlara. “Esenleme” diyorsam yazıları hafife aldığım için değil. Ağırlık arkadan geliyor çünkü. Eleştirel değerlendirmeler burada altını çizmek istediğim. Ülker, bu yazıları üç farklı bölümde ayrı başlıklar altında toplarken dizgesel yaklaşım da sergiliyor aynı za manda… “Kurucu kuşak” bağlamında niteleyip de bölüme konuk ettiği Reca izade Mahmut Ekrem’den Nahit Sırrı Örik’e uzanan yazarların ardı sıra, Attilâ İlhan’dan İnci Aral’a bu kez de “usta” olarak aldığı yazarların romanlarına bakıyor hayatın yansımalarından. Bütün bu yazıların ardından kitap, aslında yazınsal açıdan bir geri dönüş kurgusuna yas lanıyormuş gibi, yola çıkanların verimlediği öykü ya da roman “ilk kitaplar”a dönüyor sanki. Kimler var ilk kitaplarıyla okura “merhaba” demiş yazarlar, sayalım: Ülkü Yalım Günay, İrmak Zileli, Fulya Bayraktar, Cengiz Kara, Mürselin Kurt… Ama sonuçta hep “okumak”… Derken bir sürpriz bölüm açarak yolculu yor okurla yazarı Çiğ dem Ülker. Hepimizin kıyısından köşesinden bir biçimde yaşadığımız sinema fantezisi, bunun ruhumuzda çınlayan ezgisiyle: ‘Edebiyatı Ka meradan Okumak’… Sürüyor sayfalara Çiğdem Ülker yansıyan hayat, hep sürecek de, edebiyatla… 78 2 Kasım 2017 KITAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle