Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ONUR YAZARI 4 12 Kasım 2017 TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’ndayız. Ayla Kutlu, kedisi İğde Zarif Hanım ile... >> çış DP baskı dönemi1950’ler... Islak Güneş Çok partili dönem, Marshall Yardımı, artan ABD etkisi, değişim... Cadı Ağacı 12 Mart 1971 öncesi Türkiye... Tutsaklar 1971 rejiminin karanlığı, mahkemeler... Bir Göçmen Kuştu O Osmanlı’nın son Cumhuriyet’in ilk yılları, Kafkas göçleri... Emir Bey’in Kızları İkinci Dünya Savaşı’nın üçüncü yılından 1991’e kadar Türkiye... Hoşça Kal Umut 12 Eylül arifesi... Kadın Destanı Gılgameş’e alternatif. MÖ 3000’den alarak... Asi... Asi... Antakya’nın tarihsel ve toplumsal değişimini üç kuşak üzerinden aktaran yaklaşık yüz yıllık bir zaman dilimi... Yedinci Bayrak Osmanlı’nın parçalanması, Balkan Göçleri... Bunlar romanları. Siz bakmayın Ayla Kutlu’nun öyküden çok roman yayımlamasına. Onun için iki tür de vazgeçilmez. Birini yazarken diğerini özler. Başlangıçta, yazma eyleminin birincil tercihi roman türüydü. Kendisini romancı olarak tanımlıyordu. Peş peşe dört romandan sonra, ilk öykü kitabı Hüsnüyusuf Güzellemesi yayımlandı. Ancak 1999’da Feridun Andaç’a şöyle diyecekti: “Şimdi bazı söyleyeceklerimi en özgün ve etkili söyleme biçimi olarak gördüğümden, öykü yazmayı daha çok seviyorum.” Öyküye bağlandıkça bu türle anlatacağı şeylerin çokluğu karşısında şaşkınlık duyduğunu söyler. Bu nedenle de “Artık romanlara girmeyenler öykü olmaz...” Öyküyü uzun soluklu bir şiir gibi algılar. “Okuru düşündürmek, anlatılanları unutturmamak, onu tutup sarsmak olanağını” verdiğini düşündüğünden, klasik öyküye yakındır. Öykü ya da roman... Ne yazarsa yazsın, yarattığı / yaşattığı etki unutulur gibi değil. Bir yerde “yüreği yakalamak”tan söz etmişti; “Benim istediğim bu,” diyerek... “Yüreği yakalamak... Anlattığım şey bittikten sonra da yankılanarak bellekte kalmak istiyorum.” Bunun gerçekleşmemesi olanaksız. Hayat bilgisiyle, yapıtlarıyla, bütün aydınlığı ve güzelliğiyle ışık saçan bir kaynak o. Bugünlerde çok ihtiyacımız olan dayanma, direnme gücümüzü edebiyatının gücüyle besleyen... Yapıtlarını okudukça bu topraklarda neler atlatılmış, bunlar da atlatılır dedirten, karanlıktan umut devşirten bir kaynak. Bin yaşasın Ayla Kutlu! n 30 2 Kasım 2017 KITAP