02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

>> koymuş!” diye söylenirler. Öğretmen hemen fark eder durumu. “Arkadaşınızı alkışlayalım mı?” der. Ama hiç fayda etmez. “Beğenmedik ki…”, “İyi hazırlanamamış…” der alay ederler. Çok üzülür çocuk. “Arkadaşınızın neden üzgün olduğunu tahmin eden var mı?” diye sorar öğretmen. Sahi siz tahmin edebildiniz mi neden üzülmüştür çocuk? Yaptığı hiçbir şey mi güzel değil yoksa? Bir kez düşünmeye ne dersiniz? Bazen hepimiz çevremizdekilerle sorunlar yaşarız, önemli olan kendimizi biraz karşımızdakinin yerine koyabilmek değil mi? Belki de böyle aşılır sorunlar… Kirpi ve Balonlar / Değerler Eğitimi Serisi6 / Koray Avcı Çakman / Resimleyen: Mehmet Akif Kaynar / Kırmızı Kedi Çocuk / 2016 / 32 s. / 5+ Gördüğü her şeyi sahiplenip “Bu benim” diyen bir kirpicik varmış. Hiçbir şeyi paylaşmazmış; ne kalemlerini ne bisikletini. “Bu benim işte, benim…” der başka bir şey demezmiş. Öyle ki yazın Güneş’i kışın kar tanelerini sonbaharda yere düşen yaprakları bile sahiplenmek istermiş. Günlerden bir gün bir partiye davet edilmiş. Kaplumbağa, sincap ve kunduz da partiye gelmiş. Çok geçmeden ev sahibi tavşancık elinde balonlarla belirmiş. Durur mu kirpicik; “Benim, hepsi benim…” diye balonların üstüne atlayıvermiş. Sonra neler olmuş bir bilseniz… Kirpiciğin keyfi nasıl kaçmış görseniz. Neyse ki arkadaşları yanındaymış, onun üzülmesini hiç istemezlermiş. Hemen bir çözüm bulmuş kirpinin yüzünü güldürmüşler. Sizce o gün neler olmuştur? Ya sonrasında kirpicik paylaşmayı öğrenmiş mi? En iyisi çevirmeli sayfaları bir güzel okumalı sonra da arkadaşlara anlatmalı… En İyi Arkadaşımdan Ayrı Bir Sene / Liz Kessler / Resimleyen: Mert Tugen / Çeviren: Doğacan Dilcun Doğan / Can Çocuk / 2016 / 302 s. / 12+ Green ailesi, anne, baba, altı yaşındaki erkek kardeş ve on iki yaşındaki Jenni’den oluşuyor. Onlar, değişiklikten hoşlanmayan, düzenli, güvenli ve öngörülebilir şeyleri seven bir aile. Bu nedenle tatillerini her yıl Riverside Tatil Köyü’nde geçiriyorlar. Aynı yer, aynı ev, aynı komşular… Bu bir haftalık tatilin en iyi yanı, Jenni’nin en iyi arkadaşı Autumn’un ailesinin de tatillerini orada geçirmesi. Böylece iki yakın arkadaş yine birlikte oluyor ve Jenni, Autumn’un alışık olduğu çılgınlıklarını yapmasına izin verirken en derin sırlarını onunla paylaşabiliyor. İki arkadaşın arasından su sızmazken bir gün bindiği eski asansör, Jenni’nin hayatını bir anda değiştiriverir. Asansörden indiğinde, hiçbir şey eskisi gibi değildir. Bir yıl geçmiştir ve Jenni bir yaş büyümüştür. Üstelik Jenni’nin o bir yılda neler olduğundan hiç haberi yoktur çünkü o yılı yaşamadan atlamıştır. Herkes, her şey değişmiş, Autumn’un ailesinin başına korkunç bir felaket gelmiştir. Jenni, tekrar asansöre binip aşağıya indiğinde, eskiye döner. Gelecekte neler olacağını gördüğünden, önlem almak, kötüye gidişatı durdurmak için uğraşır. Ancak bunun hiç de kolay olmayacağını fark eder. Geleceğe tekrar tekrar gidiş gelişlerinde, her şey daha da kötüleşir. O korkunç felaket yüzünden Leonard ailesinin hayatı alt üst olmuş, aile dağılmıştır. Autumn ile arası tamamen bozulan Jenni, bir şeyler yapmak zorundadır ama çözüm nedir? Heyecan dolu bir roman. Güçlü bir dostluk ve büyüme hikâyesi. Gizli Dost / Müzikli Türkiye Yolculuğu / Bir Marmara Macerası / Neşe Türkeş / Resimleyen: Açelya Betül Gönüllü / Doğan Egmont / 2016 / 36 s. / 9+ Neşe Türkeş’in Müzikle Türkiye Yolculuğu bu kez Marmara’ya götürüyor okuru. Mustafaların evi o akşam hiç olmadığı kadar kalabalıktır. Uzak, yakın akrabalar, komşular… Her köşeden telaşla koşturan birileri çıkar. Bunca kalabalık Mustafa’nın ablasının kına gecesi için toplanmıştır. Bir ara bahçeye çıkan Mustafa, masanın altında küçük bir kuş bulur. Koşarak ablasına gider ama kına töreni devam eder ve hiç kimse, hele ablası onunla ilgilenecek durumda değildir. Eve giren Mustafa, eniştesiyle karşılaşır. Eniştesi bu yavru kuşun bir bülbül olduğunu söyler. Büyük bir olasılıkla göç sırasında sürüden ayrılmış, yapayalnız kalmış bir yavru bülbül. Mustafa çok üzülür ve onu sürüsüne kavuşturmak için ne yapabileceğini düşünür. Kına töreninin ertesi günü ailesiyle evlerine dönmek üzere yola çıktılarında babasına, Manyas Kuş Cenneti’ne gitmek için yalvarır. Ama bu pek kolay değildir. Önlerinde uzun bir yolculuk vardır ve ailedeki herkes ayrı bir yere gitmek ister. Mustafa Çekirdek adını verdiği yavru bülbülü, bir kutuya koyarak yanına alır. Acaba Mustafa ve Çekirdek’in başına neler gelir? Bu geziye Marmara yöresinin türküleri eşlik ediyor. Kitabın yanında, hem öykünün hem de adı geçen türkülerin seslendirildiği bir müzik belleği var. Cem Rofe, şan sanatçısı olmanın getirisiyle çok akıcı ve düzgün bir anlatıma sahip. Türküler, Cem Rofe, Güniz Alkaç ve Ceren Gündoğdu tarafından seslendirilmiş. İyi okumalar, iyi yolculuklar! Tasarım Odaklı Düşün / Kahvaltılıklar / Ufuk Ceylan / Dilek Yördem Ceylan / Redhouse Kidz / 2016 / 80 s. / 8+ Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, İnteraktif Medya Tasarımı Bölümü’nde okuyan Ufuk Ceylan ve Dilek Yördem Ceylan, deneyim ve bilgilerini aktarmak için çok işlevsel ve eğlenceli bir yol seçmiş; çocuklar için bu kitabı hazırlamış. Kitap, tasarım sözcüğünün betimlenmesi ve kısa bir açıklamayla başlıyor. Her yeni tasarımın, doğadan ilham aldığı vurgulanıyor ve serüven başlıyor. Ufuk, Dilek, Lara ve Neco hep birlikte bir doğa keşfine çıkıyor, gördükleri, inceledikleri varlıklardan esin alarak lezzetli ve sevimli kahvaltılıklar hazırlıyor. Ama mutfağa girmeden önce dikkat edilmesi gereken kimi kurallar var, onları da anımsatıyorlar. Örneğin, işe ellerimizi yıkamakla başlamalıyız, kesici aletler yerine plastik bıçak, makas kullanmalıyız gibi… Bakalım neler görmüş ve neler tasarlamışlar? Domates, birkaç zeytin, çöreotu, bir dilim ekmek ve bir tatlı kaşığı yoğurt ile güzel bir uçuç böceği yapmak ister misiniz? Bunun nasıl yapılacağını öğrenmek belki size uğur getirir. Peki ya sevimli bir civciv ya da bir beyaz fare yapmak için hangi malzemeye gerek var dersiniz? Önce sayfaları çevirin, sonra siz de bahçeye, parka, ormana, deniz kenarına gidip bir dolaşın. Sonra da doğru mutfağa… Bakalım siz neler yapabileceksiniz? Şimdiden ellerinize sağlık… Vesta Linnéa Ayışığında / Tove Appelgren /Resimleyen: Salla Savolainen / Çeviren: Ali Arda / Büyülü Fener Yayınları / 2016 / 35 s. / 6+ Vesta Linnéa, o gün çok sıkılır. Canı hiçbir şey yapmak istemez. Ama kardeşi Wendla’nın zoruyla dışarı çıkar ve ağaç evde oyun oynamaya başlar. Ama bir türlü keyfi yerine gelmez. Günü böyle sıkıla sıkıla geçirirken annesinin arkadaşı Bodil ve çocukları onları ziyarete gelir. Bodil çok kötü görünür. Bir şeylere üzüldüğü çok bellidir. Hemen bir odaya kapanır, yatağa uzanır ve tüm gün orada kalır. Annesi de ona destek olur. Çocuklarsa birlikte güle oynaya bir gün geçirir. Gece herkes uyurken su içmek için mutfağa giden Vesta orada Bodil ile karşılaşır. Bir şeyler atıştırırlar, Bodil artık daha iyidir. Zor anlarda yanımızda birilerinin olması güzeldir. Bodil, şanslı bir kadın. Vesta da öyle kuşkusuz. Bu güzel öyküde Vesta ve Bodil’in üzgün olduğunda hissettikleri anlatılmış. Resimler de çok güzel. Uzun yıllardır, İsveç’te yaşayan ve çeviriler yapan Ali Arda’nın temiz, duru ve akıcı çevirisi, Vesta Linnéa’yı daha sevimli yapıyor. Kedileri Besleme Yazı / Mustafa Ünver / Resimleyen: Yasemin Bilgin / Yitik Ülke Yayınları / 2016 / 48 s. / 7+ Eğitimci Mustafa Ünver, dördüncü çocuk kitabında dört öykü anlatıyor. Kitaba adını veren öyküde tatil için köye dedesini ziyarete giden Egemen yaz boyu hayvanları besler, bitkileri sular; tatilini hiç sıkılmadan geçirir. Dönerken yanında bir kuş evi vardır, artık şehirde de tüm canlılara faydalı olma kararı vermiştir. İkinci öykünün adı: “Olta Sevinci.” Yine bir yaz tatili, bu kez oltalar salınıyor gölete. Bakalım minik avcımız balık avlayabilecek mi. Üçüncü öyküde Feride ile tanışıyoruz. Babaannesi ona gözleme yapmayı öğretiyor. Bu öyküyü okuyan çocuklar mutfağa koşarlarsa hiç şaşmayın! Feride belki tarhana yapmayı bile öğrenir! Son öykü eğlenceli bir yolculuk öyküsü. Mustafa Ünver’in duru Türkçeyle yazdığı öyküler, yaşamdan koparılmış minik anları barındırıyor. Benim Babam Bir Kahraman / Mustafa Yoğurtçu / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 2016 / 51 s. / 7+ Roma, babasına hayran bir leylek yavrusudur. LUM’da (Leylek Ulaştırma Merkezi) çalışan babasının bir süper kahraman olduğuna inanır. Çok da haksız sayılmaz aslında; elini sürmeden sadece bir hapşırıkla kim televizyon kanalını değiştirebilir ki ya da bir dokunuşla kavanoz kapağını açabilen bir baba süper kahraman değil de nedir? Bu sırrı kimseyle paylaşmaz Roma, süper kahramanların gizli kalması gerektiğini bilir çünkü. Ama en azından kendisiyle konuşsa babası, onunla paylaşsa maceralarını… Öyle ya babası bir süper kahramansa büyüyünce Roma da süper güçlere sahip süper bir leylek olacaktır. Bir gün kendini tutamaz ve sınıf arkadaşlarına söyleyiverir bu önemli sırrı. Arkadaşları hiç inanmaz ona, hatta karınlarını tuta güler, bir güzel dalga geçer. Çok üzülür Roma, buna bir son vermek, babasının gizli güçlerini herkese göstermek ister. Bunun için de en yakın arkadaşı Fox’dan yardım ister. İki arkadaş hemen bir plan yapar. İki kartalın Roma’yı kaçırdığını söylerler babasına. Okulda kargaşa çıkar. Zaten onların da istediği bu değil midir? Süper kahraman baba gelecek ve Roma’yı kurtaracak… Ama işler biraz sarpa sarar. Planları tam değişmese bile biraz alt üst olur. Ne dersiniz, Roma ve Fox bu işin altından kalkabilecek mi? Roma, haklı mı acaba? Ya babası gerçekten süper kahramansa?.. Belki herkesin böyle düşünmesini sağlayacak başka şeyler de yaşanır… En iyisi, siz açın kanatlarınızı Roma’nın peşine düşün, belki bir süper kahramanla tanışırsınız. Öğretmen kökenli yazarın anlatımı, kurgudaki yalınlık ve sahicilik, dildeki özen çocukları peşinden sürükleyecek. İyi okumalar! Acaba Kaç? / Alain Korkos / Resimleyen: Rif / Çeviren: Işık Ergüden / TUDEM Yayınları / 2016 / 85 s. / 9+ Kitabın adına bakınca bir matematik sorusuyla karşı karşıya olduğunuzu sandınız ya da matematik kitabıyla… Ama yanıldınız; “Acaba Kaç?” birbirinden ilginç bilgilerin bir araya geldiği eğlenceli bir kitap. Bugüne dek belki de hiç aklımıza gelmemiş sorular soruyor sonra da mercek altına yatırıyor o konuyu ya da varlığı. Örneğin “Olimpiyat halkaları kaç tanedir?” diye sorduktan sonra, olimpiyat oyunları hakkında da kısacık ama ilginç şeyler anlatıyor. Olimpiyat oyunlarının MÖ 776’da başladığını biliyor muydunuz? Sonra bir ara yasaklanmış oyunlar. Peki, yeniden ne zaman ve kim tarafından başlatılmış? Kaç hayvan türünün yok olmak üzere olduğunu bilen var mı ya da Çin Seddi’nin uzunluğunu? Niçin ve kimler yapmış Çin Seddini acaba? Ağlamak mı daha çok iz bırakır insanın yüzünde gülmek mi? Kitapta sadece sayılar değil, kısa ve genel geçer bilgiler de var. Biraz meraklıysanız ve eğlenceli okumaları seviyorsanız “Acaba Kaç?” tam size göre. n KItap 7 Temmuz 2016 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle