02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

159 “Mustafa Atalay için” 3926 Üsküdar’da yaşadığımız Site’nin saygıdeğer büyüğü ve Cumhuriyet okuru Ayfer Neyzi Hanımefendi, rahmetli eşi Nezih Neyzi’nin anı kitabı “Kızıltoprak Anıları”nın yeni baskısından yollamış. Nezih Neyzi (19231999), ülkenin öncü akademisyen, araştırmacı ve üst düzey bürokratlarındandı. Robert Kolej’den Bülent Ecevit’in sınıf arkadaşı ve dostuydu. Kitabı okurken zaman tünelinde, 18. yüzyıl’dan 20. yüzyıl’a ibret dolu bir safariye çıkmıştım. Neyzi’lerin ataları içinde bakan, paşa, vali ve belediye reislerinin yanı sıra ünlü Osmanlı kadın şair ve müzisyenlerinden Leyla Saz da (18521936) var. Leyla Saz Hanımefendi’nin kocası Sırrı Paşa (18441895) Diyarbakır valisiyken kentin ileri gelenlerinden yazar ve şair Süleyman Nazif ile dost olur. O bölümü okurken aklıma Süleyman Nazif’e imzalanmış olduğu için Sahaf Turkuaz’dan aldığım eski Türkçe kitap geldi. Üşenmedim, sonunda kitabı bulduğumda beni bir sürpriz bekliyordu: Hicri 1311’de Diyarbekir Vilayet Matbaası’nda basılıp Süleyman Nazif Bey’e imzalanan “Sırrı Tenzil”in yazarı Sırrı Paşa idi. 3927 “Kızıltoprak Anıları”ndanNezih Neyzi, İş Kültür: “Babam hep seyahatte olurdu, sonra Osmanlı terbiyesi ve göreneği sebebiyle babayla fazla konuşulmazdı. Soru sorulmaz, yalnız itaat edilirdi. Duyduğumuz hikâyeler de öyle idi. Sırrı Paşa şımarmasınlar diye çocuklarını ancak uyuduktan sonra öpermiş. Dedem de Kızıltoprak’ta korkulan ve kaçılan bir insandı. Babam çok şakacı ve cana yakındı ama o da gene Osmanlı terbiyesiyle büyümüş, bizim de aynı şekilde yetişmemizi isterdi. Büyükler odaya girince ayağa kalkılırdı. Herkesin bir oturma yeri vardı. Dedemin köşesi, anneannemin yeri, Leyla Hanım’ın oturacağı yer hepsi belli idi. Masada çocuklar konuşmazdı ancak soru sorulursa cevap verirlerdi. Hatta hizmetçilere bile çocuklar emir veremezdi ancak en küçük evlatlıktan bir şey getirmesi veya yapması istenebilirdi. Bütün bunlar her nasılsa bilinirdi, herhalde derece derece görenek ve dadımızın öğütleri ile öğrenilirdi. Kimin elinin öpüleceği, kime nasıl selam verileceği, nasıl muamele edileceği hep dadımızca fısıldanırdı.” 3928 Hasan Ali Toptaş, damak tadıma hitap eden bir yazar değildir ama yeni çıkan kitaplarına göz gezdiririm. Yayınevi değişikliğinden dolayı yeniden basılan bir kitabının arkasındaki sunum yazısında onun, “çağdaş dünya edebiyatının en çetin kalemlerinden biri olduğu” iddia ediliyordu. (Ağdalı abartıyı okuyunca utandım!) Bunun ne yazana, ne yazdırana ne de yazılana bir faydası vardır. İzleyebildiğim kadarıyla Toptaş’ın gündemde kalmak ve pohpohlanmak gibi bir ihtirası da yoktur. Eminim kendisi de bu cümleden rahatsız olmuştur. 3929 25.03.2016! Haftada bir okumayazma evim temizlenirken yaklaşık bir saat, Gezi Cafe’de otururum. O sabah giriş katında üç kadın ve beş erkektik. “Selec ‘İntgihearreektemn esi şairler listesi’ Şair Leyla Saz ve Nezih Neyzi, 1927. ted Writings of Truman Capote”ye odaklanacaktım. Hem de imzalı olan nüshadan, Capote bana kitabını okurcasına tatmin olacağım beklentisindeydim. Heyhat, üç kadın birden aynı anda cep telefonlarıyla konuşmaya başlamasın mı? En yaşlıları eliyle telefonunu saklamış, konuştuğu duyulmuyordu. En gençleri bağıra çağıra konuşurken gözlerimle rahatsız olduğumu boşuna ifade etmeye çalışmıştım. Bir gün gelmeli, kapalı yerlerde telefonla konuşmak da yasaklanmalı. 3930 Truman Capote’nin, Marlon Brando’yla Japonya’da yaptığı enfes söyleşiden gezi yazısı tadı da aldım. Brando, kurmaca sevmeyen bir kitapsevermiş. Ona göre yapılan en iyi film, Marcel Carne’den “Les Enfants du Paradis”dir. Spencer Tracy’i örnek alırmış. Eliza Kazan’a göre ise çalıştığı en centilmen aktör Marlon Brando imiş… (Yoksa okuduğuma odaklanamama sonucu son cümleyi yanlış mı anlamıştım?) 3931 Kitap önerileri: Gülmekten Ölmek – Enis Batur, SEL / Vezinler – Mehmet Taner, YKY / Çırpınışlar – Necati Tosuner, İş Kültür / Antik Kentlerde – Sali Turan, Literatür / Rıfat Ilgaz’lı Yıllar – Mehmet Saydur, Çınar / Ben Böyle Gördüm – Fehmi Koru, Alfa / Yol Şarkıları – Adnan Özer, Everest / Kendi Yaşamın Gibi Buyur Çekinme – Sibel Baykam, Piramid / İntihar Şairleri – Yay. Haz. Enver Ercan, Varlık… 3932 Bir şiirsever olarak hazırlanacaksa “İntihar etmesi gereken Türk şairleri” listesine her türlü katkıyı yapmaya hazırım! 3933 Yalnızca intihar eden şair, yazar ve sanatçıların kitaplarından mürekkep bir kitaplık! 3934 “Writers at Work” – The Paris Review’den, yay.haz. George Pimpton: Soru: Bu konuda bir genelleme yapabilir misiniz? Sizin neslinizden birçok şair kişisel trajedi yaşadı – intiharla flört etti... John Berryman (19141972): Bilmem. Sonuçlar kötü. Vachel Lindsay kendini öldürdü. Daha önemlisi Hart Crane kendini öldürdü. Sara Teasdale gibi oldukça iyi bir şair kendini öldürdü. Derken geçenlerde Bayan (Sylvia) Plath. Açıklanmasa da Randall (Jarrell) kendini öldürdü ve (Theodore) Roethke ile Delmore (Schwartz) alkolizmden öldü. Kalp krizinden gittiler ama başlıca nedeni alkoldü ve Dylan (Thomas) alkol komasında öldü… (Şair John Berryman’a gelince üç kez evlenmişti, 1972’de Minneapolis’te bir köprüden Mississipi’ye kendini bırakarak intihar etti.) 3935 Bu ülkede kitabevlerinin hazırladığı “çok satan kitaplar” listesinde bile “şike” olabilir. Örneğin, çok satması arzulanan ve stoklarda bekleyen bir kısım kitap listeye eklenebilir. Nisan ayının başlarıydı, İstiklâl Caddesi’ndeki kitabevinin listesinde hem de bir şiir kitabı haftalardır birinci sıradaydı, onu Orhan Pamuk’un “Kırmızı Saçlı Kadın”ı dahi alaşağı edememişti. Sonunda dayanamayıp ortalıkta dolaşan sakallı yetkiliye bu durumu pek inandırıcı bulmadığımı söyledim. Ertesi haftanın birincisi “Kırmızı Saçlı Kadın”dı. 3936 Küresel kültürazzi: “Metropolis yerine şehir sözcüğünü yeğlerim çünkü sözcük başına yedi cent Tanıl Bora alıyorum derdi Mark Twain. / Oyun yazarı ve 1936 Nobelisti Eugene O’Neill nasıl mı yazar oldu? Bir sanatoryumda veremle cebelleşirken geçirdiği sinir krizinin ardından verdiği kararla. / Herman Melville (18191891) ise yazdıklarının önemsenmemesi nedeniyle depresyondaydı. Moby Dick ile ünlendiğinde artık yaşamıyordu. / Bir hukuk bürosunda çalışırken sıkılan Alexander Dumas, Orleans Dükü’nün hizmetine girer; heyhat, Dük bilahare Louis Philippe adıyla krallığa getirilir. / 1669’da doktorlar, Samuel Pepys’i üzerinde dokuz yıldır çalıştığı günlüğünü yazmayı durdurmazsa kör olacağını duyurduğunda üstat yaklaşık 1.3 milyon sözcük yazmıştı. / Doris Lessing (19192013), 2007 Nobel’ini aldığında 88 yaşındaydı. Ödülü en ilerlemiş yaşında alan yazardır. İran’ın Kermanşah kentinde doğmuştu. / Truman Capote, 1983’te sarhoş ve ehliyetsiz araba kullandığı için tutuklandı. İlk duruşmaya çıktığında şortluydu ve ayaklarında sandalet vardı. / “Yıllardır birbirini tanıyan ama gündüz vakti veya ayıkken hiç karşılaşmamış nice Amerikalı yazar bilirim” derdi James Thurber. 3937 “Mayıs Giremez”den – k.İskender, SEL: orhan veli’nin ilk aşkı Nasıl da sessizce yaklaşır, saklanırdım arkasına Belki, belli mi olur, pencereye çıkarsın yüzün yanar Kokun şöyle bir dolanır mahalleyi, herkes anlar ki Uyanmışsın çayı demlemişsin yaşın on beşe dayanmış Okula gitmemişim bu sabah, kravatımı gevşetmiş yeni terleyen bıyıklarımı burma telaşındayım Hani şöyle bir gülsen şehrin bütün meydanları aydınlanacak Nasıl da sessizce yaklaşır, saklanırdım arkasına Üstümde annemin ördüğü kazak, altımda pazar pantolonu Hâlâ hayattaysa sokağınızdaki dut ağacı Benim için öp onu 3938 Tanıl Bora (doğ. 1963), İletişim Yayınları’nda sosyal içerikli araştırma ve inceleme dizi editörü olarak nitelikli işler yaptı. “Türkiye’nin Linç Rejimi”, “Tren Bir Hayattır”, “Devlet Ocak Dergâh”, “Sayfiye” ve daha nice elzem kitap yazdı, hazırladı. Onunla belki on yıl önce, bir kez telefonda konuşmuşluğumu anımsıyorum; bana nüshası bulunmayan Barış Bıçakçı / Hüseyin Kıyar / Yavuz Sarıalioğlu’nun kendisine imzalı şiir kitabından fotokopi yollamıştı. Fotoğraflardaki yüzünde, “Bu kişinin içinde kötülük olamaz” dedirten birikimli bir masumiyet yansıdığını düşünürüm. Akademisyen eşinin adının Aksu olduğunu öğrenince “şiirsel” bulmuştum, son şairei azam Gülten Akın’ın kızıymış. 3939 “Erkek kahramanın (Victor Mature) memelerinin, kadın kahramanınkinden daha büyük olduğu bir filme asla gitmem.” Groucho Marx (18901977) 3940 “İyi bir aktör olmadığımı biliyorum. Bunu kanıtlayacak 64 filmim var.” Victor Mature (19131999) 3941 (R)EZİL. 3942 Şair ve yazar Faik Ali Ozansoy’dan, İzzet Melih Devrim’e ağdalı bir teşekkür mektubu (“İki gözüm, aziz kardeşim efendim”den Yay. Haz. Nüket Esen): >> 10 7 Temmuz 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle