Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tek başına bir âşık. ‘nBeırdakendlai gsaünzaelaoylndausğöuynlue’sin, Eşref Fayad, 1980 Filistin doğumlu. Suudi Arabistan, henüz otuz yaşında olan Fayad’ı bir kitabı yüzünden dinsizlikle suçlayarak 1 Ocak 2014’te tutukladı. 4 yıl hapis ve 800 kırbaç olan cezası, af dilemediği için Suudi Arabistan’daki şeriat kanunları gereği idam cezasına çevrildi. Bu keyfî idam kararını protesto etmek ve Eşref Fayad’a destek için şiirlerinden örnekler sunuyoruz sizlere… EŞREF FAYAD/ ŞİİRLER/ ÇEVİREN: METİN FINDIKÇI F RIDA KAHLO’NUN TÜYLERİ Çamur kokusunu duymazdan gelmeliyim. Yağmura ihtiyacım olduğundan, Uzun zamandır göğsüme yerleşmiş olan taş gibi bu sıkıntıya, Durumum elverdiğince çare bulmalıyım, Bu öyle bir durum ki ne gönlümce konuşmama izin veriyor, Ne seni çiğ damlaları içinde kırmız taç yapraklarından silkelememe. Tam da şu anda yanımda olmadığını ve bir daha olmayacağını fark ediyorum. Beni esir alan saplantın karşısında bir adım geri atıyorum. Gecenin cezalandırıcı sessizliğinde bu zavallı halime bir çare bulamıyorum. Dünya hep böyle suskunmuş gibi, ben uzağındaymışım gibi her şeyin, Aramızda yaşanan her şeye, İleri gitmiş kötü bir şakaymış gibi davranmalıyım! Ne düşünüyorsun sensiz geçirdiğim bu günler hakkında? Ağır acımın içinden, böyle çabucak buhar olup giden sözcükler hakkında? Bir zamanlar, kalbimin dibine düğümlenmiş ve kurumuş su yosunları hakkında? Söylemeyi unuttum, yokluğuna alıştım artık (ütopik anlamda). İsteklerim senin arzularına çıkan yollarını kaybediyor artık, Hafızam anılardan aşındı Söylemeyi unuttum, beni büyüleyen ışığının peşindeyim hâlâ, Seni görmek için değil, karanlığa alışsam da, bu karanlık korkunç geldiği için! Senden özür dilesem acaba yeterli olur mu, iyi kötü bahaneler uydurmaya? Çalışırken olup biten her şey için, Kalbimde sana karşı olan kıskançlığımı uyandırmak için, Karanlık günlerimin bir yenisinin hüzünle mahvolması için? Adalet’in adet ağrısına tutulacağı için Aşkın sonbaharında sertleşme sorunu yaşayacağımı ve budala bir adam olduğumu söylediğim için? Hafızamdaki anıları es geçmeliyim, İyi uyuduğumu söylemek zorunda kala Eşref Fayad cağım için. Mantıklı bir açıklama aramalıyım sorulacak sorulara, Tatmin edici yanıtlar bulmalıyım sorulacak sorulara. Dil yanlışları içinde iflas etmiş kişisel soruları, Yırtıp atmam gerekecek! ... Bırak da sana ayna söylesin, ne denli güzel olduğunu. Tozlu sözcük yığınlarını kaldır ortadan, derin bir nefes al, Seni ne kadar sevdiğimi hatırla ve Kalbinin bir elektrik kontağı gibi, Boş bir depoda çıkaracağı devasa yangını düşün! ÖZLEMİ ANMAK Dikenli bir dalın üstünde Saçlarımı bırakıyorum… Topladığım meyveleri üst üste yığıyorumSenin beni kollarının arasında topladığın gibi, İki yorgun ellerinin arasında, Orada gereksiz olanı tutuyorsun dediler, Benim de durup kendi içimde birleştirdiğim, Bu düğümün arasında seni bulurum, dedikleri gibi. Sana duyduğum acı, kaç defa tekrarlanır bilmiyorum. Acı, Kaç defa Tekrarlanır sana duyduğum acı? Boşluğun kaç incelikle, Kaç ince iple bu zamanı dikecek Yarılan kafamda. Gösterdiğin vefa yatağımın üstünde du rurken, Bende tekrarlanan her şeyini bağışlarım. Bende unuttuğun her şeyi bağışlarım, Yatağımın üstündeki ter kokusunu bile Ne aşkın ne sen olmasa da İki umutsuzluk arasında kalsam da! Bağışın beni bağışlamandır. Kanımın fışkırdığı yerden vur beni, Adını tekrarladığım yerde özlem içinde tutuştuğumda. Vahşetimin etrafında. Şimdi kollarının arasındaki anlarımda yüzlerimiz karşılıklı. Ne aşkın ne sen olmasa da Ben ikimizin yerine MEMLEKETİN ÜÇ KANUNU İlk kanun: Bütün memleket güven içinde Veya savaştan geçiyor. Bütün memleket günden güne gözlerinin önünden tükeniyor. Buna homurdanma asla! Gitgide kalbin de karanlığa gömülüyor. Yurtdışına kaçışın bile etkisi olmuyor kendi benliğinde, Önemini yitirince memleket! İkinci kanun: Gurbet ruhuna işler bir ur kütlesi olmadan, Hezeyanınla birlikte kovulmayı nasip eder, İstikrar içindeki korkuyla birlikte, Hava durumunun bütün yalanıyla birlikte, Tıkanmış trafikteki arabaların çığlıklarıyla birlikte, Kanına karışan nikotinle birlikte! Üçüncü kanun: Birleşen bütün Tekil bedenler, Bütün atmosfer, boşlukla dolar. Bütün yaşamın izdihamı sanatın Hacminde azalır, Kalabalığın aksine yol alarak. Bütün komşuların uzun zaman uyurken Sen tek başına olduğun gibi! KALP Kalp özenle hareket ederek atar yuvasında, Bir yangına gereksinim duyar. Ancak bu yangın için Mutlaka başka bir kalple birleşmesi gerek. n KItap 1925 Şubat 2016