Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilsen Başaran’dan “S/özün İzi” S/öze iz düşüren denemeler civaca kaygan ve kaypaktır söz. sorguyu korkuyu örgütleyendir tartısı bozuksa burgu, hançerdir bazen deşen, bazen örten bazen bir buğu gibi geçip gidendir. tapıncı kutsal, varlığı kadim inanana tanrının dili ondan işte demiş ya bilge ‘bin düşünüp bir söylemeli’ (2012 / Bilsen Başaran) TOPLUMCU BİR ŞAİR VE YAZAR Sözümü, sesimi, yaşamımı ve yazdıklarımı yani kısaca ‘izimi’ biriktirdiğim bu ışık kuyusundan bir damla da olsa alıp paylaşanlara saygıyla…” demiş. Kitap elime geçtiğinde epeyce düşündüm. Kim bilir kaç yıllık, ilmek ilmek örülen emeği, emekleri bir yapıtta toplamak nasıl değerli ve ne güzeldir diye. Çünkü hangi dergiyi açsam Bilsen Başaran’dan bir yazı, şiir görürdüm ya da kitapları hakkında yazılanları… Ben de onunla söyleşi yapmış, bazı yapıtları hakkında yazılar yazmış, konuşmalarda yer almıştım. Bu kitap, yani “Başaran” aynı zamanda bizlerin, pek çok yazan insanın yazılarını da kucaklamasıyla bir belge, bir değer bilirlik örneği, izimizin düşüldüğü bir kaynak olma özelliğine de sahip. Bilsen Başaran kendi kişisel yazın tarihini oluştururken, üzerine yazı yazdığı kitapların, onların yazarlarının da kişisel tarihlerine tanıklık ediyor, bir anlamda onları da ölümsüzleştiriyor ve yazınımızın bir dönemine de ayna tutulmasına ön ayak oluyor. S/özün İzi’ndeki “söyledim / söylediler / yazanlar için yazılanlar / edebiyata yolculuk yazıları / söyleşiler / denemeler” başlıkları altında toplanan bölümler aynı zamanda bir kaynak kitap olduğunu gösteriyor bu yapıtın. Ben bu yazıyı yazmadan önce okumalarımı yaparken çok keyif aldım. Ne çok yazar, ne çok kitap, ne çok okuma diye düşündüm… Denemeleri bu türün en güzel örnekleri bence. “Şiirimdir” adlı denemesinde Bilsen Başaran şiirini, bir kuyumcu titizliğiyle oluşturmasının alt yapısını şöyle anlatıyor; “Şiirimin geldiği geceler, koca yatağın bir ucuna kıvrılıp onu beklediğim anlarda, bedenimin iki parçaya ayrıldığını duyumsarım. Boynumdan yukarısı uyurken parmak uçlarımı kıpırdattığımı bilirim ya da başım uyanıkken bütün bedenim akıp gitmiştir. İşte şiir o anları kollar ve girer koynuma. Beni bütünler, kıskıvrak yakalayıp çeker sese, söze, şiir ormanlarına. Yağan yıldız mıdır, çimen midir, toprak mıdır, ışık mıdır bilinmez, bir sağanak altında kayar giderim kâğıtlara. O beni terk edene dek, o gözlerimdeki yaşı, yüreğimdeki sızıyı sağaltana dek öylece kayar gideriz…” diyor. Toplumcu bir şair ve yazar o. Ne “Kahramanmaraş Olayları”nı, ne de 12 Eylül insanlık suçlarını unutabiliyor. Ne kadın cinayetlerini, ne de işkenceleri… Bilsen Başaran’ı tanımak ve pek çok kitabın ince elekten geçirilmiş, damıtılmış değerlendirilmesini okumak ve yazarın denemeleriyle buluşmak için bu kitap edinilmeli. n “S/özün İzi” Denemeler/ Bilsen Başaran/ Ozan Yayıncılık/ 464 s. K İ T A P S A Y I 1 3 3 6 Bilsen Başaran “S/özün İzi”nde, farklı yazarların kitapları hakkında kaleme aldıklarını, kendi kitapları hakkında yazılanları, bazı yazarlar için yazdıklarını, kendisiyle yapılan söyleşileri ve denemelerini toplamış. r Gönül ÇATALCALI Joubert’in “Kelimeler cama benzer, göstermeye yardım etmedikleri vakit görüşe engel olurlar.” tümcesi, sözcüklerle işi olan herkesin önemsediği, sözün sözcük üstünden öneminin anlatıldığı, değerli ve düşündürücü tümcelerdendir. Bilsen Başaran yazınımızın şiir, öykü, araştırma, deneme, çocuk yazını gibi farklı alanlarındaki çalışmalarında sözün, sözcüğün başat değerini öne çıkarıyor. Yani sözcüklerin göstermeye yardım etmelerini önceleyerek, önce kendisinin sonra da okurunun bireysel, toplumsal, evrensel görüşünü netleştirmeyi amaçlayarak sanatçı sorumluluğunu yaşamının her alanında etkin kılmayı görev bilerek yazıyor. Tanıdığım en üretken yazarlardan, en yapıcı insanlardan biridir Bilsen Başaran. Okuduğu, beğendiği, önemsediği kitaplarla ilgili tanıtım ve değerlendirme yazıları yazması ve bunları çeşitli dergilerde yayımlıyor olması da başka yazarların emeğine de aynı saygı ve sorumlulukla yaklaşmasındandır. S A Y F A 8 n 2 4 J. DENEME TADINDA METİNLER Bu yazılar, değindiği kitapları enine boyuna irdeleyen, kitabın yazınımıza katkıları konusunda saptamalarda bulunan, deneme tadında ve değerli metinlerdir. Bilsen Başaran’ın, Sözün Gümüş Kapısı adlı deneme kitabının hemen arkasından okurlarını S/özün İzi adlı bu kitabıyla buluşturması, onun üretkenliğinin de bir kanıtı. Bilsen Başaran S/özün İzi’nde, farklı yazarların kitapları hakkında kaleme aldıklarını, kendi kitapları hakkında yazılanları, bazı yazarlar için yazdıklarını, kendisiyle yapılan söyleşileri ve denemelerini toplamış. Kitabın arka kapak yazısı onun kaleminden çıkmış. Neden böyle bir çalışma yaptığını, neden söze iz düşürdüğünü anlattığı bu metinde; “Sözün uçuculuğuna, sesin ve sözün yazıya dönüştürülmesiyle umar bulan, böylece ölümsüzlüğünü de örgütleyen us’un, bir başka ölümsüzlüğe ulaşma yolu da elbette kitapların düştüğü izin ölmezliğini örgütlemesidir. Kişinin kendi “s/özünün izi”ni us ve yaşam direnciyle nakışlayıp bugüne ve geleceğe gönderme isteğiyse sözün ve sesin ve kitabın paha biçilemez değerindendir. Benjamin Franklin’in “Gömüldükten sonra hatırlanmak istiyorsanız ya okunacak işler yapın ya da okunmaya değer şeyler yazın.”demesi de bundandır. O nedenle; Söz, seçilmemişse kirece benzer, sönerken yakar Söz, cenindir tutunursa yaşar Söz, demiş ya bilge ışıktan hızlı koşar. yanardağ ağzına kapaktır söz ateşin suya, suyun ateşe döndüğü sapaktır söz boğum boğumsa boğazda yolu, kantardır söz nakışı muhkem el için cevher Bilsen Başaran, “Sözün Gümüş Kapısı” adlı deneme kitabının ardından okurlarını “S/özün İzi” adlı kitabıyla buluşturuyor. E Y L Ü L 2 0 1 5 C U M H U R İ Y E T