Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
O K U RLA R A William S. Burroughs’dan “Elektro Devrim” incelemelerine birçok farklı alanda emek veren Asuman Susam, “Kemik İnadı”nda yeniden şiire dönüyor. Belleği her zaman bir yeniden anlama alanı olarak gören bir aydının kararlılığıyla kaleme aldığı kitabı, çağına hayretle tanıklık eden bir insanın şiiri sürdürme kararlılığı. Bu tanıklıkla kendi sözcüklerini ve sesini, kendi yaratacağı ve inanacağı anlamı arama çabası olarak da nitelenebilir kitap. Susam, kısa süre önce yayımlanan incelemesi “Toplumsal Bellek ve Belgesel Sinema”da da bellek safında ilerliyor. Belgesel sinemanın işlevine; tarih, toplum ve bellekle ilişkisi açısından yeni bir bakış sunuyor. Asuman Susam ile “Kemik İnadı” ve “Toplumsal Bellek ve Belgesel Sinema” adlı kitaplarını konuştuk. Nedim Gürsel yeni kitabında yer alan öykülerinde ne denli anlatıcıya, başka birisini anlatmasını söylemişse de, kendisini anlatmaktan kurtulamamış ve “Tehlikeli Sevişmeler”, “otobiyografik öyküler”e dönüşüvermiş... Cüneyt Ayral değerlendirdi kitabı. Edebiyatımıza önemli sayıda yapıt bırakmış bir yazar olarak ayrıldı aramızdan Tarık Dursun K.. Kitaplarındaki dost sıcaklığını unutmak mümkün mü? Kitaplarının dışındaki dostlukları ise daha çok anlatılacak dilden dile. O sıcak dostlarından biri, Nedret Gürcan uzun yıllar süren dostluklarının geride bıraktığı anılarını paylaşıyor bizlerle. Tarık Dursun’u saygı ve sevgiyle anıyoruz. Bol kitaplı günler... turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap Belgesel sinemadan şiir Kes, kopar ve birleştir William S. Burroughs’un “Elektro Devrim”i, hem bir dönem eleştirisi hem de diliktidargüç ilişkisini anlamlandırma metni olarak okunabilir. Burroughs’un, kelimeleri “virüs”, onlarla sistem tarafından yaratılan yönlendirmeyi “sahte gerçeklik” diye nitelemesi de manidar. r Ali BULUNMAZ illiam S. Burroughs ve öbür Beat Kuşağı üyeleri iktidara hiç ısınamadı, onun adamı olmadı. Mesela Burroughs, Yumuşak Makine’de siyasette söz sahibi olan ve “yönetici” mertebesine erişenleri “kereste” diye adlandırıyordu. Burroughs’un uyuşturucuyla yakaladığı sistem tarafından insanlara sunulan gerçeklik hep iktidara dokunuyor. Uyuşturucu tekeli iktidar, denetleyen iktidar ve sanal gerçeklik yaratan iktidar... Yazarın bunlarla hep bir hesaplaşma halinde olduğunu görüyoruz. O anlarda kullandığı cutup (kesyapıştır) tekniği, deneyselliğe ve zihnin iplerinin salınmasına dayanıyor. Oysa iktidar, bu tekniği bambaşka şekle sokarak meydana getirdiği sanal gerçekliği hakikat gibi gösteriyor. Burroughs, Elektro Devrim kitabını bu ikilik ve onun eleştirisi üzerine kuruyor. ğini öne çıkarıyor: Söyle, kaydet ve yazıya dök. Böylece önce ses şeklinde var olan sözcüğün, kâğıda döküldüğünde insanları etkileme gücü ortaya çıkıyor ve Burroughs’un deyişiyle bir “virüs”e evriliyor. Elektro Devrim’in yayımlandığı Watergate yılları göz önüne alındığında, artık sahte gerçeklik üretiminin iyiden iyiye hayata dâhil olduğu ve iktidarların cutup tekniğini kullanarak sözcüklerle oynadığı bir döneme girildiği unutulmamalı. Burroughs’un sık sık başvurduğu cutup tekniği, eğer iktidar tarafından kullanılıyorsa yapılan kayıt, orasından burasından birleştirilerek kitleleri manipüle edecek haberler ya da “iş”ler yaratılabilir. Bu da bilinçleri yönlendirme veya şekle sokma anlamına gelir ki Burroughs’a göre “devrim niteliğinde bir silah olan” illüzyon oluşturulur. Peki, bunun işlevi ne? Burroughs, illüzyonun söylenti yaymaya, rakipleri itibarsızlaştırmaya, isyanları tetiklemeye, medya aracılığıyla yığınları yönetmeye yarayacağını söyler. Dinlediğimiz haberlerin, borsa tartışmalarının ve politikacıların ağzından çıkanların hepsi özünde bir mırıltı. İktidar, kitlelerin üstünde baskı kurmak için kesyapıştırkafaları karıştır yöntemini uygular ve kendisine muhalif duranları güçten düşürmeye çabalar. Dolayısıyla devletin cutup’ı eğlence olmaktan uzaklaşır; geniş çaplı ve mutlak bir kontrol sistemi oluşturulmasına aracılık eder. “BÜTÜN OYUNLAR DÜŞMANCADIR” Sistem demişken Burroughs, cutup tekniğinin, onu kullananlarca bir silaha dönüştürülüp kitlenin huzursuzlukla diri tutulabileceğini ekler. Bir bakıma sistemin kendini var etme biçimlerinden olan, ses ve görüntüleri kullanma, kesip yapıştırma yöntemi, hem bir sahtecilik hem de yığınları hizaya sokma yolu haline getirilebilir. Burroughs’un kullandığı cutup, bir bilinç akışına ya da serbest çağrışıma atıf yaparken sisteminki, o bilinci ezmeye ve baskılamaya yönelir. Burroughs’un cutup’ı, sözün büyüsünü ve insanın haz alarak buna nasıl kapılabileceğini gösteriyor. Yazar için bu, kafayı berraklaştıran ve çağrışımı tetikleyen bir eylem. Aynı zamanda sahte gerçeklik tezgâhını dağıtmaya uğraşmak da demek. Oysa sistemin cutup’ı zihne, sözcük ve görüntüler yardımıyla virüsler yerleştirmeyi amaçlıyor. Burroughs ise Elektro Devrim’de, sistemin silahını sisteme doğrultuyor ve kitabın ne anlama geldiğini kısaca anlatıyor: “Savaş oyunlarındaki birtakım silahları ve taktikleri açıkladım. Bilinci değiştiren silahlar, savaş oyununu sorgulatıyor. Bütün oyunlar düşmancadır.” Burroughs, Elektro Devrim’de yazılı kelimelerin virüs oluşundan başlayarak diltahakküm ilişkisine uzanıyor. Hatta daha ileri giderek insanları denetim altına alan imgesel dilin gücünü ifşa ediyor. Elektro Devrim, nereden bakarsanız bakın, iktidarın ve sistemin Burroughs’ca bir eleştirisi. Aynı zamanda dil ve görüntüyle oynanan bir oyunun anlamına dair güçlü bir fikir kitabı. Sonuçta Burroughs, kelime ve görüntü gibi “virüs”lerle bilincimize yerleştirilen sahte gerçekliği resmederken sistemin ve iktidarın mırıltılarının nasıl oluşturulduğunun ipuçlarını da veriyor Elektro Devrim’de. n alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr Elektro Devrim/ William S. Burroughs/ Çeviren: Barış Tanyeri/ Sub Press/ 36 s. W MUTLAK BİR KONTROL SİSTEMİ Burroughs’un işi yazılan ve söylenen sözcüklerle. O, yazılanın, söylenenden önde olduğunu belirtirken sözün Tanrı olduğunu iddia ediyor. Bunu yaparken cutup tekni TURHAN GÜNAY Söyle, kaydet ve yazıya dök. Böylece önce ses şeklinde var olan sözcüğün, kâğıda döküldüğünde insanları etkileme gücü ortaya çıkıyor ve Burroughs’un deyişiyle bir “virüs”e evriliyor. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: Can Dündar t Yayın Yönetmeni: Turhan Günay t Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 3 6 2 4 E Y L Ü L 2 0 1 5 n S A Y F A 3