Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bahar Madazlı’dan “Yoldan Çekilin Hedefteyim” ‘Unvanlarımız geçici!’ Bahar Madazlı, otuz yıl boyunca çeşitli kurumlarda çalıştı, üst düzey yöneticilik yaptı. EFT (Elektronik Fon Transferi) programının Türkiye’deki ilk yazılımcılarından biri. TÜBİTAK destekli birçok projeye imza attı. Başında bulunduğu yazılım departmanının TÜBİTAK tarafından yerinde ARGE bölümü olarak onaylanmasını sağladı. İlk kitabı “Yoldan Çekilin Hedefteyim”de kariyer yolculuğunda engelleri nasıl aştığını anlatıyor. Genç yönetici adaylarına duvarları aşmayı tarif eden bir kılavuz niteliğindeki kitabında iş hayatında öğrenirken eğlenmenin ve hayatlarını kendi ışıklarını takip ederek yönetmenin de mümkün olduğunu anlatıyor. Madazlı’yla kitabını konuştuk. r Gamze AKDEMİR er şey nasıl başladı? 9 Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra o zaman henüz çok yeni olan bilişim sektöründe “yazılımcı” unvanı verilen kısa süreli bir eğitime katılıp “yazılımcı” oldum. Otuz yıllık kariyer yolculuğumu Türkiye’nin önde gelen firmalarından birinde “Yazılımdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı”yla sonlandırdım. Enerjimi kendime harcamaya karar vermiştim. Zaman su gibi akıp gidiyordu. Enerjimiz ve sağlımız yerindeyken kendimize dur demesini bilmeliyiz. Çok iyi eğitimli gençler yetiştirmiştim. Şimdi sıra evdeki gençlere gelmişti. İşte sonlandırmamın ana nedeni ikiz erkek çocuklarımın üniversiteye iyi hazırlanabilmeleri için danışmanlık yapmaktı. Geriye dönüp baktığımda arkamda sadece ailemden başka hiç bir şeyin kalmayacağını biliyordum. Şu anda çocuklarımla beraber yeniden üniversiteye girdim. Sosyoloji bölümünde öğrenciyim. “Biliyormuş gibi yap, öğrenmemen için hiçbir sebep yok” diyerek yeterli donanıma sahip olmadan başvurduğum iş ilanından sonra hiç bilmediğim programlama dilini gece gündüz çalışarak öğrenmiş ve yıllar sonra Türkiye’nin en büyük bankalarından birinde bugün hepimizin hayatını kolaylaştıran Elektronik Fon Transferi (EFT) programının ilk yazılımcılarından biri olmuştum. “KURAL DIŞI DÜŞÜNMEK EĞLENCELİ!” Otuz yıllık başarılı bir kariyer... Zorlu olduğunu tahmin ederim. Yoldan Çekilin Hedefteyim, olanı biteni nasıl aktarıyor? Başımdan geçen olayların yarattığı duyguyu ve bakış açısını mutlaka paylaşmalıydım diye düşündüm. Deneyimlerimde pek çok insanın kendisinden bir parça bulacağına inanıyordum. Ancak ben genç kuşakları özellikle önemsedim. Nedense gençlerin bu duygularla vakit kaybedip yavaşlamalarına gönlüm elvermedi. Onların çok iyi yetişmiş ve bir o kadar da cesur olduğuna tanıklık ettim. Kitabımda, kural dışı düşüncelerle hareket etmenin “hiçbir sakıncası olmadığının” keşfini zevkli bir o kadar da eğlenceli hale getirmeye çalıştım. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I olmadı ama hayatımın akışı içinde ışık olan olayları hep takip ettim. Etrafımızı aydınlatan bu ışıkları hepimiz görürüz ama kaçımız onların peşinden gitmediğimiz için elimizden kayıp gitmesine neden oluruz. Sonunda hepimizin farklılık gösteren bir yol haritamız oluşur ama bu arada yıllar çoktan uçup gider. İşte Yoldan Çekilin Hedefteyim de “ışığı yakalamanın” yaşam yol haritasını sunan bir motto. Salt iş hayatımızdaki başarılarla mutluluğu yakalamamız mümkün olmadığını, başarının bir bütün olduğunu anlatmaya çalıştım. Hedeflerimize ulaşmalıyız ama ailemiz, sağlımız ve dostlarımız pahasına yapmamalıyız. Ailemizle birlikte evimizde mutlu olduğumuzda yaşamın temel hazzını, yani mutluluk kaynağını yakalarız. Onun sayesinde hayatımızın bir anlam kazandığını ve yaptığımız her işten zevk aldığımızı unutmamalıyız. Unvanlarımızın, elbiselerimizin geçici olduğunu kabul etmeli ve hayatı unvanlarımızla değil, insanlığımızla karşılamalıyız. “BAŞARININ YOLU BAŞARISIZLIKTAN GEÇER” Kitabınızın asıl hedef kitlesi gençler... Genç ve güzel beyinlerden o kadar güzel fikirler çıkıyordu ki yeni yetişen nesle gıptayla bakmamak mümkün değil. Önce aileleri sonra da bu gençleri tebrik etmek istiyorum. Ayrıca gençlerin hepimizi yanılttı. Tüm bunlardan dolayı eforlarını daha fazla üretmeye adamaları için başımdan geçen olayları ve duyguları onlarla paylaşma fikrinden yola çıktım. Gençler çünkü çalışırken eğlenebileceklerini ve bunun sakıncası olmadığını bilmiyor. İş hayatlarına büyük ümitlerle başlayıp en küçük hayal kırıklığında bile büyük üzüntüler yaşıyorlar. Hatalarından keyif almayı unutuyorlar. Sorunun değil sonucun bir parçası olmayı bilmiyorlar. Anlık karar alıp hedefe kitlenmekten korkuyorlar. Hemen hepsi kendisinin ne kadar değerli ve iyi yetişmiş birer birey ve ne kadar cesur olduğunun farkında değil. Size göre başaramama korkusunu yenmenin anahtarı ne? Bu işin anahtarı, “kendimizi yönetme”. Her şey bizde başlar ve bunun bilincine ulaşırsak eğer amacımıza yarı yarıya ulaşabiliriz. Başarmak için dikkatimizi amacımız üzerine yoğunlaştırdığımızda bilinçaltımızın detayların üstesinden geleceğine inanıyorum. Başarı bilincine odaklandığımızda tüm ayrıntıları tasarlamak zorunda değiliz. O kadar ilginç ki bilincimiz bizi amacımıza doğru sürüklerken yardım alabileceğimiz kişileri bulur ve uygun ortamları yaratır. Hep söylendiği gibi başarının yolu başarısızlıktan geçer. Bu kesinlikle bir sonuç değil yaşanması gereken bir süreç. Her bir başarısızlığın başarı maratonunun etaplarını oluşturduğunu unutup üzülürüz. Ama bu başarısızlığın asıl başarısı asla hiç bir olay karşısında pes etmeden yola devam edebilmek. Bir de üstüne başkasının hatasından bana düşen bir parça var mı diyebilmek... Sonuçta anladığım bir gerçek var ki başaramama korkusuna odaklanacağımıza her başımıza gelen olayın keyfini çıkararak yolumuza devam edebilmeliyiz. n gamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr Yoldan Çekilin Hedefteyim/ Bahar Madazlı/ GOA Yayınları/ 176 s. H Bunun için sadece farklı bakış açılarının farklı sonuçlar doğurabileceğini anlatmaya çalıştım. Kararlarının sonucu ne olursa olsun keyfini çıkarmalarını çalışırken eğlenmenin bir sakıncası olmadığını anlatmaya çalıştım. Mutlaka yolumuza güçlüklerin çıkacağını o güçlüklerle erken karşılaştığımız için onlara teşekkür edelim dedim. Yeter ki kendimize olan inancımızı ve cesaretimizi kaybetmeden yol almayı bilelim. Kitabımla amacım öğüt vermek değil sadece sıcak bir sohbet. Kitabın içinde kendi hikâyelerimle farklı kişilerinkini birleştirdim. Nasıl bir sonuç çıkarması gerektiğinin yorumunu okuyucularıma bıraktım. İşsizliğin yoğun olduğu bu dönemde belki biraz ümit olabilirim veya pozitif enerji verebilirim veya bir parça teşebbüs bile ettirebilirim diye düşünüyorum. Ne kadar güzel olur değil mi? “TEMEL HANDİKAPIMIZ KARARSIZ YÖNETİCİLER” Ülkemizdeki iş hayatının handikaplarını, o bağlamda tipolojisini nasıl değerlendiriyorsunuz? En önemli handikaplardan bir tanesi kararsız yönetici tipi. Çalışanlarını karasızlıklarıyla yarı yolda bırakırlar. Bu durumla çalışanlarını belirsizlik ortamına sürüklediğinin ve başarısızlığın temelini attığının farkına varamazlar. Aslında yöneticiler olarak çalışanlarımızı kararsız bırakacak ve karanlık yolda ilerlemelerini izleyecek lüksümüz olmadığının neden hiç farkına varamadığımızı 1336 çözemedim. Bir diğer mesele yapılan her iş bir ekip işi. Başarı ekibin bir ürünü. Bu üründen herkes eşit şekilde ödülünü almalı. Ekip lideri mutlaka bunun bilincinde olmalı ve işe destek olanların varlığını her zaman hissedebilmeli. Başarı tek başına yöneticinin olmadığı gibi başarısızlık ise tamamen onun olmalı. Ekibe iyi liderlik yaptığı veya yapamadığı zaman bütün bunların başına geleceğini unutmamalı. Ya işin ya hayatın demeyen bir kitap. Mottosunu açar mısınız? Hayatımın hiçbir döneminde hedefim Bahar Madazlı, deneyimlerinden pek çok insanın yaralanacağına ve kendisinden bir parça bulacağına inanıyor. 2 4 E Y L Ü L 2 0 1 5 n S A Y F A 1 9