09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Elena Ferrante’den “Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım” Kolektif kadın tarihinin meyvesi Tüm dünyada büyük yankı uyandıran “Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım”ın üzerinde bulunan imza Elena Ferrante, yazarın gerçek adı değil ve editörleri dışında gerçek kimliğini bilen yok. Yazarın hayat hikâyesi ve niyetleriyle romanları irdelemeye alışmış okurlar için bu durum alışılmışın dışında. Roman, anlatıcı Elena ve arkadaşı Lila’nın Napoli’nin şiddet dolu sokaklarında geçen çocukluk ve ilk gençlik yıllarını konu alıyor. r Irmak ERTUNAHOWISON lena Ferrante’nin tüm dünyayı kasıp kavuran Napoli Romanları’nın ilki Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım, Türkçeye kazandırıldı. Her anlamıyla bir edebiyat olayı olan bu romanların ülkemizde de hak ettiği ilgiyi göreceğine ve bir süre okurlarla eleştirmenlerin dilinden düşmeyeceğine inanıyorum. Edebi anlamda nitelikli bir romanın, aynı zamanda okurun zihnini tamamen ele geçirmesine, olay örgüsü ve karakterlere kapılmasını sağlamasına çok sık şahit olmuyoruz. Karşımızda öyle bir eser var ki romana tüm eleştirel, teorik teçhizatıyla yaklaşanları da kumsalda heyecanlı bir şeyler okumak isteyenleri de tatmin edecek, içine alacak. Önce romanı gizemli hale getiren bir detaydan bahsedelim. Elena Ferrante, yazarın gerçek adı değil ve editörleri dışında yazarın gerçek kimliğini bilen yok. Yazarın hayat hikâyesi ve niyetleriyle romanları irdelemeye alışmış okurlar için bu durum alışılmışın dışında. Üstelik, roman yazarlarının yıldızlara dönüştüğü (bkz. Karl Ove Knausgaard, Jonathan Franzen, ya da rahmetli David Foster Wallace) bir çağda, bu kadar başarılı bir yazarın geri planda kalmak istemesi de oldukça şaşırtıcı. BU KADAR İYİ YAZIP KİMLİĞİNİ SAKLAYABİLECEK BİR ADAM TANIMIYORUM Bir de tabii romanların inanılmaz başarısı ve yazarın kimliğinin sır olması oldukça arkaik bir tartışmayı da yeniS A Y F A 8 n 1 3 E Romanın müstear isimli yazarı, İkinci Dünya savaşı sonrası Napoli’yi genç Elena’nın gözünden anlatıyor. (Üstte) 1950 sonrası Napoli’den kareler... den gündeme getirdi. Bazı eleştirmen ve okurlar, böyle mükemmel bir edebi eserin bir kadın tarafından yazılabileceğine ihtimal vermemiş olsa gerek ki yazarın erkek olabileceği iddiasını ortaya attılar. Oysa ne önümüzdeki eserden ne de yazarın röportajlarından böyle bir sonuç çıkarmak mümkün değil. Öte tarafta da romanın yazarının cinsiyetinin önemli olmadığını, son kertede elimizdeki romanın kendi içinde, bundan bağımsız incelenmesi gerektiğini savunanlar da oldu. Oysa, kadınların var oluş ve hayatta kalma stratejilerini konu alan, merkezinde de iki kadının çocukluktan başlayan rekabet dolu dostluğu olan bir roman için bu cinsiyet tartışması oldukça önemli. n+1 dergisi için Ferrante’nin romanlarını inceleyen Dayna Tortorici’nin* bu konuda esprili bir yorumu var; bu kadar iyi yazıp da bununla övünmeyecek (yani kimliğini sır olarak saklayabilecek) bir adam tanımadığını söylüyor. Tortorici’nin Ferrante romanlarını ele alış biçimi oldukça yerinde çünkü onları “bir kadın yazarın” kaleminA Ğ U S T O S 2 0 1 5 den çok “kolektif kadın bilincinin” eseri olan metinler olarak inceliyor. Ferrante’nin Paris Review dergisinde yayımlanan son röportajı** da bu fikri doğruluyor. Yazar, bu röportajda medyanın “yazar” figürünü öne çıkarak okuyucuyu metinden uzaklaştırdığını söylüyor ve edebi eserlerim tek bir zekânın ürünü olmadığını, geleneğin ve kolektif aklın meyveleri olduğunu vurguluyor. NAPOLİ’DE ÖLMENİN PEK ÇOK YOLU VAR Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım, anlatıcı Elena ve arkadaşı Lila’nın Napoli’nin şiddet dolu sokaklarında geçen çocukluk ve ilk gençlik yıllarını konu alıyor. Yoksul ve bir o kadar da ataerkil bir kültürde büyüyen Elena ve Lila’nın ölmeden ya da delirmeden hayatta kalabilmeleri için sürekli tetikte olmaları gerekiyor zira Elena’nın bir bölümde uzun uzun ve lirik bir biçimde anlattığı gibi Napoli’de ölmenin pek çok yolu var. Dörtlemenin bu ilk kitabında, Elena ve Lila’nın arkadaşlıkları hem onları itekleyen bir rekabet alanı hem de onları mahalledeki çeşitli karakterlerden ve kendi ailelerinden koruyan bir kalkan. Lila, zekâsı, gücü ve güzelliğiyle Elena’ya sürekli aşması gereken sınırlar koyuyor. Elena’nın Lila’ya kıyasla kendini hep daha becereksiz hissetmesi, aslında onun arkadaşına duyduğu şefkati de perçinliyor. Kitabın sonlarına doğru genç Lila’yı banyoda çıplak gören Elena, anlatısında arkadaşını tüm zırhlarından arınmış, kırılgan, neredeyse iç burkan bir şekilde betimliyor. Oldukça tensel ve duygusal bu betimleme, Ferrante’nin kaleminin gücüne bir örnek. Elena Ferrante’nin gerçek kimliği bilinmese de, yazma konusunda hassas ve kaygılı bir yazar olduğu her halinden belli. Anlatıcı Elena’nın kendi yazma becerisini Lila’nınkiyle kıyasladığı bölüm aslında yazar Ferrante’nin ulaşmak istediği duru ve sarih stil konusunda bize ipucu veriyor. Yazarın ustalığı en çok da anlatıcının dilini kurgulayışında ortaya çıkıyor. Kitap, Elena’nın yıllar sonra Lila’nın oğlundan aldığı bir telefonla başlıyor. Lila’nın sırra kadem bastığını öğrenen Elena, geriye dönüp çocukluklarını anlatmaya başlıyor. Yaşlı Elena’nın olayları genç Elena gözünden anlatması, anlatıyı katmanlandırıyor. Yazar, anlatıcının olgun ve çocuksu perspektifleri arasında pürüzsüz geçişler kuruyor. Okuyucu, İkinci Dünya savaşı sonrası Napoli’yi genç Elena’nın gözünden tekinsiz bir yer olarak izlerken bir yandan da olgun Lena’nın ince geçişleri sayesinde tarihsel bağlamı kafasında kurguluyor. Ferrante, Paris Review röportajında bunu “yabancılaşmadahil etme” olarak ele alıyor. Yani Elena ve Lila’nın hikâyesi bir yandan tarihin akışına yabancılaşmışken bir yandan da tam da o tarihin ve değişimin parçası. Tarihi didaktik bir anlatıya dönüştürmeden aktaran, feminist mesajını ustalıkla veren ve kadın edebiyatı tarihinde şimdiden önemli bir yer edinen bu kitabı kesinlikle kaçırmayın! n Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım/ Elena Ferrante/ Çeviren: Eren Yücesan Cendey/ Everest Yayınları/ 360 s. * Bu eleştiriyi İngilizce olarak https:// nplusonemag.com/issue22/reviews/ thoselikeus/ adresinden okuyabilirsiniz. ** Yazarın editörleriyle yaptığı bu röportajı İngilizce olarak http://www. theparisreview.org/interviews/6370/ artoffictionno228elenaferrante adresinden okuyabilirsiniz. K İ T A P S A Y I 1330 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle