Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ArkEoLojİ vE SANAt yAyıNLArı’NDAN “NADİDE kİtApLAr SErİSİ” Hedef yüksek sanat Dünya şiiri örneklerini tanıtmayı amaçlayan girişim, yılda en fazla beş altı şiir kitabını okuyucuyla buluşturmayı hedefliyor. Amaç; niteliksiz kitaplara bir karşı duruş. Cön’ün kitabındaki şiirler gibi. Şair ilk kitabında bizi yeni bir dünyanın içine davet ediyor. Gerçeklikte her zaman rüyadan bir parça, görülen rüya da gerçekleşecek olan şeylerin haberleri vardır. Her nesnenin her varlığın hayali bir ucu vardır. Nilgün Cön kalkış noktası olarak gerçekliğe yaslanmış görünse de kendi rüyasal öğelerini şiirsel metinlerine başlangıç kurgusu yapar. Bir tür zaptetme hali kayıtlanır, ritm evrenden şairin yüreğine akar derken akıl devreye girer. Ölümlerine doğru yol alan tüm varlığı, Vanitas’ı derinden duyumsadığımız Nilgün Cön şiiri sakin başlangıçlara bizi davet eder. Bu şiirlerde coşkun bir ruhun sakınımlı devinimlerini, bizi bir an yakalayıp bırakan “Güzel”i, gerçekdışıyla kurulan aşk ilişkisini yakalarız. Şair yeni bir ufka doğru yolculuğuna başlamıştır artık. Kendilik ve kendisi olma Cön şiirinin temel karakteridir. Dürtülerin, iç duyumun ve gözlemlerin parçalara ayrılıp sonra bir arada erimeleri de bu şiirin ana izleklerindendir. Kişisel mitosların kaynağı dürtüler, evrenin mitosuyla buluşmakta, şairin zihninin arketipal yapısını açığa çıkarmakta, öte yandan karşıtlıkların doğasını lirik öğeyle harmanlayarak yazmaktadır. Bir sanat yapıtı, şiir genetik bir taşıyıcıdır. Tanrıça Ruloları’nda yakalanan özgün üslup ve benzersizlik, şairin içinde yaşadığı toplumsal yapının da lirik eleştirisine dönüşmektedir. Cön şiirinde bireysel imge formlarının; kirletilmemiş, bozulmamış şeyleri içermesi bu şiiri geleneksel kategorilere bağlamamızı da engeller. Sınır tanımayan bireysellik açığa çıkarken, şiirin, bir iç dökme, yakınma, terapi olmadığını hatırlatır. Yana yakıla yazılan arabesk, isyan ve angaje şiirin karşısında süzülmüş aklın üst görev aldığı Cön şiirleri yetkin söylemin Hermetik metinleri olarak karşılar bizi. Yanı sıra bu metinlerde lirik anlatımın ritmi, karşı çıkılan toplumsal yapının özüyle buluştuğu an bir çarpışma yaşanır. Tanrıça Ruloları Xperia, binlerce yıldır saklı kalan kadim dişi ruhun zaman katlarından çekip çıkarılarak, tozdan topraktan arındırılmış ve göklere armağan edilmiş dişi cevherin görünür kılınması ve yeni bir başlangıcıdır. n Dışavurumcu Şiir (Seçki)/ Derleyen: Nilgün Cön/ Arkeoloji ve Sanat Yayınları/ 156 s. Tanrıça Ruloları Xreria/ Nilgün Cön/ Arkeoloji ve Sanat Yayınları/ 116 s. GÜLSELİ İNAL A 4 rkeoloji ve Sanat yayınları bünyesinde başlayan “Nadide Kitaplar Serisi’nin ilk kitapları, şair Nilgün Cön’ün Tanrıça Ruloları Xperia ve yine Nilgün Cön’ün Almancadan çevirip hazırladığı seçki Mehmet Güleryüz’ün desenleriyle birlikte Dışavurumcu Şiir adıyla okuyucuyla buluştu. Alman dilinin usta şairleri; 19. yy sonu 20. yy. başları yaşayan; Johannes R. Becher, Gottfried Benn, Yvan Goll, Walter Hasenclever, Kurt Heynicke, Jakop van Hoddis, Else Lasker Schüler, Walter Rheiner, Ludwig Rubiner, Ernest Stadler August Stramm, Georg Trakl, Franz Werfel bu seçkide bir aradalar. Kitap aleminin Frankofon tavrına karşı bundan böyle Dünya şiiri örneklerini tanıtmayı amaçlayan bu girişim, yılda en fazla beş altı şiir kitabını okuyucuyla buluşturmayı hedefliyor. “Nadide Kitaplar Serisi’nin yayın editörleri “Yüksek sanatı kendine amaç edinen İskenderiye Kitaplığı, yayınları, yaratıcı süreçlerin evrensel soluğunu, yüksek sanatın örnekleriyle, yazın dünyasındaki seçkin şiirsel metinlerle yol almayı hedeflemiş, bayat ve eski anlayışlara karşı alternatif bir yayıncılık anlayışıyla kurumlaşmış estetiğe karşı savaşmayı motto edinmiş, özellikle yok sayılarak, patronaj ilişkilerinin kurbanı edilerek sıradanlaştırılmaya çalışılan şiirin piyasa koşullarına boyun eğmeyen, şiirde patron tanımayan şairlerce yeşertilerek; şiir, çeviri şiir, ufuk ve diskur açan deneme örnekleri sunmayı hedefliyor. Amaç; niteliksiz kitaplara karşı yüksek sanatın örneklerini kuşatan metinleri bulup çıkarmak ve şiire gereken saygıyı geri kazandırmak” diyorlar. Çağın yıkıcı güçleri karşısında, şiirsel metinlerdeki lirik ton, ruhsal çarpışmalara, toplumsal çöküşlere, kayıplarımıza, tenimizde açılan yaralara merhem etkisi yapan sihirli bir frekanstır. Orada benlikler doğanın renkleri arasında müphemleşirken kulaklara dolan ezgi bizleri avutur, evrenin müziğini, benliklerin yaşam ritmini duymamızı sağlar ve bazen baş edemediğimiz yaşamı dönüştürebilme gücünü elimize verir. Tıpkı Nilgün LİRİK BENLİK/DÜNYAYLA ÇARPIŞMA 17 Aralık 2015 KITAP