Katalog

HülyA okuR’DAN “ölMEDEN Az öNcE” ‘Bir Türkiye mozaiği’ söyleşileriniz, başlıca hangi konularda, nasıl bakış açılarıyla buluşturuyor? n Röportaj serüvenine başladığımda, iki ilke belirledim kendime, birisi derinlik. O varsa vardır, yoksa yaratamazsın. İkincisi her ideolojiden insanla görüşmek, yelpazeyi geniş tutmak. Eğer sığlaşmayı, tek kesimi beslemeyi seçseydim, bugün bu rengârenk demeti oluşturamazdım. Hepimiz ayrı bir rengiz. Bilmemiz mümkün mü hangi renkte güzeliz? Hepimiz ayrı renkte güzeliz. Aslında hepimiz her renkte güzeliz. Zaman ve değişen dünya hepimizin yönünü, duruşunu etkiliyor. Kalıplara girmeyi istemeyen, kabına sığmayan değişkenleriz hepimiz. O yüzden kitaptaki kahramanlarım bir Türkiye mozaiği. n Birkaç önemli yanıtı, tespiti paylaşır mısınız? n Muhsin Yazıcıoğlu’nun kızıl elmasını, Aydın Menderes’in dilinden babasının aşkını, İnal Batu’nun CHP sancısını, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şiire saygısını, Toktamış Ateş’in inanmış Atatürkçülüğünü, Savaş Ay’ın lafla yürümez dediği barış gemisini, Nejat Uygur’un siyasi hicivlerini, Erol Günaydın’ın meddahlık derslerini, Tekin Akmansoy’un sanatı adam yapan sözlerini, Turgut Özakman’ın çılgın tarih anlayışını okumayan kalmasın... n “Ölmeden Az Önce”nin gençlere nasıl bir rehber, yol haritası olmasını ve nelerin hiç unutulmamasına vesile olmasını istediniz? n Gençlerin ceplerindeki parayı sonuna kadar harcama, gençliklerini son süratle sonuna kadar yaşama, enerjilerini sonuna kadar tüketme, ömürlerini sonuna kadar kullanma eğiliminde olduğunu görüyorum. Evet, zaman bizim önümüzden gidiyor ama ona yetişmek için de koşmak gerekmiyor. Onlara yaşamak için sunulan şansı iyi değerlendirsinler derim. Kanser hastası gençlerin ağzından hep şunu duyuyorum; “Yaşamak bir mucize”. Lütfen o şansa ve mucizeye sahip çıksınlar, yaşadıkları hiçbir anı boşa geçirmesinler, üretsinler, eksinler, tutsunlar hayallerini, akıp giden hayatlarını, ailelerinin ellerini. Eğer kendi değerlerini bilirlerse ölmeyecekler. Çünkü ölümsüzler ölmez. n Ölmeden Az Önce/ Hülya Okur/ Bilgi Yayınevi/ 248 s. yitirdiğimiz ve her biri alanlarında usta on öncü isim hasretlerini, düşlerini, ülkülerini, toplumla ilişkilerini gazeteci yazar Hülya okur’a anlattı. HANDE MİR K itapta yer alan söyleşilerinizin çıkış noktası nedir? n Hayat. İçi doldurulan ve yarım bırakılmayan, başkalarına da yetecek güzel ömürler. Topluma ışık olmaları için tasarlanmış fenerlerin ölümlerinden sonra bile bize verdikleri enerjiler. Ölümsüzlüğü arayışımız. n Her söyleşiniz nitelikli birer inceleme olmasının yanında deneme niteliği de taşıyor. Söyleşi sizin için nasıl bir tutku ve bu bağlamda konuk ettiğiniz isimlerin topluma, sanata ve hayata katkılarını nasıl bir izlekte irdelersiniz? n Söyleşi benim için “ben”den “ona” yolculuk, sonra “o” da olarak geri döndüğüm ve zenginleştiğim, kendi içimde çoğaldığım kültürel ve insani birikim yolu. Konuklarımın çocukluğu ilk anahtarım, ondan sonrası öyle bir gelir ki çağı yakalayıvermişizdir. Çok titiz bir araştırma, algıda ve anlayışta kurulan bağ, bizi cevabı soruda gizli sınavların içine düşürür. Sınav bittiğinde her ikimizin de pembemsi yüzleri güler. n Farklı kültürel ve siyasi görüşlerden, alanlardan isimlere yer vermeniz kitabınızın bir diğer zenginliği. Okurları adeta birer yakın tarih simülasyonuna da dahil ediyor bu biyografi nitelikli “GENÇLER ENERJİLERİNİ TÜKETMESİN” “YELPAZEYİ GENİŞ TUTTUM” KITAP 17 Aralık 2015 13