Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler fazla kentini gezen deneyimli gezgin ve gezi yazarı Timur Özkan’ın izlenimleri ve gezmek, çalışmak, okumak amacıyla Rusya’ya gideceklere tavsiyeleri meraklı okuyucuların ilgisini çekecek. Tarkovski / Slavoj Zizek / Çeviren: Mehmet Öznur / Encore Yayınları/ 118 s. Zizek için Tarkovski’yi ilginç kılan onun filmlerindeki özgün biçimi. Tarkovski maddi unsurları zamanın kendisi olarak kullanır ama aniden en içsel alana ilişkin olan zamanın melankolikliğini, belirsizliğini bize hissettirir. Zizek’e göre Tarkovski’de gerçekliğin tam da maddi dokusunun dağılmasıyla ruhani bir derinliğe ulaşılır. Tarkovski, kendimizi maddi gerçekliğin üstüne yükselterek ulaştığımız standart ruhani motiflerin ötesine daha derin, daha önemli deneyimlere sürükler bizi. Bu metinde, Lacancı psikanalizin araçlarıyla Tarkovski’nin materialist bir yorumunun da mümkün olabileceği tartışılıyor. Foucault: Düşüncesi, Kişiliği / Paul Veyne / Çeviren: Işık Ergüden / Alfa Yayınları/ 182 s. Michel Foucault ve Paul Veyne. Filozof ve tarihçi. Paul Veyne’nin Foucault’nun düşüncesi ve kişiliğini anlattığı bu kitap sadece bir tarihçinin gözüyle değil bir “dost” bakışıyla yazılmış. Foucault’nun yakın dostu Veyne, filozofun devrim niteliğindeki düşüncelerini bu düşünceleri biçimleyen yaşamıyla birlikte ele alıyor. Filozofun kişiliğinde ete kemiğe bürünen bu düşünce Veyne’nin kaleminde yaşayan ve hareket eden mücadeleci bir bedene dönüşüyor. Veyne, Foucault’nun akvaryumdaki kırmızı bir balık oluşunu bildiğini söylüyor. Çok Kısa Bişi Anlatıcam / Alper Atalan / İletişim Yayınları / 150 s. Alper Atalan, açılmayan kapıları, marketleri, bankaları, patinaj yapan arabaları, hiç susmayan muhabbetçileri ustaca bir mizahla anlatmıştı ilk kitabı Mart’ta. Şimde çok bekletmeden ikinci kitabıyla karşımıza çıktı: Çok Kısa Bişi Anlatıcam. Alper Atalan kısacık hikâyeler anlatıyor yeni kitabında. Yerli edebiyatta pek rastlanmayan ölçüde, bir nefeste, hararetle dillendiriyor anlatacaklarını. İnsanın içine çöreklenen teferruatı, efkârlı, bulutlu ve neşeli bir maharetle resmediyor. Çok Kısa Bişi Anlatıcam, hep hatırlanacak ve yaşanacak öykülerle dolu. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I Çoklu Yalnızlıklar / Cevat Turan / Delisarmaşık Yayınları / 104 s. “Yağmur yağacaksa / Çaresi yok / Sana şiir yazılacak / Özlemini taşıyacak ormanların / Yılkı atları / Rüzgârla konuşacak” Cevat Turan, 1966 doğumlu bir şair ve daha önce Usuldan Bir Hüzün ve Gözlerine Sakla Beni adında iki şiir kitabı bulunuyor. Bunun dışında öyküye de adımını atmış şair İnsanın Üşüdüğü Yer adlı toplamıyla. Turan şimdi bir kitabı daha okur karşısına çıktı: Çoklu Yalnızlıklar. Kitap, Turan’ın yeni şiirlerinde meydana gelen bir toplam. Şiirlerin bir kısmı seslendirilmiş de... Üstelik şöyle bir özelliği var Çoklu Yalnızlıklar’ın: Kitabın geliri Altı Nokta Körler Derneği’ne bağışlanacak. Cevat Turan, şiirseverlerin ilgisini çekecek yeni kitabıyla. Çi / AKİLAH – Azra Kohen / Destek Yayınları / 318 s. “Hayat, insanın kendi potansiyeline ulaşabilmesi için dikkatle, incelikle, muhteşem bir zekâyla dizayn edilmiştir. Yapman gerekeni yapamıyorsan, olamıyorsan, doğamıyorsan hayat çok acıtır, anlaman için hırpalar, yorar. Seni sen yapabilmek için ne gerekirse yapmaya hazırdır. Bu kitap ‘kendine gelmek’ için burada olduğunun farkına varabilenlere yazıldı.” diyor kitabın yazarı. Fi ile çıkılan yolculuğun tek durağıdır Çi. Sadece farkındalığa giden, değiştiren, mutlaka geliştiren bir yoldur bu ama sunduğu seks, macera, intikam, ihtiras sizi aldatmasın, zordur.” Azra Kohen yeni kitabıyla okuyucu karşısında. Manolya / Kerim Özkan / Parola Yayınları / 304 s. “Ekremden sonra hiç erkek arkadaşın oldumu? Manolyanın güzel yüzü birdenbire kıpkırmızı oldu. Sanki kendisine ağır hakaret edilmiş birinin yüz ifadesi oluştu yüzünde. Sakinleşmek için olacak, biraz geç cevap verdi. Asla! Zaten evlenerek ona ihanet etmiştim, ama boşandıktan sonra başka biriyle birlikte olmam söz konusu bile olamazdı. Ona ikinci kez ihanet edemezdim, ben ona aittim ve ölünceye kadar öyle kalacağım. Yaptığım hatanın bedelini ödüyorum. Yeliz, Manolyanın bu sözlerinden ürktü. Karşısında Ekrem’i saplantı yapmış bir kadın vardı.” Kerim Özkan’ı daha önce yayımladığı Atatürk ve Hitler adlı kitabıyla tanımıştık. Şimdi ise bir romanla çıktı okuyucu karşısında: Manolya. Özkan romanında, fırtınalı bir aşkn etrafını toplumsal mesajlarla süsleyerek anlatıyor. n 1 2 7 8 1 4 A Ğ U S T O S 2 0 1 4 n S A Y F A 2 1