Katalog

Günleri Gıdıkla Şapşu / Asuman Portakal / Resimleyen: Levent Karanfil / Altın Kitaplar / 2012 / 103 s. / 8+ Emre, ya da romandaki adıyla Şapşu, on yaşlarında bir çocuk. Sevimli, çalışkan, akıllı, anneannesine göreyse biraz yaramaz… Tüm çocuklar gibi o da işte. Onun tek farkı başından geçenleri eğlenceli bir dille bize anlatıyor oluşu. Kardeşiyle yaptığı kavgalardan tutun da arkadaşlarıyla yaptığı haylazlıklara dek her şeyi anlatıyor Şapşu. En yakın arkadaşı Mert. Her gün görüşüyor, tüm dertlerini paylaşıyorlar. “Bir çocuğun ne derdi olurmuş ki?” demeyin sakın. Şapşu’nun var işte. Babası çok uzaklarda. İşi gereği başka bir şehirde yaşıyor. Şapşu babasını çok özlüyor. Sık sık telefonla görüşseler bile ailenin birlikte yaşaması gibisi var mı? Şapşu böyle diyor da onun babası elbet gelecek. Ya babasına daha doğrusu ailesine hiç kavuşamayacak olanlar ne yapsın. Kesirli Kral örneğin… O da kim mi dediniz? O, Şapşu’nun sıra arkadaşı. Daha doğrusu, başının belası. Sürekli didişiyorlar. Kesirli Kral, biraz ukala, bu da Şapşu’yu deli ediyor. Aile, arkadaş ilişkileri, ergenlikle birlikte başlayan kafa karışıklıkları, kavgalar, kıskançlıklar ve ille de dostluk!.. Günleri Gıdıkla Şapşu, tüm bunları eğlenceli bir dille aktarıyor. İyi okumalar! Böcek Orkestrasının Muhteşem Sınıfı2 / Göknil Genç / Resimleyen: Mustafa Delioğlu / Can Çocuk / 2014 / 90 s. / 8+ “Ben bir müzisyenim. Çocukken daktilom ve viyolam en iyi arkadaşlarımdı. Müzik ve edebiyat dolu bir evin içine doğmak ise en büyük şansım,” diyor yazar. Böcek Orkestrasının Muhteşem Sınıfı’nın bu kitabında da, ilk kitapta olduğu gibi müzikle edebiyatı başarıyla harmanlayan yazarın müziğe olan tutkusu, sayfalardan okurların yüreğine ulaşıyor. Böcek Orkestrası aracılığıyla, çocuklar müzikle, müzik enstrümanlarıyla tanışıyor. Bakarsınız bu kitabı okuyan çocuklar da arkadaşlarını toplayıp kendi orkestralarını kurarlar. Kitabın son sayfalarında, “Öğrenin” ve “Dinleyin” başlıklı bölümler yer alıyor. Öğrenin bölümünde, müzikle ilgili bazı terimlerin ve sözcüklerin anlamları açıklanıyor. Dinleyin bölümünde ise çeşitli müzik aletleri için önerilen konçertolar, senfoniler ve diğer müzik parçalarının adı listeleniyor. Bu müzik şöleni kaçmaz… Şen Şakrak Sorular / Serpil Doğan – Kazım Şahin / Resimleyen: Ahmet Sadık Pala / Top Yayıncılık / 2014 / 63 s. / 4+ Çocuklar… Bitmek bilmeyen merakları, soruları, güçlü düşleri ile öylesine varsıllar ki… Bunun böyle olduğunu bilen Serpil Doğan ve Kazım Şahin ortak bir çalışma ile dörtbeş yaşlarındaki çocukların bazı sorulara verdikleri yanıtları derleyerek Şen Şakrak Sorular isimli kitabı hazırlamışlar. Kitaptaki yanıtlara hiçbir ekleme/çıkarma yapılmamış. Örneğin; “Bilim adamı her şeyi bilen midir? Derin Ş.: Çok zor bir soru. Ben bilemiyorum, galiba KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ bilgi dağıtan kişi olabilir, tam bilemiyorum öğretmenim. Defne: Bence bilim adamı her şeyi bilen kişidir. Dinozorların nasıl yok olduğunu bilebilir. Bence bilim adamı dağlarda yaşayabilir.” (sayfa: 89). Başka bir soru da; Biz nerede yaşıyoruz olmuş. Bakın Belkıs S. Nasıl yanıt vermiş bu soruya; “Evde yaşıyoruz öğretmenim, okula gelince de okulda yaşıyoruz. Her yerde yaşayabiliriz çünkü çocuğuz biz.”. Bundan büyük düş gücü olabilir mi? Çocuklar değil ama yetişkinlerin bu kitaptan alacağı çok şey var. İyi okumalar! Kayıp Karınca Yuli / Betül Tarıman / Resimleyen: Pınar Çekiç / Top Yayıncılık / 2014 / 32 s. / 7+ Yuli, Betül Tarıman’ın oyunlarına eşlik eden, sözcüklerini kanatlandıran bir oyuncu karınca. Doğayı, ailesini, hayvanları kısaca hayatı ve insanları seviyor. İnsanların kocaman ayakları altında ezilivermekten korksa da seviyor. Bunu açıkça söylemiyor Yuli, ama anlattıklarından o kadar belli ki… Kayıp Karınca Yuli isimli kitapta bir karıncanın günlük yaşamından kesitler var. Okulu o gün tatil olduğundan yakın çevrede kısa bir gezintiye çıkan Yuli nelerle kimlerle karşılaşmaz ki… Şu yemyeşil çimenlerin üzerindeki kocaman bir yumurta mı yoksa bir golf topu mu? Ya televizyon karşısında uyuklayan bu yaşlı kadın da kim? Bir su deposunda toplantı yapanlar işçi karıncalar mı yoksa? Yuli, dünyayı tanıyor, hem de oturduğu yerden değil, gezerek, şarkılar söyleyip sözcüklerle oynayarak. Ona eşlik etmek ister misiniz? İyi okumalar! Gri Gölgeler Arasında / Ruta Sepetys / Çeviren: Nilay Kaya / Delidolu / 2013 / 309 s. / 15+ Haziran 1941. Sovyetler Birliği’nin Litvanya’yı işgalinden bir sene sonra. Lina, annesi ve kardeşi Jonas bir gece apar topar evlerinden çıkarılırlar. Silahların gölgesinde, aşağılanarak önce bir kamyonete ardından da sefalet kokan bir trene bindirilirler. Sadece Lina’nın ailesi de değil, onlarla aynı kaderi paylaşan bir grup insanla birlikte nereye götürüldüklerini bilmeden ve ölümü hiç unutmadan uzun ve acı dolu bir yolculuk başlar. Lina, yolculuğun başında şehrini düşünür, evini, arkasında bıraktığı sevdiklerini ve en çok da babasını. Çünkü babasını daha önce götürmüşlerdir. Şimdi o bambaşka bir vagonda bambaşka acılara doğru gitmektedir. Lina’nın annesi umudunu hiç yitirmemiştir. Umut… Lina’yı hayata bağlayan en önemli şey, babasına kavuşma umudu ve resimdir. Çok güzel resim yapan Lina, babasına ulaşabilmek için de bu yeteneğini kullanmaya karar verir. Hiç yılmadan ve her seferinde aynı heyecanla şifreli resimler gönderir babasına. Eline ulaşıp ulaşmayacağından kuşku duysa da hiç vazgeçmez… Gri Gölgeler Arasında, savaşın, soykırım ve katliamın sıcak tanıklığını yapmış bir adamın gerçek yaşam öyküsünden yola çıkarak yazılmış bir kitap. Sakar Cadı Vini Ormanda / Laura Owen / Resimleyen: Korky Paul / Çeviren: Bülent O. Doğan / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 2014 / 96 s. / 8+ Sakar Cadı Vini’yi tanımayan, sevmeyen yok gibi. Her macerasında hepimizi güldüren sevimli cadıyı kim sevmez ki? Sakar Cadı Vini Orman’da isimli yeni kitapta da birbirinden eğlenceli öyküler var. Neler yapıyor Vini bir bilseniz; dedektifliğe özeniyor. Ama bir olayı çözeceğim derken kendi başına çorap örmekten son anda kurtuluyor. Vini’nin Farklı Günü isimli öykü bu sevimli kitaptaki en dikkat çeken öykülerden biri. Bir sabah Vini, her gün aynı şeyleri yaptığını fark edip hayatında değişiklik yapmak istiyor. Küçük ama etkili değişiklikler. Örneğin; giysilerini ters giyiyor, dişlerini sol eliyle fırçalıyor, kahvaltıda reçel yerine biber yiyor… İşler çok beklediği gibi gitmese de farklı olmanın güzelliğini keşfediyor Vini. Gerçekten öyle değil mi? Acaba biz de onu diğer cadılardan farklı olduğu için mi seviyoruz? İyi okumalar! Gogo ve Günışığı / Dafna Ben Zvi / Resimleyen: Ofra Amit / Çeviren: Handan Sağlanmak / Final Kültür Sanat Yayınları / 2014 / 40 s. / 5+ Sabah uykusu ne güzeldir. Gogo bir türlü kalkmak istemiyor. “Birazdan kalkacağım, sadece birkaç dakika daha uyuyayım…” diyor. Günışığı ise çoktan uyanmış Gogo için kek bile yapmıştır. Ardından yemek pişirir, temizlik yapar, kitap okur. Şu işe bakın, Gogo hâlâ uyuyor! Gün geçer, geceyarısı olur, Gogo gözlerini açar. Ama Günışığı evde yoktur. Üstelik dışarısı karanlık, soğuk ve yağmurlu. Bu havada nereye gider ki Günışığı? Gogo ve Günışığı, aynı evde kalan iki yakın arkadaş. Biri kedi, öteki köpek. Onların sevimli öyküsünü okumak ister misiniz? Kitabın resimleri de son derece özgün ve eğlenceli. Kızgın Timsah / David Simpson / Resimleyen: Serap Ergel / Yeşil Dinozor / 2014 / 32 s. / 4+ Ormanda yaşayan kızgın timsah, diğer hayvanlara kötü davranıyor, onları rahatsız ediyormuş. Bir gün nehirde yüzerken, ne kötülükler yapacağının planlarına dalmış ve öyle uzaklara gitmiş ki kaybolmuş. Evinin adresini kime sorsa, ona yardımcı olmamış. Aslında timsahın aklında, evine nasıl gideceğini öğrenir öğrenmez, o hayvana kötülük yapmak varmış ya kimse ona yardım etmeyince planını da gerçekleştirememiş. Bir süre sonra acıkmış, ama bu konuda da kimseden yardım alamamış. Kızgın timsah o zaman aslanla dertleşmiş. Evini nasıl bulacak? Karnını nasıl doyuracak? “Belki de onlarla nasıl arkadaş olabileceğini düşünmelisin,” demiş aslan. Peki ama bunca kötülükten sonra, ormandaki hayvanlar, kızgın timsaha inanıp arkadaş olurlar mı acaba? Adım Adım İcatlar / Véronique Corgibet / Resimleyen: Laurent Kling / Çeviren: Zeynep Mertoğlu Oğur/ Büyülü Fener / 2014 / 82 s. / 8+ İnsanlar neden icat eder? Zamandan tasarruf etmek, daha sağlıklı ve daha iyi yaşamak için, öyle değil mi? Yani merak edip hayal kuranlar olmasaydı, şimdiki yaşam şartlarının çok gerisinde olabilirdik! Yazının, matbaanın ve elektriğin, zamana damgasını vuran ve hayatımızı kökten değiştiren icatlar olduğunu herkes bilir. Peki, öncesinde neler icat edilmişti? Tekerlek? Ateş? Işık? İlk kibritin bir lise öğrencisi tarafından icat edildiğini biliyor muydunuz? Nerede ve ne zaman… Kitapta bu bilgiyi bulabilirsiniz. Ateş ise… MÖ 400.000 yıl önce girdi insanoğlunun hayatına. İcatlar çok ilginç bir konu. Düşünün ki, sayı saymak için rakamların kullanılması bile bir icat! Evreni incelemek, gezegenimizi doğudan batıya, kuzeyden güneye gezmek, bedenimizi tanımak ve sağlığımızı korumak için sayısız icatlar yapıldı. Ne zaman ne icat edildi, kim buldu, kim düşündü, kim nerede nasıl kullandı? Bütün soruların yanıtları bu kitapta. Kitap, insanlık tarihinin en başından bu yana hayatı değiştirmiş önemli icatları keşfetmemizi sağlayacak. Üç, İkiii, Birr, Ateş!2 / Aslı Tohumcu / Resimleyen: Reha Barış / Can Çocuk / 2014 / 74 s. / 8+ Ateş’in birinci kitabını okumuş muydunuz? O zaman, acaba Ateş daha ne yaramazlıklar yapacak diye merak ediyor olmalısınız. Zaten o da serüvenlerini size anlatmaya can atıyor. Kıpır kıpır, yerinde duramayan bir çocuk Ateş. Bu kitapta artık on bir yaşında. Kardeşi Tomris’ten hâlâ kurtulamadı. Bu kez onu evden kaçırabilir, ya da yanına çırak alabilir. Ateş de biliyor onun anılarını özlediğinizi. Bakın neler anlatıyor: “Bana ve süperella anılarıma yine doyamadınız biliyorum! Ama yaz yaz nereye kadar? Benim gibi şahane bir çocuğun bile uyumaya, dinlenmeye, kâğıdın kalemin başından kalkıp insanların arasına karışmaya ihtiyacı var. Annemle babamı çıldırtmak, Bay Kılçık’ın odasını ziyaret etmek, kimsenin camını kırmadan gol atmak, Leyla Öğretmenim’i bize sürekli ödev vermekten vazgeçirmeye çalışmak gibi işlerimi saymıyorum bile.” Ateş, kendisini uzman psikolog olarak ilan etmek üzere… Neden mi? Ateş’in okuluna bir yazar gelmiş. Kim mi? Büyükleri Islah Bakanlığı kurulmuş, duydunuz mu? Bunların yanıtını, Ateş’in anılarında bulacaksınız. “Tekrar görüşene kadar bol bol yaramazlık yapmanız dileğiyle…” Yok yok bunu biz söylemiyoruz, tabii ki Ateş diyor. Böylece üçüncü kitabı yazacağına dair ipucunu da veriyor. n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1278 1 4 A Ğ U S T O S 2 0 1 4 n S A Y F A 1 7