29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Bayraklarımı Çektim / Oktay Rifat / Yapı Kredi Yayınları / 74 s. Yayınevinin “Kendi Sesinden Şiirler CD’li Kitap” dizisi, Türk şiirinin yenilikçi ustası Oktay Rifat ile sürüyor. Şairin 100. doğum yıldönümüne armağan olarak çıkan Bayraklarımı Çektim’de ve bu kitapla birlikte verilen CD’de Oktay Rifat’ın kendi sesinden toplam 16 şiir yer alıyor: Vazife, Sabah Türküsü, Ağıt, Güz Türküsü, Elleri Var Özgürlüğün, Homeros İçin, Agamemnon I, Az Gelişmiş, Gündüze Geceye Özlem, Bayraklarımı Çektim, Emine, Nara Benzerdin, O Semtler, Yaz Yağmuru, Ve İhtiyar Yalının, Fatihin Resmi. Rifat’ın kitaplarından seçerek okuduğu, toplam 16 şiirden oluşan ses kaydında şiirlerin ara müziği ise Samih Rifat’a ait. Yani büyük şaire oğlu Samih Rifat da gitarıyla eşlik ediyor kitapta. Doğa Araştırmaları / Seneca / Çeviren: C. Cengiz Çevik / Jaguar Kitap / 300 s. Seneca, yaklaşık iki bin yıl önce kaleme aldığı Doğa Araştırmaları’nda sadece doğa olaylarını tasnif ederek yorumlamakla kalmıyor; bunu yaparken, Aristoteles’ten veya diğer Yunan doğa bilimcilerinden farklı olarak, devrinin sorunlarına da değiniyor. Geçerli kehanet anlayışlarını ve batıl inançları eleştiriyor. Örneğin, Zeus’un yıldırım oku fırlatamayacağını, çünkü yıldırımların doğal bir fenomen olduğunu söylüyor. Vezüv patlamasıyla ilgili Antikçağ’daki ikinci temel kaynak olma özelliği taşıyan eserinde, depremin doğal nedenlerine ilişkin farklı görüşleri aktarmakla yetinmeyerek deprem korkusunun yersizliğini Stoa felsefesine göre eleştirdi, hatta bu korkuya karşı tesellilerini sunuyor. Doğayı insandan ayırmayıp toplumsal eleştiri ve önerilerini ondan iki bin yıl sonra neredeyse hâlâ aynı dertlerden muzdarip okurlarıyla paylaşıyor. Seneca’nın bugüne dek dilimize kazandırılmamış Doğa Araştırmaları’nı C. Cengiz Çevik, Latince aslından çevirdi. Esas Duruşta Cinayet / İsmail Saymaz / İletişim Yayınları / 294 s. İsmail Saymaz Esas Duruşta Cinayet’te, çeşitli örnekleriyle asker ölümlerini mercek altına alıyor. Tahkir, kötü muamele, dayak, eziyet, intihar ve cinayet sebebiyle hayatlarını kaybeden askerlerin başlarına gerçekte ne geldiğini araştırıyor, ölümlerin gerçek sebeplerini ve bunların üzerinin nasıl örtüldüğünü ortaya koyuyor. Başka canların sorumsuzca feda edilmesine göz yumulmasın diye… Sivil Darbe / Ataol Behramoğlu / Kırmızı Kedi Yayınları / 292 s. Usta şair, yazar ve düşünür Ataol Behramoğlu henüz AKP iktidarının birinci yılında, 4 Ekim 2003 tarihli Sivil Darbe isimli makalesinde şöyle diyordu: “AKP’nin yaptıkları, yapmaya çalıştıkları ancak ‘Sivil Darbe’ sözcükleriyle nitelenebilir. Tabi, henüz giriS A Y F A 2 4 n 1 2 H A Z İ R A N Danilov ailesinin son üyesinin de o korkulu rüyayı bitirmesiyle sona eriyor. Beşlemenin dördüncü kitabı olan “Halkın İradesi” de diğerleri gibi bir solukta okunan sürükleyici bir roman. Dünya Edebiyatı Bağlamında Modern Türk Romanı / Azade Seyhan / Çeviren: Erkan Irmak / İletişim Yayınları / 302 s. Türk romanı, ortaya çıkış sürecinde yaşanan tarihsel çalkantılar nedeniyle milli, dini ve etnik kimlik sorularının tartışıldığı bir alan haline gelmiştir. Azade Seyhan, bu kapsamlı çalışmasında Türk romanının gelişimi sırasındaki kavramsal kırılmalara odaklanmak yerine, romanın kendi dışındaki toplumsal ve kültürel dünyada yaşananları yansıtmak konusundaki sürekliliğini ele alıyor. Seyhan, modern Türk edebiyatıyla ilgili eleştirel düşüncelerin ulusal ve bölgesel kimliklere; dil, kimlik ve kültürel hafıza arasındaki yakın ilişkilere; yazarların farklı dünya ve değer sistemleriyle karşılaşılırken aracı olarak yüklendikleri sosyal sorumluluklara odaklanarak açıklanması gereğine işaret ediyor. Söz konusu kavramsal kategorileri kapsayan bir metinler toplamı olarak modern Türk romanına odaklanıyor. Türk toplumunun karşı karşıya kaldığı tarihi ve siyasi sınavlara ayrı bir özgüllük atfederek Türk edebiyatındaki kaygıları dünyadaki diğer örneklerle bağlantılandırıyor. Yeni Moda Turuncu / Piper Kerman / Çeviren: Nihan Çevirgen / APRIL Yayıncılık / 358 s. Piper Kerman, istediği her şeye sahip güzel bir kadın: Sevgi dolu bir erkek arkadaş, mutlu bir aile, başarılı bir kariyer. Ancak on yıl önce bir hata yaptı ve bedelini ödemek zorunda. Şimdi bildiği hayatı geride bırakmalı. O artık turuncu üniformalı, 11187424 kayıt numaralı mahkum. Her biri ayrı hikâyeye sahip yüzlerce kadın, Danbury Federal Hapishanesi’ndeki günlerini birbirlerine destek olarak geçiriyor, hüzünlerini ve sevinçlerini birbirleriyle paylaşıyor, turuncu üniformalarıyla birlikte hayata tutunuyor. Çünkü New York’ta yeni moda turuncu. Netflix’in ses getiren dizisi Orange is the New Black’e konu olan Yeni Moda Turuncu, Piper Kerman’ın kadınlar hapishanesinde geçirdiği bir yılın sansürsüz hikâyesi. İmparatorluk ve Diplomasi / Namık Sinan Turan / İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları / 568 s. Namık Sinan Turan’ın çalışması Rönesans’la birlikte ilk izlerini gördüğümüz yeni bir diplomasi anlayışı karşısında Osmanlı tavrını, Avrupa devletler sisteminin oluşumundaki katkılarını da dikkate alarak, bütünsel bir yaklaşımla Osmanlı diplomasisi ile kurumlarının ve siyasi gelişmelerin izini sürüyor. Bu çalışmada Turan, klasik dönemde yerleşmiş olan diplomasi kurumlarını, bunların işleyiş yöntemlerini ve Osmanlıların dış politika tercihlerini aktarırken, çizdiği geniş çerçevenin içine Kanuni Sultan Süleyman’ın Habsburglara karşı denge siyasetindeki François’ten, İngiltere’ye karşı Abdülhamid’in denge unsuru olarak sarıldığı Alman imparatoruna kadar önemli tarihsel kişilikleri de dahil ediyor. Cehennem / Henri Barbusse / Çeviren: Gülay Oktar / Maya Kitap / 268 s. Cehennem, bireyin kendi aklı dışındaki bilginin elde edilemez olduğu fikrini savunan solipsizm felsefesinin incelemesi. Solipsizm, dış dünyanın ve diğer insanların uslarının varlığından asla emin olunamayacağı tahmininde bulunur. Hikâye, odasında bir delik C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 2 6 9 şim sürecindeki bir sivil darbe.” Geçen on bir yılla birlikte yaşananlar Behramoğlu’nu haklı çıkarmış ve yazarı, günümüzde çokça telaffuz edilen bu tanımı siyasi tarihimize yerleştiren kişi yapmıştır. Sivil Darbe, Türkiye’nin içine gömüldüğü otoriter düzene yol açan sürecin gelişimine ve ona destek verenlere bir aydının gözünden ışık tutup gelecek kuşaklar için adeta bir ibret belgesi niteliği taşıyor. Akıl Oyunları / Martin Cohen / Çeviren: Algan Sezgintüredi / Aylak Kitap / 204 s. Bu kitapta bir sürü “zihin oyunu” var ama hiçbiri şu malum Sudoku tarzı bulmacalar, kavramsal numaralar ya da beynin nasıl çalıştığına dair bilimsel anlamda keşifler değil. Hatta en geniş felsefi anlamda hayali senaryolarla yapılan düşünce deneyleri bile değil. Akıl Oyunları, bir bilinç güzellemesi. Martin Cohen, kitapta beyni kullanmanın ne demek olduğunu anlatmak yerine birtakım yaratıcı ve nükteli oyunlarla okurları faal ve bağımsız düşünmeye itiyor. “Bir şey okurken kafanızdaki ses kime aittir? Size mi yoksa yazara mı? Neden bebekler bazen birisiyle konuşurken kendi kendilerine konuşurmuş gibi görünürler?” Bunlar gibi daha birçok zihin açan sorunun yanıtları Akıl Oyunları’nda... Bizans’ın Çöküşünden Günümüze Balkanlar / Mark Mazower / Çeviren: Ayşe Ozil / Alfa Yayınları / 210 s. Mark Mazower, bu ödüllü kitabında, Batı’nın yerleşik “Balkanlar” algısını çürütüyor. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasına sebep olan Sırp milliyetçisinin suikastı ya da etnik temizlik gibi başlıklarla dünya sahnesine giren Balkanlar’ın, Bizans’ın çöküşünden günümüze izini sürüyor. Batı’nın Balkanlar’a atfettiği “vahşet” ve “ilkellik” gibi çağrışımları çürüterek şiddeti yaratanın aslında Avrupa ulusdevlet formunun biçimlendirdiği etnik köken ve milliyetçilik fikirleri, yani modernlik olduğunu söylüyor. Balkanlar’la ilgili bilinen her şeyi tersine çeviren bu nitelikli tarih çalışması, meraklı her okurun dikkatini çekecek. Halkın İradesi / Jasper Kent / Çeviren: Samim Sakacı / Can Yayınları / 512 s. Türkmenistan, yıl 1881. Gök Tepe Kalesi’nin zindanında bir tutsak var. İki yıldır bağlı olduğu sandalyeden kalkmamış, elli yıldan uzun süredir gün ışığını görmemiş biri. Şehir, Rusların kuşatması altında, çok geçmeden de düşüyor. Rus ordusundaki bir albay, çok özel bir nedenle burada bulunuyor. Albay Otrepyev kalenin mahzenine iniyor. Ne var ki, onun gelişi tutsak için özgürlük anlamına gelmiyor; albay sadece yeni bir zindancı, üstelik eski bir dost, yeni bir düşman. İkisi birlikte daha da eski bir düşmanla buluşmak için Rusya’ya dönüyorlar. 1812’de Rus tarihinin en kara dönemi sayılan Napoléon işgali sırasındaki gerçek olayları çarpıcı bir vampir öyküsüyle harmanlayarak başlayan “Danilov Beşlisi”, bir yandan Danilov ailesinin, diğer yandan Romanov Hanedanı’nın korkulu rüyası olarak tam yüz elli yıl sürüyor ve çarlığın düşmesi, 2 0 1 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle