29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O Rachel Kushner “Alev Püskürtenler”de yetmişli yılların New York sanat çevrelerinden yola çıkıp Avrupa’daki gençlik hareketlerine, kapitalizmin “vahşi” kurallarına, haklarını almaya çalışan işçilerin başlarına gelenlere dek uzanıyor. Michael Dibdin “İntikam”da bir cinayetin katilini araştırırken bize çok tanıdık gelecek bir ilişkiler ağının siyasetçilerle işadamları, özellikle müteahhitler arasında kurulan dostlukların, ortaklıkların öyküsünü de anlatıyor. lev Püskürtenler”in (Nisan 2014, Çev. Suat Ertüzün, Can Yay.) anahtar sözcüğü “Valera”. Bir motosiklet markası ve aynı zamanda güçlü bir İtalyan ailesinin soyadı. Yirmili yaşların başındaki motosiklet ve hız tutkunu bir genç kadın sanat kariyeri yapmak arzusu ile New York’a geliyor. 70’lerin başındayız. Çağdaş, yenilikçi sanat akımları hızla gelişiyor. Resim, heykel gibi disiplinler arasındaki sınırlar kalkıyor. Sanatçılar tuvalden kaçıp yeni deneyimlere yöneliyor. Op Art, Fluxus, Minimalizm, Kavramsal Sanat, Performans Sanatı, Fotogerçekçilik, Süreç Sanatı, Arazi Sanatı, Post Minimalizm gibi anlayışlar gelişiyor. Reno’da doğduğu için roman boyunca “Reno” lakabıyla anılan genç ve güzel kahramanımız da “Arazi Sanatı” yapmak amacında. Motosikletle Tuz Düzlüğü’nde bırakacağı izi fotoğraflayıp sergilemek amacıyla 160 kilometre hızla yol alırken tanışıyoruz. Büyük Tuz Düzlüğü Yarışları’na katılıp yarış sırasında tuz tabakası üzerinde çizeceği çizgileri görüntülemek niyetinde. Altında son model bir Valera var. Onu bu işe teşvik eden de kendinden yaşça büyük sevgilisi Sandro. Sandro, Valera ailesinin küçük oğlu. Ailesi ile bağlarını kopartıp New York’a yerleşmiş minimalist bir sanatçı. Reno, Tuz Düzlüğü’nde hız denemesi yaparken bir kaza geçiriyor ve motorunu paramparça etmekle kalmıyor kendisi de yaralanıyor. Yarış alanındaki Moto Valera ekibi kendisine yardımcı oluyor. Reno’nun Sandro Valera’nın sevgilisi olduğunu bilmiyorlar. Onlar için sadece genç güzel bir motosikletçi. Moto Valera ekibi “Dünya Hız Rekoru”nu kırmak üzere gelmiş. Yarışlar bittikten sonra S A Y F A 12 n 12 kuduğum Kitaplar METİN CELÂL Alev Püskürtenler özel olarak üretilmiş araçla rekor denemeleri yapılacak. 1965 hız rekortmeni, Reno’nun güzel sanatlarda bitirme tezi olarak hakkında bir film çektiği Flip Farmer’ın rekorunu kırmayı deneyecekler. Rekor denemesi yapıldığı sırada bir başka ekibin kendi rekorlarını geçmek için gelmek üzere olduğunu haber alınca Reno’ya aracı kullanıp kadınlar rekorunu kırmak için yarışmasını öneriyorlar. Niyetleri kalan zamanı Reno ile doldurup kendi rekorlarını geçmek üzere gelen ekibi engellemek. Kısa bir süre sonra mevsim şartları gereği düzlük kullanılmaz hale gelecek ve bir yıl daha rekoru ellerinde bulundurma şansına kavuşacaklar. Reno sakat bileğine ve ilk kez bu tür bir araç kullanmasına rağmen başarılı oluyor ve kadınlar hız rekorunu kırıyor. 1976’nın en hızlı kadını oluyor. Reno, New York’a istediği sanat eserini üretememiş olarak dönse de kırdığı hız rekoru ile tatmin olmuş bir vaziyette. Rachel Kushner romanında, 70’lerde “Alev Püskürtenler”de “1970’leAvrupa’da ve ABD’de yaşanan büyük rin New York’undaki sanat siyasi ve ekonomik dönüşümü anlatıyor. çevresi” anlatılıyor gibi görünse de aslında ele alınan 70’lerde romanı. 70’li yılarda sadece sanatta deAvrupa’da ve ABD’de yaşanan büyük ğil, siyasette, ekonomide ve kadın erkek siyasi ve ekonomik dönüşüm. Rachel ilişkileri başta olmak üzere insan ilişkileKushner bunu romanı birçok yöne akarindeki değişimi de yansıtıyor. İyi bir kurcak bir yapıda kurarak anlatıyor. Daha gusu, birden fazla boyutta gelişmesine ilk sayfalardan itibaren hem Reno’nun rağmen tempoyu düşürmeyen akıcı bir sanat çevrelerinde yaşadıklarını hem de anlatımı var. Valera ailesinin 1912’de başlayan öyküsünü okuyoruz. Valera motosikletlerinin İNTİKAM savaşta kullanılmak niyetiyle üretilmesi, Aurelio Zen değişik bir polis, bir antiBaba Valera’nın savaş aracı motorlarını kahraman. Onu gündelik hayatın içinde, herkesin gerek duyacağı bir araç haline kusurlarıyla, insanlarla kuramadığı ilişkilergetirirken İtalya’daki faşist iktidarla kurle, sahte dostlarla, arkasından iş çeviren duğu ilişki, Valera’nın dünya çapında bir meslektaşlarıyla tanıyoruz. Aurelio Zen kauçuk ve lastik üreticisi haline gelmesi maceralarının Türkçedeki ilk kitabı “Fare de anlatılıyor. Kral”dı (Kasım 2013, Labirent Yay.). O romanda Aurelio Zen’i eski başbakanlarSandro ile ilişkisi bilinmeyen Reno’nun dan Aldo Moro’nun kaçırılması olayında güzel bir kadın rekortmen olarak Valera amirlerinin emirlerine uymadığı ve motosikletlerinin o yılki yüzü olarak tanıbir kişinin ölümüne neden olduğu tım çalışmalarına katılması için İtalya’ya için polislik kariyerinin sonuna davet edilmesi ve Sandro ile Valera aigelmişken tanımıştık. Kendisine lesine konuk gitmeleri ile 68 sonrasında son bir şans verilmiş ve o da bu İtalya’da gelişen gençlik hareketleri, Kızıl Tugaylar gibi örgütlerin silahlı mücadelesi, giderek yaygınlaşan ve ekonomiyi etkiler hale gelen grevler romana konu oluyor. Valera ailesi özelinde kapitalist bakışın bu gelişmeleri nasıl ters bir açıdan değerlendirdiğini de görüyoruz. Reno, İtalya’da geçirdiği kısa zamanda 70’lerin gençlik hareketine de dahil oluyor. New York’a dönmeyi başardığında da Sandro’yla ilişkisinin niteliğini çözümlemiştir. Ve şimdi onu tarihi elektirik kesintisi ile oluşacak isyan beklemektedir. Michael Dibdin “Alev Püskürtenler” bir dönem 2014 “A şansı iyi kullanıp eski görevine dönmeyi başarmıştı. Tabii ki aldığı sonucu “başarı” olarak değerlendirebilirsek. “İntikam”da (Şubat 2014, Çev. Seda Çıngay, Labirent Yay.) Aurelio Zen’i sevgilisi tarafından terk edilmiş, yaşlı annesiyle birlikte Roma’da yaşarken buluyoruz. Hayatının her anını görüntülü olarak kayıt altına almaya meraklı bir zengin olan Oscar Burulo olağanüstü güvenlik önlemleri altında yaşadığı Sardinya’daki yazlığında öldürülmüştür. Hızlı bir şekilde başarıya ve paraya ulaşmış bir inşaat müteahhitidir Burolo. Birçok ünlü ve önemli kişiyi yazlığında konuk etmektedir. Suçluları ile ünlü Sardinya’nın suç oranının en yüksek olduğu bölgesine yaptırdığı yazlığı bu durumu göz önüne alınarak korunmaktadır. Zorla girmenin mümkün olmadığı yapının geniş bahçesinde tüm güvenlik önlemlerine ek olarak iki tane de aslan dolaşmaktadır. Yine de Burolo ve karısı öldürülmüş, herkesin suçlu olduğunda fikir birliğine vardığı bir kişi tutuklanmış ve dosya kapanmıştır. Zen olaya sonradan dahil olmuştur ve görevi yapılan işlemler hakkında bir sonuç raporu yazmaktır. Ama raporu öyle “beğenilir” ki iktidarın ortaklarından olan bir partinin merkezine çağrılıp kapatılmış olan dosyanın tekrar açılıp görevin kendisine verileceği belirtilir. Suçlanan kişinin, Favelloni’nin iktidarla çok yakın ilişkileri vardır. Zen’in esas görevi bir başka suçlu bularak Favelloni’nin hapis cezasından kurtulmasını sağlamaktır. Eğer Favelloni ceza yerse Burolo ile “Beyefendi” diye anılan üst düzey siyasetçi arasındaki parasal ilişkiler ortaya çıkabilecek ve mevcut iktidarı kötü etkileyecektir. Aurelio Zen bu garip görevi siyasi baskı ve reddederse emniyetteki konumunu kaybetmek endişesi ile kabul ederken bir yandan da ölümün soluğunu ensesinde hissetmektedir. Birileri sürekli kendisini izlemekte, evde garip tıkırtılar duymakta, birinin gizlice eve girmeye çalıştığından kuşkulanmaktadır. Kızıl Tugaylar siyasi olaylarla ilgisi olmayan bir yargıcı sadece kolay ulaşılabildiği için öldürmüştür ve kendisinin de benzeri bir saldırıya uğramaması için bir neden yoktur. Terörün, cinayetlerin bir sebebi yoktur ve herkesi hedef alabilmektedir. Zen tüm bunlar yaşanırken birlikte çalıştığı evli bir kadına karşılıksız bir aşkla tutulmuştur. Dostane, arkadaşça yaklaşımlarını kendince yorumlayarak kadından olumlu işaretler aldığı düşüncesine kapılmaktadır. Kadının öfkeli kocasının kendisini öldürmek için peşine düşmüş olabileceği de bir olasılıktır. Zen’in İsviçreli bir yatırımcı kimliği ile Sardinya’ya gitmesi ile birlikte olaylar hızlanır. Zen, Sardinya’da ölümle yüzleşirken hem Burolo’nun katilini hem de kendisini öldürmek amacıyla kimin izlediğini öğrenir. İki olayın da temelinde intikam arzusu vardır. Michael Dibdin “İntikam”da bir cinayetin katilini araştırırken bize çok tanıdık gelecek bir ilişkiler ağının siyasetçilerle işadamları, özellikle müteahhitler arasında kurulan dostlukların, ortaklıkların öyküsünü de anlatıyor. “İntikam”da özellikle son aylarda ülkemizde yaşanan siyasi skandalları anımsatan ilişkilere de şahit olacaksınız. n K İ T A P S A Y I 1269 HAZİRAN C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle