02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ye r y ü z ünd e dü şl e r kur may a d e v am ediy or u z . . . Siyah Sardunyalar Nilgün Şimşek Ş 2 iir Atlası CEVAT ÇAPAN Tao YUANMİNG/ Şiirler/ Çeviren: Yüksel Pazarkaya Rüzgâr Fısıltıları roman, 2. baskı 013 yılında “Rüzgâr Fısıltıları” adıyla (Windgeflüster) Almanca eski bir Çin şairleri antolojisi yayınlandı. Thomas O. Höllman’ın seçip Almancaya çevirdiği kitabın altbaşlığı “Geçici Olmak Üzerine Çin Şiirleri.” Bu şiirleri, sanki bugün yazılmışlar gibi okudum. Yalnız geçicilik gibi, evrenin temelini oluşturan bir izleğin şiirleri değil bunlar. Ama buna bağlı olarak, insanın yeryüzü yaşamındaki algı ve duygularının değişmemişliğini de çarpıcı olarak yansıtıyorlar. Döneminin en iyi şairi olarak kabul edilen Tao Yuanming’den (365427) birkaç örnek okuyacaksınız aşağıda. Son paralel, son nokta! Ne fark eder? Sözden dönmenin yükü her yerde aynı Şafak! Kötü biten bir kahramanlık oyunu, sıfırı tüketmiş anneler, babalar, telef olmuş çocuklar, çiçek bahçesinde uyuyan bir güzel, masal kahramanlarının derdine düştüğü rüyalarda… Rüyaları gerçek olsa… Gerçek bir zehir… Ne demişti? ‘…Dürüstlük ve sevgi ne kadar yalnız kelimeler...’ ZAVALLI BİLGİNİN TÜRKÜSÜ Bu dünyada her şeyin belli bir yeri var: yapayalnız şu bulut dışında, yavaş yavaş dağılıyor hiçliğe. Ne zaman acaba görünür bir daha bütün görkemiyle? Seher kızılı sızıyor sis akımı içinden. Kuşlar toplanıp sürü oluyor – terk ediyorlar çekinerek ormanı. Daha çökmeden alacakaranlık dönerler. Kim kendi gücünü doğru tartarsa, yoldan sapmayacaktır; açlık ve ayaz önlenemez, incelik ve anlayış kıt oysa. Ama bitsin artık yakınmalar, yeter. 405 aşağı yukarı ZAMAN BEKLEMEZ lutfunu kazanır her ânın. Zaman bizi beklemez. 410 yılları GÜN BATIMINDAN SONRA Rüzgâr dalıyor kapıdan içeriye, akşam serinliği getiriyor döşeğime. Hava haber veriyor şimdiden mevsimin döndüğünü. Ne kadar isterdim söyleşmek bu uzun, uykusuz gecede – ama kiminle? Yalnız kendi gölgemle kaldırabilirim bir kadeh daha. Zaman kaçıyor ve dileklerim gelmiyor yerine. Dert bastırıyor, düşününce: Huzursuz bekliyorum günün ağarmasını. 410 yılları, bir bölüm İÇERKEN Sıkı fundalık boğuyor Doğupark’ta yeşil çamı: yükselen dallar, gösterir görkemini, ayazlı don yok edince diğer bitkileri. Çalılık arasında daha önce neredeyse fark edilmeyen, yapayalnız ağaç artık saygı bekliyor. Astım testiyi kuru bir dala, ve durmadan dalıyor gözüm çok uzaklara: Madem yaşamımız düş gibi yalnızca bir suret, niye o zaman hâlâ dünya yükünü sırtlanayım? 417 yılında yazıldı Yeniden Başlangıç Meridyeni Esra Tanrıbilir öykü “Babamın boynuna oturmuşum; dört beş yaşlarındayım. Tatilde dedemlerin yaşadığı köye gitmişiz. Sonsuzluğa kadar uzanan yeşil çayırlarda dolanıyoruz. Hava çok sıcak değil, masmavi gökyüzünde biraz uzansam dokunabileceğimi sandığım birkaç beyaz bulut var. Çayırlara yatıp babamla pamuk yumağı bulutlardan şekiller türetiyoruz. ‘Bak!’ diyor babam, ‘Tam tepemizde kocaman bir kanguru var. Görüyor musun?’ Görmeme gerek yok aslında, o söylediği için orada bir kanguru olduğunu zaten biliyorum ve hâlâ her gökyüzüne baktığımda o kanguruyu orada göreceğimi sanıyorum.” Bizim yaşamımız kök salmaz, eser geçer: sokağın tozu gibi, ki o – rüzgârla savrulur – sürekli bir biçim almaz. Neye katı aile bağları, değil miyiz hepimiz doğuştan kardeş? Komşularla da kafa çekilir, keyifse bir araya getiren. Geri gelmez gençlik yılları ve iki kez doğmaz hiçbir gün. Yalnız kararlı olan genel dağıtım Yi t i k Ü l ke Yay ı n l a r ı facebook.com/y t kulkek tap • tw tter.com/y t kulkeyay n • www.y t kulke.com n N İ S A N S A Y F A 24 24 2014 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1262
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle