Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ n MAVİSEL YENER n MUSTAFA DELİOĞLU Kitap Gölgesi Alis’in özgürlük bildirgesi Çocuk ve gençlik edebiyatımızda azınlıkların öykülerinin yeterince anlatılmadığını, bu anlamda sosyokültürel alanın da boş bırakıldığını görüyoruz. İshak Reyna’nın kaleme aldığı gençlik romanı Alis Çeşnici Tuşlar Diyarında, bu boşluğa bir tuğla koyuyor. Romanın kahramanı Alis’in sosyal aidiyet deneyimlerine tanık olurken, “azınlık” sayılan bir gencin yaşayabileceği sorunlara da dikkatimizi yöneltiyoruz. r Mavisel YENER lis Çeşnici’nin sorunları yaşıtlarınınkinden farklı değil; sekizinci sınıfı yeni bitirmiş, puanı yeterse Robert Koleji’ne gitmek istiyor. Hayatında bir dönemin bitip yenisinin başladığını düşünüyor. Puanı iyi olsa bile, yok sıralamaydı, yok burs kontenjanlarıydı derken onu kaygı dolu bir yaz bekliyor. “Eğer kendimi düzenli olarak bir şeylere odaklayamazsam, bunca uzun bir belirsizlik bana kafayı yedirebilir” diyor Alis. Kendine dikkat dağınıklığı sendromu teşhisi koyan Alis’e, eğitmeninin ve ablasının desteği çok büyük. Tam da bu dönemde ilkgençlik romanı yarışmasının olduğunu öğrenmesi ona ilaç gibi geliyor. Alis kendini şöyle tanımlıyor: “Ben sadece lisesinin belirginleşmesini beklerken kendince bir roman yazmaya ve zayıflamaya çalışan biriyim.”(s,212) Yapboz tahtasına dönen eğitim sisteminin eleştirisi de bulunuyor metinde. Alis SBS sınavlarına girmiş. Öyle ya, yazarımız ne bilsin kitap yayımlandığında S A Y F A 4 6 n 1 3 K A S I M İshak Reyna, gençlerle birlikte... sistem çoktan değişecek SBS yerini TEOG’a bırakacak… Adı ister SBS, ister TEOG ister LGS olsun hiç fark etmiyor, sürekli değişen sistemler topluluğuna uyum sağlamaya çalışan öğrenci ve eğitimciler çırpınıp duruyorlar. Alis de bu çarpık yapısal modelin kurbanlarından. YAZMAK DERİN NEFES ALMAKTIR Alis bir yanda mezuniyet için yapacağı konuşmanın stresini yaşayıp o arada diyetine odaklanmaya çalışırken Alis Harikalar Diyarında’yla ilişkilendireceği bir roman tasarlamaya başlar. Öğretmeninin, edebiyat kulübünde söylediklerinden etkilenir: “Önce aklından geçenleri dökersin ekrana. Bir yandan da yaşamakta olduklarını; örneğin, roman yazmaya ancak fırsat bulduğun bu dönemi işlersin. Aileni, okulunu, arkadaşlarını… Ne bileyim, huylarını, sevip sevmediklerini okurla tanıştırırsın… Böylelikle bir de bakarsın, yazdıkların kendiliğinden bir akış tutturmuş bile” (s. 8). Alis’in gelecekle ilgili kaygıları bir yanda, kilo sorunu öte yandayken, yazmak derin bir nefes almak gibi gelir ona. Geleceğin yazarı Alis’in, yayınevinde staj yapan Rita ile karşılaşması, ona farklı pencereler de açıyor. Rita ona yeni okumalar yapması için kitap armağan ederken bir de özeleştiri yapıyor: “Ermenice çocuk kitabımız var birkaç tane ama gençlere göre pek bişeyimiz yok galiba. Hem çok az roman basmışız hem de bizim yazarların çoğu senin için biraz yaşlı sanki. Bi gündeme getirsem iyi olacak bu konuyu” (s. 48). Alis’in romanından bölümler de okuyoruz kitapta. Alis bu kez Harikalar Diyarı yerine, Düşdiyar 2 0 1 4 Adası’nda. Bu ada Düşdiyar Meclisi tarafından yönetiliyor. Bilgisayar egemenliğindeki ada anlatılırken dil konusu büyütece alınıyor. Klavyedeki harfler ve fonksiyonları dillerin, ülkelerin, insanların, çoksesliliğin birer simgesi gibi. Biri eksik kalırsa hepsi eksiliyor! Birinde sorun yaşanırsa hepsinde sorun yaşanıyor! Yaşam bir “bütün” olarak güzel! İşte boşluk tuşunun dikkat çeken sözleri: “Bizim de gönlümüz tuşlardaki her unsurun Meclis’imizde eşit oranda temsilinden yana” (s. 84). “Geç kaldık! Geç kaldık!” diye acele eden tavşanın yerinde bir bilgisayar faresi var. Mantar biçimli masalarda oyun oynayan tırtıl suratlı yaşlılar, Düşdiyar Kedisi ve nicesi Alis’in kurgusunda yerini alıyor. Alis’in mezuniyette yapacağı konuşmanın onda oluşturduğu baskı, annesinin yaptığı sürekli eleştiriler ve yaşamındaki pek çok ayrıntı, paralel evrene yansıyıp fantastik romanına sızıyor. Alis’in bilinçaltının dışavurumunun nerelerde belirgin olduğunu elbette yazar söylemiyor, bunları fark etmek bizim için bir oyun haline geliyor. Alis, romanındaki Alis’in yaşadıklarını kendi gerçeği ile nasıl harmanlamıştır? Bu noktada İshak Reyna, okuma ya da yazma serüveninin inceliklerini duyumsatıyor okuruna. Alis’i yazma işliğine göndererek önemli ipuçları sunuyor. Romanda tanıştığımız Oyrort Karol, Ermenice ve matematik öğretmeni. Ermenicede “eğitmen” anlamına gelen “oyrort” sözcüğüyle kitapta sürekli karşılaşıyoruz. Çünkü Karol, öğrencilerinin yaşam yolculuğunda onlara ışık olan farklı bir eğitmen. Alis’in kişisel gelişiminde de büyük rol oynayan biri. Alis’in Ermeni olmayan bir çocukla çıkmaya başlaması, bu zemin üstünden sürdürülen cesur tartışma, inanç, kuşku ve fanatizm konusunu deşiyor. Gençlik kitaplarında böyle tartışmaların olduğunu görmek nasıl da sevindirici. Çünkü ülke gerçeğimizde buna benzeyen/ benzemeyen ne çok örnek yaşanıyor. Alis’in özgürleşmesi zihnini tüm önyargılardan arındırmakla başarılabilecek mi? Bunun yanıtı romanda. ROMANIN DENKLEMİ… Alis Harikalar Diyarı’nda adlı kitaba yapılan metinlerarası göndermeleri bilimsel bir alışveriş çerçevesinde de paylaşmayı çok isterdim; ne ki bu daha kapsamlı bir yazının konusu. O nedenle akademisyenlerin dikkatini çekmekle yetiniyorum. Kimi yönlerden eski bir bakış olmakla beraber, düşlemin enerjisini dürtülerden aldığı fikri, Alis’in neden Harikalar Diyarı’nda adlı kitapla özdeşim kurduğu konusuna kuramsal bir açıklama da getirecektir. Kitapta yer alan oyrort, kuyrig, dayday, yaya, guzem gibi Ermenice sözcüklerin anlamları metin içinde verilmiş. “Larc, meyl, esemes, tiyneycır, insepşın” gibi İngilizce kökenli sözcükler Türkçe okunuşlarıyla aktarılmış. Kitapla ilgili sınıf çalışması yapan öğretmenler, yalnızca Ermenice sözcükler ve Türkçe okunuşuyla yazılan İngilizce sözcükler üzerinden bile bir tartışma açarak çok iyi bir dil işliği çalışması yapabilirler. Bunun yanı sıra kent belleğine önemli katkılarda bulunacak İstanbul ve ada betimlemelerinin de sayfalarda bize gülümsediği notunu düşelim. Oyrort Karol’un neden Alis’e bu denli destek olduğunu, onun yaşamında bunun neye karşılık geldiğini okuduğumuzda romanın denklemi kuruluveriyor. Roman boyunca aslında Alis’in özgürlük bildirgesinin anlatıldığını kavrayan gençler belki de kendi özgürlük bildirgelerini yazmaya çoktan başladıklarını ayrımsayacaklar… n www.maviselyener.com Alis Çeşnici Tuşlar Diyarında / İshak Reyna / Kelime Yayınları / 264 s. / 2014 / 15+ C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1291 A