29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ MAVİSEL YENER n MUSTAFA DELİOĞLU KİTAP GÖLGESİ r Mavisel YENER Geleceği Kimler Tasarlar? kitabında hayalleri yok eden Gipo’dan (İçimizdeki Gizli Polis) söz ediyordu İpşiroğlu. Düşlerimizi daha tomurcuklanmadan koparıp yok eden baskıcı bir öğe Gipo. İnsanlar ona boyun eğdikçe güçleniyor. Gençlerle Diyalog’da bir araya getirilen deneme ve inceleme yazılarında, Gipo’nun neredeyse cebimize koyacağımız kadar küçüldüğü (belki de yok olduğu) bir dünyanın özlemi var. İpşiroğlu bir yandan bilimsel pencereler açarken öte yandan yazınsal pencereleri de açık tutmayı unutmuyor Gençlerle Diyalog’da. Kitabın “Geleceği Tasarlama” başlıklı ilk bölümünde çocuk ve gençlik yazınıtiyatrosu, okuma ve yazma kültürünün geliştirilmesi ve yaratıcı öğretim alanlarını kapsayan inceleme ve deneme yazıları yer alıyor. İpşiroğlu bu yazılarında Türkiye ve Almanya’da sürdürdüğü akademik araştırma ve deneyimlerinden yararlanmanın yanı sıra Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği projeleri çerçevesindeki uygulamalı çalışmalardan da örneklemeler yaparak gençlerle iletişimin yollarını arıyor. “Günümüzde çocuk ve gençlik yazını geleceği ne denli tasarlayabiliyor?” sorusunu masaya yatırırken, günümüz çağdaş yazarlarından örnekler sunarak bu kitabı okuyacak eğitimci ve ebeveynlerin çantasına yol haritası koyuyor. “Çocukluk ve Gençliğin Binbir Yüzü” başlıklı ikinci bölümde, toplumun farklı katmanlarındaki çocukların ve gençlerin sorunlarını ve yaşantılarını irdeleyen söyleşiler G ençler tüm prangaları kırıp korkuları aşarken düşler ve hedefler yaşamın özünü oluşturuyor. Onların bize tuttuğu ışık yardımıyla biçimleniyor, biçimlendiriyoruz her şeyi… Zehra İpşiroğlu “Gençlerle Diyalog” adlı kitabının girişinde diyor ki “İnsanların kendi düşlerini yaşayamadıkları bir ülkeyi otoriter, dahası faşist bir ülke olarak düşünüyorum. Sözgelimi Nazi Almanya’sını düşünelim, insan kendi düşlerini yaşayamadıkları için kolektif bir uyurgezerliğin içinde Hitler’in düşlerini yaşıyorlardı. Hipnotizma olmuş gibiydiler. Uyandıklarında iş işten geçmişti bile…”(s, 11) İpşiroğlu, çocuklar ve gençlere o denli güveniyor ki onlar “uyanırsa” umudun renklerini yüreklerimizde duyumsayacağımızı biliyor. Onlar, ışıklı, yapıcı düşlerini çoğaltsın, korku ve baskı kültürüne karşı duruş geliştirsinler istiyor. Gençler, içlerindeki yapıcılığı, yaratıcılığı fark etsinler diye umut ediyor. Farklı alanları kapsayan bu yazıların ortak noktası, çocukların sorgulama, eleştirel düşünme, haklarının bilincinde olması gibi verimli bir ortam yaratabilmek. Bu ortamı yaratabilmenin temelinde onlarla sağlıklı iletişim kurmak yatıyor. Bu iletişimi kurabilmenin en iyi yolları projeler, kitaplar, sanatçılar ile gençlerin yaptıkları buluşmalar. Daha önce Düş Hırsızlarına Karşı adlı yer alıyor. Sevim Ak ile yapılan söyleşinin yanı sıra Zehra İpşiroğlu ile yapılan kimi söyleşiler de kitabın bu bölümüne alınmış. İpşiroğlu’nun bu kitabını doksanlı yıllarda Adam Yayınları’nda çıkan Eğitimde Yeni Arayışlar adlı kitabının devamı olarak görebiliriz. O dönemde temelleri atılan yeni anlayışlara, alanda yapılan yaratıcı çalışmalar da katılarak, söyleşiler aracılığıyla konu daha da derinleştirilmiş. İpşiroğlu “Biz de çocuk yayıncılığı yapalım bari” yaklaşımıyla çocuk ve gençlik kitapları yayımlamaya başlayanlar gitgide çoğalırken, üretilen kitapların tüketim ve medya dünyasına karşı yapıcı bir seçenek oluşturmayı başarıp başarmadığını sorguluyor. İpşiroğlu okurunu, çocuk edebiyatı adı altında basılan kitapların düşündürme, düş gücünü geliştirme, yeni dünyalara yelken açma gibi değerleri kazandırıp kazandırmadığı konusunda düşünmeye davet ediyor. Sansür ve otosansürün kıskacındaki çocuk edebiyatı, çocuk yazınındaki ideolojik eğilimler, çocuk kitapları eleştirisi, çocuk kitaplarının yardımcı ders malzemesi olup olamayacağı gibi pek çok konuya değinen kitapta otoriter öğretimin sorgulaması da yapılıyor. Kitaptaki deneme, inceleme ve söyleşiler bir araya geldiğinde ortaya çıkan tablo, ataerkil ve feodal yapılanmanın kıskacındaki kız çocukların sorunlarına, eğitim sistemimizin içinde bulunduğu çıkmaza ve diğer pek çok soruna çözüm önerileri de getiriyor. “Geleceği kimler tasarlar?” sorusunu ve yanıtlarını önümüze koyuyor. Gençlerle Diyalog, çocuklar ve gençlerle ilgili olan herkesin kitaplığında bulunması gereken bir yapıt. n www.maviselyener.comw *Gençlerle Diyalog/ Zehra İpşiroğlu/ E Yayınları/ 256s./ 2013 OKUYAN OKUTAN ÖĞRETMENLERDEN MEKTUPLAR Çöp Adam Konuştu H r Mehmet ÖZÇATALOĞLU epimizin, çocukluğunda bir dönem hayali arkadaşı olmuştur değil mi? Onunla konuşmuşuzdur, dertleşmişizdir, eğlenmişizdir, gezmişizdir. Sonra da kaybolup gitmiştir bu hayali arkadaşımız. Özlem Atasoy’un “Çöp Adam Konuştu” adlı kitabını okurken geldi bunlar aklıma. Çünkü kitapta hayali arkadaşla yaşanan bir serüveni okuyoruz. Her şey Kerem’in doğum günü partisine katılan bir arkadaşının, Kerem’e yazboz hediye etmesiyle başlıyor. Bu yazboz sihirli bir yazboz. Üzerine çizilenler bir anda gerçeğe dönüşebiliyor. Bunun farkında olmadan çöp adam 1 6 n 2 0 şeklinde ince çizgilerle bir karakter çizen Kerem, böylesi bir arkadaşa sahip oluyor. Çizmiş olduğu Çöp Adam, artık Kerem’in en iyi dostu oluyor. Başkası tarafından görülmemesi gereken anlarda yazbozundan çizimini silen Kerem, tehlikeyi savuşturunca tekrar çizerek hayali dostuna kavuşuyor. Ve dostuyla heyecanlı serüvenlerde hep birlikte oluyorlar. Sadece Çöp Adam’la da yetinmiyor Kerem. Yaşadıkları serüvenin akışına göre farklı karakterler çizerek gereksinimlerini karşılayabiliyor. Bir kirpi, örümcek adam, Zeynep adlı sarışın güzel kız, Zeynep’in anne ve babası, hatta Zeynep ve ailesinin yaşayacakları ev bile Kerem’in yazbozundan fırlayan hayali figürler. Ama her güzel şeyin bir 2 0 1 3 sonu var. Yazbozun kaleminin mürekkebi bittiği gün yaşanan güzel anlar da bitiyor. Bu arada Kerem’in başından geçenleri, “sonrasında ne oluyor” diye merakla, soluksuz okuyorsunuz. Kitabın sonunda da güzel bir sürpriz karşılıyor Kerem’i ve okurları. Özlem Atasoy bu ilk kitabıyla çocuk yazınına güzel bir merhaba demiş… “SAFTİRİK GREG’İN YENİ SERÜVENİ: AH KALBİM”: Geçen yılın fenomen kitaplarındandı “Saftirik Greg’in Günlükleri.” Günlük türü kitapların belki de en çok okunanlarıydı. Filmleri de çekilen kitaplar, güncelliğini hâlâ korumakta. Altı kitaplık dizinin yanında “Film Günlüğü” ve “Kendin Yap” kitabı da çocuklardan (ve yetişkinlerden) ilgi görmüştü. Dizinin yedinci kitabı “Ah Kalbim” raflardaki yerini aldı ve bir anda çok satanlar listesinde üst sıralardaki yerine oturdu. Önceki kitap lardakine göre biraz daha büyümüş olan Greg, 14 Şubat Sevgililer Günü Dans Partisi için kendisine eşlik edecek bir kız arayışına giriyor bu kitapta. Sınıfındaki kız arkadaşlarından hangisine kendisini beğendireceğine karar veremeyen Greg, bu uğurda çeşitli yöntemler deniyor. O, bu yöntemleri denerken de ortaya çok komik, eğlenceli, keyifle okunabilen manzaralar çıkıyor. Saftirik dizisi, okuma sürecine yeni başlamış olan çocukların uzun süreli kitap okumalarını sağlayarak okuma hızlarını artırmaları açısından da doğru bir tercih olacaktır. Saftirik Greg’in yeni günlüklerini sabırsızca bekliyoruz! n *Çöp Adam Konuştu, Özlem Atasoy, İş Bankası Kültür Yayınları, Mayıs 2012. *Saftirik Greg’in Günlükleri Ah Kalbim, Jeff Kinney, Epsilon Yayınları, Aralık 2012. K İ T A P S A Y I 1218 S A Y F A H A Z İ R A N C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle