18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Demir Toros’dan ‘Akrep Yuvası’ Edebiyatın has evladı: Polisiye “Akrep Yuvası”, bir polisiye romandan bekleneceği üzere, okurun aklını şüphe ve olasılıklarla meşgul ederken hiç düşmeyen temposuyla bir sonraki sayfayı merakla beklemenize yol açıyor. Ë Tansel MUMCU olisiye, ülkemizde de çok okunan satış potansiyeli küçümsenmeyecek bir türdür. Yüz elli yıllık tarihi geçmişinde çok farklı okumalarla, çeşitli değerlendirme ve eleştirilerle karşı karşıya kalmıştır. “Gerçekçi Gangster Romanları,” “Kahraman Polis Romanları,” “Cinayet Romanları,” “Tersine Polisiye Romanlar,” “Tarihsel Cinayet Romanları” gibi pek çok alt kategoriye ayrılan tür, ülkemizde kategori farkı gözetmeksizin sadece “Polisiye” nitelemesiyle anılır. Oysaki alt kategorilerin birbirinden farklı kurgu yöntemleri, yazım biçimleri, ana yönelimleri vardır. Örneğin, “Gerçekçi Gangster Romanları”nda gerçekten yaşamış ünlü gangsterlerin, örgüt ve mafya liderlerinin portreleri çizilir ve hayat hikâyeleri anlatılırken “Kahraman Polis Romanları”nda, polis örgütlerinin çalışmaları, yöntemleri, olumlu ve olumsuz yönleriyle anlatılır. Kimi zaman aşırı gerçekçidirler, bütünü belgelere dayandırılmıştır. “Tersine Polisiye Romanlar”da ise polisiye romanlar bir bilinmeyenle başladığı halde bu türde daha kitabın başında katil apaçık bellidir. Roman, olayı aydınlatıp suçluyu yakalamak isteyen hafiye ile yakalanmamak için çaba gösteren suçlu arasında bir çekişme şeklinde gelişir. Elbette bu arada yeni cinayetlerin işlenmesi de söz konusu olabilir. Ahmet Mithat’ın 1884’te kitap olarak yayımladığı “Esrârı Cinayât” dilimizde yazılan ilk polisiye romandır. Ahmet Mithat, gazetesi “Tercümanı Hakikat”te 1883 yılında eserini önce tefrika olarak yayımlamış, bir yıl sonra da kitap olarak yayımlamıştır. O zamandan bu zamana pek çok yazar polisiye türünde eser yazmıştır ve yazmaktadır. Yetvard Oydan Efendi gibi, Server Bedi (Peyami Safa’nın polisiye romanlarında kullandığı takma adıdır) gibi, Halide Edip (“Yolpalas Cinayeti”) gibi, Hüseyin Rahmi Gürpınar (“Kesik Baş”), F. M. İkinci (Kemal Tahir’in yerli Mike Hammer’ı yazarken kullandığı takma adıdır), Afif Yesari, Oğuz Alplaçin, Adnan Erim, Erhan Bener daha bugüne gelecek olursak Celil Oker gibi, Ahmet Ümit gibi, Pınar Kür, Selçuk Altun, Mehmet Murat Somer, Tolga Aydoğan gibi… Ülkemizde bugün polisiye yazan yazarlarımızın eserleri sayesinde, bir tür olarak “Polisiye” yeniden üzerine konuşulmayı hak eder bir muamele görürken, alt SAYFA 8 ? 30 MAYIS 2013 P Demir Toros kategorilere ayrılmayı da artık zorunlu kılıyor. GERÇEK BİR POLİSİYE… BİR DEMİR TOROS ROMANI … Altın Kitaplar, Milliyet Yayınları ve Gelişim Yayınları’ndan birçok çevirisi yayımlanan Demir Toros’un “Beyoğlu’nda Balıkların Ayak Sesleri” (2001) ve “Muhabbet Kuşuna Ağıt”ın (2009) ardından yayımlanan üçüncü romanı: “Akrep Yuvası.” Demir Toros, bu romanda kurgusunu öyle ustaca örüyor ki, siz de kendinizi birden entrikalarla dolu bir maceranın ortasında iz sürerken buluyorsunuz. Polisiye türündeki roman, kahramanımız Kâmuran’ın bir hastane odasında kendine gelmesiyle başlar. Kâmuran, Kıbrıs gazisi bir komando teğmendir. Kırklı yaşlarını süren Kâmuran, oğlu Alper’i bir seri katil tarafından hunharca işlenen cinayet sonucu kaybeder. Öfkeli ve kendini çaresiz hisseden baba ile sokaklarda yaşayan Arif, Turan ve Yasin’in yolları Beyoğlu’nda tesadüfen kesişir. Kâmuran, sokak çocuklarından birini oğlu Alper’e benzeterek onunla özdeşleştirdiği için, fiziksel ve zihinsel kontrollerini kaybetmeye başlamış olan bu sokak çocuklarına karşı bir yakınlık hisseder ve onlara yemek ısmarlaması arkadaşlıklarının başlangıcını oluşturur. Arif ve Turan’ın ortadan kaybolmasıyla Kâmuran ile Yasin’in onları bulmak için yaptıkları işbirliği kuvvetli bir dostluğa dönüşürken kendilerini olağanüstü bir entrikanın içinde bulurlar… Karakter yaratımında enikonu başarılı olan Demir Toros, karakterlerin toplumsal statülerini, ruhsal durumlarını, zayıflıklarını, çelişkilerini, birbirleri ara sındaki ilişkileri romanın başından itibaren okura sunarak hem güçlü kahramanlar yaratmış hem de iz peşinde koşturan okurun bu tempo içinde kaybolmasını önlemiş. Ayrıca yazarın romanın atmosferine uygun bir dile ve akıcılığa önem verdiğini özenti betimlemelerden uzak durduğunu belirtmek gerek. Belirtmek istediğim ve şahsen bir okur olarak benim çok önemsediğim diğer bir husus da, Demir Toros, kitaptan öğrendiğimiz kadarıyla romanın yazım sürecinde gerekli gördüğü teknik/mesleki bilgiler için Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, Olay Yeri İnceleme, Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı ve Şişli İtfaiye Amirliği bünyesinde alanında uzman kişilerle çalışmış olmasıdır. “Akrep Yuvası,” bir polisiye romandan bekleneceği üzere, okurun aklını şüphe ve olasılıklarla meşgul ederken hiç düşmeyen temposuyla bir sonraki sayfayı merakla beklemenize yol açıyor. Romanın en başarılı unsurlarından biri de seri katil karakterinin doğru bir seri katil tanımı yapılarak işlenmiş olmasıdır. Romanda gerçeğe uygun, hastalıklı bir seri katil görürüz. Demir Toros, şiddet tasvirlerini de o kadar gerçekçi işlemiş ki bir iki dakika soluklanma ihtiyacı duyuyorsunuz. Düşünülmüş ve yaratıcı biçimde örülmüş geçiş hikâyelerini birbirine ustaca bağlayan Akrep Yuvası polisiye edebiyatımızda daha şimdiden hak ettiği yeri almıştır. ? Akrep Yuvası/ Demir Toros/ Remzi Kitabevi/ 367 s. Nurgün Erdinç’ten ‘Zambak Kokulu Yalnızlık’ Hepsi ateist değil, hepsi mert! Nurgün Erdinç, otistiklerle empati kurabilmek, otistik karakteri içine sinecek şekilde okuyucuya yansıtabilmek için iki yılı aşkın süre onlarca kitap, yüzlerce sayfa doküman okumuş; otistik çocukları olan ebeveynlerle, konunun uzmanlarıyla görüşmüş. Yani bir roman yazmak, yaratacağı karakterlerle empati geliştirebilmek için iki yılını vermiş. Ë Yasemin ARPA eçtiğimiz günlerde “Hepsi Ateist” başlıklı gazete haberlerini anımsayanlarınız olacaktır. Adana Otistik Çocuklar Sağlık ve Eğitim Derneği Başkanı Sosyolog Fehmi Kaya’nın otistik çocuklarla ilgili tartışma yaratan sözlerini. İşin uzmanı(?) olarak ortaya çıkanlar saçmalamaya devam ede dursun, yazarlar gerçeği aramada ve yansıtmada asıl sorumluluk sahiplerinden daha fazla çaba harcıyorlar. Gerçeğe birazcık saygısı olan herkesin yapması gereken de bu değil mi? Nurgün Erdinç’in Zambak Kokulu Yalnızlık kitabında, “İnsan sorumluluktur” sözünü tekrar tekrar anımsatan bir hikâye anlatılıyor. Otistik bir çocukla hayatını yeniden organize eden anne, sorumluluktan kaçan ve teselliyi başka iliş G kilerde arayan bir baba ile bütün ilginin hasta kardeşinde toplanmasını kıskanan bir abla… Yani, Mert’in otistik olduğunu öğrendikten sonra ailede herkes kendi sınavını veriyor; aldığı ve almadığı sorumluluklarıyla. Mutlu başlayan, mutlu biten bir hikâyede, Mert’le birlikte otizmin nasıl bir hastalık ya da ‘’farklılık’’ olduğunu öğreniyoruz. Otizmin bilinmeyen pek çok yanına rağmen, Mert’le birlikte onların “özel” çocuklar olduğunu, aşırı duyarlı olduklarını öğreniyoruz: Nurgün Erdinç “Uyaranlar ço ğaldığında, dış dünya tehdit edici hale dönüştüğünde, uyum sıkıntısı had safhaya ulaştığında, beyni aşırı yüklendiği zaman kendiyle kalmak hatta kendinde kaybolmak istiyordu. Kaplumbağanın kabuğuna çekilmesi gibi, dış dünyadan korunmak, kaçmak ihtiyacı duyuyordu. Dış dünyanın ürkütücülüğüyle, karmaşıklığıyla ancak öyle başa çıkabiliyordu.’’ Gerçek yaşamda Mert’in annesi Betül gibi bir anneye rastlamak zor değil. Ancak, eş olarak o kadar anlayışlısı olamazmış gibi geliyor bana. Okuduğunuzda siz ne düşünürsünüz, bilemem. Nurgün Erdinç, otistiklerle empati kurabilmek, otistik karakteri içine sinecek şekilde okuyucuya yansıtabilmek için iki yılı aşkın süre onlarca kitap, yüzlerce sayfa doküman okumuş; otistik çocukları olan ebeveynlerle, konunun uzmanlarıyla görüşmüş. Yani bir roman yazmak, yaratacağı karakterlerle empati geliştirebilmek için iki yılını vermiş. En başta söylediğim gibi, “İnsan sorumluluktur” sözü hepimizi bağlıyor. ? [email protected] Zambak Kokulu Yanlızlık/ Nurgün Erdinç/ Nokta Kitap/ 386 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1215
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle