18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

keoloji Enstitüsü Sayfa: 248491 Sekiz meslektaşının da katkıları ile yazar Burdur ilimize bağlı bu ören yerinde yaptığı yüzey araştırmasını iki ciltte İngilizce olarak arkeoloji dünyasına sunuyor. Birinci ciltte, dağlık alandaki bu yerleşimin tarihi ve komşu antik yerlerle bağlantıları inceleniyor. İkinci ciltte ise daha ayrıntılı olarak yüzeydeki kalıntılar tanıtılıyor. Enstitünün “monografi” dizininde yer alan bu yayın bir “yüzey araştırmasının” bile nasıl “bilimsel” olabileceğini başarı ile kanıtlıyor. Ne yazık ki yayın İngilizce… Adı: Laodikeia Yazarı: Celal Şimşek Yayımlayan: Ege Sayfa: 530 Türkiye’de yaklaşık olarak adı bilinen 3 bin antik kentten söz edilir. Bunlardan biri de Denizli’deki Laodikeia’dır. Pamukkale’deki Hierepolis’in komşusudur. Az bilinen bir kenttir. Ama her yeni kazma vurulduğunda tarihsel, sanatsal, dinsel bulgular fışkırıyor. Bu gelişim ile Efes, Bergama ve Hierepolis’le rekabet edecek konuma hızla yükseliyor. Bir yanında Frigya, bir yanında İonya olunca kültürel ve sanatsal etkileşimler de bu görkemli antik kenti elbette etkilemiş… 12 yılda ve neredeyse yılın 12 ayında kazılan, onarılan Türkiye’de ender bir arkeolojik çalışma kitaba yansıyor. Kimi arkeologlar onlarca yaz kazıp yayın da yapmıyorlar. Ama Laodikeia kazıları ayrıntılı yayınlarla okurlara sunuluyor. Bu kitap da bunlardan biri… Adı: Eski Atina Yaşantısında Bir Gün Yazarı: Hilary J. Deighton Çeviri: Hande Kökten Ersoy Yayımlayan: Homer Kitapevi ve Yayıncılık Sayfa: 111 İÖ 5. yy ile 4.yy.’ın ilk çeyreğinde Atina’daki toplumsal yaşam 24 saate indirgenerek anlatılıyor. Yazar her önüne gelene “Yunanlı” denilmemesi, kent devletlerinin varlığının dikkate alınarak, örneğin “Atinalı” denilmesi gerektiğine dikkati çekiyor. Benden de bir öneri… “Yunanlı” demek yanlış, doğrusu “Yunan”dır. Sabah uyanılıp gece yatılıncaya kadar kadın ve erkek Atina’da o zaman nasıl mı yaşıyormuş? Yanıtı bu kitapta! Adı: Yunan Heykeli Yazarı: John Boardman Çeviri: Yaşar Ersoy Yayımlayan: Homer Kitabevi Sayfa: 272 Geçmiş yıllarda tanıttığımız bu kitabın Türkçe ikinci baskısıdır. Yunan heykelcilik sanatının “Arkaik Dönemini” anlatan kitapta 481 resim heykel sanatını ayrıntılı olarak okura sunuyor. SAYFA 12 ? 23 MAYIS Adı: Hellenistik Heykel Yazarı: R.R.R. Smith Çeviri: Ayşin Yoltar Yıldırım Yayımlayan: Homer Kitabevi Sayfa: 294 Afrodisyas kazı başkanı olan yazarın bu kitabı Türkçe ikinci baskısı ile okur karşısına çıkıyor. Kendisi bir heykel uzmanı olan yazarın kitabında 387 resim yer alıyor. Adı: Eski Roma Yaşantısında Bir Gün Yazarı: Hilary J. Deighton Çeviri: Hande Kökten Ersoy Yayımlayan: Homer Kitapevi ve Yayıncılık Sayfa: 110 Romalı sonuçta bir Akdenizli… Bu iklim koşulu ve kültürel etkileşimler ile Romalı erkekler ve kadınlar sabah uyandıklarında ne yaparlar, gün boyu neleri nerelerde yerler, içerler, cinsel yaşam dünyaları nasıldır, bazı eski görsellere dayalı çizimler ile okura sunuluyor. Adı: Roma Portre Sanatı I Yazarı: Ramazan Özgan Yayımlayan: Ege Sayfa: 291 İnsan insana benzer mi? Elbette benzemez! Binlerce yıl mitolojik kahramanlar, yöneticiler, sanatçılar ölmüş. Bir arkeolog kazı yapıyor. Bir mermer baş buluyor. Başı eline alıyor. Öğrencilerine dönüyor ve “Bu bir Sezar başıdır!” diyor. Profesör nereden gördü ki Sezar’ı! Arşivinde Roma dönemi sarayının ya da polis arşivinin sabıkalıların sağdan ya da önden çekilmiş fotoğrafları mı vardı ki onun Sezar olduğunu bir görüşte anladı! Kazıya katılan 1. yıl sınıftaki arkeoloji öğrenci her halde “Hoca, Sezar’ı nerede gördü ki bunun onun başı olduğunu söyleyebiliyor?” diye düşünüyordur. İşte, lahitler ve portreler uzmanı emekli arkeoloji profesörü olan yazarın bu kitabı genç arkeologlara Roma dönemi ünlülerinin ABC’sini sunuyor. Siz de bir müzeye gittiğinizde göreceğiniz bir Romalının kim olduğunu teşhis etmek istiyor musunuz? Adı: Haleplibahçe Mozaikleri Yazarları: K. Karabulut M.Önal N. Dervişoğlu Yayımlayan: Arkeoloji ve Sanat Yayınları Sayfa: 171 Şanlıurfa, her geçen gün daha çok “kültür turizminde” dev adımlarla ilerliyor. 20. yy.’da Urfa denince akla “Balıklı Göl” ve “Harran” gelirdi. 21. yy.’da Şanlıurfa kabuk değiştirmeye başladı… Balıklı Göl yakınında dünyada bilinen en eski erkek heykeli bulundu. İÖ 9. binyılın Göbeklitepe’si insanlık tarihini alt üst etti. 2006 yılında ise “Kentsel Tasarım Projesi” için kazma vurulduğunda görkemli mozaikler günışığına çıkmaya başladı. Şimdi arkeoparka dönüştürülüyor. Çok tanrılı inançların söylen2013 celeri erken Hıristiyanlık döneminde nasıl mozaiklere dönüştürüldüğünü öğrenmek için ya bu kitabı edininiz ya da oraya gidiniz… Şanlıurfa Belediyesi’nin katkısıyla basılan bu kitap bir an önce Batı dillerine de kazandırılmalıdır. Adı: Antik Devirde Anadolu’lu Hekimler Yazarı: Nedret Bayraktar Yayımlayan: Yazarı Sayfa: 84 Kitapta, antik dünyada Anadolu’da yetişmiş hekimler, ilaç olarak kullandıkları bitkiler ve ılıcalarkaplıcalar olmak üzere üç ayrı noktada okura sunuluyor. Adı: Bithynia Yayımlayan: ABTKADMB Sayfa: 32 Avrupa Birliği ile Türkiye Kültürler Arası Diyalog Müzeler Birliği’nce yayımlanan bir tanıtım yayını. Kocaeli, Sakarya, DüzceKonuralp, Bolu Müzeleri bağlantılı da olsa aynı yörede bulunup da İstanbul arkeoloji müzelerinde sergilenen bazı eserleri içeren bir kitap. Keşke bu yayın daha kapsamlı bir içerikle, ülkemizin batısında olmasına karşın çok az bilinen bu yöresinin tarihi aydınlatılabilse… Adı: Ticari Amphoralar Yazarı: Yusuf Sezgin Yayımlayan: Ege Yayınları Sayfa: 344 İonia uygarlığı ile bağlantılı olarak Batı Anadolu ve komşu Ege adalarındaki ticari amaçlı arkaik dönem amforalar irdeleniyor. Tarihsel olarak İÖ 650480 dönemini kapsıyor. Amforaların yapımında kullanılan killer dahil olmak üzere üzerindeki betimlemeler de bu alanda çalışacaklar için önemli bir yol gösterici yayın niteliğinde. Adı: Savaşçı (kadınlar) Amazonlar Yazarı: Jeannine Davis Kimball Çeviri: Mert Çağdaş Yayımlayan: İleri Yayınları Sayfa: 335 “Smyrna (İzmir)” adını bir Amazon kadın savaşçısından alır. Ülkeleri SinopSamsun yöresi kadın savaşçılar olarak tanınan Amazonlar’ın gerçek vatanlarının Orta Asya olduğunu savlayan bir kitap. Arkeolojik kazılar, veriler ve hatta tıbbi DNA deney sonuçları ile uyum gösterdiğini saptamaya yönelik bir yayın. Adı: Aphrodite am Pfeiler Yazarı: Mustafa Koçak Yayımlayan: Ege Yayınları Sayfa: 174+42+24 Ah bu Afrodit! Güzelliği ile insanların akıllarını alan tanrıça! Bu kitapta Afrodit’i, dünya müzelerinde çeşitli yapıtlarda bir yerlere dayanmış olarak çeşitli görüntüleri irdeleniyor. Görselleri ile bu alanda bir envanter dizini olan bu Almanca kitap keşke Türkçeye de çevrilse! Adı: Bergama Müzesi Cam Eserleri Yazarı: Cenker Atila – Binnur Gürler Çeviri: Mustafa ÖzerlerDeniz Ünsalan Yayımlayan: Bergama Kültür ve Sanat Vakfı Sayfa: 224 Camın kısa bir tarihsel gelişimi ve yöntemlerinin anımsatılmasından sonra müzedeki çok çeşitli cam yapıtlar tanıtılıyor. Kitap bir anlamda tüm müzeciler için bir “rehber” kitabı olacak içeriktedir. Güzel fotoğraflarla müzenin camları Türkçe ve İngilizce olarak sunuluyor. Darısı öteki müzelerimizdeki cam yapıtların başına… Adı: Eski Çağ’da Cam Yazarı: Ceren – Daniş Baykan Yayımlayan: Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Sayfa: 70 İnce bir zevki yansıtan camın tarihte ortaya çıkışı, yapım yöntemleri, çeşitli örneklerle okura sunuluyor. Adı: Çağlar Boyu Cam Tasarımı Yazarı: Üzlifat Canev Özgümüş Yayımlayan: Arkeoloji ve Sanat Sayfa: 96 Yakın tarihlere kadar arkeoloji ve sanat dünyasında “cam” gerçeğine her nedense bilim dünyasında pek eğilinmezdi. Son yıllarda bu oluşum tersine döndü. Bu yayında çağlar boyu camın gelişimi anlatılıyor. Adı: Ionnes Lydos ve Peri Arkhon Yazarı: Fatih Onur Yayımlayan: Arkeoloji ve Sanat Sayfa: 190 Bizans’ın ünlü imparatoru Jüstinyen’in çevresindeki Alaşehirli yazarı tanıtan bir filoloji yayını. Akdeniz Üniversitesi Akdeniz Dillerini ve Kültürlerini Araştırma Merkezi’nin (AKRON) yeni hizmeti genç araştırmacılara yayınlarını bilim dünyasına sunma olanağını sağlıyor. Adı: Gravürlerde Karia Yazarı: Nezih Başgelen Yayımlayan: Arkeoloji ve Sanat Sayfa: 48 Bir iki yüzyıl önce yabancı gezginler Anadolu’ya geldiler. Yabancı arkeologlar araştırıp çalıştılar… O tarihlerde cep telefonları ya da fotoğraf makineleri yoktu ki gördükleri tarihsel yerleri belgelesinler. Ne yaptılar? Çizdiler “gravüre” dönüştürdüler. Sonrası o günün görsellerinden bugün nereye geldiğimizi yüzüme çarpıyorlar! Muğla yöresinin o günlerine mi gitmek istiyorsunuz? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1214
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle