Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler İngilteresi’nde ortaya çıkmış dünyanın diğer bölgeleri yoksullukla baş başa kaldı? Bu eşitsiz gelişmenin kaynağı neye dayanıyor? California Üniversitesi öğretim üyesi Gregory Clark, bu sorulara cevap ararken dünya ekonomi tarihinin temel hatlarını basit evrelerle açıklayarak kolay anlaşılır bir tarihi temele oturtuyor. Kayıp Gergedanlar / Cem Kalender / Alakarga Roman / 284 s. İlk kitabı Klan’la Ahmet Hamdi Tanpınar Roman Ödülü’nü alan Cem Kalender’den yeni bir roman... Kalender bu kez Maraş Katliamı’na odaklanan bir romanla çıkıyor okurlarının karşısına. Kayıp Gergedanlar’ın ana kahramanı Suna Hanım’ın bütün ailesi Maraş’ta öldürülmüştür. Eşi Sümer Bey veterinerdir. Dört çocukları vardır: Arbor, Nubes, Nature ve Terra... Aile, bir Anadolu kasabasına, Sümer Bey’in yeni atanması nedeniyle taşınmıştır. Sümer Bey, bakımlarıyla görevlendirildiği gergedanları aramaya başlar. Ancak, gergedanların yaşadığı söylenen Binyayla’da gergedanlardan başka her şeyi bulacaktır; birbiri ardına kaybolan çobanlar, birbirinden tuhaf çoban çocukları, doğum yapan, ancak bebeğin her bir uzvunu ayrı ayrı doğuran kadınlar. Aleve Dokunmak / Zoran Drvenkar / Çeviren: Murat Özbank / ON8 Kitap / 248 s. afallatır okuru. En acı olayları anlatırken bile süslü, dolaylı ifadelere sığınmaz, yeri geldiğinde dalgasını da geçer ve gülümsetir onun dünyasına bakanı. Pulitzer adayı ve PEN Ödülü sahibi yazar Lydia Millet, kitapta zalim bir dünyada ne olursa olsun yaşama tutunan isimsiz kahramanının mutlu hayatını aktarıyor. Ödüllü Ölüm / Ayşe Erbulak / Destek Yayınevi / 254 s. Evinin çatı katında ölü bulunan, herkesin çok sevdiği bale hocası. Arka bahçesinde zehirlenerek öldürülen en yakınlarının bile nefret ettiği bir tiyatro yönetmeni. Muhteşem yalısının dışında öldürülen bir televizyon genel müdürü. Katil ya da katiller maktullerine bu kadar yakın mı? Cinayetler bitti mi? Sanat dünyasından herkesin evine götürmek için türlü entrikalar yaptığı ödüller bu kadar kanlı mı? Kimler ve neden işliyor bu cinayetleri? Çok Şekerli Ölüm ve Limoni Ölüm kitaplarından sonra Hafiye Karılar üçlemesinin son kitabı Ödüllü Ölüm ile bir kez daha polisiye seven okurlarıyla buluşuyor Ayşe Erbulak. İdeoloji ve Modern Kültür / John B. Thompson / Çeviren: İdil Çetin / Dipnot Yayınları / 400 s. İdeoloji ve Modern Kültür isimli bu kapsamlı çalışmada John B. Thompson, kültür ve ideolojinin özgün bir kuramsal açıklamasını geliştiriyor ve bu kuramsal yaklaşımı modern dünyada kitle iletişiminin gelişimiyle ilintilendiriyor. Medyaya ve onun yarattığı etkiye ilişkin olarak göz alıcı bir toplum kuramının ana hatlarını çizen ve bir dizi tözsel ve yöntembilimsel ilgi alanına değinen yazar, kitle iletişimi çağında eleştirel toplum kuramının görevlerini yeniden tanımlamaya çalışıyor. Basamak / Alp Engin / Potkal Kitap / 148 s. “Hayatı yaşamak tabirinin abartıldığı, ellerimizin gerçekliğe bağlandığı ve ciğerlerimizin yalan dumanlarıyla doldurulduğu bir dünyada yaşıyoruz. Elde ettiğiyle yetinemeyen, elinde olanı bir köşeye koyarak yeni ufuklarda yeni ihtiraslar arayan insanlarız hepimiz. Günahlarımızın arasına ince sevaplar döşeyerek bir sonraki yargılanmamızın kim tarafından olacağını düşünüyoruz. Yaşıyoruz. Yaşamak zorunda olduğumuz için de değil aslında, daha güzel bir fırsatın hayalini kuramadığımız için.” Alp Engin Basamak’la kitapseverlerin karşısında. Ana Tanrıça’nın İzinde / Lynn E. Roller / Çeviren: Betül Avunç / Alfa Yayınları / 438 s. Bu kitap Frigyada Matar Kubileya, eski Yunanda Kybele ve Romada Magna Mater olarak anılan Ana Tanrıça kültüyle ilgili yapılan ilk kapsamlı çalışma olmanın yanı sıra, hâlâ devam eden bu kültle ilgili tartışmalara da yer veriyor. Lynn E. Roller, tarihöncesinden Roma İmparatorluğu dönemine kadarki edebi, tarihsel ve arkeolojik bilgileri analiz edip bize sunuyor. Roller, tanrıça uğruna yapılan törenleri ve bu külte inananlara ne ifade ettiğini de göz ardı etmeden Ana kültünün doğuşu, yayılışı ve geçirdiği değişimi ayrıntılı bir şekilde aktarıyor. Roller, Ana Tanrıça kültünün görüldüğü Frigya, Yunan ve Roma dünyasının da de çerçevesini çiziyor. Bob’un Dünyası / James Bowen / Çeviren: Seda Çıngay / Yabancı Yayınları / 244 s. Sokak Kedisi Bob ile James Bowe’nın tanışma hikâyesini okuduğumuz ilk kitapta yazar, hayata yeniden tutunmanın yollarını arıyordu. Yeni arkadaşı Bob ise en yakın dostuna sadakat, güven ve mutluluktan geçen yolları gösteriyordu. Bob’un Dünyası’nda, birbirlerinin koruyucu meleği olan bu iki dost yine yan yana hayatın zorluklarına göğüs germeyi başarıyor. Elmaslar ve Değerli Taşlar / Patrick Voillot / Çeviren: Marşo Franco / Yapı Kredi Yayınları / 128 s. Mineral saltanatının mücevherleri olan değerli taşlar, insanoğlunu her zaman büyülemiştir; bu kusursuz doğa eserleri, ilahi bir öze sahiptir sanki. Elmas, zümrüt, yakut ve safirler, öncelikle nadirlikleri ve kendilerine atfedilen sembolik değer nedeniyle, insanlık tarihinde erken dönemden itibaren önem kazanmıştır. Sonrasında ise bu muhteşem taşlar, güç sahipleri için vazgeçilmez hale gelmiştir: Hintli hükümdarlar, en güzel elmas ve yakutlara, Aztek imparatoru ise “elden büyük” zümrütlere sahip olmuştur. Avrupa sarayları da onlardan altta kalmamak için Doğu’dan ve Yeni Dünya’dan rüya gibi taşlar getirtmiştir. 19. yüzyılda Avrupa’yı saran elmas ateşi, bir anlamda günümüzdeki tutkuların habercisi olmuştur: “Elmas sonsuzdur”, tıpkı zümrüt, safir ve yakut gibi... Gemolog ve gezgin Patrick Voillot, değerli taş krallığının tarihini anlatıyor bu kitabında. “Bu Öğrencilere Bu İşi mi Öğrettiler?” / Gökçer Tahincioğlu, Kemal Göktaş / İletişim Yayınları / 222 s. Recep Tayyip Erdoğan, 2012 Aralıkı’nda ODTÜde polisin orantısız şiddetle karşılık verdiği öğrenci protestoları üzerine bu kitabın adını söylemişti. Üniversite öğrencileri, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de, toplumsal muhalefetin önemli öznelerinden biri. Kâh toplumsal düzenle ilgili hoşnutsuzluklar, kâh üniversitenin vaadleriyle gerçekliği arasındaki derin uçurumun yarattığı hayal kırıklığı, kâh gençliğin isyankârlığı, heyecanı, radikalizmi, hep beraber öğrenci hareketinin kesintisiz dinamiğini oluşturuyor. Devletin ve iktidarların öğrencilere dönük baskıcı tutumu da en az öğrenci muhalefeti geleneği kadar güçlü bir gelenek oluşturuyor Türkiye’de! Gökçer Tahincioğlu ve Kemal Göktaşın elimizdeki incelemesi, 11 yıllık AKP iktidarı döneminde öğrenci hareketine dönük baskı rejiminin bir bilançosunu çıkarıyor. Yönetim kademelerinin hoşgörüsüzlüğünden, polisin daimi orantısız güç uygulamasına, yargının terörist ve düşman muamelesi yapan rutinine kadar... Malavita: Belalı Tanık / Tonino Benacquista / Çeviren: Bahadırhan Bozkurt / Doğan Kitap / 264 s. Eski mafya üyesi Giovanni Manzoni mahkemede eski arkadaşları aleyhine tanıklık edince Tanık Koruma Programı’na alınır ve yeni bir kimlikle ailesiyle birlikte Fransa’nın Normandiya bölgesine yerleştirilir. Manzoni’nin yeni adı Fred Blake’tir. Fred, haksızlığa uğradığını düşünür ve yaşadıklarını herkese anlatma isteğiyle yanıp tutuşarak bir kitap yazmaya karar verir. Karısı Maggie geçmişte yaşadıklarını unutmak istercesine kendini hayır işlerine adar. Kızları Belle’in tek derdi güzel olmak ve ilgi çekmektir. Oğulları Warren ise babasının yolundan gider. Artık okulda haraç toplamaya başlamıştır ve hayatın acı gerçeği karşılarındadır: Mafyaya bir kez bulaşınca kurtuluş yoktur. Bela peşlerini bırakmayacaktır. n C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1237 Avrupa edebiyatının özgün seslerinden Zoran Drvenkar’dan, bir babaoğul buluşmasını anlatan roman Aleve Dokunmak, okuyucu karşısında. Romanın önemli merkezlerinden Lukas, annesinin ısrarı üzerine, yedi yıldır görmediği babasıyla bir hafta geçirmeyi kabul eder. Yüklendiği tek bir sırt çantası ve bin çelişkili duyguyla çıkar yola: Bol kırgınlık, bol merak, belleğin izin verdiği oranda da sevgi. Zaten bu evlere şenlik baba ve onun kara mizah dolu ailesiyle yüzleşirken ne hissettiklerinden bir şey anlar insan ne de düşüncelerinden. Berlin’i Hamburg’a bağlayan karayolu, kulaklıklardan sızan U2 tınılarını dinlerken, belki de en ilginç ikililerden birine ev sahipliği yapıyor... ve okur daha bir olaya, bir duyguya bile kendini kaptıramadan, karamboller art arda sıralanıyor. Babasından uzak büyümüş bir oğul, ailesini terk etmiş bir baba. Belki de son kez görüşecekler. Üstelik, bu ailenin sözü edilmez bir karanlık geçmişi var ki dalıverdikleri akla zarar kovalamacayı ve havada uçuşan yumrukları açıklamaya yetiyor... En Psikopat Seri Katiller / Fikret Topallı / İthaki Yayınları / 212 s. Kimi gaipten sesler duyuyor, kimi kötü geçen çocukluğunun intikamını alıyor, kimi kurbanlarının acısını dindirdiğini düşünüyor kimi de sadece sapıkça dürtülerini bastırmak için öldürüyor. İşledikleri cinayetler aylar hatta yıllar sonra çözülüyor, polisler karşılaştıkları vahşet karşısında şaşkına dönüyor, kamuoyu bu davaları günlerce tartışıyor. Öldürme sebepleri ne olursa olsun onlar, çağımızın en vahşi, en acımasız, en psikopat katilleri. Seri katiller üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Fikret Topallı, bu kitabında da canilerin yaşam öykülerini mercek altına alarak okurun kanını dondurmayı amaçlıyor. Benim Mutlu Hayatım / Lydia Millet / Çeviren: Berrak Göçer / Kolektif Kitap / 172 s. Benim Mutlu Hayatım, akıl hastalarının kaldığı metruk bir hastanede kilitli bir odada terk edilen isimsiz bir kadının öyküsü. Vaktini anılarını duvarlara yazarak geçiren anlatıcı, benzersiz bakış açısıyla S A Y F A 6 4 n 3 1 E K İ M 2 0 1 3