22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tıp dünyasına eleştirel bir bakış Başka bir tıp mümkün Modern tıbbın verdiği zarar, yararıyla yarışır hale geldi. Dünya ölçeğinde ve ülkemizde yürütülen “sağlıkta dönüşüm”ün toplum karşıtı politikalara dayandığı giderek açığa çıkıyor. Ne var ki, o politikaların temelinde de günümüzün insanı metalaştıran tıbbı yatıyor. Hekimlerimizin bile ezici çoğunluğu bunu bilmiyor ya da kabul etmek istemiyor. Tıbbın acilen sorgulanması, bilimselliğinin tartışılması, temelden yeniden ele alınması gerek. Böyle bir başlangıç hedefiyle bir grup hekim Kaan Arslanoğlu’nun yayıma hazırladığı, editörlüğünü de İlknur Arslanoğlu’nun üstlendiği Tıp Bu Değil başlıklı kitabı, başta öğrenciler olmak üzere tıp camiası ve halk için yazdı. Kaan Arslanoğlu İlknur Arslanoğlu mayı seçmiş: Tıp Bu Değil. Kitabın çıkış noktası olarak, günümüzdeki tıp politikalarının sorunları ve çözüm önerileri, tıp eğitimi, koruyucu hekimlik ve bütünsel tıp anlayışı, medyatıp ilişkisi, medikal holdingler, beslenme ve tıp ilişkisi gibi önemli soru ve sorunları temel almışlar. KORUYUCU TIP: BİR “SANAT” Yazının başında bir tıp tanımı vermiştim ya, kitabın yazarları bu tanımı da epeyce altüst edecek, sarsacak, moda deyişle ezber bozacak, mevcut düzene, hatta sistemin çarklarına çomak sokacak şeyler de yazmışlar. “Hastalık” yerine hastayı, pahalı “teknik”ler yerine hekimi öne çıkaran bir bakış açıları var. Gereksiz ve fazla tetkikler, gereksiz ilaç kullanımı, gereksiz ameliyatlar, bol para harcamaya dayalı tedavi yöntemleri, koruyucu tıbba gereken önemin verilmemesi gibi “rantiyeci tıp” anlayışını eleştiriyor, modern tıbbın karanlık yüzünü anlatıyorlar. Bu kitapta, her yıl artan sağlık harcamalarına karşın daha sağlıksız yaşadığımız vurgulanıyor. Sağlığa ayrılan bütçedeki artışla övünen ve gittikçe çöken sağlık sistemimizi düzenleyenlere kitaptan öğrendiğim bir bilgiyi aktarayım: Sağlık sistemi en iyi ülkelerin başında gelen Küba, sağlığa Amerika’nın yirmide biri kadar harcama yapıyormuş. Daha az para harcayarak daha sağlıklı olmamızı kimler istemez sizce? Bu kitaptaki ortak öneri tıp anlayışının merkezine hastalığı değil hastayı; paraya dayalı teknikler yerine, koruyucu tıbbı ve tıbbın hastaya göre değişen “sanat” yanını koymak. (Tıbbın bilim mi sanat/zanaat mı olduğu konusundaki tartışmaların geçmişini bilmiyorum ama 1928’den beri geçerli olan bir kanuna dayanarak hazırlanmış bir “muvaffakatname”deki “tababet ve şuabatı san’atları” ifadesiyle kurulmuş tümcelerin altına hastaların hâlâ imza attıklarından söz edebilirim.) Kitapta incelikli bir davranış dikkatimi çekti: Statükoya karşı bir anlayışla saptamalarını, önerilerini yazan bu hekimler uzmanlık alanlarının tanıtıldığı küçük bir bölüm dışında akademik unvanlarını bir kenara bırakarak yazılarını “doktor” olarak imzalamışlar. Bu kitaba imza koymamış, ama hekimliğini büyük oranda bu kitapta önerilen ilkelerle yapan birçok hekim olduğuna da eminim. Onlar bu kitabı okurken yalnız olmamanın mutluluğunu yaşayacaklar. (Bu hekimlerden üçü için bir parantez açmayı vefa borcu bilirim: İşlerini, emeklerini esirgemeden, büyük bir sabır, çalışkanlık ve sevgiyle yapan iyi hekimler ve hepsinden önce iyi insanlar Ahmet Varolan, S. Gürkan Yetkin ve bu kitabın yazarlarından Yavuz Dizdar’a içtenlikle teşekkür etmeden geçmek istemem.) Bu seslerin çoğalması, toplum için tıp anlayışının yaygınlaşması için bütün tıp çalışanları ve tıp öğrencileri bu kitabı okumalı. Paralarının yarım yamalak, pahalı ve sonucu belirsiz tedavilere değil de sağlıklarının korunmasına harcanmasını isteyenler, daha iyi bir tıp hizmetini hak ettiğimizi ve talep etmemiz gerektiğini düşünenler de bu kitabı okumalı. Kitabı bitirdiğinizde, umarım siz de benim kadar umutlanırsınız: Başka bir tıp da, başka bir dünya da mümkün. ? Tıp Bu Değil/ Yayıma Hazırlayan: Kaan Arslanoğlu/ Editör: İlknur Arslanoğlu/ İthaki Yayınları/ 280 s. AĞUSTOS 2012 SAYFA 9 ? ? Eser DEMİRKAN kademik ya da sıradan bir yöntemdir kavramları tanımlayarak yazıya başlamak, biliyorum. Oysa bu yazı, “akademik” ya da “sıradan” bakış açılarını altüst edecek bir kitapla ilgili: Tıp Bu Değil. Bu arada “tıp” sözcüğünün tanımını da vereyim. Tıp, “hastalıkları iyileştirmek, hafifletmek veya önlemek amacıyla başvurulan teknik ve bilimsel çalışmaların tümü” olarak tanımlanıyor. Tanımdaki, “hastalık, teknik ve bilimsel” sözcüklerine dikkat çekerek yazının ilerleyen satırlarında buna değineceğiz konunun gündelik kısmına dönmek istiyorum. Doktora hiç gitmeyenlerin, tek bir ilaç almadan, sağlıklı uzun bir ömür sürenlerin sayısı gün geçtikçe azalıyor. Sanki eski zamanlarda, uzak diyarlarda kaldı bu şanslı insanlar. Günümüzde özellikle kentlerde, gelir durumu ya da sosyal güvencesi görece daha iyi olanlar, doktorlarla, tıbbi teknik araçlarla, vitamin, demir hapı gibi destek ilaçlarıyla daha anne karnındayken tanışıyor. Doğumlar doktorlar eşliğinde yapılıyor, bebeği hemen bir çocuk doktoru görüyor, en azından sağlık ocaklarında aylık kontroller, aşılar, yine ilaçlar falan filan. Sonra da bakıyorsunuz, basit bir öksürüğü, bir burun akıntısını bile antibiyotiksiz atlatamayan, toza, ota, havadaki buluta alerjisi olan bir kuşak yetişmiş. “SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM” MÜ? Çocukluğunda doktor yüzü görmemiş, eğer biraz şanslılarsa aşıları tam A yapılmış orta ya da ileri yaştakiler de “sağlık” için koşturuyor; röntgenler, tahliller, tomografiler, olanakları varsa checkup’larla (güzel bir Türkçe karşılık önerildi mi?) ilaçlarla boğuşup duruyor. Bu keşmekeşi anlatmak bile yorucu. Damdan düşenin halinden anlayan, yenice damdan düşmüş, durumu ucuz atlatmış biri olarak bunların yoruculuğunu artık daha iyi biliyorum ve artık algımda ve kavrayışımda bir “seçicilik” ortaya çıkmış olmalı ki, edebiyattaki, türkülerdeki hastane, doktor/ tabip temalarını daha bir dikkatle okuyorum/ dinliyorum. Doktorlardan yakınan türküler daha bir içime işliyor. En hafifi “aman doktor, derdime bir çare” yakarışıyla başlıyor ama çoğunlukla derdi, aşk ya da ayrılık olan hastaya (ozana) doktordan bir ilaç, çare gelmiyor. Derdi gerçekten sağlığı olan hastalarınsa “zalım doktor”, ciğerini elliyor ama bir faydası olmuyor. Böyle onlarca türkü var, sonunda hastaya “doktor tabip istemem” serzenişleriyle memleketine dönmek kalıyor; doktora gerek olmayan iddialı yöreler de var bu konuda: “Of, Sürmene yaylası on beş doktora bedel.” Bu yazıyı okuyacaklara ve okuyanlara (okumayacaklara da tabii ki) sağlık dileyerek doktorların cephesine bakalım bir de: “Sağlıkta dönüşüm” adı altında çalışma koşulları ağırlaştırılmış, emeklerinin maddi karşılığını alamayan, bugünlerde sıkça karşılaştığımız gibi canları pahasına çalışan hekimlerin derdi de saymakla bitmiyor. “Sistem buysa, hekimlik bu kadar olur” dercesine, hastayı elinde kalemle bekleyip bir iki so ruyla, yüzüne bile bakmadan ilaçlar yazarak ya da bir yığın tetkik isteyerek hekimliğini yapanlar da var elbette. Daha da kötüsü neredeyse kalkıp doktora gitmeye bile gerek kalmaması. Açın televizyonunuzu haydi Aziz Nesin gibi söyleyelim üç programdan beşinde bir doktor konuşuyor. Gazetelerde, internet sitelerinde teşhis ve tedavi yöntemleri havada uçuşuyor halkın yararına yapılan, ciddi, koruyucu hekimlik çalışmalarını dışta tutalım tabii ki. Durum doktorlar için de, hastalar için de bir iğneli fıçı, modern(!) tıp anlayışında halinden memnun taraf yok, türküdeki gibi: “Ben ağlarım, doktor ağlar, dert ağlar…” Sanırım bu senaryoda mutlu sona yalnızca, gittikçe kirlenen ve kirlendikçe de büyüyen tıbbi sermaye sahipleri ulaşıyor. Şimdi onlar da kapitalizmin hiçbir zaman doyuramayacağı açgözlülükleri nedeniyle Tıp Bu Değil girişiminden rahatsızdırlar. İçinde bulundukları düzene sessiz kalmayan hekimler Ahmet Aydın, Ahmet Özdoğan, Ali Rıza Üçer, Bülent Kara, Gülümser Heper, İlknur Arslanoğlu, Kaan Arslanoğlu, Mutluhan İzmir, Osman Elbek, Tolga Binbay, Uğur Yılmaz, Yavuz Dizdar ve ekonomist Mustafa Sönmez yazılarıyla, Bülent Akman, Ercan Duman, Erdoğan Özden, Hasan Basri Aksoy, Gürsel Kılıç bildirideki imzalarıyla bu güzel oluşumun öncüleri ve ilk sesi olmuş. Suçu “sisteme” yükleyerek işin kolayına kaçmayan, sorgulamayı ve çözüm üretmeyi seçmiş, sayıları şimdilik az ama çabaları ve eylemleri büyük hekimler kendi doğrularını bu kitapla bağır CUMHURİYET KİTAP SAYI 1176 30 ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle