Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yılmaz Özdil’den ‘İsimŞehirBitki’ ‘Çok korktuğum için yazıyorum’ Usta gazeteciyazar Yılmaz Özdil’in, başlı başına bir memleket doktorası, bir sosyolojik silsile, yurdum manzaraları niteliğindeki ilk kitabı İsimŞehirHayvan’ın ardından yayımlanan ve yine bir o kadar vurucu ve düşündürücü yazılarından derlenen ikinci kitabı İsimŞehirBitki raflarda. Özdil, 19 Mayıs törenlerinin iptal edilmesinden ünlü dağcı ve AKUT kurucusu Nasuh Mahruki’nin vatan sevgisine, “Ak CHP” hükümetinin neler yapabileceğinden imam hatip’ler ve dindar gençlik tartışmalarına, 2020 Olimpiyatı Türkiye’de düzenlense neler olabileceğinden “Ancelina Coli”nin Suriyeli mültecilerin kampını ziyaretine kadar her dönemin güncel ve çarpıcı konularına dair düşündüren, hüzünlendiren, güldüren, sinirlendiren yazılarını çeşitli temalar altında okurlarla buluşturuyor. Özdil’le İsimŞehirBitki üzerine söyleştik. “Bana ne lan, git savcıya söyle, atsın içeri!” Burhan Kuzu (Anayasa Komisyonu Başkanı, AKP Milletvekili) nemi olarak görüyorum. Düşer, şaşar, yüzünü gözünü vurur ama ayakta durmayı öğrenecektir her insan evladı gibi. Dolayısıyla bugünkü o iklimi bu manada vahim görmüyorum. partilerinin neden bu kadar başarısız, yeteneksiz ve beceriksiz olduğunu da sorgulamamız gerek. ? Gamze AKDEMİR atılıyor memleket, Napolyon gibi iktidar! Sıcak para, sıcak para, sıcak para... Bu para tükenecek, tükeneceğiz! Öngörülerinizi burada da dillendirir misiniz? Valla ilk kitap ‘İsimŞehirHayvan’ın ardından bu ikinci kitabın adı “İsim Şehir Eşya” olacaktı zaten. İşte memleketin eşya gibi satılmasından dolayı... Ama daha geniş bakarak, bitkisel hayatta olduğumuzu düşünerek ki bu Başbakan’a ait bir laftır, akıl tutulması der her zaman ‘İsimŞehirBitki’ dedim. Kitabınız 19 Mayıs’ta satışa çıktı. Çünkü 19 Mayıs’ın bugünkü hali şaka gibi diyorsunuz. E şaka gibi değil mi sizce de? Öyle, AKP sizce neden taktı bu kadar bayramlara? Aslına bakarsanız Atatürk ilke ve devrimlerini papağan gibi bize saydırırlar ama bana göre en önemli ilkesi moraldir ve bu sayılmaz ve sanırım moralimiz üzerinde bir olumsuz etki yaratmaya çalışıyorlar. Ama her şerde bir hayır vardır hesabı hayırlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bizim jenerasyon bu işlere pek ilgili değildi ancak şimdi endişelerin tırmanmasıyla beraber özellikle genç nesillerin bu meselelere çok kafa yorduğunu düşünüyorum. Sanılanın aksine çok okuduğunu, çok takip ettiğini, Atatürk’ü anlamaya, kavramaya çalıştığını, tanıdıkça daha çok sevdiğini görüyorum ki hayırlı olmuştur. Böyle bir iklimde umudu nasıl diri tutabiliyorsunuz? Türkiye hep iyiye gider. İyi ve kötü kardeştir, beraber yürürler. Cumhuriyeti, demokrasiyi bir insana benzetirsek, doğuyor, büyüyor, gelişiyor, serpiliyor. 80 küsur yıl bir insan hayatı için uzun ama devletlerin hayatında çok kısa dolayısıyla bunu bir emekleme, bebeklik döSAYFA 18 ? 14 HAZİRAN S “TÜRKİYE’DEKİ EN BABA ANA MUHALEFET PARTİSİ “DEVRİM BAŞARILMIŞTIR” AKP’DİR” Türkiye’nin yapısına güveniyorsu Toplumu doğru okuyamadılar mı? nuz, sosyolojik yapısına da güveniyorsu Kesinlikle okuyamadılar, kesinlikle. nuz… Doğru temsil edemediler, hatta toplu Elbette güveniyorum. Gençlerle mun değerleriyle çatıştılar ve sadece onur duyuyorum, bana moral veriyorAtatürk rozetine sarılarak onu antipatik lar. Çok aktifler, duyarlılar. Zamanında kıldılar. AKP’ye oy vermek istemeyen 19 Mayıs’tan yola çıkanlar da bir vapur vatandaşların mecburen kendilerine geadamdılar yani. Onlara inanan insan saleceği gibi bir inançtan yola çıkarak yısı o günkü 10 milyonluk Türkiye’yi müthiş bir şımarıklığa ve rehavete kapıldüşünürsek herhalde binde bir falandı. dıklarını düşünüyorum. AKP’nin elbetAma bugünkü Türkiye’ye baktığımızda, te yaptığı iyi şeyler de vardır ve zaten elimizde böyle bir anket yok ama en bunu da yazan gazeteciler var yani külliazından yürekten inancımız var ki yüzyen kötü falan değiller. Ama AKP’nin de 50, 60 çoğunluk itibarıyla Mustafa yaptığı hataların önemli bölümünün Kemal’in ideallerine inanan insanlar olkaynağında da muhalefetsizlikten kayduklarını görüyoruz. Bunu orantılarsak naklanan rehavet yatar aslında. O kadar şunu gönül rahatlığıyla söyleyebibeceriksiz rakipler var ki karşılaliriz ki devrim başarılmıştır. rında yaptığınız yanlışı bile doğ Atatürkçüler de AKP’ye oy ru algılayabiliyorsunuz. Hatta verdi diyorsunuz… Toplumu bugün artık öyle bir noktaya gelokumak için sadece oy oranına di ki Türkiye’deki en baba ana bakmak gerekmiyor olayı… muhalefet partisi AKP’dir. Sanı Tabii sadece sandık demokrarım bunu bir taktik olarak besisiyle işi çözemeyiz ama nimsiyorlar ve çok akıllıca buluAKP’nin neden başarılı olduğuyorum. Dikkat ederseniz mesela nu sorgularken aslında muhalefet süt konusunda bir Bakan çıkıp ak diyorsa, bir başka bakan çıkıp kara diyor. Ya da Kültür bakanı’nın söylediğini işte ne bileyim Ticaret Bakanı eleştiriyor. Ya da İçişleri Bakanı’na bizzat AKP Genel Başkan Yardımcısı en sert şekilde tepki gösteriyor. Böylece AKP’ye oy veren insanların “benim partim külliyen yanlış değil, bak içinde böyle düşünenler de var” fikrini vererek aslında muhalefet görevini de bizzat AKP yürütüyor. Bu manada çok tebrik edilecek bir yaklaşım gerçekten. Psikolojik savaşı da çok doğru yönetiyorlar, gündem yaratma konusunda üstlerine yok… Buna psikolojik savaş deneGamze Akdemir ve Yılmaz Özdil, ilk kitap ‘İsimŞehirHaymez ama psikolojiyi iyi kullanvan’ın ardından ikinci kitap ‘İsimŞehirBitki’yi konuştudıkları kesin. Ayrıca bence mular. 2012 halefetin ciddi problemlerinden biri sadece toplumu temsil edememek ya da toplum değerlerine sahip çıkamamak değil. İşte birkaç sene önce olduğunda ben kendi payıma tüm mesleki kariyerimi ortaya koyarak hatta mesleği bırakmak uğruna, okurlarımın çok şiddetli tepki göstereceğini bilerek, CHP Genel Başkanlığı’nı değiştiren kaset meselesinde tavır aldım. Bunun Deniz Baykal ile bir alâkası yoktu. Mesela bugünkü Türkiye’de maazallah Başbakan Erdoğan ile ilgili isimsiz bir kaset çıksa ve Başbakan görevi bırakmak zorunda kalsa aynı tavrı yine gösteririm. Çünkü suyun yatağında akmasını engelleyen, suyun akışını değiştiren bir şey yaşadı Türkiye o dönemde. Bunun Deniz Baykal ile ya da bir başkasıyla, Kemal Kılıçdaroğlu ile alâkası yoktu. Genel Başkan Kılıçdaroğlu olsaydı ve kaset çıksaydı yine aynı tavrı gösterirdim. Ama muhalefet partileri özellikle CHP koltuk kavgası yüzünden CHP’yi ve Türkiye’yi dizayn etmeye yönelik kasetin peşini bıraktı ve o gün demiştim ki; bundan sonra o kaseti takip etme görevi bizzat CHP Genel Başkanı’nındır. Bugüne kadarki süreçte de görüyoruz ki kaseti takip etmeyen bir numaralı kişi CHP Genel Başkanı. Ve aynı zamanda MHP de o kaset hakkında doğru tavrı göstermediği için seçim ve referandum öncesinde aynı şey onların da başına geldi. Toplumu iyi okuyamadıkları gibi kendi başlarına geleni bile tarif ve tahlil edemeyen bir muhalefet. Bu anlamda siyaseti de mi doğru okuyamadılar? Elbette. Yazılarınız bağlamında, size yazacak bu kadar malzeme verdikleri için AKP’ye müteşekkir olduğunuzu söylemiştiniz. Bunu şu manada söylüyorum: senede 300 küsur gün yazı yazıyoruz ve gazetede işgal ettiğimiz yer itibarıyla popüler konular yazmamız gerekiyor. Popüler konu bulmada da AKP’nin üstüne yok yani. Zaman zaman büyük beceriksizlikler ya da büyük facialara yol açmaları gibi zaman zaman da işlerine gelmeyen konuları unutturmak için şahane gündem malzemesi üretme konusunda çok mahirler ve ben AKP döneminde yazı yazmaya başladığım için kolay oldu kendi payıma. AKP döneminden önce de gazeteciydiniz. Evet ama köşe yazarı değildim. “KÖŞE YAZARLIĞI KADERİM DOĞUDAKİ ÇOCUKLAR GİBİ” O zamanki yaklaşımınız da farklı değildi. Tabii, gazete yönetiyordum AKP öncesi dönemde. DSP, MHP, ANAP iktidarı döneminden bir örnek vereyim; mesela deprem bölgesi inşaatlardan falan malı götürme operasyonu olduğunda bunları afişe ediyorduk. O dönemde Fazilet Partisi kadrolarında ? ? bu nın yordu h zaman ateş pü rikatçı, ediyord ğişti, on tidara g bize teş ediyor, muhale sı gönd şeyazar rim Do terör va köşe ya vardı. AK alan ga dece vu lamaya okuduğ rın poli böyle d AKP’lil Yaz man he kanları Bir örn tegorik önemli oy vere AKP yö tegorik biliyoru ya da C Sadece zıyorum mayı se Yazdık çok. Sizi yoğunlu ra yazm neler ge musunu Çok için yaz ye yaza bu kad gerçekt lazım. “GEÇ GAZE İnan yorlar b Ok yurttaşl dikleri öneririm ye telev nun dö Yak mısınız zen tari dığınızı Gam manın â gelir do lendirm ilgiliyim merak e şemsiye yoktur dır, Ke Twi Çok medyay Mesela iken be değil, ç mun bu doğal, k Çok ya Twe CUMHURİYET KİTAP SAYI 1165 CUMH