23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RENKLER SESLER HARFLER AYTÜL AKAL NİLAY YILMAZ ÇİĞDEM GÜNDEŞ MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU KİTAP GÖLGESİ KİTAPÇI ? A. AKAL, M. YENER N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ Fark yaratan öğretmenler... Sınıftan Yükselen Sesler, 20122013 Golden Sower Ödülleri adayı. Boşanma, suçluluk duygusu, engellilik, erken yaşlarda hamile kalmak, ölüm gibi farklı konuları aynı potada eritip düşündürmeyi başaran bir çocuk kitabı. ? Mavisel YENER ayatınızı değiştiren bir öğretmeniniz olmuş muydu? Ya, size esin veren bir eğitmen? Benim birden fazla olmuştu. Bu yazıyı kaleme alırken onları düşünüyorum, saygıyla önlerinde eğiliyorum. Çocukların/gençlerin, yaşam kavşaklarında karşılaştıkları bazı eğitimcilerin yaydığı ışıktan doğacak varsıllığı kim yadsıyabilir ki? İşte onlar, fark yaratan öğretmenlerdir. Sınıftan Yükselen Sesler’de böyle bir öğretmen ile öğrencilerini tanıyoruz. Rob Buyea’nın ilk romanı Sınıftan Yükselen Sesler’de farklı karakterlerde öğrencilerle tanışıyoruz: Peter (Hınzır bir öğrenci. Kimi zaman arkadaşlarını rahatsız edecek şakalar bile yapabiliyor. Okula yeni gelen öğretmen Bay Terupt’un ‘çaylak’ olduğunu öğrenince onu parmağında oynatabileceğini düşünüp hemen harekete geçiyor), Jessica (Babası onları terk ettikten sonra annesi ile California’ya taşınmış. Snow Hill Okulu 5. sınıfa yeni gelmiş), Luke (Okulu ciddiye alan, zeki, çalışkan biri. Yeni öğretmenin sınıfta oynattığı ‘dolar sözcükleri’ adlı çılgın oyunu pek seviyor), Alexia (Zorbalık yapmayı huy edinmiş. Derslerle çok da ilgili değil. Film yıldızları gibi giyinmeyi, süslenmeyi önemsiyor. Kitaplarla arası yok. İnsanları birbirine düşürmeyi seviyor. Sınıftaki ‘kızlar arası savaş’ı başlatan kişi. Acımasız), Jeffrey (Okulda o kadar iyi bir öğrenci değil fakat insanları tanıma, değerlendirme konusunda başarılı. Kanser nedeniyle kardeşini kaybetmiş olması onun ruhunda çalkantılar yaratıyor), Danielle (Çalışkan sayılmaz, biraz tombul olması zaman zaman onu üzüyor, alay konusu edilmeye tahammül edemiyor), Anna (İçine kapanık; hiç arkadaşı yok, sessiz. Buna karşın, sınıftaki en başarılı gözlemci. En iyi arkadaşı annesi). Roman, sınıftaki öğrencilerin bakış açısından yansıtılmış. Kimi zaman aynı olayı farklı öğrencilerin penceresinden görüyoruz. Beşinci sınıf öğretmeni Bay Terupt romanın başkahramanı. Bay Terupt sıra dışı biri, öğrencilerinin keşfetmesi, deneyler yapması için her türlü izni veriyor. Onların hayatını bir anda dolduruveren, ‘öğrenme’nin keyfine vardıran bir eğitimci. Sınıftaki her çocuğun farklı karakterde oluşunun kurguya büyük katkısı olmuş. Bir yanda dostlukları sorgulayan kitap, öte yanda önyargılar konusunu düşündürüyor. ‘Eylül’ başlıklı ilk bölümde, Peter, Jessica, Luke, Alexia, Jeffrey, Danielle, Anna’yı kendi anlatımlarıyla tanıyoruz. ‘Ekim’ başlıklı ikinci bölümde, Bay Terupt’ın öğrencilere eğlenceli deneyler yaptırdığına tanık oluyoruz. Fen projelerini yaparken hepsini özelliklerine göre birileriyle eşleştirmesi, farklı karakterleri bir araya getirme çabası dikkat çekici. Öğrencileriyle karşılıklı güven ilişkisi kuran bu öğretmen gerçekten de ‘özel’. Her zaman için öğrencilerinin arkasında, kimsenin onları ezmesine izin vermiyor, emeklerine saygı gösteriyor, üstelik cesur. “Kimi zaman doğru şeyi yapmak demek, birilerine şans vermek anlamına gelir’ (s, 47). Bay Terupt, öğrencilerinin kişisel sorunlarına duyarlı. Yıl ilerledikçe sınıfta işbirliğini, bütünlük duygusunu geliştirmeye yönelik adımlar atıyor. Okur öğreniyor ki, her öğrencinin çözmek zorunda olduğu bireysel sorunlar olduğu için kimisi öfkeli, kimisi zorbaca, kimisi içine kapanıktır. Öğrencilerin davranışlarının derinliklerinde yatan nedenlere de yer verilerek karakter gelişimleri sağlanmış. Örneğin, Anna içine kapanıktır çünkü annesi daha on altı yaşındayken, evlilik dışı doğurmuştur onu. Annesinin sürekli ‘kimseye güvenme’ uyarıları ile arkadaş gruplarına giremeyen biri haline gelmiştir. Anna’nın annesinin yaşama güvensizliği çocuğuna yansımış, babasını hiç tanımamasının yarattığı travmalar kızın içine kapanık olmasına neden olmuştur. Danielle’in ailesinin Anna’nın annesini tanıması, onunla arkadaşlık yapmaması için Danielle’i uyarmaları sınıftaki bölünmenin nedenlerinden biridir. Anna’nın sessizce, yalnız dolaşması, ailesinin durumundan utanması Danielle’i düşündürürken aynı durum Alexia için alay konusudur. Alexia ile öğretmenin yaptığı özel bir konuşma, Alexia’nın neden böyle hırçın davrandığını okura açıklar. Evde ilgi görmeyi başaramayan Alexia’nın bu eksiğini aşırı süslenerek ve hırçın davranarak dışarıda kapatmaya çabaladığını anlarız. Kasım geldiğinde, sınıftaki kızlar arasında işler hiç de iyi gitmemektedir. İki grup birbirine cephe almıştır. O sırada Bay Terupt ‘Kuğuların Yazı’ adlı kitabı bütün sınıfa önerir. Bu kitapta Down Sendromlu bir çocuk ve kız kardeşinin öyküsü anlatılmaktadır. Terupt, öğrencilerinin bunu düşünmesini ister. İlerleyen günlerde otistik öğrencilerin bulunduğu ‘özel sınıf’ı ziyaret ederler. Bu görüşme, hepsinin ruhunda farklı yankılar bırakır. Çoğu, engelli çocuklar ile ilgili önyargılarını yıkmayı başarmıştır. Aralık için, Bay Terupt’ın yeni bir projesi vardır. Proje için gerekli araştırmaları yapmak üzere grup arkadaşları iş paylaşımı yaptıklarında yine sorunlar çıkar, karakterler birbiriyle çarpışır. Öğretmenin önerilerine çok da kulak asmazlar. Ocak, Anna’nın Jessica’yı evine davet etmesiyle renklenir. İki annenin tanışması özellikle Anna’yı çok mutlu eder, çünkü geçmişin bedelini ödemeye kendini mahkum etmiş olan annesinin eve gelen ilk konuğudur Jessica’nın annesi. Güzel projeleri nedeniyle, öğretmen öğrencilerini ödüllendirecektir. Bu ödülün ne olduğunu hepsi çok merak eder. Sonunda öğretmen ödülü açıklar, hepsi çok sevinmiştir. Bir gün, kar yağdığında, hep birlikte dışarı çıkacaklardır. Hepsinin kar malzemelerini getirmesi bunun tek şartıdır. Beklenen gün gelir, eğlenceli bir başlangıçtır. Kar yığınları içinde yuvarlanırken kar savaşı başlar, önceleri keyifli olan bu savaş herkesin Pe2012 H ter’in üstüne gelmesi, onu sürekli karlara yuvarlamasıyla tatsız bir hal alır. Herkes ona yüklenince Peter öfkelenir, önceden sıkıştırdığı, buz topuna dönen kartopunu fırlatıverir. Kartopunun öğretmene isabet etmesiyle Bay Terupt’un yere yığılması arasında saniyeler vardır. Öğretmen yoğun bakıma alınır, komaya girmiştir. Onun ölebileceği fikri çocuklara büyük acı verir. Sürekli hastaneye gidip öğretmenlerini ziyaret eder, o duymasa bile sohbet ederler. Herkes, bu kazada oynadığı rolü düşünmeye başlar. Hepsi de bir parça hatalı olduğunu kendine itiraf eder, bütün öğrenciler kendilerini kötü hissederler. Kaza onları birbirine yaklaştırmış, özdeşim kurmalarını kolaylaştırmıştır. Artık arkadaşlarını daha iyi anlamaya başlarlar, daha hoşgörülüdürler. Hayatın neden adil olmadığını hep birlikte sorgularken, en büyük yardım ‘özel sınıf’ öğrencilerinden gelir. Çünkü onlar yaşama başka pencereden bakabilmeyi başaran ‘engelli’ çocuklardır. Yaşananlar, kendilerinden başkalarını da düşünebilmeyi öğretmiştir sınıftaki herkese. Artık ailelerini de daha iyi anlamaya başlamışlardır, onların travmalarına daha hoşgörülü yaklaşırlar. Bay Terupt’ın yaşamlarında nasıl bir fark yaratmış olduğunu ancak onu kaybetme tehlikesiyle karşılaşınca anlarlar. Bay Terumpt’ı sekiz saatlik beyin ameliyatı sırasında hastaneden bekleyen beşinci sınıf öğrencileri neyle karşılaşacaklar? Öğretmenleri yaşama geri dönebilecek mi? Yaşadığımız olumsuzluklar bizi birbirimize daha çok bağlar mı gerçekten de? Kitaptaki öğretmen tiplemesinin ‘mükemmel’ biri olarak kurgulanması belki eleştirilere neden olabilir. Fakat onun da kararlarında hata yapabileceğinin romanın sonunda görülmesi bu eleştiriyi karşılayacaktır. Özellikle son sayfalara doğru ağır basan duygusallıktan yazar da kendini kurtaramamış görünüyor, çünkü o da bir öğretmen! Belli ki roman kahramanı Bay Terupt ile özdeşim kurmuş, ona toz konduramamış. Bu da kitabın zayıf karnı sayılabilir. Nebraska’da, öğrenciler ve Nebraska Kütüphaneciler Derneği’nin ortak emeği ile verilen Golden Sower Ödülleri (20122013) adaylarından olan kitap, boşanma, erken yaşlarda hamile kalma, suçluluk duygusu, engellilik, ölüm gibi farklı konuları bir arada anlatıp düşündürmeyi başaran bir kitap. Bu konuların on bir yaş üstü okurlara uygun dil ve kurguyla tartışmaya açılması yazarın ve kitabın başarısını getirmiş. Kurgunun sonunda doğru, merak öğesinin ağır basması hızlı okumayı getirebilir. Bu da bazı ayrıntıların gözden kaçmasına neden olabilir; yine de okur ‘hızla’ okuduğu o sayfalara geri dönecektir! Sınıftan Yükselen Sesler’in ikinci kitabı 2012 Ekim’de Mr. Terupt Falls Again, adıyla yayımlanmış, henüz Türkçeye çevirisi yapılmamış. Düşünmek, eleştirmek, eğitim sistemini sorgulamak için Mr. Terupt ve öğrencileriyle tanışmalısınız…? www.maviselyener.com *Sınıftan Yükselen Sesler/ Rob Buyea/ Çeviren: Eda Aksan/ Altın Kitaplar/ 267s./ 2012/ 11+ Bat Pat, Korsan Altındiş/ Roberto Pavanello Shan/ Çeviren: Oğulcan Açıkel/Mavibulut Yayınları/ 112s./2012/ 8+ Bat Pat dizisinin dördüncü kitabı Korsan Altındiş’te de huzur yok. Martin, Rebecca, Leo ve Bat Pat, deniz kenarında küçük bir kasabada yaşayan dayılarını ziyarete gidiyor ve kendilerini bir maceranın içinde buluyorlar. Korsan Altındiş efsanesinin peşine düşen Silver kardeşler ve Bat Pat yine başlarına iş açmayı beceriyorlar. Bu kitapta da renkli karakterle tanışan çocuklar, Kafatası Adası’nda pek çok şey de öğreniyorlar. Önceleri bu efsanenin peşine düşmeye pek istekli olmayan Bat Pat’ı da adada bir sürpriz beklediğini söyleyelim... Kitabın sonundaki bulmacalar, korsanlar hakkında verilen genel bilgiler ve Korsan Altını kurabiye tarifi Bat Pat dizisini daha da eğlenceli kılacak. Kayalıklara zorlu tırmanışlar yapmaya ve karanlık mağaralara girmeye hazır mısınız? İki Rüzgâr Bir Hortum/ Sosan TahdisElham Kazemi/ Çeviren: Fulya Alikoç/ Evrensel Çocuk Kitapları/ 20s./ 2012/ 6+ Bolonya Çocuk Kitapları Fuarı’nda “Yeni Ufuklar Ödülü” alan kitap tablo güzelliğindeki resimleriyle dikkat çekiyor. Bayan Güneş ve uğuldayan rüzgâr merhaba diyor okurlara, ortalık günlük güneşlik, her şey pek güzel. İki rüzgârın birbirine doğru zıplamasıyla beraber işler karışıyor. Biri “ko ko ko…” diyor öteki “ho ho ho…” Fırıl fırıl dönüyorlar birbirlerinin etrafında. Oyun mu oynasalar, kavga mı etseler? Evreni güzellemenin yolu barıştan geçiyor elbet. İyi okumalar. Tavşan Peter Masalı/ Emma Thompson/ Resimleyen: Eleanor Taylon, Frederick Warne/ Çeviren: Cumhur Öztürk /T. İş Bankası Kültür Yayınları/ 64s./ 2012/ 5+ Emma Thompson, Oskar ödüllü bir senaryo yazarı ve aktrist olarak tanınsa da, o artık aynı zamanda bir yazar; çocuk kitapları yazarı… Kız kardeşiyle birlikte çocukken babasından dinlediği Beatrix Potter’in özgün öyküsünden esinlenerek yazdığı Tavşan Peter Masalı, sert cilt kapaklı büyük boy baskısı ve sevimli illustrasyonlarıyla, çocukların kalbini kaza? nacak gibi görünüyor. Peter, küçük bir CUMHURİYET KİTAP SAYI 1189 SAYFA 24 ? 29 KASIM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle