Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
RENKLER SESLER HARFLER AYTÜL AKAL NİLAY YILMAZ ÇİĞDEM GÜNDEŞ MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU RE KİTAP GÖLGESİ Sen, yazmalısın! Yazar olmak isteyip okumaya üşenen yetişkinleri bir yana koyalım; onlarla işimiz yok! Varsayalım ki çocuğumuz/öğrencimiz kitap yazmak istiyor. Kimi zaman, ailenin/öğretmeninin ilk işi “sen yaz, biz bastırırız” demek oluyor ne yazık ki! Yazı serüvenine atılmayı hedefleyen çocuklar için neler yapabiliriz? ? Mavisel YENER ilelerin, ilkokuldaki çocuklarının yazdıklarını kitaplaştırdığına, okullarına buna destek olduğuna zaman zaman tanık oluyoruz. Çocuğun yazma eylemi ile iç içe olması, okumayı da sevdiğinin göstergesidir. Bu açıdan bakıldığında hiç sorun yok. Esas sorun o çocuğa “yazar” yaftasını yapıştırmakta. Yazılanların temeli aynı zamanda kişinin yaşantı birikimlerinin yansımalarına dayanır. Bir çocuğun “Doğaüstü yazma yeteneği” nden söz etmek aile için doğal olsa da bunun gerçekle ilgisi yok! Peki, çocukların yazma keyfine nasıl destek olabiliriz? Elbette, sevebilecekleri kitaplarla buluşmalarına yardımcı olarak. Onların bol bol yazı çalışmaları yapabilmeleri için ortam hazırlayabiliriz. Bu ortamlardan biri bilgisunar olabilir; onu bir blog açması için yüreklendirebilirsiniz, her gün bloğuna yazan çocuk kendini geliştirecek, yazdıklarını başkalarıyla paylaşabilecektir. Nereye giderse gitsin yanında bir defter götürüp aklına gelen iyi fikirleri not etmesini önerebiliriz. Günlük tutmak istiyorsa, bu da yazıyla olan bağını güçlendirecek. Kitap eleştirisi, tanıtımı yapmak onu bir adım ileri taşıyacak (Renkler, Sesler, Harfler sayfalarımızdaki Cumhuriyet Çocuklarından Mektuplar, köşemizin amaçlarından biri de bu). Okul gazetesine, dergisine yazmak da onlara sadık hayranlar kazandıracak! Yazmayı seven kahramanların bulunduğu yapıtlar, yazma çalışmaları için olanak sağlayan kitaplar çok hoşuna gidecek. Çocuklar arasında yapılan öykü, masal yarışmalarının, onları yüreklendireceğini, yazmanın büyüsüne davetiye çıkaracağını da ekleyelim. Özellikle, yazmak isteyen çocuk ve gençlere önereceğim, ilk anda aklıma gelen birkaç kitaptan örnek vereyim, diğerlerini de ailelerin, öğretmenlerin keşfine bırakayım. İlkokul çağlarındaki çocuklara yönelik, İş Bankası Yayınları’ndan çıkan Genç Yazarın Seyir Defteri, yazmayı seven çocuklar için ipuçları barındırıyor. Kendi öykülerini yazabilmeleri için kitapta bol bol yer bırakılmış. Ayrıca, bir öykü/masal kurgulayabilmek için öneriler, sıkıcı olmadan aktarılmış. Öyküye başlamak için karakter önerileri bile verilmiş. “Soytarı, kâşif, şövalye, dansçı, öğrenci, kötü adam, yaramaz ikizler, kurnaz polis köpeği, kukla oynatıcısı…”(s, 10) Öykünün nerede geçebileceği konusunda da ufuk açıcı bir liste var: “Perili şato, karanlık orman, tatil merkezi, yatılı okul, müze, korsan gemisi, gelecekteki bir şehir, stadyum…” (s,11). Karakter yaratmak nedir, betimlemeler neyi anlatır, öykü yazarken hangi soruları sormakta yarar var gibi teorik bilgiler eğlenceli, renkli sayfalarda aktarılmış. Çocuklar isterlerse, heyecanlı bir define avına çıkan iki genç korsanla ilgili bitmemiş bir çizgi romanı da tamamlayabilirler. İsterlerse büyük bir maçta geçen tuhaf olayları yazabilir ya da dedektiflik öyküsüne yelken açabilir. “Heyecanlı öyküler yazmak” bölümünde, çocukların dile dikkati çekiliyor: “Yazarken sürükleyici bir olay, inanılır karakterler ya da müthiş bir mekân yeterli olmaz. Tüm bunları tanımlamak için seçtiğiniz sözcükler öykünüzü iyi ya da kötü yapar. O nedenle bir yeri ya da olayı tarif ederken, mümkün olduğunca ilginç ve sürükleyici sıfatlar, fiiller kullanmaya özen gösterin.” (s,88) Bu sıfatların, fiillerin neler olabileceği örneklenirken ders kitaplarındaki gibi sıkıcı bir yol izlenmemiş. Öyküye derinlik ve ayrıntı katabilmek için hangi de A neyleri yapmak gerekir, kısa öykü yazmanın incelikleri gibi konular da çocukların ilgisini çekecek biçimde işlenmiş. Genç Yazarın Seyir Defteri, ilkokullar için yaratıcılığı, yazma becerisini ileri taşıyabilecek, kılavuz niteliğinde bir kitap. Ortaokul çağlarındaki çocuklar için önereceğim iki kitabın kahramanları yazar olmak istiyor, yazabilmenin ipuçlarını satır arasında okura fısıldıyorlar: Mia’nın GünlüğüYazar Olmak İstiyorum, Çat Kapı Dayım. Mia’nın GünlüğüYazar Olmak İstiyorum, yaşadıklarını hayal gücüyle besleyip bunları kaleme alan Mia’nın serüvenini anlatıyor. Mia, yazar olma düşü kuran, on üç yaşında bir genç kız. Ünlü bir yazarlık okulunun seçmelerine katılarak hayallerini gerçeğe dönüştürmek istiyor. Katılacağı yarışmanın seçici kuruluna özgün bir metin sunabilmek için eski günlüklerini okumaya başlıyor. Bu günlükler onu hiç beklemediği bir yolculuğa çıkarıyor. Yazar Olmak İstiyorum, Paola Zannoner’in Türkiye’de yayımlanan ilk kitabı. Bir genç kızın yazarlık hayalleriyle yazı yazma tekniklerini harmanlayarak genç okurlara yeni ufuklar, yeni yolar keşfetmenin kapılarını aralayan kitaptan birkaç tümce: “Okuldan eve döner dönmez, kendimi hikâyemin önüne attım. Bu noktada, onu Sean’a epostayla gönderiyorum. Fikrini çok merak ediyorum! Bu arada şemamı izleyerek yazmaya devam ediyorum, çünkü coşunca hızla ilerlemek gerek. Yazmanın böylesine eğlenceli olduğunu düşünmüyordum. Okuldayken bana karışık ve zor görünüyor. Hep yanlış bir cümle yazmaktan korkuyorum ve normal kelimeler kullanarak yazma konusunda kendimi özgür hissetmiyorum…” (s,307) Çat Kapı Dayım, Fadime Uslu’nun ilk çocuk kitabı. Kitapta yaratılan Şeyma karakteriyle pek çok okurun özdeşim kurması kaçınılmaz. Şeyma, öykü yazmayı çok seviyor, sonunun nereye varacağını kestiremediği öyküler yazıyor defterine. Sıradışı biri olan denizci dayısının özlemi onu yazmaya daha da çok yüreklendiriyor. Dayısıyla yaşadıklarını yazarak anlattıkça özlemi dayanılır hale geliyor. Kardeşi Sercan okumayı sevmiyor, okuma zahmetine katlanacağı yazılarla arası hiç hoş değil. Şeyma onun da iyi bir okur olmasını diliyor, sevsin diye yapmadığı kalmıyor. Şeyma’nın bu konudaki itirafı, yalnız çocukları değil, yetişkinleri de düşündürecek: “O zamanlar okumamayı bir hastalıkmış gibi görüyordum ve onu tedavi edecek ilacın yine kitap olduğunu düşünüyordum. Ama yanılmışım.” (s, 25) Sercan ablasının niçin yazdığını bir türlü anlamıyor. İşte Şeyma’nın kardeşine söyledikleri: “Çünkü yazmak hoşuma gidiyor. Çünkü yazınca kendimi daha özel hissediyorum. Anladın mı?” (s,25) Şeyma’nın yazdığı öykünün kahramanının “canlanması”nın ardından her yandan öyküler fışkırmaya başlıyor. Usul usul onların peşine takılırken hem Şeyma’nın yazma serüvenine tanık oluyor hem de Fadime Uslu’nun incelikli dilini soluğumuza katıyoruz. Fadime Uslu’nun 2011 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü de kazanan ‘Gölgede Yaşamak’taki öykülerindeki karakterlerle Çat Kapı Dayım’daki karakterler arasında ilginç bir bağ var sanki. Hepsi de, öyle hemen belli edemeseler de, iç dünyalarında fırtınalar yaşayan karakterler. Çat Kapı Dayım’da anlatılan Şeyma, babasıyla arasına örülmüş olan o duvarların yarattığı fırtınaları yaşarken, dayının iç dünyasında neler olup bittiğini romanın sonunda öğreniyoruz. Okumanın, yazmanın direnebilmenin önemli bir parçası olduğunu duyumsatan Fadime Uslu’nun çocuklara yazacağı yeni kitapları merakla bekliyorum. İlkokul ve ortaokul yaş gruplarına önerilerde bulunurken liseli gençleri de unutmamak gerek. Okuyup yazarak edindikleri birikimleri öykünün büyüsü içinde aktarabilmek için can atan lise (ve sonrası) yazar adayları için önerilebilecek kitaplar pek çok. Gençleri öykü dergileriyle tanıştırmayı da unutmayalım. Yaratıcı yazarlıkla ilgili kafa yormaya niyetli gençlerin öncelemesinde yarar gördüğüm bazı isimleri anımsatmakta yarar var: Nurullah Ataç, Memet Fuat, Adnan Binyazar, Emin Özdemir, Zehra İpşiroğlu, Aysu Erden, Aydın Şimşek, Hülya Soyşekerci, Nizamettin Uğur, Murat Gülsoy, Semih Gümüş, Feridun Andaç ilk aklıma gelenler. Bu alanda ürün veren yabancı yazarları araştırmak da meraklıların işi… Semih Gümüş’ün son yayımlanan kitabı Yazar Olabilir miyim? Yaratıcı Yazarlık Dersleri, yazmaya ilgi gösteren gençler için iyi bir değiş tokuş kitabı. Neden “değiş tokuş” dedim? İsterseniz düz anlamıyla değerlendirin, isterseniz de yazınsal ürünlerle yaşam arasındaki değiş tokuşu düşünün. Semih Gümüş, “Yaratıcı Yazarlık Öğrenilebilir mi?” sorusunun yanıtını irdeleyerek kitaba başlamış. “Doğru bir okuma biçimi edinmiş, dolayısıyla okuduklarının anlamlarını kendi başına sökebilen ve kendi yazdıklarını büyün yazınsal öğeleri soyutlayarak çözümleyebilen, eleştirebilen yazar adayı, aynı zamanda okumayla yoğun ve sürekli bir ilişki içinde yaşamayı başarabilirse, yazmayı da er geç başarır.” (s, 16) Gümüş’ün öğütler veren, dayatan değil, okurun “yanında” olan tutumu kitabı gençler için sevimli hale getiriyor. Yol, yordam arayan, kurmacanın labirentinde nefes almaya çabalayan, yazınsal metinde yoğunluğun sırrını keşfe çıkan yazar adaylarına sesleniyor yapıt. Yaratıcı yazının yolunu açmak için söylenmiş “Sonsöz” keşke okulların panolarına asılsa, öğretmenler, gençler, aileler edebiyatın sonsuz nefesini sürekli deneyimlese… Keşke bugün bütün Türkçe/edebiyat öğretmenleri şu sözlerle dersini bitirse: “Yazarak ve okuyarak yazar olunur sevgili çocuklar, gençler. Eve gidince sevebileceğiniz bir kitap alın elinize, uzanın sedirinize… İyi okumalar.” ? www.maviselyener.com Anho okur Clau siti ö nard ve A ? P so ile veriyo kayna kızın p yor. S ile tan pılar a meyi Pablo ile ilgi anda İngilte Bu kalem rence rı, kita tapta. çocuk çocuk güzel dünya resim yeterl hayal da Vin bölüm cak n orada birlikt köprü laşırla * Yazar Olabilir miyim? / Semih Gümüş/ Notos Kitap/182 s./ 2012 * Yazar Olmak İstiyorum/ Paola Zannoner/ Çeviren: Almila Aydın/ Altın Kitaplar/ 351s./ 2012 * Çat Kapı Dayım/ Fadime Uslu/ Günışığı Kitaplığı/119s/ 2012 * Genç Yazarın Seyir Defteri/ Louie Stowel, Megan Cullis/ Çeviren: Bülent O.Doğan/ İş Bankası Yayınları/ 95s/ 2012 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1182 Mavisel Y SAYFA 24 ? 11 EKİM 2012 CUMH