Katalog

Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUKGENÇLİK OKUMA Ölümsüz Aile, Jack Plank’tan Deniz Öyküleri adlı kitapları Türkçeye çevrilmiş olan Natalie Babbitt, bu kez Nefis Şeyler Peşinde ile dilimizde. Babbitt, yazar olmadan önce ressamlık yapmış. Eşi Samuel Fisher Babbitt’in yazdığı bir kitabı resimleyerek kitap dünyasına girmiş, daha sonra kendi yapıtlarıyla sesini duyurmuş. 1932 doğumlu Natalie Babbitt halen yaşıyor. Bunu neden mi söyledim? Çünkü MEB`in “ölen” yazarlardan seçtiği `100 Temel Eser` listesinde Babbitt’in `Ölümsüz Aile` isimli eseri de yer alıyor. Babbitt, Nefis Şeyler Peşinde adlı fantastik romanında elimize öyle bir prizma veriyor ki, yaşamdaki değişkenlerle ilgili pek çok görüntü yakalıyoruz o prizmada. “Nefis” betimlemelerle bezenmiş, güçlü karakterlerden oluşan, efsane tadında, kötülere karşı iyiler temasıyla da dikkat çeken bu kitap insanoğlunun zayıflıklarına da büyüteç tutuyor. Kitap görecelik üzerine bir güzelleme. Zevkler ve renkler tartışılırken şiddete başvuranlar yaşamın her alanında karşımıza çıkıyor, tıpkı “nefis” kavramını tartışanlar gibi… Başbakan sözlük yazarsa Ë Mavisel YENER atalie Babbit’ten okuduğum üçüncü roman bu. Üçünün de ortak iki noktası var: Peri masalları ve Su. Ölümsüz Aile’de birazcık su içebilmek için insanoğlunun birbirini çiğneyebileceğini anlatırken yazar diyordu ki: “ biraz su içebilmek için birbirlerini çiğnerlerdi… Ve her şey değişecek, sadece insanlar değişmeyeceklerdi. Anlıyor musun yavrum?” Nefis Şeyler Peşinde, su ile başlayıp su ile biten bir masal. (Kucağından şifa akan, Allianoi çocuğu Su Perisi’ni gel de anma şimdi!) Denizkızı Ardis’in hüzünlü masalını okuruz Nefis Şeyler Peşinde’nin ilk sayfalarında. Ardından bir başbakanla tanışırız. Bu başbakan sözlük yazmaktadır. Yanlış okumadınız, sözlük yazan bir başbakan! Başbakan, kralın istediği sözlüğü yazarken “Nefis” maddesine gelince kızılca kıyamet kopar. Çünkü başbakan Nefis için “Nefis kızarmış balıktır” yazmıştır. Kral ondan bunu değiştirmesini ister, kızarmış balığın nefis tanımına uymadığını düşünmektedir. Orgeneral için Nefis’in tanımı bir kupa biradır. Kraliçe buna karşı çıkar, ona göre nefis olan yılbaşı kekidir. Ama kral bunun saçma olduğunu söyler, herkesin de iyi bildiği gibi elmadır “Nefis” olan. Hepsi birden kavgaya tutuşurlar, sarayda kim varsa birbirine bağırıp yumruklamaya başlar. Bu belki size çok aptalca gelebilir ama başbakan, on iki yaşındaki özel yardımcısı Gaylen’e bakın ne diyor: “Pek çok ciddi şey aptalca başlamıştır.” Başbakanın aklına sözlükten “Nefis” maddesini çıkarmak gelir ama tam bir sözlük için hiçbir sözcüğün dışarıda kalmaması gerekmektedir. Sonunda çözüm bulunur, adil ve dürüst bir çocuk olan Gaylen, krallığı dolaşacak, herkesin ne düşündüğü not edecektir. En çok oy alan şey, sözlükteki Nefis maddesinin karşısına yazılacaktır. Gaylen heybesine kocaman bir defter, kalem, hokka, halka okuyacağı ilan ve krallığın haritasını koyup atının sırtında yola çıkar. Gittiği ilk kasabadaki herkesin kaydedilmesi üç gün sürer. İş bittiğinde Gaylen defterinin sayfalarını çevirir ve o ana kadar iki kişinin bile aynı şeyi nefis bulmadığını görür. Nefis olanın tanımı için herkes başka bir yiyecek adı söylemiştir. (Çeviride “Nefis” sözcüğü yerine “Lezzetli” sözcüğü kullanılsaydı daha mı iyi olurdu diye düşünmedim değil.) Gaylen kasaba kasaba dolaşırken bir yandan da kraliçenin erkek kardeşi Baldıran’ın etrafta gezerek kralla ilgili N olumsuz şeyler konuştuğu haberini alır. Gaylen dokuz yüz yaşındaki orman ciniyle tanışınca, Baldıran’ın orman cinini tanıdığını öğrenir. Baldıran zaman zaman orman cinini ziyaret edip önemli soruların yanıtını öğrenmeye çalışmaktadır. Bu yanıtlar karşılığında orman cininin “nefis” bulduğu şeyi sunar. Bu bir tavşandır. Gaylen’in nefisin peşinde süren yolculuğu gitgide heyecanlı bir serüvene dönüşür. Anket yaparken gördüğü çeşit çeşit insan yüzü, orman cini, dağ cüceleri, denizkızı ve niceleri bu serüvende yerini alır. Bu arada krallıkta tüm dereler kurumaya başlamıştır. Çünkü Baldıran ve adamları göle bir baraj yapmıştır. Baldıran’ın planı halkı krala karşı kışkırtıp onun yerine geçmektir. Gaylen, suyu kesmek, insanların boğazını kurutmak için Baldıran’ın yaptığı bu çalışmayı gözleriyle görür. Baldıran suları tutmuştur ama o barajı yerinden oynatacak bir başka güç vardır. O güç, suyu evi bilenlerden birine aittir. Sular serbest kaldığında “Nefis”in tanımı da bulunur. Ama şimdi de başka bir sorun vardır, sözlükte “Sarı” maddesinin karşısına ne yazılacağı konusunda tartışmalar başlamıştır. 1969’da yayımlanmış bu kitabın Türkçeye kazandırılmış olmasına sevindim. Kitabın çocuklara söylediği pek çok şey olmakla birlikte en önemlisi de çok “nefis” bir okuma serüveni sunması. Son sayfasına değin merak öğeleriyle bezenmiş kitap bittiğinde, kendinize soruyorsunuz: “Sahi, nefis nedir?” Sezgileriniz veriyor bunun yanıtını. Kitabın girişinde anlatılan, denizkızı Ardis’in iç burkan masalıyla, Gaylen’in serüveni arasında nasıl bir ilişki olduğu, kitabın sonunda anlaşılıyor. Natalie Babbitt’in yaratıcılığına ve düş gücüne tanık olurken soruya yanıt bulmak için böylesi bir yolculuğa çıkan Gaylen’e de hayran oluyoruz. Bacon “Öğrenim Üstüne” adlı denemesinde der ki; “Bazı kitaplar tadılmak içindir, diğerleri yutulmak için, ama pek azı çiğnenmek ve sindirilmek içindir.” Nefis Şeyler Peşinde, özümlenmek için olanlardan. ? www.maviselyener.com *Nefis Şeyler Peşinde, Yazan ve Resimleyen: Natalie Babbitt, Çeviren: Bülent Doğan, T. İş Bankası Yayınları, 137 s., 2010, 9+ CUMHURİYET ÇOCUKLARINDAN MEKTUPLAR Hazırlayan: Mavisel YENER Baran Çiftçi, SomaManisa yaş belirtilmemiş Sevgili Mavisel Yener, Muzaffer İzgü’nün Çıngıraklı Çoban (Bilgi Yayınları) kitabını okudum. Ben bu romanda Çıngıraklı Çoban ve kardeşi karakterini çok sevdim. Çünkü cesaretliler. Düşündüren bölüm adamın çocuklara iyi davranıp kuzuları çalması. Çünkü, bu devirde böyle bir şey kalmadı. Alışılmadık gelen durum, köpeğin adamın hırsız olduğunu önceden anlaması. Sizler çok eser ürettikçe, bizler çok okudukça aydınlanacak tüm dünya. Sevgiyle kalın. Turan Deniz ÖzdemirOsmangazi Bursa11 yaş En son okuduğum kitabın adı: Kraliçeyi Kurtarmak. Yazarı: Wladimir Tumanov. Yayınevi: Günışığı Kitaplığı. Alex adlı kahramanın davranışlarını beğendim, bana çok sevimli geldi. Alex yolda giderken bir kalem bulur. Onun zor matematik problemlerini çözdüğünü fark eder ve çok şaşırır. Bu sihirli kalem beni de çok düşündürdü. Kitabın en sevdiğim bölümü ise Alex ve en yakın arkadaşları Sam ve Vanessa ile tüm matematik problemlerini çözüp kraliçeyi kurtarmaları. Gerçekten çok güzel bir kitap. Hazal ÖzdemirOsmangaziBursa 13 yaş Size çok beğenerek okuduğum Karne Oyunu adlı kitabı tanıtacağım. Kitabın yazarı Andrew Clements, Günışığı Kitaplığı. Bu kitapta en beğendiğim bölüm, kitabın kahramanı olan Nora’nın kötü not alması nedeniyle okul müdürünün ve öğretmenlerinin toplantı yapması. Kitapta Nora’nın ablası Ann, en beğendiğim kahraman, çünkü çok başarılı. Beni en çok düşündüren bölüm ise, Nora’nın ailesine ve öğretmenlerine notun her şey demek olmadığını göstermek için bol bol sıfır almaya karar vermesi. Bu benim düşündürdü ve şaşırttı. Nora’nın üstün zekâlı olmasına rağmen neden bunları yaptığını kitabı okuyunca anladım. Karne oyunu çok güzel ve eğlenceli bir kitap. Selin Himmetİstanbul Yaş belirtilmemiş Christine Nostlinger’in Mini Kayak Tatilinde adlı kitabını çok sevdim. Mini’nin anne ve babası kayak yapmayı çok seviyor. Mini buna sinir oluyor, çünkü o kayak yapmayı bilmiyor. Ama sonra onu kursa yazdırmak istiyorlar. Mini’nin bunu istememesi, hep huysuzluk yapması, odasına gidip ağlaması bana alışılmadık geldi. Kaymamak için neler neler yapıyor. Alper Arslantürkİzmir10 yaş Mirzanil İlköğretim Okulu Merhaba Sayın Mavisel Yener, okuduğum kitabın adı La Fontaine Masalları. Serdar Yayınları tarafından basılmış. Kitapta karıncanın sinek tarafından aşağılanması ve karıncanın sabrı kitapta en sevdiğim bölüm. Sabırla dinledikten sonra sineğe hak ettiği cevabı vermesi çok güzel. Sineğin davranışları kitabın düşündürücü bölümü. Masallarda anlamadığım yer yoktu. Çünkü her şey açıkça anlatılmış. Arkadaşlarıma tavsiye ederim. Azize Kahramanİstanbul 9 yaş Merhaba arkadaşlar, İthaki Yayınevi’nden çıkan Pippi Uzun Çorap’ı çok beğendim. Pippi tek başına yaşıyor. Çünkü küçükken annesi ölmüş, babası denizde kaybolmuş. Pippi babasını kral olarak biliyor onun için çok mutlu. Gerçeği bilmemesini üzücü buldum. Kitabın en komik yanı yemek yaparken yumurtanın kafasında kırılması. Arkadaşlarıyla çok eğlenmesine güldüm. Siz de gülmek istiyorsanız bu kitabı okuyun. Alper Ünal İzmir 13 yaşİrfan Nadir İlköğretim Okulu Okuduğum kitabın adı: Babanız Atatürk. Kitabın yazarı: Falih Rıfkı Atay. Kitap Pozitif Yayınları’ndan çıkmıştır. Sevgili arkadaşlar, hepimizin bir annesi ve babası var. Eğer Atatürk milletinin ve ordularının başında Anadolu’da işgal kuvvetlerine karşı savaşları kazanmasaydı bu dünyada vatansız ve hürriyetsiz kalırdık. Asıl öksüzlük budur. Kitap, Ata türk’ün çocukluğu, eğitimi, görev yaptığı birlikler, Kurtuluş Savaşı mücadelesini basit, anlaşılır dille anlatmaktadır. Herkese iyi okumalar.? Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? · Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? · Öyküde sizi en çok düşündüren bölüm neresiydi? Neden? · Öyküde size alışılmadık gelen, aklınıza yatmayan yerler var mı? Neden? Mektup yazarak bize ulaşmak isteyenler için mektup adresimiz: Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No: 1 D:1 Balçova, İzmir Elektronik posta göndererek bize ulaşmak isteyenler için: [email protected] Anımsatma: * Mektubunuzda adresinizi, yaşınızı, okuduğunuz kitabın adını, yazarını ve yayınevini belirtmeyi unutmayın. Size bir sürprizimiz olacak! * Mektubunuzda kitabın özetini yazmayın, olur mu? Biz, anlatılanlar hakkında sizin ne düşündüğünüzü çok merak ediyoruz. Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/ İstanbul Tel: 0216 381 17 50 www.nilayyilmaz.com [email protected] SAYFA 24 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1076